
Biyoloji ya da dirim bilimi, yaşamın bilimsel olarak incelenmesidir. Geniş bir kapsama sahip bir doğa bilimidir ancak onu tek ve tutarlı bir alan olarak birbirine bağlayan birkaç birleştirici teması vardır. Örneğin, tüm organizmalar, gelecek nesillere aktarılabilen genlerde kodlanmış kalıtsal bilgileri işleyen hücrelerden oluşur. Bir diğer ana tema ise yaşamın birliğini ve çeşitliliğini açıklayan evrimdir. Enerji işleme, organizmaların hareket etmesine, büyümesine ve çoğalmasına izin verdiği için yaşam için de önemlidir. Son olarak, tüm organizmalar kendi iç ortamlarını düzenleyebilmektedir.

Arkeoloji, arkeolojik yöntemlerle ortaya çıkarılmış kültürleri, sosyoloji, coğrafya, tarih, etnoloji, antropoloji, nümizmatik, filoloji, gibi birçok bilim dalından yararlanarak araştıran ve inceleyen bilim dalıdır. Türkçeye yanlış bir şekilde "kazıbilim" olarak çevrilmiş olsa da kazı, arkeolojik araştırma yöntemlerinden sadece bir tanesidir. Arkeoloji asıl olarak insanlığın kültürel geçmişini, kültürlerin değişimini ve birbirleriyle ilişkilerini inceler.

Ekrem Akurgal, Türk arkeolog.

Washington, D.C. veya Türkçeleştirilmiş ismi ile Vaşington D.C., kısaca D.C. veya resmî ismiyle Kolumbiya Bölgesi, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkenti. Türkçe telaffuzu sebebiyle Vaşington olarak da bilinen şehir ismini, Amerika Birleşik Devletleri'nin ilk başkanı ve Kurucu Baba olan George Washington'dan almıştır. Washington, Amerikan Devrimi'nden sonra bağımsızlığını yeni kazanan Amerikalıların hükûmet merkezi olarak kuruldu. Beyaz Saray, ABD Kongresi, ABD Yüksek Mahkemesi, Dünya ülkelerinin büyükelçilikleri, kabine sekreterlikleri (bakanlıklar) gibi bütün federal kurumlar bu kentte yer alır.

Stonehenge, İngiltere'nin Wiltshire kenti Salisbury Düzlüğü'nde bulunan, Amesbury'nin 3 km batısında yer alan tarih öncesi bir anıt. Yapı, her biri yaklaşık 4.1 m yüksekliğinde, 2.1 m genişliğinde ve yaklaşık 25 ton ağırlığında bir dikili taş halkasından oluşur. Taşlar, İngiltere'deki en yoğun Neolitik ve Tunç Çağı anıtları kompleksinin ortasında bulunmaktadır. Anıtın neden yapıldığı hâlâ tam olarak bilinmese de, eskiden çevresinde dini yapılar bulunduğu tespit edilmiştir.

Louis Daguerre, Fransız sanatçı ve kimyagerdir. Dagerreyotipi adlı, gümüş ve bakır karışımı bir plaka üzerine cıva buharı yardımıyla aktarılan fotoğrafik görüntü elde etme yöntemini bulmuştur. Bu konudaki keşifleri; gümüş iyodürün ışığa karşı olan duyarlılığı, cıva buharı ile görüntüyü netleştirebilme, tuz ve su ile görüntüyü sabitleyebilmektir. Bu üçü bir sentez doğrultusunda Daguerreotype'ı oluşturdu. Bu teknik sayesinde pozlama süresi yarım saate inmişti. Ayrıca görüntü netliği açısından hayranlık uyandıracak ölçüde bir görüntü kalitesi vardı ve fotoğraf çoğaltılabiliyordu. Fransız hükûmetinin aynı yıl içerisinde Daguerreotype'ın tüm dünyada ücretsiz olarak kullanılabileceğini açıklaması ise fotoğrafçılığın bir meslek ve sanat dalı olarak yayılmasını sağladı. 1839 yılı fotoğrafçılığın resmi doğum yılı olarak kabul edildi.

Burhan Cahit Doğançay, Türk fotoğrafçı ve ressam. Doğançay esasen, yarım asır boyunca dünyanın muhtelif şehirlerinde izlediği duvarları sanat eserlerine entegre etmesiyle tanınmıştır. En ünlü tablosu olan Mavi Senfoni, 2009 yılında Murat Ülker tarafından 2,2 milyon TL'ye alınmıştır.
Sayısal görüntü işleme bilgisayar algoritmaları kullanarak sayısal resimler üzerinde görüntü işlemenin gerçekleştirilmesidir. Sayısal sinyal işlemenin bir alt konusu olarak kabul edilen sayısal görüntü işleme, analog görüntü işlemeye göre birçok avantaja sahiptir. Sayısal görüntü işlemede giriş verilerine uygulanabilecek algoritmalar daha fazladır ve analog görüntü işlemeye göre işlem sırasında ortaya çıkabilecek gürültü artışı ya da sinyal bozulması gibi problemler önlenebilir. Görüntüler iki boyuttan daha fazla boyutta tanımlanabildiğinden beri sayısal görüntü işleme çok boyutlu sistemler şekline modellenebilmektedir.

Mahabalipuram'daki Anıtlar Grubu, Hindistan'ın Tamil Nadu Eyaletinin, Kancheepuram bölgesinde, Bengal Körfezi'nin Coromandel Sahili'nde bulunan bir anıt kompleksidir.
Eğitim yönetimi; bir grubun, bir eğitim sistemini yürütmek için yapıları denetlemek, planlamak, strateji oluşturmak ve uygulamak için, insan ve malzeme kaynaklarını birleştirdiği eğitim sisteminin yönetimini ifade etmektedir. Eğitim; bilgi, beceri, değer, inanç, alışkanlık ve tutumların, öğrenme deneyimleriyle bireylere kazandırılması durumudur. Eğitim sistemi; bakanlıklar, sendikalar, yasal kurullar, kurumlar ve okullar gibi eğitim kurumlarındaki profesyonellerden oluşan büyük bir sistemdir. Eğitim sistemi, zenginleştirmek ve geliştirmek için birlikte çalışan siyasi başkanlar, müdürler, öğretim personeli, öğretim dışı personel, idari personel ve diğer eğitim profesyonellerinden oluşur. Eğitim sisteminin tüm seviyelerinde ise yönetim gerekmektedir. Yönetim; bir kurumun planlanması, organize edilmesi, uygulanması, gözden geçirilmesi, değerlendirilmesi ve bütünleştirilmesi konularını içermektedir.

Varka Vazosu ya da Uruk Vazosu, Güney Irak'taki Müsenna'daki Uruk antik kentinin kalıntılarında Sümer Tanrıçası İnanna'nın tapınak kompleksinde bulunan ince oymalı kaymak taşı bir kaptır. Uruk Teknesi ve Mısır'daki Narmer Paleti gibi, anlatı kabartma heykelinin günümüze ulaşan en eski eserlerinden biridir ve MÖ 3200-3000 yıllarına tarihlenmektedir. Basit kabartma heykeller, MÖ 9000 yıllarına tarihlenen Göbeklitepe'de olduğu gibi çok daha eski dönemlere kadar gitmektedir.

Pancha Ratha, Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin Kancheepuram ilçeinde, Bengal Körfezi'ndeki Coromandel Sahili'ndeki Mahabalipuram'da bulunan bir anıt kompleksidir. Pancha Ratha, bir monolitik Hint kaya mimarisi örneğidir. Kompleksin başlangıçta Kral I. Narasimhavarman döneminde oyulduğu düşünülüyordu. Nagaswamy gibi tarihçiler, yeni yazıtların keşfiyle Mahabalipuram'daki tüm anıtların II. Narasimhavarman döneminde yapıldığını ortaya koydular. Kompleks, Hindistan Arkeolojik Araştırmaları'nın (ASI) koruması altındadır ve UNESCO tarafından Mahabalipuram'daki Anıtlar Grubu olarak listelenen UNESCO Dünya Mirası alanının bir parçasıdır.

Dharmaraja Rathası, Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin Kancheepuram ilçesinde, Bengal Körfezi'ndeki Coromandel Sahilinde, Mahabalipuram'daki Pancha Ratha kompleksinde bulunan bir anıttır. Monolit Hint kaya mimarisinin bir örneğidir. 7. yüzyılın sonlarından kalma, Pallava Krallığı'nın Kralı I. Mahendravarman ve oğlu I. Narasimhavarman'ın döneminde yapıldığı kabul edilir. Kompleksin tamamı Hindistan Arkeolojik Araştırmaları'nın (ASI) koruması altındadır. 1984'ten beri UNESCO Dünya Mirası Listesi olarak listelenen Mahabalipuram'daki Anıtlar Grubu'nu oluşturan anıtlardan birisidir.

Arjuna Rathası, Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin Kancheepuram ilçesinde, Bengal Körfezi'ndeki Coromandel Sahilinde, Mahabalipuram'daki Pancha Ratha kompleksinde bulunan bir anıttır. Monolit Hint kaya mimarisinin bir örneğidir. 7. yüzyılın sonlarından kalma, Pallava Krallığı'nın Kralı I. Mahendravarman ve oğlu I. Narasimhavarman'ın döneminde yapıldığı kabul edilir. Erken Dravid mimarisinin bir örneğidir. Pancha Ratha anıtlarından birisi olan anıtın Dharmaraja Rathası'ndan önce tamamlandığına inanılmaktadır ve ona ve Bhima Rathası'na benzer bir şekilde, kendilerinden önceki eski bir ahşap versiyonun bir kopyası olduğu kabul edilir. 1984'ten beri UNESCO Dünya Mirası Listesi olarak listelenen Mahabalipuram'daki Anıtlar Grubu'nu oluşturan anıtlardan birisidir.
Mahabalipuram olarak da bilinen Mamallapuram, güneydoğu Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletindeki Chengalpattu ilçesinde yer alan bir şehirdir. Mahabalipuram'daki 7. ve 8. yüzyıl Hindu Anıtları UNESCO Dünya Mirası Alanı ile tanınır. Hindistan'ın ünlü turistik yerlerinden biridir. Yerin eski adı Thirukadalmallai'dir.

Nakula Sahadeva Rathası, Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin Kancheepuram ilçesinde, Bengal Körfezi'ndeki Coromandel Sahilinde, Mahabalipuram'daki Pancha Ratha kompleksinde bulunan bir anıttır. Monolit Hint kaya mimarisinin bir örneğidir. 7. yüzyılın sonlarından kalma, Pallava Krallığı'nın Kralı I. Mahendravarman ve oğlu I. Narasimhavarman'ın döneminde yapıldığı kabul edilir. Kompleksin tamamı Hindistan Arkeolojik Araştırmaları'nın (ASI) koruması altındadır. 1984'ten beri UNESCO Dünya Mirası Listesi olarak listelenen Mahabalipuram'daki Anıtlar Grubu'nu oluşturan anıtlardan birisidir.

Draupadi Ratha, Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin Kancheepuram ilçesinde, Bengal Körfezi'ndeki Coromandel Sahilinde, Mahabalipuram'daki Pancha Ratha kompleksinde bulunan bir anıttır. Monolit Hint kaya mimarisinin bir örneğidir. 7. yüzyılın sonlarından kalma, Pallava Krallığı'nın Kralı I. Mahendravarman ve oğlu I. Narasimhavarman'ın döneminde yapıldığı kabul edilir. Kompleksin tamamı Hindistan Arkeolojik Araştırmaları'nın (ASI) koruması altındadır. 1984'ten beri UNESCO Dünya Mirası Listesi olarak listelenen Mahabalipuram'daki Anıtlar Grubu'nu oluşturan anıtlardan birisidir.

Kıyı Tapınağı, Bengal Körfezi kıyısına bakan bir tapınak ve türbe kompleksidir. Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletindeki Mahabalipuram'da, Chennai'nin yaklaşık 60 kilometre (37 mi) güneyinde yer almaktadır.

Yerel olarak Arjuna'nın Kefareti olarak bilinen Ganj'ın İnişi, Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin Chengalpattu ilçesinde, Bengal Körfezi'ndeki Koromandel Sahilindeki Mamallapuram'da bulunan bir anıttır. 96 × 43 fit ölçülerindeki bu anıt, yekpare iki kaya parçası üzerine oyulmuş dev bir açık hava kaya kabartmasıdır. Kabartmada tasvir edilen efsane, kutsal nehir Ganj'ın Bhagiratha liderliğinde göklerden yeryüzüne inişinin hikâyesidir. Ganj'ın sularının doğaüstü güçlere sahip olduğuna inanılmaktadır. Ganj'ın inişi ve Arjuna'nın Kefareti, Pallava miras alanında kaya üzerine tasvir edilmiştir. Kabartma, Hindistan'daki başka hiçbir yerde görülmeyen bir şekilde, Hint kaya oymacılığının en önemlilerinden birisidir. 1984'ten beri UNESCO Dünya Mirası Listesi olarak listelenen Mahabalipuram'daki Anıtlar Grubu'nu oluşturan anıtlardan birisidir.

Pevensey Kalesi, İngiliz Doğu Sussex kontluğundaki Pevensey'de bulunan bir ortaçağ kalesi ve eski Roma Sakson Kıyısı kalesidir. Kale, English Heritage bakımında tarifeli bir anıttır ve ziyaretçilere açıktır. MS 290 civarında inşa edilen ve Romalılar tarafından Anderitum olarak bilinen kalenin, Classis Anderidaensis adlı bir filonun üssü olduğu sanılmaktadır. Yapım nedenleri belirsizdir. Uzun süredir Britanya ve Galya kıyılarını Sakson korsanlara karşı korumak için bir Roma savunma sisteminin parçası olduğu düşünülen Anderitum ve diğer Sakson Kıyısı kalelerinin, şimdilerde Roma'nın İngiltere üzerindeki kontrolünü yeniden empoze etmesini engellemek için girişimde bulunan ve nihayetinde başarısız olmuş ve tahtı hileyle ele geçirmiş biri tarafından inşa edildiği öne sürüldü.