İçeriğe atla

Bilge Kağan

Bilge Kağan
Eski Türkçe: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀:𐰴𐰍𐰣
Çince: 阿史那 默棘連
İkinci Göktürk Kağanlığı'nın IV. kağanı
Otuz Aşiretin Büyük Kağanı
Bilge Kağan'ın mermerden yapılma heykeli
İkinci Doğu Göktürk kağanı
Hüküm süresiŞubat 717 – 25 Kasım 734
Önce gelenİnel Kağan
Sonra gelenYollıg Kağan
Doğum683
Çugay-Ḳuz Dağı
Ölüm25 Kasım 734
Ötüken
Defin22 Haziran 735
Eş(ler)iİl-İtmiş Bilge Kağatun
Çocuk(lar)ıTengri Tigin
Yollıg Tigin
Syüan
Ta-lo Hatun
HanedanAşina
Babasıİlteriş Kağan
Annesiİlbilge Hatun
DiniTengricilik

Bilge Kağan (Eski Türkçe: 𐰋𐰃𐰠𐰏𐰀:𐰴𐰍𐰣, Bilgä Qaγan,[1] Çince: 毗伽可汗, Pinyin: píjiā kěhàn, Wade-Giles: p'i-chia k'o-han) Resmi unvan: "Tengriteg Тengride bolmuş Türk Bilge Kağan" :Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı[2][3] İkinci Göktürk Kağanlığı'nın kağanlarındandır. Türk tarihinin en önemli figürlerinden biri olarak değerlendirilir.[4]

İlk yılları

683 yılında, kağanlığın o zamanki merkezi olan Çugay-Ḳuz Dağı dolaylarında doğdu. 8 yaşında iken, babası İlteriş Kağan'ın 691 yılında ölmesiyle birlikte amcası Kapgan Kağan'ın himayesinde büyüdü.

Şadlığı

Yine amcası tarafından 697 yılında Tarduşlar üzerine şad olarak atanan Bilge Kağan, atamanı (Selçuklulardaki atabey ve Osmanlılardaki lala kurumlarına benzer işlev gösteren bir kuruluş) Köli Čor'un denetiminde yetişti. 698 yılında, amcası Kapgan Kağan'ın isteği üzerine Türgişler ile yapılan Bolçu Savaşı'na katıldı. 699 yılında amcası Kapgan Kağan tarafından Sağ Kanat Şad'ı tayin edildi ve emrine 20,000 kişilik bir ordu verildi. Bilge Kağan, 700 yılında Tangutlar üzerine askeri bir sefer düzenledi. Savaş sonunda yenilgiye uğrattığı Tangutların çocuklarını, kadınlarını, at sürülerini ve bütün mal varlıklarını ele geçirdi. 701 yılında Güney Ordos bölgesinde Kapgan Kağan komutasındaki Göktürk ordusu ile Ong Tutuk komutasındaki 50,000 kişilik Tang ordusu arasında meydana gelen Iduk Baş Savaşı'na katıldı. Savaş sonunda Soğd kolonileri Göktürklerin eline geçti. 703 yılında Göktürklere vergi vermeyi kesen Basmıllar üzerine sefer düzenledi ve onların Iduk Kut unvanlı idarecesini yenilgiye uğratıp onları yeniden itaat altına aldı. 17 Ocak 707 tarihinde Kapgan Kağan komutasındaki Göktürk ordusu ile Çaça Sengün komutasındaki Tang ordusu arasında meydana gelen büyük Ming Şa Muharebesi'nde yer aldı. Bilge Kağan, 709 yılında Tang Hanedanlığı'nın kışkırtma siyaseti sonucunda Göktürk konfederasyon birliğine karşı ayaklanan Çiklerin Örpen'de, 710 yılında Kırgızların Kögmen'de, 711 yılında Türgişlerin Bolçu'da itaat altına alınmasında önemli rol oynadı. 711 - 712 yıllarında, Müslümanların Maveraünnehir'i fethi sırasında, Maveraünnehir'deki Göktürk müttefiklerinin yardım istemesi üzerine, Araplara karşı düzenlenen sefere katıldı. Ancak bu sefer istenilen sonuca ulaşamamıştır. Bilge Kağan, 714 yılında hiçbir sorunları yokken ayaklanan Karlukları Tamag Iduk Baş'ta yaptığı savaşta yenilgiye uğrattı. Karluklar bu yenilgiden sonra Tang Hanedanlığı'na sığındılar. 715 - 716 yılları, Göktürklerin kendilerine bağlı boylar birliğine karşı yaptıkları mücadelelerin en şiddetli geçtiği yıl oldu. Bu kez ayaklananlar kağanlığın bel kemiğini oluşturan Dokuz Oğuzlardı. Ayrıca yalnız da değillerdi, yanlarında Karluklar ve Basmıllar da vardı. Bilge Kağan, kardeşi Kül Tigin ile birlikte bir yılda dört kez onlarla savaşmak zorunda kaldı. İlk savaş Togu Balık'ta gerçekleşti. Birbirlerine üstünlük kuramayan taraflar Andırgu'da kozlarını ikinci kez paylaştı. Yine yenişemeyen taraflar Çuş Irmağı başında üçüncü kez vuruştular. Yine sonuçsuz kalan bu savaştan sonra taraflar kesin sonuç için Ezginti Kadız'da karşı karşıya geldiler. Burada gerçekleşen muharebe Türklerin kendi aralarında yaptıkları en kanlı muharebelerden biri oldu. Kıran kırana geçen savaşta Göktürkler, Oğuzları silip süpürdü. Amcası Kapgan Kağan'ın Bayırku Seferi dönüşünde öldürüldüğü 22 Temmuz 716 tarihinden sonra, Türk Toyu amcasının oğlu İnel'i kağan olarak seçti. Geçen birkaç ay sonucunda İnel Kağan'ın genç ve deneyimsiz olması nedeniyle kağanlığı toparlayamaması, kutun İnel'den alındığı şeklinde yorumlanmasına neden oldu. Çok geçmeden Tonyukuk'un karşı çıkmasına rağmen Alp Eletmiş tarafından desteklenen ve Kül Tigin tarafından planlanıp uygulanan oldukça kanlı bir darbe ile İnel Kağan, akrabaları, destekçileri ve yakınları ile birlikte 717 yılının şubat ayında idam edildi.

Kağanlığı

Darbenin ardından Bilge, Tanrı Gibi Gökte Olmuş Türk Bilge Kağan unvanı ile kardeşi Kül Tigin tarafından kağan olarak ilan edildi. Bilge, kağan olduğu zaman ortada herhangi bir devlet otoritesi kalmamıştı. Bilge Kağan, kendi yazıtında bu durumdan şöyle söz etmektedir:

Ben kağan olduğumda her yere gitmiş olan ulus, yaya olarak, çıplak olarak, öle yite geri geldi.

Önce töreleri yeniden uygulamaya koyan Bilge Kağan, ilk seferini 717 yılında Uygurlar üzerine düzenledi. Kargan Savaşı'nda Uygurları bozguna uğratan Bilge Kağan onların birçok at, hayvan sürüsünü ele geçirdi. 718 yılında Bilge'nin kağanlığını tanımayan Karluklara karşı Bilge Kağan, Tudun Yamtar komutasında bir ordu gönderip onları itaat altına aldı. Daha sonra Çin'e karşı bir sefer yapmayı düşündüyse de Tonyukuk tarafından ikna edilerek bu düşüncesinden caydı. Ardından bir barış yapmak için Tang Hanedanlığı'na elçiler gönderdiyse de Tang imparatoru Hsüan Tsung bunu kabul etmedi ve savaş hazırlıklarına başladı. 720 yılının kış aylarında Tang Hanedanlığı, Göktürklere karşı büyük bir ittifak oluşturdu. Bu ittifaka Basmıllar, Tatabılar ve Kitanlar katıldı. Ancak Tonyukuk'un yerinde ve zamanında yönlendirmeleriyle ilk önce zayıf olan Basmıllar bozguna uğratıldı. Tang ordusu soğuk iklim koşullarından ötürü yay ve oklarını kullanamamaları ve derilerinin soğuktan çatlaması nedeniyle başarısız olup geri çekilmek zorunda kaldı. Kendi yazıtından anlaşıldığına göre Bilge Kağan, savaşın birinci günü on yedi bin, ikinci günü ise düşman piyade ordularını tamamen yok etmiştir. Bilge Kağan 721 yılının kış aylarında Kitanlara, 722 yılının ilkbaharında da Tatabılara karşı seferler düzenleyerek ittifakın diğer üyelerini cezalandırdı.

Kültürel Gelişmeler

Bilge Kağan, Tang Hanedanlığı ile barış tesis ettikten sonra ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan kalkınması için gayret gösterdi. Onun döneminde Ongin Yazıtı (719 - 720), Altun Tamgan Tarkan Yazıtı (724), Tonyukuk Yazıtı (725), Kül Tigin Yazıtı (732) vb. birçok yazıt dikilerek Türk edebiyatı'nın ilk örnekleri verildi. Yine kültürel alanda Budizm'e meyledip bir tapınak inşa ettirmişse de devlet adamı Tonyukuk'un uyarıları üzerine bu isteğinden caydı. Ardından milletini yerleşik hayata geçirmeye heveslendi. Bunun için de kaleler inşa edecekti ki yine devlet adamı Tonyukuk ile ters düştü. Damadı ile arası açılan Tonyukuk devleti zayıflatacak bir çatışmaya girmek yerine uzaklara gitmeyi kararlaştırdı. Ailesi ve boyunu toplayıp Orhun Vadisi'nin yaklaşık 400 km uzağındaki Tula Nehri kıyılarına çekildi. Kendisi, öldüğü 726 yılına kadar ömrünü burada geçirmiştir.

Ölümü

734 yılında bakanı Buyruk Çor tarafından zehirlendi. Neden zehirlendiği konusunda kaynaklarda hiçbir bilgi yoktur. Ancak bilinen tek şey 727 yılında Buyruk Çor'un, Tang Hanedanlığı'na Göktürk elçisi sıfatıyla gönderilmesidir. Burada Buyruk Çor'un, Bilge'yi zehirlemesi konusunda Çinliler tarafından ikna edilmiş olması olasılık dahilindedir. Daha sonra zehirlendiğini anlayan Bilge Kağan, Buyruk Çor'u ve bütün ailesini idam ettirdi. Ancak kendisi de 25 Kasım 734 tarihinde öldü. Kendisi için çok büyük bir cenaze töreni düzenlendi. Cenaze törenine komşu ülkelerden yoğun katılım oldu. 22 Haziran 735 tarihinde defnedilen Bilge Kağan'a, yazıtında yazdığına göre Türk milletinin kendisine duyduğu minnet şöyle anlatılmaktadır:

Bunca millet saçını, kulağını kesti. iyi binek atını, kara samurunu, mavi sincabını sayısız getirip hep bıraktı.

Bilge Kağan'ın mezarının başına oğlu Tengri Kağan tarafından Bilge Kağan Yazıtı dikilmiş olup bu yazıtı kağanın, edebi yönüyle öne çıkan diğer oğlu Yollıg Kağan 34 günde yazmıştır. Bilge Kağan, Türk tarihi'nin en önemli şahsiyetlerinden biri olarak değerlendirilmektedir.

İddia

Ahmet Akyol tarafından yapılan bir iddiaya göre Bilge Kağan, bakanı Buyruk Çor tarafından değil hanımı Pofu Hatun tarafından zehirlenmiştir.[5] Yine Akyol'un iddiasına göre 720 yılında Tang Hanedanlığı'na karşı barışçıl bir politika gütmeye başlayan Bilge Kağan'ın isteği üzerine sınır bölgelerinde pazarlar kurulmuştu. Bu pazarlarda Türkler ve Çinliler arasında at, ipek vb. hayvan ve eşyaların ticareti yapılıyordu. İlerleyen zamanlarda bu ilişkiler gelişirse Bilge'nin, Tang imparatoru Hsüan Tsung'un öz kızıyla evlenmesi pek muhtemeldi. Zaten Bilge'nin Çinli bir prensesle evlenme konusunda Tang imparatoru Hsüan Tsung'a sürekli baskı yaptığı ancak Tang imparatoru Hsüan Tsung'un bunu sürekli geçiştirdiği bilinmektedir. Bilge'nin bunu yapmasının amacı kişisel zevklerden ziyade hakim olduğu boy ve toplulukların gözündeki prestijini artırmaktı. Bu tür bir evliliğin gerçekleşme ihtimalini bile kabullenemeyen Bilge'nin hanımı Pofu Hatun, kocasını zehirledi. Akyol'un iddiasını destekleyecek yönde bazı veriler bulunsa da konu ile ilgili kaynaklardaki bilgilerin yetersizliği kesin bir şey söylemeyi elverişsiz hale getirmektedir.

Bilge Kağan'ın Kötü Devlet Adamlarına Eleştirisi

Bilge Kağan'ın ağzından ifade edilen bu eleştirilerde, Göktürklerin bağımsızlığını kaybetmesi başta olmak üzere, toplumun yoksullaşmasının ve devletin yıkılmasının ana nedeni; başa geçen kağanların, "Bilgisiz, iradesiz, öngörüsüz" olmalarıdır. Bu eleştiriler sadece kağanlarla sınırlı kalmamış, kağanların beyleri ve yer yer bu kötü devlet adamlarına uyan ya da bilgili kağanlarının sözünü dinlemeden, başına buyruk hareket eden, millet (bodun) de eleştirilmiştir.[6]

Resim galerisi

Kaynakça

  1. ^ "Bilge kagan's Memorial Complex, TÜRIK BITIG". 6 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2010. 
  2. ^ "Ethno Cultural Dictionary, TÜRIK BITIG". 1 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2010. 
  3. ^ "Bilge Kağan Yazıtı'nın Kuzey Yüzü". 30 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2010. 
  4. ^ Etienne Copeaux, Les prédécesseurs médiévaux d'Atatürk. Bilge kaghan et le sultan Alp Arslan, Revue des mondes musulmans et de la Mediterrane No.89-90, Figures mythiques des mondes musulmans, Temmuz 2000, sf. 217-243
  5. ^ "Kim ve Neden Zehirledi ?". Ahmet Akyol. 1 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2013. 
  6. ^ Erdem,KONUR,"Orhun Yazıtlarında Sosyal ve Siyasi Mesajlar 11 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.",Edebiyat ve Sanat Akademisi

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Göktürk Kağanlığı</span> Türk adını kullanan ilk Türk devleti

Göktürk Kağanlığı, asıl ismiyle Türk Kağanlığı Göktürkler tarafından kurulmuş ve 552-744 yılları arasında Orta ve İç Asya'da hükümdarlık sürdürmüş bir Türk imparatorluğudur ve bozkırların ilk model devletidir. Asya Hun İmparatorluğu'ndan sonra 2. Büyük Devlet lakabını almıştır.

Tūnyokuk, Göktürk Kağanlığının yabgusudur. "Aşina" ailesinin akrabalarından Göktürk "Aşide" ailesindendir. Göktürkler ve diğer Türk göçebe imparatorluklarının kurucusu ve yönetenleri, Aşina sülalesindendir.

Kapgan Kağan ya da Kapağan Kağan, İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nın kağanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Karluklar</span> Orta Asyada göçebe Türk boylarının bir federasyonu

Karluklar, 766-1215 yılları arasında, Orta Asya'da varlığını sürdüren Türk boylarıdır. "Karluk" adı Arap kaynaklarında "حارلوق Harluk", Farsça eserlerde "حاللوه Halluh", Çin yıllıklarında ise "Géluólù" biçimlerinde kullanılmıştır. Kadim Türk çağlarında Karluklara "Üç Oğuz" yani "Üçboy" da denilmiştir. Türkçe anlamı "karlık" olan Karlukların Türk soyundan geldiği ve bir Gök-Türk boyu olduğu Çin kaynağında (T'ang-shu) belirtilmiş ve oturduğu saha olarak Altaylar'ın batısındaki Kara-İrtiş ve Tarbagatay havalisi gösterilmiştir. Karluklar burada üç kabileden kurulu bir birlik halinde bulunuyorlardı. Daha İstemi zamanında Türk hakimiyetinin Hazar'ın kuzeyi ve Maveraünnehir'e doğru genişlemesinde şüphesiz büyük rolleri vardır. 630-680 yılları arasında, diğer Türk boyları gibi kendi başlarına buyruk olarak zaman zaman Çin'e karşı geldikleri görülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kül Tigin</span> İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı’nı yöneten devlet başkanı

Kül Tigin veya Köl Tigin, d. 684 - ö. 27 Şubat 731), İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nı ağabeyi Bilge Kağan ile birlikte yöneten devlet başkanıdır. Kül Tigin, devletin askerî kanadını yönetiyordu.

<span class="mw-page-title-main">Kül Tigin Yazıtı</span> 8. yy.da yazılmış Göktürk Yazıtlarının bir bölüm

Kül Tigin Yazıtı veya Kül Tigin Kitabesi, Bilge Kağan'ın kardeşi, İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nın yöneticisi Kül Tigin'in ölümü üzerine MS 732'de Orhun Vadisinde diktirilmiş yazıt.

<span class="mw-page-title-main">Tonyukuk Yazıtı</span> 8. yy’da yazılmış Göktürk Yazıtları’nın bir parçası

Tonyukuk Yazıtları ya da uluslararası literatürdeki adıyla bulunduğu yere nisbetleBain Tsokto Yazıtları, Orhun Irmağı vadisinde 8. yüzyılda yazılıp dikilmiş olan Göktürk Yazıtlarından birisidir. Moğolistan'ın başkenti Ulan Bator'un ilçesi Nalayh'ta Bayan Tsokto adlı yerde bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı</span> 7. ve 8. yyde hüküm sürmüş Türk devleti

İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı, Çin egemenliğine giren Göktürkler Kutluk Kağan zamanında yeniden bağımsızlığına kavuştu. Bu yüzden bu devlete "Kutluk Devleti" de denir.

<span class="mw-page-title-main">Müslümanların Maveraünnehir'i fethi</span> Arapların 7.-8. yüzyıl Asya fetihleri

Müslümanların Maveraünnehir'i fethi ya da Arapların Maveraünnehir'i fethi, günümüzde Özbekistan'ı, Tacikistan'ı, Kazakistan'ı ve Kırgızistan'ı kapsayan Orta Asya'nın tümünün ya da bazı bölgelerinin 7. ve 8. yüzyıllarda On İki İmamların dördüncüsü olan İmam Zeynel Abidin ve taraftarları olan Müslümanlar tarafından fethedilmesidir.

Doğum tarihi bilinmeyen İnel Kağan, Kapgan Kağan'ın küçük oğlu idi. İnel Kağan, 698 yılında Türgişler ile yapılan Bolçu Savaşı'nda bir komutan olarak yer aldı. İnel Kağan, 699 yılında babası Kapgan Kağan tarafından On-oklar üzerine Küçük Kağan unvanı ile yönetici olarak atandı. 711 – 712 yıllarında Müslümanların Maveraünnehir'i fethi sırasında Arapları Maveraünnehir'den çıkarmak için düzenlenen askeri sefere katıldı. 714 yılının şubat ayında ağabeyi Tonga Tigin ile birlikte Beşbalık'ı kuşatan İnel Kağan başarısız oldu ve bu kuşatma ağabeyinin ölümü ile sonuçlandı. İnel Kağan, babası Kapgan Kağan'ın 22 Temmuz 716 tarihinde, Bayırku Seferi dönüşünde suikaste uğrayıp öldürülmesinden sonra Türk Toyu tarafından kağan olarak ilan edildi. Ancak birkaç ay süren kağanlığı süresince, Göktürk Kağanlığı'na başkaldırmış olan boylar konfederasyonu ile mücadele edemediğinden dolayı kutun kendisinden alındığı bahane edilerek amcasının oğlu Kül Tigin tarafından yapılan askeri bir darbe ile yakınları, destekçileri ve akrabaları ile birlikte 717 yılının şubat ayında idam edildi.

<span class="mw-page-title-main">Yollıg Tigin</span> İkinci Göktürk Kağanlığının 5. Kağanı

Yollıg Tigin ya da tahta oturduktan sonraki adıyla Ay Kağan, Türkçenin Tonyukuk'tan sonra bilinen ilk yazarı ve İkinci Göktürk Kağanlığı'nın 5. kağanıdır. Bir Göktürk hükümdarı olmasına rağmen Türkiye Türkçesinde "Ay Kağan" değil "Yollıg Tigin" olarak bilinir. Bunun nedeni henüz bir tigin (prens) iken yazdığı Göktürk Yazıtları'nda "Yollıg Tigin" adını kullanmasıdır. Tonyukuk Yazıtı ile birlikte Bilge Kağan ve Köl Tigin yazıtları; Türk siyasi tarihinin dayandırıldığı ilk Türkçe belgeler olduğu için, Yollıg Tigin; hükümdarlığından çok sanatçı yönüyle ön plana çıkmıştır.

Bolçu Muharebesi, 711'de Göktürk Kağanlığı ile Türgişler öncülüğündeki ittifak kuvvetleri arasında gerçekleşen muharebedir. Muharebe, kesin Göktürk zaferiyle sonuçlanmıştır.

İnekler Gölü Savaşı, 682 yılında İkinci Göktürk Kağanlığı ile Dokuz Oğuzlar arasında yapılan savaştır.

Bayırku seferi, Kapgan Kağan'ın Dokuz Oğuzlardan Bayırkular üzerine düzenlediği ve zaferle sonuçlandırdığı son seferidir.

Ming Şa Savaşı, 17 Ocak 707 tarihinde Kapgan Kağan komutasındaki Göktürk ordusu ile Çaça Sengün komutasındaki Tang ordusu arasında gerçekleşmiş bir savaştır.

Bayan Çor Kağan, 747 – 759 arasında Uygur Kağanlığı'nı yöneten kağan. Resmî olarak "Täŋridä Bolmiš İl İtmiš Bilgä Kaγan" yani "Tanrı Tarafından Ülke (İl) Etmiş Bilge Kağan" unvanını kullanmıştır. Tang Hanedanı tarafından kendisine Yingwuweiyuanpiqiejuo Han (英武威遠毗伽闕可汗) veya kısaca Yingwu Han (英武可汗) unvanı verilmiştir. Tahta geçmeden önceki kişisel adı Çabış Tigin'dir. Kendisinden sonra tahta oğlu Bögü Tigin çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kutlug Bilge Kül Kağan</span>

Kutluk Bilge Kül Kağan, 744'te Uygur Kağanlığı'nı kuran devlet adamı. Uygur Kağanlığı'nı 744'ten 747'ye kadar yönetmiştir. Uygurları oluşturan dokuz boydan, hükümdar ailesinin mensup olduğu Yaglakar uruğundandır. Bilge Kül Kağan'ın adı Karabalgasun Yazıtı'nın Çince metninde Kutlug Boyla şeklinde geçmektedir. Kağan olduktan sonra bugünkü Karabalsagun olarak bilinen yerde başkent olarak inşa ettirdiği Ordu-Balık kenti Türklerin kurduğu ilk kenttir. Böylece Türklerin kutsal başkenti Ötüken başkentliğini kaybetmiş, Türkler yerleşimlerini Orhun Nehri'nin dış havzasındaki yamaçlardan bizzat nehrin yatak boylarına taşımıştır.

Bilge İşbara Tamgan Tarkan ya da Taçam Bey, İkinci Göktürk Kağanlığı döneminde yaşamış olan bir Göktürk devlet adamıdır.

Tang imparatoriçesi Wu Zetian'ın kurduğu Zhou Hanedanlığı ve İkinci Göktürk Kağanlığı arasındaki savaşlar 693 yılında Kapgan Kağan ve Aygucı Tonyukuk'un Büyük Kuzey Çin akını ile başlamıştı. Bu Göktürk - Tang savaşının çeşitli nedenleri vardı. Bunların başında Kapgan Kağan'ın devleti güçlendirip büyütme isteği geliyordu. Kapgan Kağan'ın bir kızını Wu Zetian'ın yönetimden uzaklaştırdığı Tang Hanedanı'ndan bir prensle evlendirmek istemesi, ancak Wu Zetian'ın bu isteği geri çevirip kendi ailesinden birini güvey adayı olarak göndermesi savaş için yeterli gerekçeyi yaratmıştı. Yapılan birçok akından sonra 701 ya da 702 yılında yani Kül Tigin 16 yaşındayken, Göktürk ordusu Kuzey Çin'deki Kansu bölgesinin kuzeydoğusuna bir akın düzenledi. Lev Nikolayeviç Gumilyov ile Giraud bu akının Maveraünnehir'e yapıldığını ileri sürmektedirler ancak bu seferin Kansu - Ordos'a yapıldığı açıktır.Bu sefere Kül Tigin ve Bilge Şad da katılmışlardı. Orhun Yazıtları'nda Iduk Baş olarak geçen yerde Göktürk ordusu, Ong Tutuk komutasındaki beş tümenlik bir Zhou ordusuyla savaştı. Kül Tigin yaya olarak saldırdı, Ong Tutuk'un silahlı kayınbiraderini kendi elleriyle tutup (yakalayıp) Kapgan Kağan'a sundu. Ardından Zhou ordusu bozguna uğratılarak yok edildi. Bu savaştan sonra altı yıl boyunca büyük çarpışmalar yapılmamıştır ancak küçük çaplı akınlar sürdürülmüştür.

Küçlüğ Bilge Hatun, yılları arasında yaşamış bir Göktürk hatunudur. Normalde Küçlüğ Bilge Hatun ile ilgili, kaynaklarda hiçbir bilgi geçmez. Ancak Fransız Türkolog Édouard Chavannes, Çin Kaynaklarına Göre Batı Türkleri adlı eserini yazarken bu hatunun mezar yazıtını bulmuştur. Adına yazıt dikilen bu kişinin babası, elbiselerini sağ tarafa ilikleyenlerin (Göktürklerin) ulu kağanı Kapgan Kağan'dır. Küçlüğ Bilge Hatun, babası Kapgan Kağan'ın Bayırku Seferi dönüşünde suikaste uğrayıp öldürüldüğü ve Göktürklerin büyük kargaşalara sürüklendiği yıllarda, kocası ile birlikte Tang Hanedanlığı'na sığındı. Küçlüğ Bilge Hatun'un kocası yasaları ihlal ettiği için hapsedildi. Kendisi de öldürülecekti ki Tang imparatoru tarafından affedildi ve saraydaki hizmet eden odalıkların başına getirildi. Küçlüğ Bilge Hatun, daha sonra Tang imparatorundan özel izin alarak ağabeyi Mo Tigin'in malikanesine döndü. Kendisine ipekli kumuşlar ve şahsı tarafından kullanılacak giysiler de verildi. Daha sonra Tang imparatoru, Küçlüğ Bilge Hatun'u, amcasının oğlu ve Otuz Aşiretin Büyük Kağanı Bilge Kağan ile evlendirmek istedi. Ancak Bilge'nin ilk eşi Pofu Hatun geçimsizlik çıkartıp Balasagun'da bulunan babası Tonyukuk'un yanına küs olarak gidince evlilik işi gerçekleşmedi.