
Beyin , sinir sisteminin merkezi olarak hizmet eden bir organıdır. Bütün omurgalı hayvanlar ve çoğu omurgasız hayvan -bazı süngerler, knidliler, tulumlular ve derisi dikenliler gibi omurgasızlar hariç- beyne sahiptir. Baş kısmında; duyma, tatma, görme, denge, koklama gibi duyulara hizmet eden organlara yakın bir noktada bulunan beyin omurgalıların vücudundaki en karmaşık organdır. Normal bir insanda serebral korteksin 15-33 milyar nörondan müteşekkil olduğu tahmin edilmektedir. Her biri birkaç bin nöronla sinaps denen bağlantılar yardımıyla bağlıdır. Bu nöronlar birbirleriyle akson denen uzun protoplazmik lifler yardımıyla iletişim kurar. Aksonlar bilgiyi beynin diğer kısımlarına yahut vücudun spesifik alıcı hücrelerine taşır.
ASP.NET, Microsoft tarafından geliştirilmiş olan bir açık kaynak Web uygulama gelişimi teknolojisidir. Dinamik Web sayfaları, Web uygulamaları ve XML tabanlı Web hizmetleri geliştirilmesine olanak sağlar. Aynı işletme tarafından geliştirilen .NET çatısı'nın yazılım iskeleti parçası ve artık işletmece desteklenmeyen ASP teknolojisinin devamını teşkil etmiştir.

Nöroanatomi, insan beyninde işlevlerin yerini bulmaya çalışan tıp dalıdır. Görüntüleme ve deneysel araştırmalar beynin değişik nörolojik ve bilişsel etkiler yaratmasına neden olan bölgelerin ortaya çıkmasına yardımcı olur. Beyin yapısında, beyin işlevini değiştiren patolojik değişikliklerin ve lezyonların etkisinin incelenmesi işlevsel nöroanatomik bilgiyi ileriye götürmektedir.

Cennetin Ejderleri ya da özgün adıyla Dragons of Eden: Speculations on the Evolution of Human Intelligence, Carl Sagan'ın 1977 yılında yayımlanan kitabı. Yazar kitapta antropoloji, evrim, biyoloji, psikoloji ve bilgisayar bilimini bir arada ele alarak, insan zekasının gelişimi hakkında iyi bir bakış açısı sunar.

Australopithecus afarensis, Pliyosen'de Doğu Afrika'da, yaklaşık 3.9 ila 2.9 milyon yıl önce yaşamış, soyu tükenmiş bir australopitesin türüdür.

Boyun, anatomik olarak kafa ve gövde arasında yer alarak bağlantı görevi gören vücut kısmı.

Hiper Metin İşaretleme Dili web sayfalarını oluşturmak için kullanılan standart metin işaretleme dilidir. Dilin son sürümü HTML5'tir.

Gaga, kuşların anatomik bir dış yapısıdır. Beslenmeye ek olarak, tımar etme, temizleme, nesneleri beceriyle kullanma, avlarını öldürme, yiyecek aramada sonda etme, kur yapma ve yavrularını beslemede kullanılır.

İnsan beyni, insan sinir sisteminin merkezi organıdır ve omurilikle birlikte merkezi sinir sistemini oluşturur.
Gürcistan-Abhazya ihtilafı, eskiden özerk cumhuriyet, bugün kısmen tanınmış olan de facto Abhazya'da Gürcistan ile Abhazya ayrılıkçıları arasındaki anlaşmazlığı ifade eder. Daha geniş anlamda Gürcistan-Abhazya ihtilafı, Kafkasya bölgesindeki jeopolitik ihtilafların bir parçası olarak görülebilir. Gürcistan-Abhazya ihtilafı 20. yüzyılın sonunda, 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla silahlı çatışmaya dönüştü ve 1992-1993 Abhazya Savaşı'yla sonuçlandı. Bu savaşın sonunda Abhazya fiilen Gürcistan'dan koptu ve Gürcüler etnik temizliğe maruz kaldı.

Orta beyin ya da mesencephalon, merkezi sinir sisteminin; görme, işitme, motor kontrol, uyku/uyanma, uyarılm) ve sıcaklık regülasyonu ile ilgili bir parçasıdır.

Gorgosaurus Geç Kretase döneminde Kuzey Amerika'nın batısında yaşamış teropod dinozor cinsidir.
Filler, dünya üzerindeki en zeki hayvan türlerinden biridir. Beyinleri, 5 kg'ın üzerinde olan ağırlığıyla karada yaşayan diğer hayvanlarınkinden daha büyüktür. Ortalama bir balinanın kütlesi ortalama bir filin kütlesinin yirmi katı olmasına rağmen ortalama balina beyni filinkine göre yalnızca iki katı büyüklüğündedir. Yapı ve karmaşıklık açısından fil beyni insan beyniyle benzerlik gösterir.Fillerin serebral korteksinde insan beyninde olduğu kadar nöron bulunur ki bu da yakınsak evrime işaret eder.

İnsanların beyinlerinin yüzde onunu kullandığı uzun yıllardan beridir süregelen yaygın bir şehir efsanesidir. Bu efsane yüzünden içinde Albert Einstein'ın da bulunduğu birçok insan hakkında yanlış atıflarda bulunulmuştur. Bir insanın beyninin bu sözde kullanılmayan kısmını kontrol edip zekasını arttırabileceğine inanılır.

Beyin kitle indeksi,, belirli büyüklükteki bir hayvanın mevcut beyin kütlesi ile tahmini beyin kütlesinin oranını ifade eden beynin kapasitesidir. Aynı zamanda hayvan zekâsının kabaca tahmin edilmesi hipotezidir.

Sinirdilbilim, sinir dil bilimi, beyin dil bilimi ya da nörolinguistik; insan beyninde dil kavraması, üretimi ve edinilmesini denetleyen sinirsel mekanizmalara ilişkin çalışmaları kapsayan akademik alandır. Disiplinlerarası bir alan olarak sinir dil bilimi; sinir bilimi, dil bilimi, bilişsel bilim, iletişim bozuklukları ve nöropsikoloji gibi dallardan yöntemler ve teorilerden faydalanır. Birçok farklı geçmişi olan sinir dil bilimi araştırmacıları, bu alana çeşitli deneysel tekniklerin yanı sıra büyük oranda farklılık gösteren teorik bakış açıları getirmiştir. Sinir dil bilimi dalında yapılmış çalışmalar ağırlıklı olarak ruh dil bilimi (psikolinguistik) ve kuramsal dil biliminden kaynaklanan modellerin kullanımıyla şekillendirilmiş ve beynin ruh ile kuramsal dil bilimi dallarında dilin üretimi ve kavrayışı için şart olduğu önerilen işlemleri nasıl uyguladığını araştırmaya odaklanır. Sinir dil bilimcileri, beynin dil ile ilgili bilgileri işleme almak için kullandığı işlevbilimsel mekanizmaları araştırır ve afaziyoloji, beyin görüntüleme, elektrofizyoloji ve bilgisayar modellemesini kullanarak dilbilimsel ve ruhdilbilimsel teorileri değerlendirirler.
Fizyolojik psikoloji, kontrollü deneylerde insan dışı hayvan deneklerin beyinlerinin doğrudan manipülasyonu yoluyla sinirsel algı ve davranış mekanizmalarını inceleyen davranışsal sinirbilimin bir alt bölümüdür. Bu psikoloji alanı beyin ve insan davranışlarını incelerken ampirik ve pratik bir yaklaşım gerektirir. Bu alandaki çoğu bilim insanı, zihnin sinir sisteminden kaynaklanan bir fenomen olduğuna inanmaktadır. Fizyolojik psikologlar sinir sisteminin mekanizmaları hakkında çalışarak ve bilgi edinerek insan davranışı hakkında birçok gerçeği ortaya çıkarabilirler. Biyolojik psikolojideki diğer alt bölümlerin aksine, psikolojik araştırmanın ana odağı beyin-davranış ilişkilerini tanımlayan teorilerin geliştirilmesidir.
Beynin evrimi sürecinde etkili olan ilkelerle ilgili belirsizlikler günümüzde hala çözülememiştir. Beyin-vücut oranı allometrik olarak ölçeklenir. Küçük vücutlu memeliler vücutlarına kıyasla nispeten büyük beyinlere sahipken, büyük memeliler daha küçük beyin-vücut oranlarına sahiptir. Primatların beyin ağırlıklarının vücut ağırlıklarına oranları, primat türünün beyin gücünü yönelik fikir verebilmektedir. İnsanlarda bu oran diğer primat türlerine göre çok daha yüksektir, bu da insanların beyin kitle indeksinin diğer primatlara göre daha yüksek olduğunu gösterir.
Sinir sistemlerinin evrimi, hayvanlarda sinir sistemlerinin ilk gelişimine kadar uzanır. Nöronlar, hareketli tek hücreli ve kolonyal ökaryotlarda bulunan aksiyon potansiyellerinin mekanizmasını uyarlayarak çok hücreli hayvanlarda özel elektrik sinyal hücreleri olarak geliştirildi. Karmaşık protozoalarda bulunanlar gibi birçok ilkel sistem, hareketlilik ve hayatta kalmak için gerekli diğer yönler için elektriksel olmayan sinyalleme kullanır. Veriler, mesajlaşma için kimyasal bir gradyan kullanan bu sistemlerin bugün bilinen elektrik sinyal hücrelerine dönüştüğünü gösteriyor.

Beyin herniasyonu , beynin bir kısmının kafatası içindeki yapılar arasında sıkıştığında ortaya çıkan, kafatası içindeki çok yüksek basıncın potansiyel olarak ölümcül bir yan etkisidir. Beyin bu durumda, falx cerebri, tentorium cerebelli gibi yapılar arasından, hatta foramen magnum içinden geçebilir. Fıtıklaşma, kitle etkisine neden olan ve kafa içi basıncını (ICP) artıran bir dizi faktörden kaynaklanabilir. Bunlar arasında travmatik beyin hasarı, kafa içi kanama veya beyin tümörü vardır.