İçeriğe atla

Bihzâd

Bihzâd
Doğum1450-55?
Herat
Ölüm1535-36?
Tebriz
MeslekRessam

Bihzâd (Farsçaبهزاد) ya da tam sanıyla Üstâd Kemâleddin Bihzâd, geç Timurlular ve erken Safevîler dönemlerinde yaşamış İranlı minyatür sanatçısı ve Herat ve Tebriz'deki sultanlara ait minyatür atölyelerinin başı.

Biyografisi

Bihzâd, Timurluların başkenti ve zamanının önemli bir ticaret, ekonomi ve kültür merkezi olan Herat'ta (bugünkü Afganistan'da) doğdu ve hayatının çoğunu orada geçirdi. Yetim olan sanatçı, önemli bir ressam olan Mirak Nakkaş tarafından yetiştirldi ve Ali Şîr Nevaî'ye çıraklık yaptı. Herat'taki en büyük sponsorları Timurlular sultanı Hüseyin Baykara (1469-1506 arası tahttaydı) ve çevresindeki diğer emirlerdi. Hamad'ın fethinden sonra Safevî şahı I. İsmail tarafından Tebriz'de görevlendirildi ve oradai sultanın atölyesinin yöneticisi sıfatıyla daha sonraki Safevî resim sanatının gelişmesinde önemli etkisi oldu.

Bihzâd 1535'te öldü ve mezarı Herat şehrinin kuzeyindeki bir tepede bulunan Saîd-i Muhtar'a yerleştirildi. Bihzâd'ın heykeli Tebriz'deki İki Kemal Türbesi'ne dikildi

Kariyeri ve tarzı

Timur'un biyografisi Zafernâme'den (1467) alınan, Bihzâd tarafından çizilen ve İzmir Kuşatması'nı gösteren bu Fars minyatürü, Johns Hopkins Üniversitesi'ndeki John Work Garrett Kütüphanesi'nde saklanmaktadır

Bihzâd, Fars minyatür sanatçıları arasında en meşhuruydu, ancak onu el yazmaları için kendi tarzında tasvir üreten bir atölye (ya da kitaphâne) yöneticisi olarak düşünmek daha isabetli olacaktır.[1][2][3] Dönemin Fars resmi genellikle geometrik mimari ögelerin figürlerin yerleştirildiği yapısal ya da düzensel bir bağlam olarak kullanılmasını içermekteydi.

Bihzâd organik manzara alanlarında da aynı yeteneğe sahipti, ancak geleneksel geometrik tarzı kullandığı yerlerde Bihzâd düzensel aracı birkaç farklı şekilde esnetmekteydi. Öncelikle hareketin etrafında gerçekleştiği açık ve düzensiz alanlar kullanıyordu. Ayrıca seyircinin gözünü resim alanı içerisinde sıra dışı organik bir akışla hareket ettirtme yöntemine iliştiriyordu kompozisyonlarını. Figürlerin ve objelerin jestleri sadece eşsiz bir şekilde doğal, ifadeli ve aktif olmakla kalmayıp aynı zamanda gözü resim alanı boyunca hareket ettirtmeyi amaçlıyordu.

Aydınlıkla karanlığın zıtlığını diğer Orta Çağ minyatürcülerinden daha vurgulu ve daha coşkulu bir şekilde kullanıyordu. Eserine özgü bir diğer ortak özellik de anlatıdaki şakacılıktı: Bihzâd'ın neredeyse gizli gözü ve kısmi yüzü, perdelerin arasından aşağısındaki havuzun etrafında gülüp oynayan kızları izliyor, Sencer'in günahlarına karşı koyan yaşlı bir kadının kiâyesinde iki ayaklı bir keçi ufkun kenarında bir cin gibi duruyor, kozmopolit bir çeşitlilikteki insanlar örnek resimdeki duvarın üzerine çalışıyordu.

Bu karakter ve anlatı yaratıcılığının şaşırtıcı bireyselliği, Bihzâd'ın eserlerini diğerlerinden ayıran ve edebî değerleriyle örtüşen yönleriydi. Bihzâd, Sufi sembolizmini ve renk sembollerini de anlamı yansıtmak için kullanmış ve özellikle bireysel figürlerin tasvirlerinde ve gerçekçi jest ve ifade kullanımında Fars resmine daha çok doğalcılık getirmişti.

Bihzâdîn en meşhur eserleri arasında Sadi'nin "Bostan" eseri için yaptığı "Yusuf'un Baştan Çıkartılması" ve İngiliz Kütüphanesi'ndeki 1494-95 tarihli Nizami el yazmasındaki resimler - özellikle Leylâ ile Mecnun ve Heft Peyker eserlerinden sahneler sayılabilir. Bir takım minyatürlerin Bihzâd'a atfı genellikle sıkıntılı (ve birçok akademisyene göre önemsiz)[1] olmakla beraber ona atfedilen eserlerin çoğu genellikle 1488 ile 1495 arasına tarihlendirilmiştir.

Popüler kültürde

Orhan Pamuk'un Benim Adım Kırmızı adlı kitabında, Bihzad'tan ayrıntılı biçimde bahsedilir.[4]

Galeri

Kaynakça

  1. ^ a b Roxburgh, David J., “Kamal al-Din Bihzad and Authorship in Persianate Painting,” Muqarnas, Vol. XVII, 2000, pp. 119-146.
  2. ^ Lentz, Thomas, “Changing Worlds: Bihzad and the New Painting,” Persian Masters: Five Centuries of Painting, ed., Sheila R. Canby, Bombay, 1990, pp. 39–54.
  3. ^ Lentz, Thomas, and Lowry, Glenn D., Timur and the Princely Vision, Los Angeles, 1989.
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 7 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Haziran 2009. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Timur</span> Timur İmparatorluğunun kurucusu ve ilk hükümdarı (1336–1405)

Timur sonrasında Timur Küregen, Timurlu İmparatorluğu'nun kurucusu olan Türk veya Türk-Moğol asker ve komutan. 1370'ten itibaren düzenlediği seferlerle günümüzdeki Orta Asya, Rusya, İran, Hindistan, Afganistan, Kafkasya, Ortadoğu ve Anadolu'nun büyük bir bölümünü ele geçirmiştir. Çağatay ulusunu oluşturan boylardan Barlaslar'ın önderi olan Turagay ile Tekina Hatun'un çocuğu olarak 1336'da Semerkant yakınlarındaki Şehr-i-Sebz'e bağlı Hoca Ilgar köyünde dünyaya gelen Timur, 1370'te Çağatay Hanlığı'nın batısını denetim altına alan askeri bir lider olarak kendini göstermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Safevîler</span> 1501–1736 arasında İranda varlığını sürdürmüş devlet

Safevî İmparatorluğu, Safevîler veya Safevî Devleti, 1501 ve 1736 yılları arasında varlığını sürdürmüş, sıkça modern İran tarihinin başlangıcı olarak kabul edilen, İran tarihindeki en önemli hanedanlıklardan biri olan Türk kökenli Safevi Hanedanı tarafından yönetilmiş devlet. Bugünkü İran, Azerbaycan, Ermenistan, Irak, Afganistan, Türkmenistan ve Türkiye'nin doğu kesiminde varlığını sürdürmüş, Şiî Onikiciliği resmî mezhep olarak kabul etmiş ve İran'ın varisi olduğu Safevî Hanedanı'nın devletidir.

<span class="mw-page-title-main">Karakoyunlular</span> 1380-1469 yılları arasında bugünkü Doğu Anadolu Bölgesi, Güney Kafkasya, Azerbaycan ve Kuzey Irak topraklarında egemenlik sürmüş Oğuz Türklerinin kurduğu bir devlet

Karakoyunlular ya da Karakoyunlu Devleti, başkenti Tebriz olan ve 1380-1469 yılları arasında bugünkü Doğu Anadolu Bölgesi, Güney Kafkasya, Azerbaycan ve Kuzey Irak topraklarında egemenlik sürmüş Oğuz Türklerinin kurmuş olduğu bir devlettir.

<span class="mw-page-title-main">Ali Şîr Nevaî</span> 15. yüzyıl Özbek şairi şiirleri

Nizamüddin Ali Şîr Nevaî veya yaygın adıyla Ali Şîr Nevaî, 15. yüzyıl Türk şairi.

<span class="mw-page-title-main">I. İsmail</span> Safevî Devletinin kurucusu ve ilk hükümdarı

I. İsmail, bilinen adıyla Şah İsmail veya tam unvanıyla Ebu'l-Muzaffer Bahadır el-Hüseynî, Safevî Tarikatı'nın lideri, Safevî Devleti'nin kurucusu ve ilk hükümdarıdır. Alevilik ve Bektaşilikte Yedi Ulu Ozan'dan birisi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Minyatür</span> kendine has bir biçimi olan resim

Minyatür, kendine has bir biçimi olan resim çeşididir.

<span class="mw-page-title-main">Babür</span> Babür İmparatorluğunun kurucusu ve ilk hükümdarı

Babür ve Bebür veya tam adıyla Zahîreddîn Muhammed Bâbur Türk lider, Babür İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı. Soyu, baba tarafından Timur anne tarafından Cengiz Han'a dayanan Babür Şah, 1519'dan itibaren Hindistan'a düzenlediği seferler sonunda bütün Kuzey Hindistan'ı kontrol altına alıp 1526'da Delhi Sultanlığı'na son vererek günümüzdeki Afganistan, Pakistan ve Hindistan'ın kuzeyini kapsayan topraklar üzerinde Babür İmparatorluğu'nu kurdu.

<span class="mw-page-title-main">Şirvanşahlar Devleti</span>

Şirvanşahlar Devleti ,(Arapça/Farsça: شروانشاه) — 861-1538 yılları arasında Güneydoğu Kafkasya'da, ağırlıklı olarak günümüz Azerbaycan Cumhuriyeti'de ve kısmen de günümüz Dağıstan topraklarında var olmuş ve sonradan Azerbaycanlılaşmış bir devlettir. Devletin sınırları doğuda Derbent'ten, Kür Nehri'nin Hazar Denizi'ne döküldüğü noktaya kadar uzanarak, Şirvan tarihi bölgesi ile bazen batıda Gence şehrine kadar ulaşmış, ayrıca farklı dönemlerde Şeki, Karabağ ve Beylegan'ı da kapsamıştır. Başkenti Şamahı ve Bakü olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Câmiu't-Tevârîh</span>

Câmiu't-Tevârîh, Mahmud Gazan'dan, Moğollar ve onların hanedanlığını, sonraları Âdem'den Reşîdüddîn Hemedanî’nin yaşadığı döneme kadar olan tüm tarihi kayıtları içeren bir kitaptır.

Dost Muhammed, Fars ressam, hattat ve sanat tarihçisi.

<span class="mw-page-title-main">Şahruh</span>

Şahruh Mirza, Timur İmparatorluğu üçüncü hükümdarı.

<span class="mw-page-title-main">Merv Savaşı</span>

Merv savaşı, 2 Aralık 1510 yılında meydana gelen ve Safevi devletinin, Şeybani Hanlığı üzerinde kritik bir galibiyetle tamamladığı savaştır. Sonuçta, Safeviler Horasan'ı kontrol altına aldılar.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı minyatürü</span> Genellikle Osmanlıda saray kültürünü yansıtan eski Osmanlı resim sanatı

Osmanlı minyatür sanatı Osmanlı saray kültürünü yansıtarak el yazmaları gibi lüks öğeleri süsleyen genelde Padişah ve diğer yüksek mertebelilere sunulmuş bir sanat şeklidir. Minyatür sanatı İslam dünyasında özellikle yer bulmuş bir saray sanatıdır. Yüksek gelişmişliğe ve kapsamlılığa, geç Orta Çağ'da İran, Irak, Orta Asya ve Anadolu'da bulunan Türk ve Pers hanedanlıkları dönemlerinde erişmiştir. Osmanlı miniyatür sanatı, hep birlikte kitap sanatı olarak anılan Hat, Nakş, Tezhip, Ebru ve Cilt gibi birbiriyle ilişkili geleneksel sanatlardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan halısı</span>

Azerbaycan halısı, Azerbaycan'da yapılan geleneksel bir halıdır. Azerbaycan halısı, çeşitli boyutlarda, yoğun bir dokuya ve havlı veya havsız bir yüzeye sahip, desenleri Azerbaycan'ın birçok halı yapım bölgesinin karakteristiği olan el yapımı bir tekstildir. Geleneksel olarak, halılar Azerbaycan'da zeminleri kaplamak, iç duvarları, kanepeleri, sandalyeleri, yatakları ve masaları süslemek için kullanılırdı.

<span class="mw-page-title-main">Timurlu Hanedanı</span> Timurlu Hanedanı

Timurlu hanedanı, kendini Gürkani, Timur'un soyundan gelen Türk-Moğol kökenli bir Sünni Müslüman hanedanı idi. "Gürkani" kelimesi, Türkçeden Moğolcaya da geçen "damat" anlamına gelen "küḏegü (küregen)" kelimesinin Farsçalaştırılmış şekli olan "Gürkan"dan türemiştir. Gürkan lakabını kullanmasının sebebi ise Cengiz Han'ın soyundan gelen Saray Mülk Hanım ile evlendiğinden, Timurlular Moğol İmparatorluğu'nun kurucusu Cengiz Han'ın soyundan gelen akrabaları olduğundan, bu hanedan tarafından kullanılmıştır. Timurlu hanedanı üyeleri Fars kültüründen güçlü bir şekilde etkilenerek tarihte iki önemli imparatorluk kurmuşlardır:

Timurlu Rönesansı veya Türk Rönesansı, Asya ve İslam tarihinde 14. ve 15. yüzyıl ile 16. yüzyılın başlarını kapsayan tarihi bir dönemi tanımlayan ifadedir. İslam'ın Altın Çağı'nın kademeli olarak gerilemesinin ardından Orta Asya'da Timurlu hanedanı tarafından yönetilen Timur İmparatorluğu, sanat ve bilimin yeniden canlanmasına ön ayak oldu. Bu canlanma, Müslüman dünyasına yayıldı ve geç dönem Orta Çağ Asyası üzerinde derin etkiler bıraktı. Fransızca rönesans kelimesi "yeniden doğuş" anlamına gelir ve bir dönemdeki kültürel canlanmayı tanımlar. Terim "yeniden doğuş" anlamına geldiği için rönesans tabirinin bu dönem için kullanılması, bu dönemin aslında yeniden bir doğuştan çok son bir çırpınış veya bir jübile olduğunu düşünen akademisyenler arasında çekinceler yarattı.

<i>Zafernâme</i> (Şerafeddin Ali Yezdî)

Zafernâme, ana konusu Türk-Moğol fatihi Timur'un hayatı olan ve onun ölümünden yaklaşık yirmi yıl sonra Şerafeddin Ali Yezdî tarafından yazılan methiye türündeki bir kitaptır. 1424-28 yılları arasında Timur'un torunu İbrahim Sultan tarafından yazdırılmıştır ve Timur'un hayatının en bilinen kaynaklarından biri olmaya devam etmektedir. Kitap, Timur'un kraliyet yazarları ve sekreterleri tarafından tutulan notlar kullanılarak yazılmıştır, bu da kitaptaki bilgilerin özenle ve dikkatle seçilerek yazılmış olduğunu düşündürmektedir.

İslam kültürü ve Müslüman kültürü, tarihsel olarak Müslümanlar için ortak olan kültürel ögelere atıfta bulunulur. Râşidîn Halifeliğinden erken Emevîler dönemine ve Abbâsîlerin ilk dönemlerine kadar Müslüman kültürünün erken biçimleri ağırlıklı olarak Arap, Bizans, Pers ve Levantendi. İslâm imparatorluklarının hızla genişlemesiyle Müslüman kültürü, Fars, Mısır, Kafkas, Türk, Moğol, Hint, Bangladeş, Pakistan, Malay, Somali, Berberi, Endonezya ve Moro kültürlerini çok etkilemiştir.

Azerbaycan sanatı, Azerbaycan ve İran Azerbaycanı'nın eski tarihi boyunca gelişmiştir. Azeriler, büyük bir bölümü uygulamalı sanat eserleri olan zengin ve farklı bir kültür ortaya koymuşlardır. Köklerini eski çağlardan alan bu sanat biçimi, mücevher yapımı, metal üzerine kazıma, ahşap, taş ve kemik oymacılığı, halı yapımı, bağlama, desen dokuma ve baskı, örgü ve nakış gibi çok çeşitli el sanatları ile temsil edilmektedir. Azerbaycan milletinin kültür ve hatıralarının temsili olan bu süsleme sanatlarının her biri oldukça popülerdir. Azerbaycan'da sanat ve zanaatın gelişmesiyle ilgili birçok ilginç gerçek, buraları farklı zamanlarda ziyaret eden çok sayıda tüccar, seyyah ve diplomat tarafından nakledilmiştir.

Sadık Bey Sadıki, Safevi dönemi ressamı, şairi, biyografi yazarı, askeri ve minyatürcüsü olmuştur. 1533 yılında Tebriz'de doğdu, Kazvin'e yerleşmeden önce birkaç yılını gezgin bir derviş olarak geçirdi ve burada Şah sarayında çeşitli görevlerde bulundu. Nihayetinde 1596'da Şah kütüphanesindeki görevinden azledildi ve 1610'da İsfahan'da ölmeden önce son yıllarını kendi yazılarına odaklanarak geçirdi.