İçeriğe atla

Bilgi edinme özgürlüğü

Bilgi edinme özgürlüğü, bir kişinin bilgiyi yayımlama ve kullanma konusunda sahip olduğu özgürlüktür. Birleşik Krallık hükûmetine göre, bu hak temel insan haklarından ifade özgürlüğünün bir parçası durumundadır.[1]

Uluslararası hukukta kendine yer edinmiş olan bilgi edinme özgürlüğü sözlü, yazılı, basılı ya da elektronik ortamda varlığını sürdürmektedir. Bu, ifade özgürlüğünün bir hak olarak korunmasında içeriğin yanında ifade biçiminin de gözetildiği anlamına gelmektedir.[2]

Düşünce özgürlüğü – Bilgi edinme özgürlüğü ilişkisi

Düşünce özgürlüğü kişinin, inançlarını, kanılarını, düşündüklerini hiçbir baskıya uğramadan özgürce açıklayıp yayabilme hakkıdır. Düşünce özgürlüğü ile bilgi edinme özgürlüğü arasında sıkı bir bağ vardır ve ayrılamazlar. Bu anlamda bilgi edinme özgürlüğünün iki boyutu vardır. Bu boyutlar, başkalarının görüşlerine rahatça erişebilme ve kendi görüşlerini yayabilmedir. (Woodward, 1995).

Bilgi edinme özgürlüğü çok geniş anlamlara gelen bir ifadedir. Başkalarının görüşlerine, devlete ait bilgilere erişimi konu edinmektedir. Bilgi edinme özgürlüğünün kısıtlanıp kısıtlanmaması tartışılmıştır. Türkiye'de ise Türk Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin 1987 yılında verdiği karara göre şunlar söylenmiştir:

Hiçbir hak ve özgürlük sınırsız olamaz. Hakların ve özgürlüklerin sınırlandırılması, demokrasinin kendi iç dinamiğini ve etkinliğini sağlama ve toplumsal yaralar bakımından mümkündür. Ancak demokrasilerde bu sınırlamaların da mutlak bir sınırı vardır. Sınırlama hak ve özgürlüğü anlamsız ve göstermelik hale getiremez, hak ve özgürlükleri özünden zedeleyip onu ortadan kaldıracak bir ölçüye varamaz.[3]

Devlet bilgilerine erişim ve Bilgi edinme özgürlüğü ilişkisi

Hükûmetler; resmi bilgilere erişimin kısıtlanması, ulusal savunma, kamu düzeni, gizli bilgileri açıklama yasağı gibi düzenlemelerde doğrudan ya da dolayı olarak bilgi edinme özgürlüğünü kısıtlayabilmektedirler (Gboyega,1995: 136).

Türkiye'de 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile birlikte devlet memurlarının kamu görevleriyle ilgili olarak kitle haberleşme araçlarına bilgi vermeleri yasaktır. Bu durumlar bilgi edinme özgürlüğünü olumsuz etkilese de Türkiye'de bilgi edinme özgürlüğü kanunlara bağlıdır.[4]

Bilgi Edinme Özgürlüğü ve Yasası

Bilgi Edinme Hakkı/Özgürlüğü bireyleri yönetime dahil eden bir haktır. Bireylerin kendileriyle doğrudan ilgili olup olmaması, devlette veya kurum ve kuruluşlardaki merak ettikleri bilgiyi edinme hakkına sahiptirler. Diğer bir deyişle bilgi edinme özgürlüğü devlet ve kamu kurumları tarafından tutulan bilgilere erişim hakkı olarak da tanımlanır. Son yıllarda bu hak/özgürlük gelişmekte olan ülkelerin de içerisinde bulunduğu birçok ülke tarafından Freedom of Informatıon (FOI) Yasalarının kabul edilmesi ile tanınmaktadır.[5] Bu hak/özgürlük bireylerin bilgi ile ilişkisi sayesinde doğru ve bilinçli seçimler yapma yeteneğini geliştirir ve bireylerin yönetildikleri devlet tarafından kötü yönetim ve yolsuzluğa maruz kalmamaları için bireyleri bilinçli hale getirir. Ayrıca bu özgürlük hükûmetlerin şeffaflığı ve hesap verebilirliği noktasında bir ön koşul olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu özgürlük 2006 yılının Haziran ayındaki verilere göre yaklaşık 70 ülkedeki devlet kurumları tarafından tutulan, bilgi ve belgeleri uygulayan bilgi özgürlüğü yasasına sahiptir. Ayrıca bu ülkelerin 19'unda bilgi özgürlüğü mevzuatı özel kurumlara da uygulanmaktadır.[6]

1958 yılında Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC) bilgi edinme özgürlüğünün (FOI) insan hakkı olduğu üzerinde hemfikir olmuştur, böylece bu insan hakkının tesis edilmesi üzerine bir adım atılmıştır. Bu adım sonrasında oluşturulan taslak beyanname 1960 yılında gözden geçirilmesi için genel kurula iletilmiştir. Dünya ülkeleri bu özgürlük üzerinde hemfikir olsalar da bilgi edinme özgürlüğünün temininin ülkelerce farklı kavramlara ve yorumlara yol açtığını açık bir şekilde ifade etmişlerdir.[7]

Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası her ne kadar 1966 yılında ABD’de yürürlüğe girse de bundan önce de bu konuda ABD’de büyük tartışmalar olmuş ve gündemi meşgul etmiştir.[8] 6 Eylül 1966 tarihinde Lyndon B. Johnson'ın 36. ABD Başkanı olarak imzaladığı bilgi edinme özgürlüğü yasası (FOIA) ABD tarihindeki en kapsamlı bilgi erişim yasası olarak yürürlüğe girmiştir. Başkan Johnson bu konudaki isteksizliğini normal uygulamada olan bir yasa tasarısının imzalama törenine dahi katılmayarak göstermiş bulunmaktaydı. Başkan Johnson bu konudaki fikirlerini şöyle ifade etmekteydi:

"Ulusal güvenlik her zaman halkın bilgi edinme hakkından önce gelecektir."

Bu yasa 6 Eylül 1966 yılında yürürlüğe girerek ABD'nin bağımsızlık bildirgesine ek olarak ABD hukukunu geliştirmek adına büyük bir adım olarak görülmüş ve bu adımın atılmasıyla çeşitli gelişmeler özgürlük bildirgesinde ve anayasada zamanla kendini göstermiştir. Anayasada bu konudaki ilk değişiklik Toplanma ve Basın Özgürlüğü Yoluyla Bilgi Erişimi ve Alışverişi üzerine odaklanarak bu politikanın önemini arttırmış bulunmaktaydı. ABD Hükümeti’nin halkına hesap verebilirliğinin artırılması ve halkın hükûmetin ne yaptığını bilmesi adına bu yasa ABD halkı için son derece önemli bir yasa sayılmaktadır.[9]

Bağlantısızlar Hareketi ve NWICO

1970'lere gelindiğinde ise odaklanılan bilgiler temel olarak haberdir. Serbest uluslararası haber akışı dengesizlik göstermekte ve uluslararası haber ajansları eşitsiz bir şekilde kuzeyi güneyden daha çok haber ediyordu. Soğuk Savaş Dönemi'nin üçüncü tarafı olan Bağlantısızlar hareketindeki ülkelerin de liderliğinde Yeni Dünya Bilgi ve İletişim Düzeni (NWICO) önerildi. Öneri üzerine bu kavram dünyanın yeni ekonomik düzen kavramı ile doğrudan ilişkili hale gelmiş bulunmaktaydı. Yine Bağlantısızlar hareketindeki ülkelerin liderliğinde önerilen bu kavram hem pratik hem de normatif değerler içermekteydi.

Bu hareketi 1970'lerin sonuna doğru sonuç verdi. 1978'de UNESCO tarafından kabul edilen kitle medya bildirgesinin yayınlanmasına yol açtı. Normatif unsurların bu şekilde yerine getirilmesinin ardından pratik unsurlar adına da yine UNESCO himayesinde Uluslararası Geliştirme Programı oluşturuldu.

Normatif unsurlar uluslararası haber raporlarının içeriğine ilişkin temel kurallar ve dünyada uluslararası bir şekilde dağıtılmış haberler için büyük oranda devlet sorumluğu istemekteydi. Kritik kısmı ise iki savaş yaşayan dünyada gelişmekte olan ülkeler için kendilerinin içişlerindeki haber ajanslarının güçlendirilmesini içermesiydi.

Teknoloji ve Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası aslında genellikle bilgi edinme özgürlüğü yasası aracılığıyla talep edilen bilgilerin daha kolay öğrenilmesi ve ulaşılmasına yol açtı. Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası 1966 yılında yürürlüğe girdiğinden itibaren hükûmet sadece kağıt belgeleri bu yasa çerçevesinde dikkate aldı. Bilgisayarlar ise bu yasa çerçevesinde o dönemin şartlarıyla dikkate alınmadı. Fakat teknolojinin hızla gelişmesi ile Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasasının üzerindeki teknolojik etki de giderek arttı.

Elektronik kayıt sorunları 1980 yılının ikinci yarısında endişe verici bir hale geldi. 1980'lerin sonunda elektronik bilgi konularının önemini belirtmek için Benton Vakfı, 1989 yılında Elektronik Kamu Bilgisi ve Halkın Bilme Hakkı başlıklı bir konferans düzenledi.

2. Dünya Savaşı zamanı Bilgi Edinme ve Gazeteciler

Bilgi Edinme Özgürlüğünün desteklendiği en önemli uluslararası kurum olan Birleşmiş Milletler (BM), kuruluşundan bu yana bu özgürlüğü sözleşmelerinde desteklemiş ve teşvik etmiştir. BM'nin amacı; dünya halklarının birbirleri hakkında daha çok bilgi edinmeleri ve ücretsiz bir şekilde bilgi alışverişi yaparak birbirlerini tanımalarını, sınırsız fırsatların ortaya çıkmasını ve uluslararası anlayışı teşvik etmenin kesin bir yolu olarak gördüğü bilgi edinme özgürlüğünü desteklemiştir.

2. Dünya Savaşı sırasında International Federation of Journalists'in çalışmaları, Allies of Free Countries Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) tarafından İngiltere’nin başkenti Londra’da gerçekleştirildi. Bu savaş, Federasyonu gazetecilik mesleği alanında bilgi alışverişi yapmaya, savaş esnasında ülkelerinden sürgün edilen meslektaşları için seyahat olanakları sağlamaya, devletlerin silahlı kuvvetlerindeki meslektaşlarıyla temas kurmaya ve dünyadaki tüm gazetecileri gazetecilik mesleği çerçevesinde profesyonel bağlarla bağlamak istemektedir. Bu isteklerini de uluslararası bir federasyon kurarak yapmak istemektedirler.[10]

Müttefik veya özgür ülkeleri Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) 1946 yılının Haziran ayında Kopenhag'da 21 ülkeden delegeleri uluslararası bir gazetecilik örgütü kurmak için oy kullandıkları bir toplantıda dağıtıldı. Ancak dağıtılan bu organizasyon Doğu Avrupa ülkelerindeki gazetecilerin eline geçtiğinde ortaya yeni bir organizasyon olan Uluslararası Gazetecilik Federasyonu (IFJ) çıktı. Bu organizasyon 1951 yılının Ekim ayında Fransa’nın başkenti Paris’te yeni profesyonel gazeteci ve üç Fransız sendika daveti üzerine kuruldu.[7]

İnsanların hayatında büyük bir öneme sahip olan özgürlük kavramı bilgi edinme alanında da kendine yer bulmuştur. Bilgi edinme özgürlüğü kavramı insanlara devlet, kamu veya kamu kuruluşlarındaki bilgi ve belgelere kendileriyle doğrudan ilgili olsun veya olmasın bu bilgi ve belgelere ulaşma hakkını vermiştir.[6] Bilgi edinme hakkı/özgürlüğü 20. yüzyıldan itibaren insanların ve devletlerin gündeminde daima yer bulmuştur.[6] Bu hak/özgürlük sadece zamanıyla kalmayıp yapılan girişimler sonucu günümüzdeki halini almıştır. Günümüzde bilginin en büyük silahlardan biri olduğunu düşündüğümüz zaman bu hakkın/özgürlüğün ne demek olduğunu daha iyi anlamaktayız. Sonuç olarak insanlık geçmişten günümüze kadar bu hak/özgürlük alanında da birçok girişimlerde bulunmuş ve bu girişimlerden büyük sonuçlar elde etmiştir.

Kaynakça

  1. ^ "What is the Freedom of Information Act?". ico.org.uk (İngilizce). 4 Nisan 2019. 20 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2020. 
  2. ^ Andrew Puddephatt, Freedom of Expression, The essentials of Human Rights, Hodder Arnold, 2005, s. 128
  3. ^ "freedom of information" (PDF). 22 Eylül 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Ahmet Çelik ve Yaşar Tonta, Düşünce özgürlüğü, bilgi edinme özgürlüğü ve bilgi hizmetleri. Bilgi Edinme Özgürlüğü içinde (1-13). Ed. Yaşar Tonta ve Ahmet Çelik. Ankara: Türk Kütüphaneciler Derneği, 1996. http://yunus.hun.edu.tr/~tonta/yayinlar/beozgur.html 11 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  4. ^ "Bilgi edinme özgürlüğü" (PDF). 22 Eylül 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Ahmet Çelik ve Yaşar Tonta, Düşünce özgürlüğü, bilgi edinme özgürlüğü ve bilgi hizmetleri. Bilgi Edinme Özgürlüğü içinde (1-13). Ed. Yaşar Tonta ve Ahmet Çelik. Ankara: Türk Kütüphaneciler Derneği, 1996. http://yunus.hun.edu.tr/~tonta/yayinlar/beozgur.html 11 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  5. ^ "About Freedom of Information (FOI) | United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization". www.unesco.org. 15 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Aralık 2020. 
  6. ^ a b c "Freedom of information", Wikipedia (İngilizce), 14 Aralık 2020, erişim tarihi: 17 Aralık 2020 
  7. ^ a b "OPEN MEETING LAWS AND LOCAL SCHOOL BOARDS (SUNSHINE, PUBLIC MEETINGS, FREEDOM OF INFORMATION) - ProQuest". search.proquest.com. 27 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Aralık 2020. 
  8. ^ "ProQuest Dissertations & Theses Database (PQDT)". Choice Reviews Online. 46 (01): 46-0008-46-0008. 1 Eylül 2008. doi:10.5860/choice.46-0008. ISSN 0009-4978. 
  9. ^ "Freedom of information : an appraisal of proposed legislation - ProQuest". search.proquest.com. 27 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Aralık 2020. 
  10. ^ "Freedom of Information Act (FOIA): Federal", Encyclopedia of Public Administration and Public Policy, Third Edition, Routledge, ss. 1-4, 14 Ağustos 2020, ISBN 978-1-4665-6936-2, erişim tarihi: 17 Aralık 2020 

İlgili Araştırma Makaleleri

Liberalizm, bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya görüşüdür. Bireysel özgürlük ve bireysel haklar düşüncesiyle yola çıkan liberalizm, daha sonraki yıllarda farklı türlere bölündü ve bireylerin eşitlik ilkesinin de önemini vurgulamaya başladı. Klasik liberalizm bireysel özgürlüklerin rolünü vurgularken, sosyal liberalizm özgürlüğe vurgu yaptığı kadar; bireylerin eşitlik hakkı ilkesinin önemine vurgu yapar ve özgürlük ile eşitlik arasında denge kurmayı amaçlar. Liberal görüşü savunanlar geniş bir görüş dizisi benimsemekle birlikte genellikle ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, basın özgürlüğü, sivil haklar ve sivil özgürlükler, seküler devlet, liberal demokrasi, ekonomik ve siyasi özgürlük, hukukun üstünlüğü, özel mülkiyet ve piyasa ekonomisi gibi fikirleri destekler.

Gazetecilik, olayların, olguların, fikirlerin ve insanların etkileşimi üzerine toplumu en azından bir dereceye kadar doğru bilgilendiren raporların araştırılması, yayınlanması ve dağıtımıdır. Bir isim olarak gazetecilik mesleği, bilgi toplama yöntemleri ve editoryal edebi tarzlar için geçerlidir. Gazetecilik mesleğini yapan kişilere gazeteci denir.

<span class="mw-page-title-main">İnsan hakları</span> İnsanlığın evrensel değerleri

İnsan hakları, tüm insanların sadece insan olmakla sahip olduğu temel hak ve özgürlüklere denir. İnsan hakları; ırk, ulus, etnik köken, dış görünüş, din, dil,ense ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların yararlanabileceği haklardır. Bu hakları kullanmakta herkes eşittir. Diğer yandan insan hakları terimi bir ideali içerir. Bu terimi kullananlar, bu alanda olanı değil, olması gerekeni dile getirirler.

Vicdani ret, bir bireyin politik görüşleri, ahlaki değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesidir. Vicdani retçiler kendilerini antimilitarist ya da pasifist olarak tanımlayabilmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">İnsan Hakları Evrensel Bildirisi</span> BM İnsan Hakları Komisyonunca 1948de kabul edilen bildiri

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nun Haziran 1948'de hazırladığı ve birkaç değişiklik yapıldıktan sonra 10 Aralık 1948'de, BM Genel Kurulunun Paris'te yapılan 183. oturumunda kabul edilen 30 maddelik bildiridir.

<span class="mw-page-title-main">Telif hakkı</span> aklın orijinal bir eseri üzerinde gerçek veya tüzel bir kişinin sahip olduğu tüm özel ayrıcalıklar

Telif hakkı, bir kişi ya da kişilerin her türlü fikrî emeği ile meydana getirdiği bilgi, düşünce, sanat eseri ve ürününün kullanılması ve kopyalanması ile ilgili hukuken sağlanan haklardır. Telif hakkının doğması için tescile gerek yoktur. Fikir ve sanat eserleri üzerindeki haklar eserin üretilmesiyle birlikte doğar. Bununla birlikte eser sahibi isterse ülkenin ilgili tescil birimlerinde isteğe bağlı olarak kayıt tescili yaptırabilir. Telif hakları, genellikle belli bir süre için geçerlidir.

<span class="mw-page-title-main">İfade özgürlüğü</span> kişinin görüş ve fikirlerini iletme hakkı

İfade hürriyeti, ifade özgürlüğü, Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde ilan edilen, birçok ülke tarafından kabul edilen, bireylerin veya toplulukların fikir ve görüşlerini sansür, yasal yaptırım veya tehdit korkusu olmaksızın ifade etme hakkıdır. Birçok devlet ifade özgürlüğünü anayasal koruma altına almıştır. Konuşma özgürlüğü ve ifade özgürlüğü siyasal bağlamda dönüşümlü olarak kullanılan terimler olsa da, ifade özgürlüğünün hukuki anlamı, iletişim araçları arasında fark gözetmeksizin bilgi ve fikirlerin aranması, erişilmesi ve yayılmasına yarayan her tür faaliyeti kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası Gazeteciler Federasyonu</span>

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), özgün adı: en: International Federation of Journalists, fr: Federation Internationale Des Journalistes, de:Internationale Journalisten-Föderation gazetecilik mesleği üyelerini bir araya getiren uluslararası bir sivil toplum kuruluşudur.

<span class="mw-page-title-main">Kamu malı</span>

Kamu malı, münhasır fikrî mülkiyet haklarının geçerli olmadığı tüm yaratıcı çalışmalardan oluşur. Bu haklar sona ermiş, kaybedilmiş, açıkça feragat edilmiş ya da uygulanamaz hâldedir.

<span class="mw-page-title-main">Basın özgürlüğü</span> Çeşitli medya aracılığıyla iletişim ve ifade özgürlüğü

Basın özgürlüğü, haber, fikir ve düşünceleri, çoğaltıcı araçlarla, serbestçe açıklayabilmek özgürlüğüdür. Bilgi ve düşünceleri serbest olarak toplayıp, yorum ve eleştiri yaparak çoğaltabilmek ve bunları serbest olarak yayımlayıp dağıtabilmek haklarını içerir.

<span class="mw-page-title-main">Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi</span>

Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi, 16 Aralık 1966'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve 23 Mart 1976 itibarıyla yürürlüğe giren çok taraflı bir antlaşmadır. Sözleşme, taraf devletlerin bireylerin yaşama hakkı, din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, toplantı özgürlüğü, seçim hakları ve adil yargılanma hakları dahil, sivil ve siyasal haklarına saygı göstermelerini taahhüt eder. Sözleşmede 3 ek protokol vardır. Bu protokollerden 1. protokol olan seçmeli protokoldür ve bu protokolle bireysel başvuru usulüyle denetim getirilmiştir. 2012 itibarıyla 167 devlet Sözleşmeye taraf olmuştur.

LGBT topluluğu veya LGBT toplumu, lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) bireylerin ortak çıkarları, sorunları ve hedefleri doğrultusunda birleşmesi, bir bütün haline gelmesi. LGBT olup farklı sorunları olan gruplar, topluluklar, altkültürel hareketler, gey mahalleleri ve LGBT örgütlerinden oluşmaktadır. Bu amaçla oluşturulan LGBT topluluğu eşcinsel bireylerin insan hakları hareketinin temelini attı.

<span class="mw-page-title-main">Düzensiz göç</span>

Düzensiz göç, insanların bir ülkeden başka bir ülkeye yasal olmayacak şekilde girişleri, çıkışları, çıkmaya teşebbüs etmeleri ile yasal bir şekilde giriş yapmalarına karşın yasal kalış hakkını ihlal etmeleri ve çalışma izinleri bulunmamasına rağmen çalışmaları sonucunda ilgili ülkenin göç yasalarına muhalefet etmeleri durumudur. Düzensiz göç tanımını daha da genişletirsek suça karışan ve kamu düzeni, kamu güvenliği ve kamu sağlığını tehdit eden kişiler de bu tanıma eklenebilir.

<span class="mw-page-title-main">Kazakistan Anayasası</span> Kazakistan Cumhuriyetinin anayasası

Kazakistan Anayasası, Kazakistan'ın 30 Ağustos 1995'ten bu yana geçerli olan anayasasıdır. Anayasa, 30 Ağustos 1995 tarihinde referandumla onaylanmıştır. Ayrıca her yıl 30 Ağustos, Kazakistan'da Anayasa Günü olarak kutlanmaktadır.

Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası'nın uyarlanmasından sonra (1995), Azerbaycan'da yasal reformlar kapsamında demokratik ilkelere ve uluslararası hukukun gerekliliklerine uygun olarak yeni yasal düzenlemeler ve değişiklikler yapılmıştır. Genel olarak, Azerbaycan Anayasasında temel insan ve sivil hakları ve özgürlükleri ile ilgili 48 madde bulunmaktadır. Anayasanın 3. bölümü özellikle Azerbaycan vatandaşlarının insan hakları, mülkiyet hakları, eşitlik hakları, fikrî mülkiyet hakları, medeni haklar, sanıkların hakları, grev hakkı, sosyal güvenlik hakkı, oy kullanma hakkı ve ifade, vicdan ve düşünce özgürlüğü haklarını kapsamaktadır. 28 Aralık 2001 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti Millet Meclisi, Azerbaycan Cumhuriyeti İnsan Hakları Komisyonu adında bir kurumun kurulması için anayasa kanununu kabul etti ve 5 Mart 2002'de cumhurbaşkanı bunun uygulanması, yasal çerçevesinin oluşturulması ve işleyişi hakkında bir kararname imzaladı.

Toplanma ve gösteri özgürlüğü, bireylerin ve kurumların düşüncelerini açığa vurmak amacıyla toplanabilmelerini ve yürüyüş ya da başka yöntemlerle gösteri yapabilmelerini öngören özgürlüktür. İnsan hakları ve Siyasi özgürlükler kapsamında değerlendirilir.

Çoğu Azerbaycanlı, çeşitli bilgiyi zorunlu olarak hükûmet yanlısı ve hükûmet kontrolü altındaki televizyondan yayınlarından alıyor. Bir STK olan "Gazeteciler Özgürlüğü ve Güvenliği Enstitüsü (IRFS)" 2012 raporuna göre Azerbaycan vatandaşları Azerbaycan'daki insan hakları konuları ile ilgili nesnel ve güvenilir haberlere erişememekte ve halk kamu yararına olan konularda yetersiz bilgilendirilmektedirler. Yetkili güçler, ülke içindeki medya özgürlüğünü kısıtlamak için bir dizi kısıtlama getirmektedirler. Muhalefet, bağımsız medya kuruluşları ve gazetecilerin matbaalara ve dağıtım araçlarına erişimleri sınırlıdır. Bu kişiler uydurma suçlamalardan dolayı hapis cezası dahil olmak üzere hükûmetin susturma taktiklerine maruz kalabilmektedirler.

Amerika Birleşik Devletleri'nde sansür, konuşma veya kamuya açık iletişimin bastırılmasını içermektedir ve Amerika Birleşik Devletleri Anayasası'nın Birinci Değişikliği ile korunan ifade özgürlüğü meselelerini gündeme getirir. Bu temel özgürlüğün yorumu, kutsandığından bu yana değişiklik göstermiştir. Örneğin, Amerikan Karşıtı Faaliyetleri İzleme Komitesi'nin duruşmalarında örneklendiği üzere, 1950'lerin yaygın anti-komünist duyarlılık döneminde kısıtlamalar arttı. Miller - California (1973) davasında, ABD Yüksek Mahkemesi, Birinci Değişikliğin, ifade özgürlüğünün müstehcenlik için geçerli olmadığını ve dolayısıyla sansürlenebileceğini söyledi. Bazı nefret söylemi biçimleri eyleme geçmedikleri veya başkalarını yasadışı eylemlerde bulunmaya teşvik etmedikleri sürece yasal olsa da, daha şiddetli eylemler insanların veya grupların yürüyüş izinlerinin veya Westboro Baptist'in reddedilmesine yol açtı. Kilise hakkında dava açıldı, ancak ikincisi aleyhindeki ilk olumsuz karar, daha sonra ABD Yüksek Mahkemesi'nin Snyder - Phelps davasına temyiz edildiğinde bozuldu.

Birleşik Krallık'ta bilgi edinme özgürlüğü mevzuatı, sırasıyla Birleşik Krallık ve İskoçya Parlamentoları tarafından kontrol edilmektedir ve her ikisi de 1 Ocak 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Sanatsal ifade özgürlüğü, bir sanatçının çalışmalarını özgürce düşünebilmesi, tasarlanması, ürünün ortaya konması ve yaygınlaştırılması veya sanat eserlerinin yaygınlaştırılması ve bunun devlet veya başka bir kişi, zümre, platform tarafından müdahaleye uğramaması anlamına gelmektedir. Sanatsal ifade özgürlüğü denince sanatın herhangi bir dalında herhangi bir formu üretenlerin düşüme, tasarlama, ürünleştirme ve yaygınlaştırma aşamalarının tamamında tamamen özgür olmaları demektir. Sanatsal ifade özgürlüğü, sanatçının veya sanat eserlerinin devlet tarafından desteklenmesi ve sanat eserlerine ulaşmak isteyen kişilerin eserlere erişim hakkını güvence altına almasını da kapsayan hakların tümünü içerir.