İçeriğe atla

Bilgi ekonomisi

Ekonomi

Ana hatlar
Genel sınıflandırma
Teknikler
Dalları ve alt dalları

Davranışsal · Kültürel · Çevresel
Büyüme · Gelişme · Tarih
Uluslararası · Ekonomiler
Monetarizm ve Finansal ekonomi
Kamu ve Refah ekonomisi
Sağlık · Çalışma · Yönetimsel
İşletme · Bilgi · Eğitim · Oyun kuramı
Endüstriyel organizasyon · Hukuk
Tarım · Yeşil · Ekolojik
Kent · Kırsal · Bölgesel
Ekonomik coğrafya

Listeler

Kategoriler · Başlıklar · Ekonomistler

Bilgi ekonomisi, bilginin iktisadı ve iktisadi kararları nasıl etkilediğini ele alan mikroekonomi dalı. Bilginin kolay yaratılmasına karşın güvenirliliğinin görece güç sağlanıyor oluşu, çabuk yayılmasına karşın kolaylıkla kontrol altında tutulamaması gibi temel özellikleri iktisadi kuramların karmaşık bir biçim almasına yol açmaktadır.

Bilgi ekonomisinin birçok alt türü bulunmaktadır. Bunlardan biri bilgi ürünlerini konu alır. Bakışımsız bilgi konusunda yaşanan son gelişmeler sözleşme kuramını da etkilemiştir.

Bilgi değeri

İktisadı çözümlemenin ilk adımı bilginin bir iktisadi değerinin bulunduğunu anlamaktır. Bu değer; bireylerin, bilginin bulunmadığı bir duruma göre daha yüksek gelir elde etmelerini sağlayan kararlar almalarına yardımcı olmaktadır.

Bilgi ve tutar sistemi

Bilgi ekonomisi konulu çalışmaların büyük kısmı Friedrich Hayek'in bilgi sorunu ve tutarın iletişim işlevine ilişkin eserlerine dayanmaktadır. Abba Lerner, Tjalling Koopmans, Leonid Hurwicz ve George Stigler bu alanda ürün vermiş olan diğer iktisatlardır.[]

Bakışımsız bilgi

Bakışımsız bilgi, bir tarafın belirli bir konuda diğer tarafa göre daha çok bilgi sahibi olduğu durumları ele almaktadır. Bilginin taraflar arasındaki dengesiz dağılımı iktisadi etkinliklerin olması gerektiği gibi sonuçlanamamasına neden olabilmektedir. Olumsuz seçim ve manevi zarar bu durumlara örnek olarak gösterilebilir.

George Akerlof'un The Market for Lemons adlı eseri olumsuz seçimi ana hatlarıyla ortaya koymaktadır. Bu sorunun sinyal verme ve gözleme olmak üzere iki temel çözüm yolu vardır.

Sinyal verme

Sinyal verme düşüncesi ilk kez Michael Spence tarafından ortaya atılmıştır. Spence, bakışımsız bilginin var olduğu bir ortamda taraflardan birinin kendi durumuna ilişkin ayrıntıları karşı tarafa aktarmasının olanaklı olduğunu, olumsuz seçimin böylece ortadan kalkacağını savunmuştur.

Bu düşünce iş arama örneğiyle somutlaştırılmıştır. Bir işveren öğrenme becerisi yüksek çalışanları işe almak isteyecektir. İş başvurusu yapan adayların tümüyse bu konuda yetkin olduklarını öne süreceklerdir. Adayların bu alanda gerçekten donanımlı olup olmadıkları yalnızca kendileri tarafından bilindiğinden ortaya bakışımsız bilginin egemen olduğu bir tablo çıkacaktır.

Spence'e göre, bir yükseköğretim kurumuna gitmiş olmak öğrenme becerisini açığa çıkaran güvenilir bir araç olarak değerlendirilebilir. Öğrenme becerisine sahip kişilerin bir yükseköğretim kurumunu bu beceriye sahip olmayanlara göre daha kolay tamamlayacakları kabul edilirse, yükseköğrenimlerini tamamlayan kişiler becerilerini işverene göstermiş olacaklardır. Okulun yalnızca bir sinyal olduğu bu durum, kişilerin bu süreçte ne öğrendikleriyle ilintili değildir.

Gözleme

Gözleme kuramına ilişkin çalışmalar Joseph E. Stiglitz tarafından başlatılmıştır. Bu yöntemle bilgisi az olan taraf karşı tarafı ayrıntıları açıklamaya yöneltebilmektedir.

Bilgi ürünleri

Bilgi ticareti diğer malların alım-satımına göre bazı farklılıklar göstermektedir. Bunların başında, bilginin tüketim sürecinin rekabetten olumsuz etkilenmemesi gelmektedir. Bilginin marjinal tutarının genellikle sıfır olması ise bir diğer farklılıktır. Bu, bilginin bir kez üretildikten sonra sıfır ya da çok düşük bir gider karşılığında yeniden üretilebilmesi anlamına gelmektedir.

Diğer bir farklılık ise bilginin doğası gereği soyutlanabilir olmayışıdır. Bu olgu, bilginin tüketim rekabetinden etkilenmeyişiyle birlikte ele alındığında bilgi bir kamu malı olarak yorumlanabilir.

Bilgi piyasasının şeffaf olmayışı onu diğer pazar türlerinden ayıran bir diğer özelliktir. Bilginin değerlendirilebilmesi için öncelikle elde edilmesi gerekir.

Paketleme

Bilgi ürünlerinden kazanç sağlamanın en verimli yolu paketlemedir. Benzer ürünleri bir araya getirerek bir paket oluşturma anlamına gelen bu kavram, satıcının pakete yönelen talebi daha kolay görebilmesine olanak tanımaktadır. Ne var ki, bu yolla alıcının paketteki hangi ürünleri almaya değer bulduğu tam olarak anlaşılamamaktadır. Bu yöntem az talep edilen ürünler için de işe yaramamaktadır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

Kurumsal iktisat, ekonomik davranışı şekillendirmede evrimsel sürecin ve kurumların rolünü anlamaya odaklanmaktadır. Asıl odak noktası Thorstein Veblen'in bir tarafta teknoloji, diğer tarafta toplumun "törensel" alanı arasındaki içgüdü odaklı dikotomisinde yatmaktadır. İsmi ve temel unsurları Walton Hale Hamilton'un 1919 tarihli American Economic Review makalesine dayanmaktadır. Kurumsal ekonomi, kurumların daha geniş bir şekilde incelenmesini vurgular ve piyasaları bu çeşitli kurumların karmaşık etkileşiminin bir sonucu olarak görür. Daha önceki gelenek, günümüzde ekonomiye önde gelen Heterodoks bir yaklaşım olarak devam etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Joseph E. Stiglitz</span> Amerikalı ekonomist ve Columbia Üniversitesi öğretim görevlisi

Joseph Eugene "Joe" Stiglitz Amerikalı ekonomist ve Columbia Üniversitesi öğretim görevlisi. 1973'te John Bates Clark Madalyası'na layık görüldü ve 2001 yılında Nobel Ekonomi Ödülü aldı. Bill Clinton'nın hükûmetinde ekonomi danışmanlığı başkanlığıyla ünlendi ve daha sonra Dünya Bankası Başkan Yardımcılığı ve Başekonomistliğini görevinde bulundu. Küreselleşme, piyasa tutuculuğu ve Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası gibi bazı uluslararası kurumlar hakkındaki kıritik bakış açılarıyla ünlü. 2001'de Stiglitz, Columbia Üniversitesinde bir düşünce takımı olan Initiative for Policy Dialogue (IPD)'yi kurdu. 2001'den beri Columbia Üniversitesi'nin bir üyesi ve 2003'ten beri üniversite profesörü. Stiglitz ayrıca University of Manchester'nin Dünya Yoksulluk Sınırıları Kurumu(Brooks World Poverty Institute) başkanı ve Papaya ait Sosyal Bilimler Akademisi üyesi.

Avusturya Okulu sosyal olguların yalnızca bireylerin motivasyonlarından ve eylemlerinden kaynaklandığı kavramı olan metodolojik bireyciliğe sıkı sıkıya bağlı kalmayı savunan heterodoks bir ekonomik düşünce okuludur. Avusturya Okulu teorisyenleri, ekonomik teorinin yalnızca insan eyleminin temel ilkelerinden türetilmesi gerektiğini savunmaktadır.

George Joseph Stigler. Amerikalı bir iktisatcı. 1982'de Nobel Ekonomi Ödülünü kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Trygve Haavelmo</span>

Trygve Magnus Haavelmo. Norveçli istatistikci, iktisatçı ve ekonometrici. 1989'da Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Paul Krugman</span> Amerikalı ekonomist

Paul Robin Krugman, Amerikalı ekonomist, entelektüel, köşe yazarı ve yazardır. Krugman Princeton Üniversitesi'nde İktisat ve Uluslararası İlişkiler profesörü ve Londra Ekonomi Okulu (LSE)'de Yüzüncü Yıldönüm Profesörü'dür. Buna ek olarak New York Times gazetesinde köşe yazarlığı görevini sürdürmektedir.

<span class="mw-page-title-main">İşlem maliyeti</span>

İşlem maliyeti veya işlem maliyetleri, ekonomi ve ilişkili disiplinlerde, ekonomik alışveriş yapıldığındaki giderlerin ücretidir. Genel olarak firma ya da bireylerin herhangi bir mal ve/veya hizmete ulaşmak için geçirdiği zaman, istenilen mal ya da hizmete ulaşmak için yapılan tüm araştırma, ulaşma ve pazarlık-takip çabalarına ilişkin giderlerin toplamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Gary Becker</span> Amerikalı ekonomist (1930 – 2014)

Gary Stanley Becker, Amerikalı sosyolog ve ekonomist. 1992 yılında Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Michael Spence</span> Amerikalı ekonomist

Andrew Michael Spence Amerikalı ekonomist. 2001 yılında George A. Akerlof ve Joseph E. Stiglitz ile birlikte Nobel Ekonomi Ödülü'ne nail görülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">George Akerlof</span> Amerikalı ekonomist

George Arthur Akerlof Amerikalı ekonomist. 2001 yılında Michael Spence ve Joseph E. Stiglitz ile birlikte Nobel Ekonomi Ödülü'ne nail görülmüştür. Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'de ekonomi profesörüdür. Babası İsveçli ve annesi Yahudi/Alman-Amerikalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Asimetrik enformasyon</span>

Asimetrik enformasyon, enformasyon asimetrisi, bilgi asimetrisi veya asimetrik bilgi, ekonomi ve sözleşme teorisi konularında, bir tarafın diğerine göre daha iyi veya daha fazla bilgi sahibi olduğu alım satın işlemlerinde verilen kararların incelenmesi ile uğraşır. Bu durum, alım-satım işlemlerinde güç dengesizliğine neden olur. Bu sorunun örnekleri ters seçim ve manevi zarardır. Enformasyon asimetrileri en sık olarak, müvekkil–vekil sorunu çerçevesinde incelenir.

Klasik iktisat, klasik politik ekonomi ya da Smithyen ekonomi, 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarından ortalarına kadar özellikle İngiltere'de gelişen politik ekonomide bir düşünce okuludur. Başlıca düşünürleri Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo, Thomas Robert Malthus ve John Stuart Mill olarak kabul edilmektedir. Bu ekonomistler, üretim ve mübadelenin doğal yasaları tarafından yönetilen, büyük ölçüde kendi kendini düzenleyen sistemler olarak piyasa ekonomilerine dair bir teori üretmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Ekonomik eşitsizlik</span> Farklı gruplar arasında gelir veya servet dağılımı

,

<span class="mw-page-title-main">Piyasa başarısızlığı</span>

Piyasa başarısızlığı, mal ve hizmetlerin serbest piyasa tarafından tahsisinin Pareto verimliliğine sahip olmaması ve genellikle net ekonomik değer kaybına yol açtığı bir durumdur. Piyasa başarısızlıkları, bireylerin saf kişisel çıkarları artırmalarının, toplumsal açıdan bakıldığında geliştirilebilecek verimli olmayan sonuçlara yol açtığı senaryolar olarak görülebilir. Terimin ekonomistler tarafından ilk olarak 1958'de kullanılması karşın konsept Victoria dönemi filozofu Henry Sidgwick'e kadar uzanıyordu. Piyasa başarısızlıkları genellikle kamu malları, zaman tutarsız tercihler, bilgi asimetrileri, rekabetçi olmayan pazarlar, ana temsilci sorunları veya dışsallıklarla ilişkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Paul Milgrom</span>

Paul Robert Milgrom Amerikalı bir ekonomisttir. 1987'den beri yürüttüğü Stanford Üniversitesi'nde Shirley ve Leonard Ely Beşeri Bilimler ve Bilimler Profesörüdür. Milgrom, oyun teorisinde, özellikle de açık artırma teorisinde ve fiyatlandırma stratejilerinde uzmandır. Robert B. Wilson ile birlikte "müzayede teorisindeki gelişmeler ve yeni müzayede formatlarının icatları" nedeniyle 2020 Nobel İktisadi Bilimler Anma Ödülü'nü kazandı.

<span class="mw-page-title-main">Hukuk ve ekonomi</span>

Hukuk ve ekonomi veya hukukun ekonomik analizi, ekonomik teorilerin, çoğunlukla Chicago Ekonomi Okulundan akademisyenlerle başlayan, hukuk analizine uygulanmasıdır. Ekonomik kavramlar, yasaların etkilerini açıklamak, hangi hukuk kurallarının ekonomik açıdan verimli olduğunu değerlendirmek ve hangi hukuk kurallarının yürürlüğe gireceğini tahmin etmek için kullanılmaktadır. Hukuk ve ekonominin iki ana dalı vardır: Bunlardan birincisi, neoklasik ekonominin yöntem ve teorilerinin hukukun pozitif ve normatif analizine uygulanmasına dayanır. İkincisi ise ekonomik, politik ve sosyal sonuçlara daha geniş bir odaklanma ile hukuk ve yasal kurumların kurumsal analizine odaklanır. Hukuk ve ekonominin bu ikinci dalı, daha genel olarak siyasi kurumlar ve yönetişim kurumları üzerindeki çalışmalarla daha çok örtüşmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Heterodoks ekonomi</span>

Heterodoks iktisat, ortodoks iktisadi düşünce okullarıyla çelişen veya neoklasik iktisadın ötesinde olabilecek herhangi bir iktisadi düşünce veya teoridir. Bunlar arasında kurumsal, evrimci, feminist, sosyal, post-Keynesyen, ekolojik, Avusturyacı, Marksist, sosyalist ve anarşist iktisat sayılabilir.

Robert Joseph Barro, Amerikalı makroekonomist ve Harvard Üniversitesi'nde Paul M. Warburg Ekonomi Profesörüdür. Barro, Robert Lucas, Jr. ve Thomas J. Sargent ile birlikte yeni klasik makroekonominin kurucularından biri olarak kabul edilir. Halen Stanford Üniversitesi'nin Hoover Enstitüsü'nde kıdemli bir araştırmacı ve etkili Quarterly Journal of Economics'in yardımcı editörüdür.

Armen Albert Alchian, Amerikalı ekonomist. Neredeyse tüm kariyerini California Üniversitesi, Los Angeles'ta (UCLA) geçirdi. Önemli bir mikro iktisat teorisyeni, yeni kurumsal iktisadın kurucularından biri olarak bilinir ve mülkiyet hakları üzerine yaptığı çalışmalarla geniş çapta kabul görmektedir.

Neoklasik iktisat, mal ve hizmetlerin üretim, tüketim ve değerlemesinin (fiyatlandırma) arz ve talep modeli tarafından yönlendirildiğinin gözlemlendiği bir ekonomi yaklaşımıdır. Bu düşünceye göre, bir mal veya hizmetin değeri, geliri kısıtlı bireyler tarafından faydanın ve üretim maliyetleriyle karşı karşıya olan ve mevcut bilgi ve üretim faktörlerini kullanan firmalar tarafından kârın varsayımsal maksimizasyonu yoluyla belirlenir. Bu yaklaşım genellikle rasyonel seçim teorisine başvurularak gerekçelendirilmiştir.