
Uranüs, Güneş'e yakınlık bakımından yedinci gezegendir. Gazlı, camgöbeği renginde bir buz devidir. Gezegenin büyük bir kısmı, astronominin "buz" ya da uçucu maddeler olarak adlandırdığı maddenin süperkritik fazındaki su, amonyak ve metandan oluşur. Gezegenin atmosferi karmaşık katmanlı bir bulut yapısına sahiptir ve tüm Güneş Sistemi gezegenleri arasında 49 K ile en düşük minimum sıcaklığa sahiptir. Gezegenin 82,23°'lik belirgin bir eksenel eğimi ve 17 saat 14 dakikalık bir geriye dönüş periyodu vardır. Bu, Güneş etrafındaki 84 Dünya yıllık bir yörünge döneminde kutuplarının yaklaşık 42 yıl sürekli güneş ışığı aldığı ve ardından 42 yıl sürekli karanlık olduğu anlamına gelir.

Callisto, Jüpiter'in doğal uydularından biridir. Büyüklükte Jüpiter'in uyduları arasında ikinci, Güneş Sistemi'ndeki tüm uydular arasında üçüncü sırayı alır. 7 Ocak 1610 tarihinde Galileo Galilei tarafından bulundu ve o dönemde tanımlanan 4 Galilei uydusu içinde gezegene en uzaktaki olması nedeniyle Jüpiter'in 'IV' numaralı uydusu olarak adlandırılmıştır. Diğer Galilei uyduları ile yörüngesel rezonansda olmayan tek Galilei uydusudur. Güneş Sistemi'nde, üzerinde en çok krater bulunan gök cismidir. Yüzeyi son 4 milyar yıldır hiç değişmemiştir.

Amalthea, Jüpiter'in doğal uydularından biridir. Düzenli iç yörünge grubunun üyesidir. Galilei uydularından sonra ilk bulunan Jüpiter uydusudur. Bu nedenle 'Jüpiter V' adını almıştır.

Oberon, Uranüs'ün önemli uydularının en dışta olanıdır. Ortalama 760 km çapıyla Uranüs'ün ikinci en büyük uydusudur. 1787 yılında William Herschel tarafından keşfedilmiştir. Adı William Shakespeare'in A Midsummer Night's Dream adlı oyununda perilerin kralı olan Oberon'dan gelir. Oberon'un yörüngesi kısmen Uranüs'ün Manyotosferinde bulunmaktadır.Dış yüzeyi ile çekirdek arasındaki sınırda Sıvı su tabakası mevcut olabilir. Dış yüzeyinde çok sayıda çarpma kraterleri bulunur, yaklaşık olarak 210 kilometre çapında çarpma kraterlerinin olduğu düşünülüyor.

Neptün'ün bilinen 16 uydusu vardır. Bunların içinde açık farkla en büyüğü; William Lassell tarafından, Neptün'ün keşfinden sadece 17 gün sonra gözlenen, Neptün etrafında dönen toplam kütlenin %99.5'ini oluşturan, ve ayrıca küresel şekle sahip olabilecek kadar kütleye sahip tek gök cismi olan, Triton'dur. İstisnai olarak, Güneş Sistemi'ndeki diğer tüm uydulara göre ters yönde bir yörüngeye sahiptir. Bu özelliği onun olduğu yerde oluşmadığını, Neptün tarafından yakalandığını gösteriyor. Eski bir Kuiper kuşağı cüce gezegeni olabilir. Triton yörüngesinde eş zamanlı olarak döner, yani Neptün'e hep aynı yüzü dönüktür. Gelgit ivmelenmesi nedeniyle de gezegenine gitgide yaklaşmaktadır, 3.6 milyar yıl sonra Roche limitine ulaştığında da parçalanarak yok olacaktır. 1989'da yaklaşık −235 °C sıcaklığıyla Triton,. Güneş Sistemi'ndeki en soğuk gök cismiydi.

Uranüs, güneş sisteminin yedinci gezegenidir ve bilinen 28 doğal uydusu vardır. Bu uydulara William Shakespeare ve Alexander Pope'un eserlerindeki karakterlerin isimleri verilmiştir. Titania ve Oberon adı verilen ilk iki uydu 1787 yılında İngiliz astronom William Herschel tarafından keşfedilmiştir. Bu keşifleri 1851 yılında William Lassell tarafından ve 1948 yılında Gerard Kuiper (Miranda) tarafından keşfedilen üç hidrostatik dengeye sahip uydu izlemiştir. Bu beş uydu gezegensel kütleye sahiptir ama güneşin etrafında dönmedikleri için cüce gezegen kategorisine alınmazlar. Kalan uydular 1985 sonrasında Voyager 2 uzay aracı ve dünya merkezli teleskoplar tarafından keşfedilmiştir.

Portia, Uranüs'ün iç uydusudur. 3 Ocak 1986'da Voyager 2 tarafından çekilen görüntülerden keşfedildi ve S/1986 U 1 geçici adı verildi. Uydu, adını William Shakespeare'in Venedik Taciri adlı oyununun kahramanı Portia'dan almıştır. Ayrıca Uranüs XII olarak da adlandırılır.

Despina, Neptün'ün üçüncü en yakın iç uydusudur. Adını Yunan mitolojisindeki Poseidon ve Demeter'in kızı olan nemf Despoina'dan almıştır.

Ophelia Uranüs'ün düzensiz bir uydusudur. Voyager 2 tarafından 20 Ocak 1986'da çekilen görüntülerden keşfedildi ve geçici olarak S/1986 U8 olarak adlandırıldı. Hubble Uzay Teleskobu 2003 yılında düzeltilinceye kadar görülmedi. Ophelia adını, William Shakespeare'in Hamlet oyunundaki Polonius'un kızı Ophelia'dan aldı. Ayrıca Uranüs VII olarak adlandırılmıştır.

Galatea Neptün'ün en büyük beşinci uydusudur 152 km'lik ene sahiptir ve geçici adı S/1989 N4 idir. Neptün VI olarak da bilinir ve gezegen etrafında 13 saatte bir dolanır. 1989'da keşfedilmiştir ve düzensiz bir şekle sahiptir.

Naiad, Neptün'ün en içteki uydusu ve gezegenin merkezinden 48.224 km uzaklıktaki uydularla herhangi bir gaz devinin merkezine en yakın olanıdır. Adını Yunan mitolojisinin naiadlarından almıştır. Uydu, kütle çekimsel etkiyle Neptün'e kilitlidir ve yedi saat dört dakikanın biraz altında, Güneş Sistemindeki bir gezegensel uydunun en kısa yörünge zamanına sahiptir.

Thalassa, Neptün'ün en içteki ikinci uydusudur. Thalassa, Yunan mitolojisinde Aether ve Hemera'nın kızı olan deniz tanrıçası Thalassa'nın adını almıştır. "Thalassa", aynı zamanda "deniz" anlamına gelen Yunanca bir kelimedir.

Rosalind, Uranüs'ün iç uydularından biridir. 13 Ocak 1986'da Voyager 2 tarafından çekilen görüntülerden keşfedilmiş ve geçici olarak S/1986 U 4 adı verilmiştir. William Shakespeare'in Size Nasıl Geliyorsa adlı oyununda sürgüne gönderilen Dük'ün kızı olan Rosalind'in adını almıştır.

Stephano, Uranüs'ün ters yön yörüngeye sahip düzensiz uydusudur. 18 Temmuz 1999'da Brett J. Gladman, Matthew J. Holman, John J. Kavelaars, Jean-Marc Petit ve Hans Scholl tarafından Hawaii adasındaki Mauna Kea Gözlemevi'nde Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu kullanılarak keşfedildi ve geçici olarak S/1999 U 2 adı verildi. Prospero ve Setebos da aynı anda keşfedilmiştir.
Trinculo, Uranüs'ün düzensiz uydularından biridir ve geçici adı S/2001 U1 idir, ayrıca Uranüs XXI olarak da bilinir. 1986 yılında Matthew J. Holman tarafından keşfedilmiştir. Adını William Shakespeare'in The Tempest oyunundan alır.

Astronomide düzensiz uydu veya düzensiz doğal uydu, uzak, eğik ve genellikle dış merkezli, ters yön yörünge izleyen bir doğal uydudur. Bunlar, oluşumunu yörüngelerinde gerçekleştiren düzenli uydulardan farklı olarak ana gezegenleri tarafından yakalanmışlardır. Düzensiz uydular, genellikle benzer şekilde düzensiz yörüngelere sahip olan fakat sonunda uzaklaşarak ayrılacak olan geçici uyduların aksine sabit bir yörüngeye sahiptir. Terim, şekle atıfta bulunmaz; örneğin Triton yuvarlak bir uydudur, fakat yörüngesi nedeniyle düzensiz olarak kabul edilir.

Uranüs gezegeni Satürn, Jüpiter ve Neptün gibi diğer gaz devleri gibi halkalara sahiptir. Uranüs'ün halkaları 10 Mart 1977 tarihinde James L. Elliot, Edward W. Dunham ve Jessica Mink tarafından keşfedilmiştir. Ancak 200 yıl önce 1789'da William Herschel de halkaları gözlemlemiş olup bazı modern astronomlar tarafından şüpheyle karşılanmıştır.

Çoban uydu, gezegen halkası malzemesindeki bir boşluğu temizleyen veya parçacıkları içerdiği bir halka içinde tutan küçük bir doğal uydudur. Bu isim, çoban olarak halka parçacıklarının "sürüsünü" sınırlandırmalarının bir sonucudur.

Jüpiter'in halkaları ya da Jüpiter halka sistemi, Güneş Sistemi'ndeki en büyük gezegen olan Jüpiter'in çevresinde bulunan halka sistemidir. Satürn ve Uranüs sistemlerinden sonra Güneş Sistemi'nde keşfedilen üçüncü halka sistemiydi. İlk olarak 1979'da Voyager 1 uzay aracı tarafından gözlemlendi ve 1990'larda Jüpiter yörüngesine giren Galileo uzay aracı tarafından araştırıldı. Hubble Uzay Teleskobu ve Dünya'dan da uzun süre gözlemlenmiştir. Halkaların Dünya'dan gözlemlenmesi, mevcut en büyük teleskopları gerektirir.

Maskon, astronomi, astrofizik ve jeofizikte bir gezegenin veya uydunun kabuğunun büyük bir pozitif kütleçekim anomalisi içeren bir bölgesidir. Genel olarak, maskon kelimesi, Dünya'da Hawaii çevresinde bulunanlar gibi, astronomik bir cismin yüzeyinin üzerinde veya altında aşırı bir kütle dağılımına atıfta bulunmak için bir isim olarak kullanılabilir. Bununla birlikte, bu terim çoğunlukla, Ay'daki maskon havzaları gibi, aksi takdirde negatif bir anomaliye sahip olması beklenebilecek bir özellikle ilişkili pozitif bir yerçekimi anomalisine sahip bir jeolojik yapıyı tanımlamak için kullanılır.