İçeriğe atla

Beyaz delik

Evrenin döngüsel ilerlemeleri

Beyaz delik ya da ak delik, kara deliğe düşen bir maddenin solucan delikleri aracılığıyla evrenin başka bir yerinde yeniden ortaya çıktığı noktalardır. Başka bir zamana veya başka bir Bebek Evren'e de açılabilirler. Kara delikler, içine düşen hiçbir şeyin (ışık dahil) kendisinden kaçamadığı cisimlerdir. Bunların tam tersi olan beyaz deliklere ise hiçbir madde giremez, yalnız kara deliğe düşen maddeler çıkabilir. Bu sebeple beyaz delik olarak adlandırılmışlardır. Bu konuda önemli çalışmalar yapmış olan teorik fizikçi Stephen Hawking, son makalesinde solucan deliklerinin ve beyaz deliklerin bulunmadığını savunmuştur.[] Genel görelilikte; beyaz delik, madde ve ışık kendisinden kaçabildiği halde dışarıdan girişe izin vermeyen uzayın varsayımsal bir bölgesidir. Bu anlamda, sadece dışarıdan giriş olabilen, madde ve ışığın kaçamadığı kara deliğin tersidir. Beyaz delikler, sonsuz kara delikler teorisiyle ortaya çıkar. Gelecekteki kara deliğe ek olarak, Einstein alan denkleminin bir çözümü geçmişinde bir beyaz deliğe sahiptir. Fakat, bu alan, yerçekimsel çöküş boyunca oluşturulan kara delikler için mevcut değil ve beyaz deliğin oluşmuş olabileceği bilinen bir fiziksel süreç de yok. Şimdiye kadar hiçbir beyaz delik gözlenmemiştir. Ayrıca, termodinamik yasaları der ki, evrenin net entropisi ya artar ya da sabittir. Bu kural beyaz deliklerin entropiyi düşürme eğilimleriyle ihlal edilir. Tıpkı kara delikler gibi, beyaz delikler de kütle, yük ve açısal momentum özelliklerine sahiptir ve diğer kütleler gibi maddeleri çekerler. Ama beyaz deliğe doğru düşen nesneler asla beyaz deliğin olay ufkuna tam olarak ulaşamazlar(Aşağıda tartışılan maksimum genişletilmiş Schwarzschild çözüm durumda bile, geçmişteki beyaz delik olay ufku, gelecekteki siyah delik olay ufku olur. Böylece, beyaz deliğe doğru düşen herhangi bir nesne, sonunda siyah delik ufkuna ulaşacaktır.) Yüzeyi olmayan, yerçekimsiz bir alan hayal edin. Bu durumda, yerçekimi ivmesi herhangi bir vücut yüzeyinde en fazladır. Ama kara deliklerin bir yüzeyi olmadığından, yerçekimi ivmesi katlanarak artar; fakat asla son değerine ulaşamaz çünkü tekillikte kabul edilen bir yüzel bulunmamaktadır. Kuantum mekaniklerinde, kara delik Hawking radyasyonu yayar ve böylece radyasyon gazıyla termal dengeye gelebilir. Stephen Hawking, termal dengedeki bir kara deliğin zaman tersinin yine termal dengedeki bir kara delik olduğunu savundu çünkü termal denge durumu, zaman- tersinir- değişmezdir. Bu da, beyaz deliklerle kara deliklerin aynı nesne olduğu anlamına gelebilir. Sonradan, sıradan bir kara delikten yayılan Hawking radyasyonu, beyaz delik ışıması olarak tanımlandı. Hawking'in yarı-klasik argümanı kuantum mekanik Ads/CFT benzeşmesinde yeniden oluşturuldu. Aynı zamanda Ads/CFT'de; zaman tersi kendisiyle aynı olan bir gauge teorisinde, anti-de Sitter'deki bir kara delik bir termal gazla açıklanır.[]

Köken

Hiçbir yükü ve yönü olmayan kara deliği tanımlayan Schwarzschild ölçüsünün maksimum derecede genişletilmiş hali olarak bilinen Einstein atom denklemlerinin çözümün bir parçası olduğu tahmin edilmektedir. Burada “maksimum derecede genişletilmiş” ifadesi uzay zamanının hiçbir köşesi olmaması fikrini temsil eder: uzay zamanında herhangi olası bir serbest düşüşteki parçacığın yörüngesi için bu yolun parçacığın geleceğine kadar gelişigüzel bir şekilde devam etmesi olası olmalıdır. Tabi parçacık yörüngesi kara deliğin merkezindeki gibi yerçekimsel kişiliğe çarpmazsa. Bu ihtiyaç gidermek için, parçacıkların dışarıdan dikey olarak düştüğünde giriş yaptıkları karadeliğin içindeki bölgeye ek olarak dışarıdaki bir gözlemcinin dikey olaydan dışarı yükseldiğini gördüğü parçacıkların dış değer buldukları anlamın çıkarmamıza izin verem iç bölgede ayırıcı beyaz delik olmalıdır.Schwarzschild koordinatlarını kullanan dışardaki gözlemci için düşmeyen parçacıklar, son derece uzak bir gelecekte, karadeliğin dikeyine ulaşması için sonsuz zaman alır; gözlemciyi geçen parçacıklar, geçmişteki sınırsız uzaklıkta beyaz deliğin dikeyine geçtiklerin beri sınırsız bir zaman boyunca dışa doğru yol alırlarken. (Her nasılsa, parçacıklar ve diğer objeler sadece ufku geçmek ile dışarıdaki gözlemci arsındaki sınırlı uygun zamanı tecrübe ederler.) Beyaz delikler hakkındaki küçük bir kanıt olmasına rağmen, beyaz deliğin iç bölgesinden dışarı doğru seyahat eden parçacıkların gözlemciyi herhangi bir vakitte geçmesi bakımından ve ayrıca eninde sonunda kara deliğin iç bölgesine ulaşarak akan, içeri doğru seyahat eden parçacıkların gözlemciyi herhangi bir vakitte geçmesinden dolayı dışarıdaki gözlemcinin perspektifinden kara delik /beyaz delik sonsuzmuş gibi görünür.Max, genişletilmiş uzay zamanının içinde iki ayrı iç bölge olduğu gibi ayrıca bazen iki farklı evren olarak da adlandırılan iki ayrı dış bölge vardır; iki iç bölgede olası parçacık yörüngeleri olduğunu anlamamıza izin verir.Bu demektir ki karadelik bölgesi her iki evrenden düşen karışık parçacıkları içerir (ve böylece bir evrenden düşen bir gözleme diğer evrenden düşen bir ışığı görebilir)ve beyaz delik bölgesinden diğer evrenlere kaçan parçacıklar gibi tüm 4 bölgede Kruskal-Szekeres koordinatları kullanıla uzay zamanı grafiklerinde görülebilir. Bu uzay zamanında bulunması mümkün koordinat sistemleri mesela eğer sabit zamanın hiper yüzeyi seçilirse ve gömme diyagram (o zamandaki uzayın eğriliğini tasvir eder) çizilirse, gömme diyagram iki dış alana bağlanmış bir tüp gibi görünür ve bu ‘’Einstein – Rosen köprüsü’' olarak bilinir ya da Schwarzschild solucan deliği olarak bilinir. Uzayımsı hiper yüzeyin nerede seçildiğine bağlı olarak, Einstein-Rosen köprüsü hem her evrendeki iki kara delik ufku olayını hem de her evrendeki iki beyaz delik ufku olayını bağlar.Köprüyü kullanarak bir evrenden diğer evrene geçmek mümkündür çünkü beyaz delik ufku olayına dışarıdan girmek mümkündür ve her evrenden kara deliğe her giren kaçınılmaz olarak kara delik tekilliğine çarpar.Olabildiğince genişletilmiş Schwarzschild ölçüsü dış gözlemcinin bakış açısına göre daimi olarak var olan kara delik /beyaz delik idealleştirilmesini tanımlar; aynı belirli zamanda yıldız göçmesinden oluşan daha gerçekçi kara delikler farklı bir ölçü gerektirir. Düşen gösterişli cisim kara deliğin geçmişinin diyagramına eklendiğinde diyagramı ilgili olan beyaz delik iç bölgesinden uzaklaştırır. Fakat genel izafiyetin eşitlikleri ters çevrilebilir olduğu için genel izafiyet çöken cisimlerden oluşan bu gerçekçi kara delik tiplerinin zamanı geri getirmesine izin vermek zorundadır. Zamanı geri getirme olayı evrenin başlangıcından beri olan ve cismi ateşlenip kaybolana kadar fışkırtan beyaz delik olabilir. Bazı teorik olarak izinli olmasına rağmen fizikçiler tarafından kara delikler kadar ciddiye alınmazlar çünkü baştaki Big Bang şartları içinde olmadıkları sürece, onların oluşumlarına doğal olarak sebep olacak işlemler yoktur ve onlar var olamazlar. Ayrıca, herhangi küçük miktardaki maddenin dışarıdan horizona doğru düşmesi durumunda beyaz deliğin yüksek derecede kararsız olacağı tahmin edilir. Bu durum uzaktaki gözlemciler tarafından görüldüğü kadarıyla beyaz deliğin patlamasını engelleyebilir. Bu teklikten gelen maddenin beyaz deliğin yerçekimsel yarıçapından kaçması mümkün değildir.[]

1980'ler ve Sonrası

1980 lerin sonunda önerilen ilk kara delik görüşü klasik beyaz deliklerin doğal hali üzerindeki dökülmeler olarak yorumlanabilir. Bazı araştırmacılar kara deliğin ana evrenin dışına doğru genişletilmiş hali olan yeni evrenin oluşmasını sağlayan çekirdekte meydana gelen büyük bir patlamayla oluştuğunu ileri sürüyor. Bazı araştırmacılar, bir kara delik oluştuğunda çekirdekte yeni bir büyük patlama meydana geleceğini öngörürler. Bu büyük patlama bütün evrenin dışından gelen yeni bir evren yaratır. Bükülme cismin esas açısal momentumunu kuantum mekaniği olarak açıklıyor. Genel izafiyet kuramına göre, yeteri kadar sıkıştırılmış kütlenin yerçekimsel çökmesi tek bir kara delik oluşturur. Einstein-Cartan teorisinde Dirac spinor ları ile bükülme arasındaki en küçük eşleşme oldukça yüksek yoğunluklarda fermiyonik cisimlerde önemli olan spin-spin etkileşimi yaratır. Bu tarz bir etkileşim yerçekimsel tekilliğin oluşmasını engeller. Onun yerine, olayın diğer ufkundaki çöken cisim muazzam fakat sonlu yoğunluk ve düzenli Einstein-Rosen köprüsünü oluşturan sıçramalara erişir. Köprünün diğer tarafını yeni, büyüyen bir evren almaya başlar. Bu bebek evrendeki gözlemciler için ana evren sadece beyaz bir delik olarak görünür. Dolayısıyla gözlenenbilen evren daha geniş evrendeki ihtimallerden birisi olarak var olan kara deliğin Einstein-Rosen içeriğidir. Big Bang gözlemlenebilir evrende sonlu tekil olmayan bir Big Bounce du. Bir 2011 dosyası Big Bang‘in kendisinin bir beyaz delik olduğunu savunur. Daha sonra Small Bang denilen beyaz delik oluşumunun tek bir vurumla bütün cisimlerin dağıldığı kendinden bir oluşum olduğunu öne sürer.[]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

1.Carroll, Sean M. (2004). Spacetime and Geometry (5.7 ed.). Addison Wesley. ISBN 0-8053-8732-3. 2. Hawking, S. W. (1976). "Black Holes and Thermodynamics". Physical Review D 13 (2): 191–197. Bibcode:1976PhRvD..13..191H. doi:10.1103/PhysRevD.13.191. 3. Klebanov, Igor R. (19 May 2006). "TASI lectures: Introduction to the AdS/CFT correspondence". arXiv:hep-th/0009139v2. Bibcode:2001sbg..conf..615K. doi:10.1142/9789812799630_0007. hep-th/0009139 v2. 4. Физическая энциклопедия (in Russian) 1. Советская энциклопедия. 1988. p. 180. 5. Andrew Hamilton. "White Holes and Wormholes". Retrieved 12 October 2011. Yukarı git ^ Andrew Hamilton. "Collapse to a black hole". Retrieved 12 October 2011. 6. a b Wheeler, J. Craig (2007). Cosmic Catastrophes: Exploding Stars, Black Holes, and Mapping the Universe. Cambridge University Press. pp. 197–198. ISBN 978-0-521-85714-7. 7. Frolov, Valeri P.; Igor D. Novikov (1998). Black Hole Physics: Basic Concepts and New Developments. Springer. pp. 580–581. ISBN 978-0-7923-5145-0. 8. E. Fahri & A. H. Guth (1987). "An Obstacle to Creating a Universe in the Laboratory". Physics Letters B 183 (2): 149–155. Bibcode:1987PhLB..183..149F. doi:10.1016/0370-2693(87)90429 9.Nikodem J. Popławski (2010). "Radial motion into an Einstein–Rosen bridge". Physics Letters B 687 (2-3): 110–113. arXiv:0902.1994. Bibcode:2010PhLB..687..110P. doi:10.1016/j.physletb.2010.03.029. 10. National Geographic Daily News: "Every Black Hole Contains Another Universe?" 11. N. J. Popławski (2010). "Cosmology with torsion: An alternative to cosmic inflation". Physics Letters B 694 (3): 181–185. arXiv:1007.0587. Bibcode:2010PhLB..694..181P. doi:10.1016/j.physletb.2010.09.056. 12. N. Popławski (2012). "Nonsingular, big-bounce cosmology from spinor-torsion coupling". Physical Review D 85 (10): 107502. arXiv:1111.4595. Bibcode:2012PhRvD..85j7502P. doi:10.1103/PhysRevD.85.107502. 13. A. Retter & S. Heller (2012). "The revival of white holes as Small Bangs". New Astronomy 17 (2): 73–75. arXiv:1105.2776. Bibcode:2012NewA...17...73R. doi:10.1016/j.newast.2011.07.003. 14. J. E. Madriz Aguilar, C. Moreno, M. Bellini. "The primordial explosion of a false white hole from a 5D vacuum". Phys. Lett. B728, 244 (2

diğer kaynaklar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Genel görelilik</span> kütle-zaman ilişkisini tanımlayan teori

Genel görelilik teorisi, 1915'te Albert Einstein tarafından yayımlanan, kütleçekimin geometrik teorisidir ve modern fizikte kütle çekiminin güncel açıklamasıdır. Genel görelilik, özel göreliliği ve Newton'un evrensel çekim yasasını genelleştirerek, yerçekimin uzay ve zamanın veya dört boyutlu uzayzamanın geometrik bir özelliği olarak birleşik bir tanımını sağlar. Özellikle uzayzaman eğriliğine maruz kalmış maddenin ve radyasyonun, enerjisi ve momentumuyla doğrudan ilişkilidir. Bu ilişki, kısmi bir diferansiyel denklemler sistemi olan Einstein alan denklemleriyle belirlenir.

<span class="mw-page-title-main">Kara delik</span> çekim alanı her türlü maddesel oluşumun ve ışınımın kendisinden kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, genellikle yüksek kütleli gök cismi

Kara delik; astrofizikte, çekim alanı her türlü maddesel oluşumun ve ışınımın kendisinden kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, büyük kütleli bir gök cismidir. Kara delik, uzayda belirli nitelikteki maddenin bir noktaya toplanması ile meydana gelen bir nesnedir de denilebilir. Bu tür nesneler ışık yaymadıklarından kara olarak nitelenirler. Kara deliklerin "tekillik"leri nedeniyle, üç boyutlu olmadıkları, sıfır hacimli oldukları kabul edilir. Kara deliklerin içinde ise zamanın yavaş aktığı veya akmadığı tahmin edilmektedir. Kara delikler Einstein'ın genel görelilik kuramıyla tanımlanmışlardır. Doğrudan gözlemlenememekle birlikte, çeşitli dalga boylarını kullanan dolaylı gözlem teknikleri sayesinde keşfedilmişlerdir. Bu teknikler aynı zamanda çevrelerinde sürüklenen oluşumların da incelenme olanağını sağlamıştır. Örneğin, bir kara deliğin potansiyel kuyusunun çok derin olması nedeniyle yakın çevresinde oluşacak yığılma diskinin üzerine düşen maddeler diskin çok yüksek sıcaklıklara erişmesine neden olacak, bu da diskin yayılan x-ışınları sayesinde saptanmasını sağlayacaktır. Günümüzde, kara deliklerin varlığı, ilgili bilimsel topluluğun hemen hemen tüm bireyleri tarafından onaylanarak kesinlik kazanmış durumdadır.

Solucan deliği, uzayzamandaki farklı noktaları birbirine bağlayan kurgusal bir yapıdır ve Einstein alan denklemlerinin özel bir çözümüne dayanır.

<span class="mw-page-title-main">Karl Schwarzschild</span>

Karl Schwarzschild Yahudi kökenli Alman fizikçi ve astrofizikçi. Aynı zamanda astrofizikçi Martin Schwarzschild'in babası.

Schwarzschild yarıçapı, her kütle ile ilişkilendirilen karakteristik bir yarıçaptır. Verilen bir kütle bu yarıçapa kadar sıkıştırılırsa bilinen hiçbir kuvvet onun uzay zaman tekilliğine çökmesini engelleyemez. Schwarzschild yarıçapı terimi fizikte ve astronomide özellikle de kütleçekim ve genel görelilik teorilerinde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Olay ufku</span> ışık ve maddenin çekim kuvvetinden kaçamadığı sınır

Genel görelilikte olay ufku, ışık ve maddenin artık kaçamadığı bölgeyi sınırlayan kuşağa denir. Olay ufku, herhangi bir fiziksel incelemede bulunamadığımız bir uzay parçasıdır. Ne olay ufkundan ötesini bilinen yasalarla açıklama olanağı vardır, ne de orada ne olup bittiğini bilmenin bir yolu vardır.

Holografi ilkesi, bir uzayın hacminin kendi yüzeyi üzerine kodlanmış şekilde düşünülebileceğini ifade eden bir kuantum kütleçekimi ve sicim kuramı özelliğidir. İlk olarak Gerardus 't Hooft ortaya atmış ve yine Leonard Susskind; Hooft ile Charles Thorn'un fikirlerine kendininkilerini de ekleyerek net bir sicim kuramı yorumu haline getirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Süper kütleli kara delik</span>

Süper kütleli kara delikler, kara deliklerin en büyükleridir. Milyarlarca güneş kütlesi büyüklüğünde olabilirler. Çoğunlukla -ya da muhtemelen tüm- galaksiler galaktik merkezlerinde bir süper kütleli kara delik bulundururlar. Samanyolu Galaksisi'nin galaktik merkezindeki süper kütleli kara deliğin Sagittarius A* olduğu düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ateşten set paradoksu</span>

Ateşten set paradoksu, kara deliklerin kuantum yapısını anlama yolunda gün yüzüne çıkmıştır. Ahmed Almheiri, Donald Marolf, Joseph Polchinski ve James Sully'nin 13 Temmuz, 2012 tarihinde'de yayınladıkları bir makale ile paradoks fizik camiasına sunulmuştur. Paradoksun özü Einstein'ın genel görelilik kuramının temelini oluşturan eşdeğerlilik ilkesi ile kara deliklerin kuantum kuramıyla uyumlu şekilde buharlaşmaları hakkında kabul edilen savların çeliştiğini göstermesidir.

<span class="mw-page-title-main">Hawking radyasyonu</span> karadeliklerin olay ufku etrafında gerçekleşen, kuantum dalgalanmalarından kaynaklanan parçacık çiftlerinin birisi karadelik tarafından yutulduğunda diğer parçacık yok olmaz ve uzay boşluğuna salınır. Buna Hawking ışıması denir.

Hawking radyasyonu veya Hawking ışınımı, İngiliz fizikçisi Stephen Hawking'in 1975 yılında yayınlanan makalesinde kara deliklerin yayması gerektiğini öne sürdüğü teorik bir radyasyondur. Makalede kara deliklerin parçacık yaydığını ve bu sayede kütle kaybettiğini ifade etmiştir. Kuantum alan teorisinin genel görelilik ile beraberce uygulanması sonucu ortaya atılmıştır. Genel görelilik teorisine göre kara delikler küçülemezler, yani olay ufuklarının alanı azalamaz. Hawking'in bulduğu sonuç bundan dolayı çok şaşırtıcıydı.

<span class="mw-page-title-main">Yıldız kaynaklı kara delik</span>

Yıldız kaynaklı kara delik, bir yıldızın kütleçekimsel çöküşüyle oluşan bir kara deliktir. Kütleleri yaklaşık 5 ila birkaç on güneş kütlesi arasında değişir. Bunlar süpernova patlamalarının kalıntılarıdır ve bir tür gama ışını patlaması olarak gözlemlenebilirler. Bu kara deliklere ayrıca çökmüş yıldız (collapsar) olarak da atıfta bulunulur.

Fizik ve astronomi'de, Reissner–Nordström metriği Maxwell denklemlerini de içeren Einstein alan denklemlerinin statik çözümü olarak varsayımsal biçimde ortaya çıkmıştır. Kütlesi "M" olan, yüklü ama dönmeyen küresel yapıdaki yerçekimsel alana tekabül etmektedir.

Einstein'ın genel görelelik teorisine göre Schwarzschild metriği Einstein'ın alan denklemlerinin çözümüyle ortaya çıkmıştır. Küresel bir kütlenin dışındaki elektik yükü, angular momentumu ve evrensel kozmolojik sabiti sıfır varsayılan yerçekimsel alanı tarif eder. Bu çözüm yıldızlar veya gezegenler gibi düşük hızlarda dönen cisimler için oldukça yararlıdır. Dünya ve Güneş de bu cisimlere örnek olarak verilebilir. Bu çözüm ismini çözümünü 1916 yılında yayınlayan Karl Schwarzschild'den almıştır.

Fizikte kara delik termodinamiği, termodinamik kanunlarını kara deliğin olay ufkuyla bağdaştırmaya çalışan bir araştırma alanıdır. Kara delik ışınımının istatistiksel mekanik konusu, kuantum mekaniğinin gelişmesini sağlar. Kara delik ışınımının istatistiksel mekanik konusunu anlamaya çalışmak, bu konunun kuantum yer çekimi konusunu anlamamızda büyük etkisi olacaktır. Ayrıca holografi ilkesini anlamamızı sağlayacaktır.

Mikro kara delikler, mekanik kuantum kara delikleri veya mini kara delikler olarak da adlandırılır, varsayımsal minik kara delikler, kuantum mekaniği etkileri için önemli bir rol oynar.

Penrose süreci ya da Penrose mekaniği, Roger Penrose tarafından teorileştirilen, dönen bir kara deliğin içindeki enerjiyi çıkarma işlemidir. Çıkarma işlemi mümkündür çünkü kara deliğin dönüş enerjisi kara deliğin olay ufkunun dışında ancak Kerr uzay-zamanında ergosfer denilen bir bölgededir. Bu bölgede parçacıklar dönen uzay-zaman ile uyumlu hareket etmek zorundadır. Ergosferdeki bütün objeler dönen uzay-zaman tarafından sürüklenir. İşlem sırasında bir grup madde ergosfere giriş yapar ve giriş yaptıktan sonra ikiye bölünür. Maddenin iki ayrı parçasının momentumu ayarlanabilir olmalıdır ki parçalardan biri olay ufkunun ötesine, deliğe düşerken diğer parça sonsuzluğa doğru kaçabilsin. Büyük olasılıkla kaçan parçanın kütle-enerjisi, orijinal parçanın kütle-enerjisinin negatif olduğu ele alındığında, daha fazla olacaktır. Özet olarak bu işlem kara deliğin açısal momentumda azalma ile sonuçlanır. Bu azalma bir enerji aktarımına işarettir. Kaybedilen momentum çıkartılan enerjiye dönüşmüştür.

<span class="mw-page-title-main">İkili kara delik</span>

İkili kara delik, iki kara deliğin birbirine yakın bir yörüngede bulunduğu sistemdir. Yıldızsal ikili kara delik sistemleri ve süper kütleli ikili kara delik sistemleri olarak iki alt grupta incelenebilir. Yıldızsal ikili kara delik sistemleri büyük kütleli çift yıldız sistemlerinin kalıntısıdır. Süper kütleli ikili kara delik sistemlerinin ise galaksilerin birleşmesi ile oluştuğu düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kütleçekimsel tekillik</span> koordinat sistemine bağlı olmayan gökcisminin yerçekimi alanının sonsuz olarak ölçüldüğü konum

Kütleçekimsel tekillik ya da uzay-zaman tekilliği koordinat sistemine bağlı olmayan gökcisminin yerçekimi alanının sonsuz olarak ölçüldüğü konum olarak tanımlanır. Bu nicelikler, maddenin yoğunluğunun da dahil olduğu uzay-zaman eğriliklerinin skaler değişmeyen nicelikleridir. Uzay zamanın normal kuralları tekillik içinde var olamaz.

Tüy yumakları birtakım süpersicim teoristleri tarafından, kara delikleri kuantumsal açıdan doğru tanımlamak amacıyla ortaya atılmış bir teoridir. Bu teori, modern fiziğin kara deliklere bakışındaki iki inatçı problemi çözmektedir.

  1. Karadeliğe düşen maddeler ve enerjiler, tekilliğin içerisinde kaybolurlar, dolayısıyla karadelik içine ne düşerse düşsün hiçbir fiziksel değişim geçirmezler, buna bilgi paradoksu denir.
  2. Klasik karadelik teorisine göre, karadeliğin kalbi sonsuz uzay zaman eğrilikleriyle doludur, bunun sebebi sonsuz yer çekimi ve sıfır hacimdir. Modern fizik ise sıfır ve sonsuz gibi parametreler işin içine girdiğinde bozulmaktadır.
<span class="mw-page-title-main">Olay Ufku Teleskobu</span> interferometrik teleskop dizisi oluşturma projesi

Olay Ufku Teleskobu, dünyanın dört bir yanındaki radyo teleskopların oluşturduğu büyük bir teleskop dizgesidir. EHT projesi, süper kütleli kara deliği gözlemlemek için yeterli açısal çözünürlüğe sahip birleşik bir dizi oluşturan, Dünya çevresindeki birkaç çok uzun temelli interferometri (VLBI) istasyonundan gelen verileri birleştirir. Projenin gözlemsel hedefleri, Dünya'dan gözlemlenen en büyük açısal çapa sahip iki kara deliği içeriyor: süper dev eliptik galaksinin merkezindeki kara delik Messier 87 ve Samanyolu'nun merkezindeki Sagittarius A*(Sgr A*).