Mimarlık veya mimari, binaları ve diğer fiziki yapıları tasarlama ve kurma sanatı ve bilimidir. İnsanların yaşamasını kolaylaştırmak ve barınma, dinlenme, çalışma, eğlenme gibi eylemlerini sürdürebilmelerini sağlamak üzere gerekli mekânları, işlevsel gereksinmeleri ekonomik ve teknik olanaklarla bağdaştırarak estetik yaratıcılıkla inşa etme sanatı; başka bir tanımlamayla, yapıları ve fiziksel çevreyi uygun ölçülerde tasarlama ve inşa etme sanat ve bilimidir. İnsan yaşamak için yurtlanmak ve doğa şartlarından korunmak için bir mekan ihtiyacı duyar ve bu mekanı kendine özgü kültürel, fonksiyonel, teknik ve farklı zevklerde inşa eder.
Endüstri ürünleri tasarımı veya endüstriyel tasarım seri üretim için tüketici ihtiyaç ve sorunlarına yönelik, estetik, yaratıcılık, teknik avantaj, işlevsellik, ergonomi, malzeme bilgisi, pazarlanabilirlik, üretim yöntemleri ve olanakları gibi çeşitli kriterleri gözeterek, yenilikçi ve güncel ürünler tasarlamaktır.
Hugo Alvar Henrik Aalto, Fin mimar. 20. yüzyılın en önemli mimarları arasında yer alan Aalto mimarlık, mobilya, tekstil ve cam işleri alanlarında tasarımlar yaptı. Aalto'nun erken dönem kariyeri, 20. yüzyılın ilk yarısında Finlandiya'daki ekonomik gelişime ve sanayileşmeye rast gelmekte olup Ahlström-Gullichsen ailesi başta olmak üzere müşterilerinin pek çoğu sanayiciydi. 1920'lerden 70'lere kadar süren kariyeri boyunca yapıtları sırasıyla İskandinav Klasisizmi, 1930'larda daha rasyonel Uluslararası Üslup Modernizmi, 1940'larla beraber daha organik modernist anlayışının etkileriyle tasarlandı. Yine de kariyeri boyunca en belirgin özelliği Gesamtkunstwerk, bir bütün sanat olarak taşıdığı kaygıdır; öyle ki - ilk eşi Aino Aalto ile beraber – sadece binayı değil, onun iç yüzeylerinden mobilyalarına, lambalarına, cam işlerine kadar pek çok bileşeniyle müdahale etti. Kendisi tarafından tasarlanan Alvar Aalto Müzesi, onun memleketi olarak kabul edilen Jyväskylä'dadır.
Postmodern mimari ilk örneklerinin 1950'lerde başladığı varsayılan ve günümüz mimarisinde de etkisini sürdüren uluslararası bir üsluptur. Mimarlıkla postmodernitenin habercisi, genellikle modernizmin sahip olduğu uluslararası üslubun biçimciliğine bir yanıt olarak "nüktenin, süslemenin ve göndermenin" geri dönüşüdür. Pek çok kültürel hareket gibi, postmodernizmin en fazla dillendirilen ve görünür olan fikirleri mimaride gözlemlenebilir. Modernizmin işlevsel olan ve resmîleştirilen şekilleri ve alanları tam aksi yöndeki bir estetikle yer değiştirmiştir: üsluplar çarpışır, kendi için biçim anlayışı ortaya çıkar ve tanıdık üslup ve alanlara bakmanın yeni biçimleri fazlalaşır.
İç mimarlık, bir mimari mekânın içinde, kullanıcılara işlevsel, yapısal ve estetik ölçütlere göre en uygun tasarımı sunmak için çözümler üreten meslek dalıdır.
Mekân veya yer, çeşitli yaklaşımlarca farklı ele alınmakla beraber geniş bir çerçeve ile 'insanı çevreden belli bir ölçüde ayıran ve içinde eylemlerini sürdürmesine elverişli olan boşluk' ve 'sınırları gözlemci(ler) tarafından algılanabilen uzay parçası' olarak tanımlanabilir.
Servis odaklı mimari veya hizmet yönelimli mimari, bilgisayarda sistemlerin işlevselliklerini iş süreçleri etrafında gruplaştırarak sistem geliştirmesi ve bütünleştirilmesinde yol gösteren bir yazılım tasarımı felsefesidir. HYM altyapısı, iş süreçlerine katılan değişik yazılım uygulamalarının birbirleriyle haberleşmek üzere yazılmamış olmalarına rağmen veri alışverişinde bulunmalarını sağlar. Hizmet yönelimi, hizmetlerin işletim sistemleri, programlama dilleri ve diğer teknolojik ayrıntılarla ancak gevşek bir bağ oluşturmasını hedeflenmektedir. HYM, geliştiricilerin başka kullanıcılar tarafından kullanılması amacıyla bir iletişim ağı üzerinden sundukları işlevleri ayrı birimlere ya da hizmetlere böler. Bu hizmetler birbirleriyle veri alışverişiyle veya aralarındaki etkinliği birden fazla hizmet arasında eşgüderek haberleşirler. Birçok yorumcu HYM kavramını eski kavramlar üzerine inşa edilmiş ya da daha eski dağıtık hesaplama kavramlarından geliştirilmiş olduğunu ileri sürerler.
Fonksiyonalizm, mimarların binaları sadece amaçlarına göre tasarlamasını öngören bir prensip ve mimari akım. İlk aşamada oldukça net görünen bu tanım, modern mimarlık başta olmak üzere farklı mimarlık alanlarında kafa karışıklığına ve hararetli tartışmalara yol açmıştır.
Dekonstrüktivizm ya da yapısal analiz, 1980'lerin sonlarında ortaya çıkan postmodern mimari akımı. Yapıyı oluşturan mimari unsurların bütünlüğünün parçalanması, yüzeylerle yapılan oyunlar, dış cephe gibi mimari unsurların dikaçılı olmayan köşelerle yamultulması ve kaydırılması gibi yöntemlere dayanır. Dekonstrüktivist tarza sahip binalar bakanlara belirsizlik ve kargaşa hissi verir.
Kurumsal mimari bir kurumun stratejileri, iş süreçleri, veri ve enformasyon gereksinmeleri, bilişim sistemleri ve teknoloji altyapısını belirli bir çerçeve içerisinde betimleyen, kapsamlı bir belgedir. Kurumsal mimarinin temel işlevi, kurumun hedefleri, yapısı, işleyişi, kullandığı sistemler ve sistemlerde kullanılan teknolojiler hakkında bilgi vermektir. Temel amacı ise, kurum içerisinde bilişim sistemlerinin ve teknolojilerinin kurumun hedefleri ve işleyişi ile uyumlu bir biçimde ortak standartlara uygun hale gelmesini, bu yolla bilişim ve iletişim kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını sağlamaktır.
Uluslararası üslup veya uluslararası tarz veya Enternasyonal Stil 1920'li ve 1930'lu yılarda popüler olmuş bir modern mimari akımıdır.
Mimarlık tarihi farklı uygarlıklar, ülkeler ve zamanlardaki mimarlık tarihininin gelişimini inceler.
Organik mimari veya Organik mimarlık insan barınma ihtiyaçları ile doğal hayatın bir uyum içinde yer almasını savunan bir mimarlık felsefesi ve anlayışıdır. Doğa ile hem yapının bulunduğu inşaat alanının, hem çevresinin hem de iç dekorasyonunun bir harmoni içinde iç içe olmasını savunur.
Yapı mühendisliği, bina ve yapı tasarımı ve teknolojisi prensiplerine dayalı bir inşaat mühendisliği dalıdır. Çelik çerçeve, betonarme yapılar, ahşap yapılar, yapı statiği ve yapı dinamiği başlıca uzmanlık alanlarıdır.
Palladyanizm Avrupa'da beliren, ismini Venedikli mimar Andrea Palladio'dan (1508–1580) alan ve onun yaptığı tasarımları örnek gösteren mimari tarzdır. Bugün palladyan mimari olarak bilinen akım, Palladio'nun orijinal kavramlarının evrimleşmesi sonucu ortaya çıktı. Palladio'nun eserleri genel olarak vurgulu bir simetri, pespektif ile Antik Yunan ve Antik Roma'dan ilham alan antik klasik tapınak mimarisinden izler taşır. 17. yüzyıldan itibaren Palladio'nun bu yorumlaması, Palladyanizm denilen bir tarza evrildi. Bu akım 18. yüzyıla kadar gelişimini sürdürdü.
Tasarımcı, bir şeyin şeklini veya yapısını, yapılmadan önce çizim veya planlarını hazırlayan kişidir. Tasarım yönetimi, tasarım yöntemleri, tasarım aracı ve tasarım düşüncesini kullanmak, tasarımcı olmanın en önemli yönleridir.
Sistem ve yazılım mühendisliğindeki işlev modeli modellenen sistem veya konu alanının işlevlerinin yapısal temsilidir.
Kalite fonksiyon(işlev) yayılımı (KFY) müşteri ihtiyaçlarını bir ürün veya hizmet için mühendislik özelliklerine dönüştürmeye yardımcı olan bir yöntemdir. İhtiyaçların operasyonel tanımlamaları oluşturulmasına yardımcı olur ve ilk ifade edildiğinde belirsiz olabilir. Ürün veya hizmet için aynı zamanda geliştirme hedefleri belirlerken, her bir ürün veya hizmet karakteristiğini önceliklendirir.
Yüksek teknoloji mimarisi, 1970'lerde ortaya çıkan ve yüksek teknoloji endüstrisi ve teknolojisinin unsurlarını bina tasarımına dahil eden Geç Modern mimari tarzıdır. Yüksek teknoloji mimarisi, teknoloji ve yapı malzemelerindeki yeni gelişmeleri kullanarak modernist tarzdan ortaya çıkmış olup bir binanın altta yatan yapısını ve işlevini iç ve dış boyunca iletmeye çalışan tasarım ve yapımdaki şeffaflığı vurgular. Yüksek teknolojili mimari, çelik, cam ve betonu kapsamlı bir şekilde kullanmaktadır, çünkü bu malzemeler stilin geliştiği sırada daha gelişmiş ve daha çeşitli formlarda mevcuttur.
Yöresel mimari, genellikle profesyonel mimarların gözetimi olmadan yerel malzemelerin ve bilginin kullanımı ile karakterize edilen mimaridir. Yöresel mimari, endüstriyel toplumlarda yaratılan binaların ve yerleşimlerin çoğunluğunu temsil etmektedir. Çok çeşitli binaların, inşaat geleneklerini ve inşaat yöntemlerini içermektedir. Yerel bölgede inşa edilen binalar, konut evleri veya başka amaçlar için inşa edilmiş olsun, genellikle basit ve pratiktir.