Bilgi erişim
Bilgi erişim, kişinin istediği bilgiye ulaşmak için bilgi toplama, veri tarama, sınıflama eylemleri ve aranan bilgiye ulaşmak için izlediği yolların tamamı olarak tanımlanabilir. Terim ilk kez Calvin N. Mooers tarafından 1950 yılında kullanılmıştır.[1] Bilgi erişim, kişinin ihtiyaç duyduğu bilgiye ulaşma amacıyla bilgiyi toplama, sınıflama, kataloglama, depolama, büyük miktardaki verilerden arama yapma ve bu verilerden istenilen bilgiyi üretme (veya gösterme) tekniği ve sürecidir.[2]
İçinde bulunduğumuz çağ “Bilgi Çağı” olarak adlandırılabilir. Günümüzde bilgi artış hızı mükemmel derecede artmıştır. 2003 yılında Kaliforniya Üniversitesi'nin yaptığı bir çalışmaya göre (How Much Information) 2002 yılı itibarıyla her türlü ortama aktarılmış olan yeni bilgilerin (basılı, yazılı, elektronik) miktarı yaklaşık 5 exabytedır. Günümüzde ise bu bilgi miktarının bir hayli artmış olduğunu söylemek kaçınılmazdır. Bu bilgi artış hızına ayak uydurmak için bilgi erişimin ne olduğunu ve istenen bilgiye nasıl ulaşılabilmesi gerektiğini bilmek ve bilinenleri uygulamak çok önemlidir. “Geleceğin cahili okuma yazma bilmeyen değil de, bilgiye nasıl erişileceğini bilmeyendir” diyor Alvin Toffler.[3] Bilgi erişim algoritmalara delege edilmektedir. Algoritmalar bir kaynağın araştırma ile ilgili olup olmama durumuna karar vermektedir. Bilgi erişim, kaba bir tabirle entelektüel çaba ile işlediğimiz metinlerin, verilerin makine algoritmaları aracılığı ile işlenmesi ve anlamlandırılması olarak adlandırılabilir. Günlük hayatımızda oldukça yer etmiş durumdadır. Bilgi erişimin temel amacı, bir arada bulunan veriler içerisinden istenilen ve ilgili olanları ayıklamaktır. İdeal bir bilgi erişim sistemi, ilgili belgelerin tümüne ve sadece ilgili belgelere erişim sağlayabilmelidir. Ama aslına bakılırsa ideal bir bilgi erişim sistemi yoktur.[4] Kullanıcılar, yaptıkları aramalar sonucunda karşılarına çıkan arama terimleri ile alakalı en ilgili sonuçları görerek bunlarla tatmin olmaktadırlar. Bilgi erişim, bir eseri sembolize eden üst veriler aracılığı ile gerçekleşmektedir.[5] Bilgi erişimde, var olan bir kütüphanenin ne kadar zengin olduğu değil, ne kadar erişilebilir olduğu önemlidir. Kütüphaneler ve diğer bilgi merkezleri, veritabanları ve arama motorları bilgi erişim sistemlerinin türlerindendir.
Bilgi erişim sorunları
Günümüzde bilgi erişimde kullandığımız kaynak internettir. (özellikle arama motorları). İnternet üzerinde aranılan bilgilere erişmek için kullanılan arama motorları, otomatik dizinleme sistemleri ve bilgi erişim teknikleri yetersizdir.[6] Çünkü ideal bir bilgi erişim sistemi yoktur. Ulaşılmak istenen bilginin anahtar sözcükleri internet arama motorlarına yazıldığında istenilene en yakın sonuçlar kullanıcılara sunulmaktadır. Bu da tam olarak yeterli değildir. Fakat internetteki bilgiler ne kadar doğru, ne kadar sağlıklı, kullanıcı istediği bilgiyi kolayca bulabiliyor mu? Bu sorulara olumlu yanıt vermek oldukça zordur. Çünkü günümüzde arama motorları sap ve samanı çoğunlukla ayırt edemez durumdadır. Dünya genelinde çok hızlı bir bilgi artışı vardır. Bilgiyi depolama konusuna değinecek olursak, tarihte geriye gidildiğinde başta gelen ilk bilgi depolama ortamı insan beynidir. İnsanlar daha sonra yazı ve kağıdı icat ederek, insan beynindeki bilgileri dış ortamlara aktarabilir ve saklayabilir konuma gelmişlerdir. İnsanları ve varlıkları ayıran özellikler yürüyebilme, konuşabilme, irade gibi özelliklermiş gibi görünse de aslına bakılırsa insan ve diğer canlıları birbirinden ayıran en önemli özellik insan beynindeki bilgilerin dış ortamlara aktarılması ve saklanılmasıdır. İnsanlar beyinleri dışındaki ortamlarda (optik, manyetik depolama aygıtları) bilgi saklamaya başladıklarında dış ortamdaki bilgiler insanların günlük yaşamlarında karar alma sürecini hızlandırmaktadır.[7] Bilgi depolama, iletme ve erişim imkanı sunan yapı ve sistemlerin sürekli olarak kendini güncellemeli ve daha iyi hale getirmesi ve çağa göre geri kalmaması gerekmektedir. Bu durumda MARC (Machine Readable Cataloging Record) yapısını örnek gösterebiliriz. MARC, elektronik ortamda oluşturulan bir bibliyografik veriyi iki sistem arasında iletme amacıyla geliştirilmiş bir iletişim standartıdır. MARC, bilgisayar ve kütüphane kataloglarının tanışmasında ve iletiminde gündeme gelmiş bir sistemdir. MARC kayıtlarının düzenli olması ve belirli bir standart çerçevesinde ortak çalışmalara ve iş birliğine imkan sağlaması yıllar boyunca büyük bir önem taşımıştır. Lakin MARC erişim açısından bazı dezavantajları söz konusu olmuştur. Mesela bu yapıda, kaynaklara erişim yolu olarak kullanılan Telnet vardır. Önceki yıllarda Telnet aracılığı ile erişim sağlamak isteyen kullanıcılar yavaş ve güvensiz bağlantılarla karşılaşmaktaydı. Çünkü Telnet' de tüm veriler şifrelenmeden gönderiliyordu.[8] Lakin MARC dönemine göre hızlı denilebilecek bir erişim hızına sahipti. Fakat zaman ilerledikçe bu yapılar üstünde çok çalışmalar yapılmasına rağmen diğer erişim araçlarına göre geri kalmıştır. Ayrıca, bilgi erişim olayının karmaşık hale gelmesi büyük bir risk aslında. Mooers Yasasına göre: "Bilgi edinmek için katlanılan zahmet, bilgi edinmeden yaşamanın zahmet ve sıkıntılarından daha fazla ise bilgi erişim sistemleri kullanılmamaya başlar.[9] (Tonta,Y.2001, 37.Kütüphane Haftası Bildirileri.) Bilgi erişimin temel bir sorunu var: Kişi tarafından bilinmeyen ve tanımlanamayan bir konuya erişim. Bilgi erişimi için kullanılan teknolojiler bu soruna çözüm olabilmiş değildir. Bilgiye erişim için kullanılabilecek çeşitli sistemler vardır.
Bilgi erişim sistemleri
Bilgi erişim sistemleri, kullanıcıların ihtiyaç duydukları bilgilere erişmelerini sağlayan ve alakasız bilgileri ayıklayarak gereksiz bilgi yığınını önleyen sistemlerdir. Bu sistemler, geniş bir yelpazedeki kaynaklara ve konulara erişim sağlamak için tasarlanmıştır, ancak günümüzde bazı sistemler bu hedefi tam olarak gerçekleştirememektedir.
Bilgi erişim sistemleri, kullanıcıların taleplerini karşılamak için çeşitli bilgi kaynaklarına ve veri tabanlarına erişim sağlar. Aynı zamanda bilgi erişim sistemleri, kullanıcıların aradıkları bilgileri bulmalarını kolaylaştırmak için bibliyografik özellikler taşır. Bu özellikler, bilginin kaynağı, tarihi, yazarı ve konusu gibi bilgilere erişimi sağlar ve kullanıcıların doğru ve ilgili bilgilere ulaşmalarını destekler.
Kataloglar
Kaynakların betimleyici özelliklerini bulunduran, yani bibliyografik özelliklerini barındıran ve kaynakların nerede olduğunu bildiren bilgi erişim sistemleridir.
Bibliyografyalar
Bibliyografyalar belirli bir konu hakkında yazılmış kaynakların listeleridir. Bibliyografya, bir konu hakkındaki yayınların tamamı anlamına gelmektedir. Bibliyografik kaynaklar, kullanıcıları istenilen bilgiye doğrudan götürmezler. Fakat aranan bilgi ya da bilgileri sunan farklı türdeki bilgi kaynaklarını kullanıcıların haberdar olmasını sağlayan ikincil kaynaklardır. Kapsadığı bilgi kaynaklarının bibliyografik kimliklerini veren ve kullanıcının asıl kaynağa ulaşmasına rehberlik eden yöneltici kaynaklardır. Basılı ya da elektronik olabilirler.[10] Bibliyografyaları kısaca yayın listeleri olarak tanımlayabiliriz. Kullandıkları dil ise niteleyici kataloglama dilidir. Bibliyografyalar, bilgi- belge merkezlerinde en fazla kullanılan kaynaktır. Bibliyografyaların amacı öncelikle bir yayının varlığını doğrulamaktır. İlgili yayının varlığını doğruladıktan sonra ise o yayına ait doğru bilgileri vermektir. Bibliyografyalar sistematik bir erişim şekline sahip olmaktadırlar. Bu sistemi yazar adı, eser adı ve konu başlıkları veya konu numaraları oluşturmaktadır.[11] Bibliyografyalar, bu yüzden vazgeçilmez erişim kaynakları arasında yer almaktadır.
İndeksler (Dizinler)
Aranılan belgenin nerede, nasıl bulunabileceğini içeren listelerdir. Dizin, kitap, dergi gibi bilgi kaynaklarının içerisinde yer alan bilgi parçacıklarına ulaşmak için konu, başlık, yer adları, kişi adları gibi erişim uçlarına ulaşmak amacı ile kullanılan ayrıntılı alfabetik sistemdir. Dizin genellikle yayımlanan eserin sonuna konulmaktadır.[12] Kullanıcıların genellikle bilimsel yayınlara erişmek veya literatür taraması yapmak için başvurdukları kaynaklardır.
Ansiklopediler ve Sözlükler
Ansiklopedi ve sözlükler danışma kaynakları olarak bilgi erişim sistemleridir. Ansiklopediler genellikle alfabetik ve sistematik bir düzen içerisinde oluşturulmuş kaynaklardır. Sözlükler ise genellikle alfabetik bir sisteme göre oluşturulmuşlardır.
OPAC'lar (Online Access Catalogue)
Kütüphanelerin elektronik olarak kullandığı çevrimiçi kataloglardır. Kütüphane kataloglarının kamuya açık ve çevrimiçi hali de denilebilir. Bu kaynaklarda kataloglarda olduğu gibi eserlerin bibliyografik özelliklerini taşırlar. Opac' ın giriş ekranı, kullanıcıların tarama tercihlerini belirlemekte ve bu sayede kullanıcıların başarılarını direkt olarak etkilemektedir.[13] Opaclar, internet aracılığı ile yayımlanmaya başladığı için bir yayın niteliği taşımaktadır. Opaclar, yazar adı, eser adı ve konu başlıklarını baz alarak alfabetik, konu numarası üzerinden de sistematik erişim sağlamaktadır. Bu kaynaklarda dil, yayın yeri ve yayın tarihi gibi bibliyografik alanlar üzerinden filtreler kurabilmektedir.
Thesauruslar (Gömü / Kavramlar Dizini)
Bu kaynaklar terimler arası kavramsal ilişkileri gösterirler. Eş anlamlı kelimeler sözlüğü de denilebilir. 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra Thesaurus, "lügat kitabı" anlamını kazanmıştır. Webster (Webster's Seventh New Collegiate Dictionary) sözlüğü Thesaurus'u "belirli bir alandaki sözcükleri veya bir bilgi topluluğunu veya kavramlar grubunu içeren bir kitap; özellikle anlamdaşlar sözlüğü" şeklinde tanımlamaktadır. Belirli bir alanda oluşturulan Thesaurus, bilginin erişiminde ve tanımlanmasında ortak bir dil olarak işlev yapar(Sönmez, 2008, s. 3).[14] Thesaurus, indeksleme yapılırken bütün kütüphaneciler tarafından aynı kavramlara karşılık aynı terimlerin kullanılmasını sağlamaktadır. Yani terimler arasındaki kavramsal ilişkileri de gösterir denilebilir. Kavramları ve kavramların ilişkilerini kullanıcılara öğretmek açısından önemli olduğu için farklı bilgi erişim sistemlerinin örgütlenmesinde kaynak niteliği de taşır. Thesaurus, bu sayede bilgi erişimini kolaylaştırmakta ve hızlandırmaktadır.
Veri tabanları
Veri tabanları, çevrimiçi çalışan bibliyografyalar olarak da adlandırılabilir ve genellikle yüksek miktardaki bilgiyi depolayan ve istendiğinde erişime sunan sistemlerdir. Bu sistemler, kitaplar, dergiler, makaleler gibi çeşitli kaynaklara erişimi sağlayarak geniş bir bilgi yelpazesini kullanıcılara sunarlar. Ayrıca, veri tabanları belgelerin içeriğine de erişim sağlayabilirler, böylece kullanıcılar istedikleri bilgiye hızlı ve etkili bir şekilde erişebilirler.[11] Veri tabanları, sayılamayacak kadar fazla olan bilgi kaynaklarını herhangi bir yerden, herhangi bir saatte ve kullanıcının istediği kadar kullanmasına izin vermektedir.
Öz (Abstract) ve Atıf Dizinleri
Öz dizinleri, öz adı verilen ve belge ile ilgili kısa özet içeren, kullanıcıya kaynak hakkında ön bilgi veren kaynaklardır. Atıf dizinler ise, özellikle bilimsel alanda yapılan üretimlerin ölçülmesini amaçlar. Bir araştırma makalesinde ya da belirli bir konuda yapılan analizlerde yazının amacı, okuyucuya hızlıca bildirilir. Bu bölüme Abstract adı verilir. Abstractlar, karmaşık araştırmaları bile kısa ve öz bir şekilde okuyuculara iletebilmektedir. Çoğu literatür veri tabanı arama motoru, makalenin tüm metni yerine sadece Abstract kısmını indeksler. Bilimsel makalelerin tam metinlerinin telif hakkı veyahut da yayıncı ücretleri nedeniyle satın alınması gerektiği için Abstract kısmı tam makalenin basımı için veya elektronik hali için önemli bir satış noktasıdır.[15] Abstractlar, araştırmacılara yapılan araştırmanın konuyla ilgili olup olmadığı konusunda güven vermektedir. Bu sayede araştırmacı ilgisiz makaleleri Abstractlarını göze alıp eleyerek, bilgiye olan erişimini hızlandırmış olmaktadır. Dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki, yapılmış olan atıfların sadece Abstractlara değil, metnin tamamına dayandırılması gerekmektedir.
Bilgi Erişim Yöntemleri
Bilgi erişimi, belirli bir amaca yönelik olarak gerçekleştirilir. Günümüzde, var olan geniş bilgi havuzunda aranan bilginin net bir şekilde tanımlanması önemlidir. Hangi bilginin veya kaynağın arandığına dair net bir çerçeve, bilgiye erişim sürecini yönlendirmek için gereklidir. Bu nedenle, aranan bilgi veya kaynağa ulaşmak için hangi yolların izleneceği ve bilgi tarama stratejilerinin nasıl uygulanacağı bilinmelidir.
Bilgi kaynaklarına erişim için çeşitli yöntemler kullanılabilir. Açık erişim kaynakları, basılı kaynaklar, dijitalleştirilmiş veya dijitalleştirilmemiş eski kaynaklar gibi farklı türlerde kaynaklar mevcuttur. Bu kaynakların sınıflandırılması, bilgiye erişimi kolaylaştırmak için önemlidir.
Özetlemek gerekirse, bilgi erişimi sürecinde amaç belirlenmeli, aranan bilginin net bir şekilde tanımlanması sağlanmalı, uygun bilgi tarama stratejileri belirlenmeli ve farklı kaynak türleri arasında uygun bir sınıflandırma yapılmalıdır. Bu yaklaşım, etkili bir bilgi erişimi sağlamak için önemlidir.[16]
Niteleyici Kataloglama
Bu yöntemde, kaynaklar bibliyografik özelliklerine göre nitelendirilir. Niteleyici kataloglama, en sade ve en çok kullanılan bir bilgi erişim yöntemidir. Belgeler, bibliyografik özelliklerine göre düzenlenir. Yazar adı, yapıt adı ve dizi adı, bibliyografik alanlar içinde en sık tercih edilenlerdir. Bunlara, bilgisayarların sağladığı yeni imkanlarla yayın yeri, dil, yayıncı, yayın tarihi gibi bibliyografik alanlarla filtreler eklenme olanağı mevcuttur. Bu kataloglama yönteminde, neredeyse tüm dünya tarafından bir standart olarak kabul edilen Anglo-Amerikan Kataloglama Kuralları 2 kullanılmaktadır. Yapıt adı dışında kalan yazar adı, dizi adı gibi önemli bibliyografik alanlar, "yetke dizimi" adı verilen, kontrollü sözcük dağarcıkları içinden seçilebilen kavramlardan oluşabilir.
Bibliyografik Sınıflama
Kökeni en eskiye dayanan bilgi erişim yöntemidir. Bibliyografik sınıflamanın temel amacı, birbirine yakın ve benzer konuları bir araya getirmek ve bunlar arasındaki ilişkilerle erişim sağlamaktır. Sınıflama birbirleriyle ilgili ortak ve özdeş ilişkileri bulunan varlıkları gruplandırmak için yapılan eylemdir. Bibliyografik sınıflama ise bibliyografik özellikleri baza alarak işler. Temelde iki tane sınıflama sistemi vardır. Evrensel Onlu Sınıflama Sistemi (Dewey Onlu Sınıflama Sistemi), Kongre Kütüphanesi Sınıflama Sistemi.
Sistematik kataloglarda dahi yaygın bir kullanıma sahip olan 2 sınıflama yöntemi vardır:
- Library of Congress Sınıflaması: Belgelerin yerleştirilmesinde kullanılmaktadır.
- Evrensel Onlu Sistem: Sınıflama yapısı itibarıyla, sadece kontrollü sözcük dağarcığı içerisindeki kavramları giriş öğesi yerine kullanır.
Konu Başlıkları
Konu başlıkları bibliyografik kayıtlamaya dayalı bir terimdir. Ayrıca konulara başlıklar verilmesi kaynakları yerleştirmede, kataloglamada ve erişimde kolaylık sağlar. Amaç belgelerin içerdikleri konuları sözcük dağarcığı içindeki terimlerle karşılayıp bunları alfabetik erişim düzeni içinden erişilebilir kılmayı sağlamaktadır. Konu başlığı olarak seçilecek terimlerin oluşturulmasında terimlerin okura yönelik olması, terimin yaygın kullanılması, yabancı terimlerden uzak olması ve kullanılacak terimin konuyu tam ve öz bir şekilde yansıtması önemlidir.[11]
Anahtar Kelime
Bir konuyu, başlığı, terimi en iyi şekilde özetleyen anahtar kelimelerdir. Anahtar kelime yöntemi, kişisel bilgisayarların kullanılmaya başlamasıyla zamanla bilgi erişim alanında önemi azalmıştır. Kişisel bilgisayarların yaygın olmadığı dönemlerde belgelerin yayın adlarında bulunan anahtar kelimeler bilgisayar yoluyla dizinlenerek bilgisayar çıktısı haline getirilmekteydi ve daha sonra kullanıcıların hizmetine sunulmaktaydı. Fakat sonraki dönemlerde kişisel bilgisayar kullanımı yaygınlaştığı ve her türlü sorgu otomatik şekilde yapıldığı için bu yöntem önemini azaltmıştır.
Bilgi Erişim ve İnternet
Bilgi erişimi için kullanılan her türlü kaynak ve teknoloji “Bilgi İletişim Teknolojisi (BİT)” olarak adlandırılır. Günümüzde web ortamında kayıt altına alınmış sayısız bilgi bulunmaktadır. Öyle ki web üzerinde arama yapmak; yangın musluğundan su içmeye bile benzetilebilir. O kadar şiddetli geliyor ki ihtiyacımız olanı içinden alamıyoruz.[17]
Web üzerindeki bu bilgi fazlalığı, doğru bilgiye ulaşmayı da zorlaştırabilir. Ayrıca bu bilgiler, sürekli olarak değişmektedir. Yani ne kadar bilginin arşivlendiği önemli değil, önemli olan istenilen ve doğru bilgiye erişim sağlanıyor olmasıdır. Günümüzde ihtiyaç duyulan bilgiye ulaşmanın en kısa yolu internet ve internetin barındırdığı arama motorları olarak görülmektedir.
Daha önce de belirtildiği gibi web üzerindeki bilgiler çok fazla olduğu için doğru bilgiye ulaşma konusunda bazı sorunlar yaşanabilir. Arama motorları ise doğru bilgileri ön plana çıkarmak için çeşitli algoritmalara sahiptir. Bu algoritmaları düzenli olarak geliştirerek en güncel ve doğru bilgilerin kullanıcıların karşısına çıkmasını sağlar. Her ne kadar algoritmalar sürekli güncellense de, bazı kişiler tarafından suiistimal edilerek ön plana hatalı bilgiler çıkması sağlanabilir. Bu sebeple web üzerindeki bilgilerin doğruluğunu tespit etmek için araştırmacı bir yaklaşım kullanılmalıdır. Arama motorlarında arama yaparken daha sağlıklı sonuçlara ulaşmak için bazı yöntemler kullanılabilir. Örneğin bir kelimeyi tırnak içinde yazmak, benzer kelimeleri değil, o kelimenin direkt kendisini karşınıza çıkaracaktır.
Kaynakça
- ^ Gürdal Tamdoğan, O. (2009). Enformasyon Zincirinde Bilgi Erişim Sistemleri, Bilgi Erişim Sürecinde Kütüphane Kurumu ve Diğer Bilgi Merkezleri. Türk Kütüphaneciliği. ss. (151-168). Erişim Adresi: https://dergipark.org.tr/en/pub/tk/issue/48930/624189
- ^ Tonta, Y. Sever,H. (2005). Bilgi Erişim Sistemleri ss. (13) Erişim adresi: http://yunus.hacettepe.edu.tr/~tonta/yayinlar/tonta-bilgi-erisim-sistemleri-ab-2005.pdf 7 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ Tonta, Yaşar (2001). "Bilgi Erişim Sorunları ve İnternet". Kütüphanecilikte Yeni Gelişmeler, Kavramlar, Olgular...37.Kütüphane Bildirileri. ss. (52-56).
- ^ Tonta, Y. (1995). Bilgi Erişim Sistemleri. Türk Kütüphaneciliği . ss. (302). Erişim Adresi: http://www.tk.org.tr/index.php/TK/article/view/1010/1011 1 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ Tonta, Y. (2012). Bilgi Sınıflama, Bilgi Düzenleme ve Bilgi Erişim. ss. (160). Erişim Adresi: http://www.openaccess.hacettepe.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11655/11693/Tonta.pdf?sequence=1
- ^ Tonta, Y. (2001). Bilgi Erişim Sorunu, Information Retrieval Problem. ss. (6). Erişim Adresi: http://yunus.hacettepe.edu.tr/~tonta/yayinlar/tonta-hatay-2001-bildiri.pdf 7 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ Tonta, Y. (2002). Bilgi Erişim Sorunları ve İnternet. 37. Kütüphane Haftası Bildirileri. ss. (52-62). Erişim Adresi: http://eprints.rclis.org/14746/1/bilgi_erisim_interne.pdf 3 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ "Telnet Nedir?". Wayback Machine. 30 Ekim 2005. 30 Ekim 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2021.
- ^ Tonta, Yaşar (2001). "Bilgi Erişim Sorunları ve İnternet". Kütüphanecilikte Yeni Gelişmeler,Kavramlar,Olgular... 37.Kütüphane Bildirileri. ss. (52-56).
- ^ Fenerci, T. (2011). Genel Kapsamlı Bibliyografik Kaynaklar. ss. (1). Erişim Adresi: https://acikders.tuba.gov.tr/pluginfile.php/4372/mod_resource/content/1/Genel%20Kapsaml%C4%B1%20Bibliyografik%20Kaynaklar.pdf[]
- ^ a b c Arıkan, A. Bilgi Erişimde Dil Sorunları. Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi, 2005. Erişim Adresi: http://www.bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/handle/2062/453 4 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ "Dizin". 12 Eylül 2020. 18 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ocak 2021.
- ^ Olcay, N, Koçberber, S, Soydal, İ, Alır, G. (2008). OPAC Kullanıcılarının Bilgi Arama Stratejilerinin Analizi. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 25 (2). Erişim Adresi: https://dergipark.org.tr/tr/pub/huefd/issue/41207/497816 4 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ Taner, S. (2008). Bilgi Tanımlama ve Bilgi Erişim Adresi Olarak Thesaurus. Bilgi ve Belge Araştırmaları. ss. (1-3). Erişim Adresi: https://dergipark.org.tr/tr/pub/bel/issue/18269/192637
- ^ "Abstract (Summary)". 12 Mayıs 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Ortaş, İ. (2018). Bilgi ve İletişim Çağında Bilimsel Bilgiye Erişimin Önemi ve Türkiye'nin Bilgiye Erişim Potansiyeli. Türk Kütüphaneciliği. ss. (225). Erişim Adresi: http://tk.org.tr/index.php/TK/article/view/2952/2847 2 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ Tonta, Yaşar (2001). "Bilgi Erişim Sorunları ve İnternet". 37.Kütüphane Haftası Bildirileri. ss. (52-56).
- Tonta, Y. 2001, 37.Kütüphane Haftası Bildirileri
- Tonta, Y. Bilgi Erişim Sorunu ve İnternet
- Arıkan, A. (2006). Bilgi Erişim Sistemleri. İstanbul: Babil Yayınları.
- Gürdal, O. (2003). Internet'te Bilgi Erişim ve Bilgi Erişim Kaynakları. Ankara Üniversitesi * Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Bülteni.27. Ankara
- Çimen, E. İnternet ve Bilgiye Erişim Yolları.