Televizyon veya kısaca TV, bir vericiden elektromanyetik dalga hâlinde yayımlanan görüntü ve seslerin, ekranlı ve hoparlörlü elektronik alıcılar sayesinde yeniden görüntü ve sese çevrilmesini sağlayan haberleşme sistemidir. Aynı zamanda kitle iletişim aracı da olan televizyon, yayımlanan görüntü ve sesleri alıcıya ulaştıran elektronik cihazdır.
Renk ya da tüs, ışığın gözün ağ katmanına değişik biçimde ulaşması ile ortaya çıkan bir algılamadır. Bu algılama, ışığın maddeler üzerine çarpması ve kısmen soğurulup kısmen yansıması nedeniyle çeşitlilik gösterir ki bunlar renk tonu veya renk olarak adlandırılır. Tüm dalgaboyları birden aynı anda göze ulaşırsa bu ak, hiç ışık ulaşmazsa kara olarak algılanır. İnsan gözü 380 nm ile 780 nm arasındaki dalga boylarını algılayabilir. Bu sebepten elektromanyetik spektrumun bu bölümüne görünür ışık denir. Renkler için genelde kulak ile duyulan ince ve kalın ses analojisi yapılsa da, ses algısının aksine aynı anda gelen ışık frekansları değişik kanallardan algılanamaz, dolayısıyla aynı anda ince ve kalın sesleri birbirine karıştırmadan duyulmasına karşın göz için bu "çok seslilik" söz konusu olmadığından, değişik ışık frekanslarının sadece kombinasyonları algılanabilir. Bu prensibi açıklamak veya pratik uygulamalarda kullanmak için çeşitli renk modelleri geliştirilmiştir.
Genlik modülasyonu İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türüdür. Uluslararası literatürde AM kısaltmasıyla gösterilir. Dilimizde ise, zaman zaman GM kısaltması kullanılmaktadır. Bu modülasyon türü 1906 yılında ilk defa Kanadalı mühendis Reginald Fessenden tarafından (1866-1932) geliştirilmiştir.
Modülasyon ya da kipleme, bir taşıyıcı sinyal ile bilgi sinyalini birleştirmekten ibaret olan ve iletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir yöntemdir. Yöntem, başlarda anten yoluyla yapılan yayınlar için öngörülmüş ise de, günümüzde kablolu, kablosuz her tür iletişimde kullanılmaktadır. Çok alçak frekanslı sinyallerin çok uzak mesafelere gönderilmesi güçtür. Bu nedenle alçak frekanslı sinyalin, yüksek frekanslı taşıyıcı bir sinyal üzerine bindirilerek uzak mesafelere taşınması sağlanabilir. Bu noktada kiplemeye başvurulur.
Televizyon vericileri televizyon yayını yapan, yani stüdyolarda oluşturulan haber ve programların konutlardaki alıcılara ulaştırılmasını sağlayan en önemli teknik araçlardır. kablo ve uydu gibi alternatif yayın araçlarıyla karıştırmamak için TV vericileri bazen "yer vericileri" olarak da isimlendirilir.
Video sinyal (VF) veya Türkçesiyle Görüntü sinyali herhangi bir görüntünün iletilmek veya saklanmak için elektromanyetik enerjiye çevrilmiş halidir. Bu sinyale yaygın olarak video (VF) denilmektedir. Farklı amaçlar için görüntü sinyali üretilebilirse de burada televizyondaki görüntü sinyali üzerinde durulacaktır. Verilen sayısal değerler Türkiye'de kullanılan B/G sistemine ilişkindir. (Bu sistem Dünya’nın büyük bölümünde kullanılır. Fakat ABD, Japonya, Rusya ve Fransa gibi ülkelerde farklı sistemler kullanılır.)
Önvurgu ses yayıncılığında sinyal gürültü oranını artırmak amacıyla kullanılan bir tekniktir.
Renk sinyali renkli televizyon yayıncılığında görüntü sinyalinin bir bileşenidir.
FM radyo yayınlarında kanal bant genişliğini hesaplamak için kullanılan ampirik formül.
Frekans modülasyonu, İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türüdür. FM kısaltmasıyla gösterilir. Bu modülasyon türü 1933 yılında Amerikalı mühendis Edwin Howard Armstrong (1890-1954) tarafından geliştirilmiştir.
Ara frekans telekomünikasyonda verici ve alıcı cihazlarında kullanılan bir sinyaldir. Bu sinyalin kullanıldığı cihazlar teknolojide süperheterodin (superheterodyne) olarak tanımlanırlar.
Aktarıcı, radyo ve televizyon yayıncılığında bir önceki istasyondan aldığı yayını değişik bir radyo frekansla yeniden yayınlayan yardımcı vericilere verilen addır. "Aktarıcı" terimi TRT kurumunda 1970'li yıllarda Fransızca transposer kelimesinin karşılığı olarak kullanılmaya başlamıştır. Buna karşılık halk arasında kullanılan yansıtıcı terimi yayıncılıkta kullanılmaz.
Enterferans ya da girişim, istatistikten genetiğe kadar çeşitli alanlarda kullanılan bir terimdir. Terimin en yaygın kullanılışı ise iletişim teknolojisindedir. İletişimde enterferans iletilmek istenen bilginin yanı sıra farklı bilgilerin de alıcıya ulaşması halidir.
Genlik modülasyonunun bir türü. Bu yöntem ile televizyon yayıncılığında aynı yayın bandını daha çok sayıda yayıncının kullanabilmesi amaçlanmıştır.
Televizyon yayıncılığında Diferansiyel kazanç video (görüntü) sinyal bandının yüksek frekans bölgesindeki doğrusallık sorununa verilen addır. Bu sorun özellikle renk taşıyıcı frekansı için kritiktir.
Diferansiyel faz renkli televizyon yayıncılığında renklerin doğru okunması için ölçülmesi ve düzeltilmesi gereken bir değerdir.
Vektörskop, televizyon yayıncılığında renk türü ayarında kullanılan bir ölçü aletidir.
Nyquist filtresi televizyon yayıncılığında, alıcılarda kullanılan bir elektronik filtre türüdür. Filtre adını İsveçli mühendis Harry Nyquist'ten (1889-1976) almıştır
Orta Dalga, telekomünikasyonda kullanılan bir frekans bandının adıdır. Bu bant radyo yayıncılığına tahsis edilmiştir.
İstenmeyen yayın telekomünikasyonda yayıncının yaptığı bant dışı yayındır. Bu yayın iki sebepten ortaya çıkar:
- 1. Taşıyıcı harmonikleri
- 2. Bant içinde birden fazla taşıyıcısı olan yayınlarda taşıyıcılar arası çapraz modülasyon