İçeriğe atla

Bihar'ul-Envar

Bihar'ul-Envar
بحار الأنوار
Dil(ler)Arapça
YazarMuhammed Bâkır el-Meclisî

Bihar'ul-Envar (Arapça:بحار الأنوار), Şii, Caferi rivayetlerin tamamını derlemek amacıyla el-Meclisî tarafından meydana getirilen eser.

Toplam yirmi altı ciltten oluşan eserin her cildinde farklı konular ihtiva eder. Ciltlerde peygamberlerin hayatları, imamların hayatları, kerametleri ve sair dini konularla ilgili bilgiler yer alır. el-Meclisî Bihar'ül-Envar'ı, hazırlarken 400 civarında Şii müellifin eserlerinden istifade etmiştir. Küleyni, Ebu Cafer et-Tusî, el-Hilli, et-Tabersi, el-Kummi, Şerif er-Radi ve Şerif el-Murtaza, gibi önde gelen Şii alimlerden yararlanmıştır.

Şii rivayetlerin doğruluğunu teyit için de Kütüb-i Sitte'den başka Ehli Sünnet'ten Ahmed bin Hanbel, İbn Kuteybe, Taftazani, et-Taberi, Seyid Şerif Curcânî, Fahreddin er-Râzî, Beyzavî, İbnü'l-Esir ve Süyûti gibi 50'den fazla alimin eserlerinden faydalanmıştır.

Eleştiriler

Şii yazar Musa el-Musavi'ye göre Bihar'ul-Envar zengin bir kaynak olmasına rağmen Şii imamları insan üstü gösteren kerametlerin ve ilk üç halifeyi kötüleyen rivayetlerin Müslümanların birliğini bozacak asılsız iddialar olduğunu dile getirmiştir.[1]

Eserin Kaynakları

Allame Meclisi kaynak olarak, kitabında Şii kaynaklarından 387 kitap ve 25 yazarın adını zikretmiştir. Ayrıca Sünni kaynaklardan da yararlanmıştır. Yazarın bu eserde yararlandığı Sünni kitaplarının sayısı 85'i bulmaktadır. Allame Meclisi bu eseri yazılmasında sözlük ve şerh kitaplarından da yararlanmış ve ayrıca kitabın sayfalarında kaynakların isimlerini tek tek zikretmiştir.[2]

Kaynakça

  1. ^ TDV, İslam Ansiklopedisi, cilt: 6, sayfa: 141
  2. ^ Biharu’l Envar, c. 1, s. 6-26

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hadis</span> İslam peygamberi Muhammede isnat edilen sözler ve fiiller

Hadis, Muhammed'e atfedilen ve onun sözleri, fiilleri, onaylamaları ve sıfatlarını içeren bilgilerdir. Hadis âlimleri buna sahabe ve tabiînin söz ve fiillerini de eklemişlerdir. Ancak bunlar kaynak olma bakımından Muhammed'in fiil ve sözleri ile aynı seviyede değildirler ve hadis ilmi içerisinde farklı şekilde isimlendirilirler.

<span class="mw-page-title-main">Buhârî</span> Buharalı Fars muhaddis

Buhârî ya da tam künyesiyle Ebû Abdillâh Muhammed bin İsmâîl bin İbrâhîm el-Cu'fî el-Buhârî, Buharalı Fars bir muhaddistir. Yazdığı Sahih-i Buhârî diye bilinen eser, daha sonradan Sünni Müslümanlar için güvenilir hadis kaynaklarını teşkil eden ve Kütüb-i Sitte diye anılan serinin ilk kitabıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ali</span> İslam Devletinin dördüncü halifesi ve Şiilerin birinci imamı

Ali bin Ebu Talib, İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk erkek kişidir. Sünni İslam'a göre Ali, dört halifenin sonuncusu, Şii İslam'a göre ise imamların ilki ve Muhammed'in hak vârisidir. Şii ve Sünni İslam arasındaki farklılaşmanın ana nedeni Muhammed'in gerçek vârisinin kim olduğu konusundaki görüş farklılığından ileri gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Caferilik</span> İslam dininde bir fıkıh ekolü

Câferîlik ya da Câʿferîyye, İslam dininin Şii fıkıh mezheplerinden biridir. İsmini kurucusu olan Ca'fer es-Sâdık'tan (699-765) alır. Başta İran olmak üzere Azerbaycan ve Irak'ta yaygındır. Yer yer Türkiye'nin Kars, Iğdır gibi illerinde ve bazı İslam toplumlarında görülmektedir. İsnâ‘aşer’îyye'nin temelini teşkil eden fıkıh ekolüdür. Şiîlerin çoğunluğunun mensup olduğu fıkhî mezheptir. Günümüzde Şiîler başlıca üç ana fırkaya ayrılmışlardır. Bunlar nüfus oranlarına göre sırasıyla İsnâ‘aşer'îyye, İsmâ‘îl’îyye ve Zeyd’îyye fırkalarıdır. İran'nda hakim olan İsnâ‘aşer'îyye fırkasının %90'ının takip ettiği resmî fıkhî mezhep Câferîlik'tir. Ayrıca, İsmâ‘ilîğin Mustâ‘lî-Tâyyîb’îyye kolu tarafından da fıkhî meselelerde takip edilmekte olan mezheptir.

<span class="mw-page-title-main">Sarı Saltuk</span> Türk ermiş

Sarı Saltuk Baba Balkanların Osmanlılar tarafından fethedilmesinden önce başlıca Balkanlarda ve civârındaki bölgelerde seyahat ederek insanlara İslâm'ı tebliğ eden Alevî-Bektâşî şeyhi ve Türkmen bir Derviştir.

<span class="mw-page-title-main">Fatıma</span> İslam peygamberi Muhammedin küçük kızı

Fatıma bint Muhammed, Fatımatü'z-zehra, İslam peygamberi Muhammed'in kızı, Ali bin Ebu Talib'in eşi.

<span class="mw-page-title-main">Hüseyin</span> Alinin oğlu, Şianın 3. imamı, sahabe

Hüseyin bin Ali bin Ebu Talib, İslâm peygamberi Muhammed'in torunudur. Dördüncü Hâlife olan Ali bin Ebu Talib'in oğludur. Annesi, Muhammed'in kızı Fatıma Zehra’dır. On İki İmâmlar'ın üçüncüsü olan Hüseyin bin Ali, İslam Devleti’nin bir Emevî saltanatına dönüşmemesi için mücadele vermiş ve Emevîler tarafından öldürülmüştür. Soyundan gelenler Hüseynî ya da Seyyid olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Musa el-Kâzım</span> On İki İmamın yedincisi (745-799)

Musa el-Kâzım bin Câʿfer es-Sâdık, (Arapça: موسى بن جعفر الكاظم‎; 12 İmam'dan yedincisidir. Babası altıncı Câʿfer es-Sâdık, annesi ise Afrika kökenli eski bir köle ve öğrenci olan Hamide bint Said el-Berberiyye'dir. Eşi Ümmü Benin, annesi tarafından bir köleyken satın alınarak serbest bırakıldı ve bir İslam aliminin yanında eğitim gördü.

Keşfü'l-Hafâ, Aclûnî'nin, halk içinde 'hadis' olarak söylenegelmiş bazı rivayetleri incelediği eseridir.

<span class="mw-page-title-main">Gadîr-i Hum</span> Muhammedin 632 yılında damadı Ali lehine bir beyan içeren vaazı.

Gadîr-i Hum İslam peygamberi Muhammed'in 16 Mart 632 tarihinde vereceği vaaz için Müslümanların toplanmış olduğu tarihsel etkinliktir. Şiilerin ve Arap Alevilerinin inancına göre İslam peygamberi bu vaazinde, Ali bin Ebu Talib'i kendisinden sonra gelecek halef tayin etmiştir. Bu günün hicri yıldönümü Şiiler ve Arap Alevileri tarafından her yıl Gadir-i Hum Bayramı olarak kutlanır.

Muhammed Zahid Kevserî, Osmanlı dönemi din alimi, düşünür ve yazar.

<span class="mw-page-title-main">Ömer'in Fatıma'nın evine saldırması</span>

Ömer, Ali'nin desteğini almak amacıyla Fatıma'nın evine gider ve burada bir dizi olay meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed Bâkır el-Meclisî</span>

Muhammed Bâkır el-Meclisî, Şii alim ve müellif.

<span class="mw-page-title-main">Caban el-Kurdi</span> Kürt sahabe

Caban el-Kurdi, İslam peygamberi Muhammed'in Kürt sahabesi.

<span class="mw-page-title-main">Fatıma Mushafı</span>

Fatıma Mushafı,, Şii inanışa göre Muhammed'in ölümünden sonra kızı Fatıma'yı teselli etmek amacıyla Cebrail tarafından Fatıma'ya söylenen sözlerin Ali tarafından yazılmasıyla meydana gelen kitap.

<span class="mw-page-title-main">Ümmü Gülsüm bint Ali</span>

Ümmü Gülsüm bint Ali,, Muhammed'in torunu, Ali ile Fatıma'nın kızı. Sünni ve bazı Şii kaynaklara göre Ömer'in eşidir.

Kırtas Vak‘ası, Kalem kağıt hadisi veya Perşembe günkü felaket Muhammed'in ömrünün son günlerinde bir şeyler yazdırmasını istediği bir olayı ifade eder. Tarihi kayıtlarda tevatür haddinde yer alan bu hadis, Şii ve Sünni kaynaklarda nakletmiştir.

El-İrşad, şii âlimi Şeyh Müfid tarafından yazılmış olan isnâaşeriyye imamların biyografilerini ihtiva eder. Arap diliyle yazılmış olan bu eser, yazarın en çok tanınan ve çeşitli dillere tercüme edilen çalışmasıdır. Bu kitap 12 imamın Hayatını anlatan en eski Kaynak kitaptır. Eser İslam alimleri arasında o kadar meşhur ki, Allameh Meclisi şöyle yazıyor: " el-İrşâd kitabı, yazarından daha meşhurdur".

<span class="mw-page-title-main">Rukiyye bint Hüseyin</span>

Rukiyye bint Hüseyin bin Ali bin Ebu Talib, Dördüncü İslam halifesi ve İslam peygamberi Muhammed'in damadı Ali'nin oğlu üçüncü Şii imamı Hüseyin’in kızıdır. Hüseyin ve destekçilerinden oluşan küçük bir grup, Emevi halifesi Yezid'in emriyle 680'deki Kerbela Savaşı'nda katledildi. Sağ kalan kadın ve çocuklar daha sonra esir alındı ve başkent Şam'a götürüldüler. Rivayete göre Rukiyye burada yaklaşık üç yaşındayken öldürüldü. Şam'daki Rukiyye'ye atfedilen türbe, Şiiler için kutsal bir ziyaret yeridir. Hüseyin'in Kerbela olayından kısa bir süre sonra ölen çocuğu bazen Sakine olarak anılır.

<span class="mw-page-title-main">Silsiletu’z Zeheb Hadisi</span>

Silsiletu’z Zeheb Hadisi ; şiilerin sekizinci imamı olan Ali er-Rızâ tarafından nakl edilmiş kudsi hadis. Şii inancına göre, şii imamlar bu hadisi atalarından ve sonra İslam peygamberi olan Muhammed tarafından nakl etmişler. Genel olarak bu hadis tevhit ve şartları hakkındadır. Ali er-Rızâ, bu hadisi, Merv’e doğru giderken Nişabur’da beyan etti.