İçeriğe atla

Beyaz cüce

Hubble Uzay Teleskobu'yla elde edilmiş Sirius A ve Sirius B'nin görüntüsü. Beyaz cüce olan Sirius B, çok daha parlak olan Sirius A'nın sol altında sönük bir nokta olarak görülmektedir

Beyaz cüce, termonükleer reaksiyonların meydana geldiği aşamadan sonra orta kütleli (maksimum üç ila dört güneş kütlesi) bir yıldızın evriminden kaynaklanan küçük ama yüksek yoğunluğa sahip yaşlı bir yıldızdır. Yüksek yüzey sıcaklığına rağmen çok düşük bir parlaklığa sahiptir ve bu nedenle Hertzsprung-Russell diyagramında ana kolun çok aşağısında yer alır. Kütlesi 8 kata kadar azaldığı halde yüksek yüzey sıcaklığını uzun süre koruduğundan "beyaz cüce" olarak adlandırılır.

Güneş benzeri bir yıldız, nükleer yakıtını tükettikten sonra kırmızı dev olur. Kırmızı dev aşamasında çok genişleyen yıldız, beyaz cüce olurken içe doğru çökümü, yıldızın çekirdeğinin etrafında bulunan helyumun daha çok sıkışmasına ve belli bir aşamadan sonra da patlamasına yol açar daha sonra dış katmanlarını uzaya püskürtür ve geriye kalan parçası beyaz cücedir. Yıldızın savurduğu maddeler, gezegenimsi bulutsu hâlini alır. Kütlesi bunun üzerindeki bir değere sahip olan yıldızlar da Nötron yıldızına dönüşürler.[1][2]

Beyaz cücelerde artık füzyon reaksiyonları gerçekleşmez, yani yıldızın enerji kaynağı kalmamıştır. Bu nedenle kendi kütleçekiminin kendisini içe doğru sıkıştırmasına diğer yıldızlar gibi karşı koyamaz. Beyaz cücelerde kütleçekimine karşı koyan tek şey dejenere elektron basıncıdır, bu sebeple beyaz cüceler çok yoğundur. Dejenere basıncının fiziğinden yapılan hesaplamalara göre dönmeyen bir beyaz cücenin kendi içine çökmeden alabileceği maksimum kütle Chandrasekhar limitidir (yaklaşık 1.44 Güneş kütlesi) bu limitten sonra dejenere basıncı da beyaz cüceyi ayakta tutmaya yetmez. Genelde yakınlardaki yıldızlardan emilen kütle sayesinde bu limite ulaşan bir karbon-oksijen beyaz cücesi karbon patlaması denen bir süreçte bir süpernova halinde patlar. SN 1006 buna bir örnek olarak gösterilebilir.[3][4]

Bir beyaz cüce ilk oluştuğunda oldukça sıcaktır, ama herhangi bir enerji kaynağı olmadığından zamanla ısı yayarak soğumaya başlar. Bu başta yüksek renk sıcaklığına sahip olan radyasyonunun yavaşça kırmızıya kayması anlamına gelir. Uzun zaman sonra bir beyaz cüce soğudukça materyali kristalize olmaya başlayacaktır. Yıldızın düşük sıcaklığı artık çok fazla ışık ve ısı yaymayacağı anlamına gelir ve yavaşça soğuk bir kara cüceye dönüşür.[4] Fakat yapılan hesaplamalara göre bir beyaz cücenin bir kara cüceye dönüşme süresi evrenin yaşından daha büyüktür,[5] bu nedenle evrende hiçbir kara cüce olmadığı düşünülür.[6][7] Bilinen en yaşlı beyaz cüceler hala birkaç bin kelvin sıcaklığına sahiptir.

Keşif

Keşfedilen ilk beyaz cüce, içinde parlak 40 Eridani A yıldızı, 40 Eridani B beyaz cücesi ve 40 Eridani C kırmızı cüce yıldızı olan 40 Eridani adlı üçlü yıldız sisteminde bulundu. 40 Eridani B/C ikilisi ilk William Herschel tarafından 31 Ocak 1783 yılında bulundu.[8] 1910 yılında Henry Norris Russel, Edward Charles Pickering ve Williamina Fleming düşük parlaklığa sahip bir yıldız olmasına rağmen 40 Eridani B yıldızının A spektral tipinden olduğunu buldular (yani beyaz).[9] 1939 yılında Russel bu buluşa tekrar göz attı:

Arkadaşım Profesör Edward C. Pickering'i ziyaret ediyordum. Karakteristik nazikliğiyle ben ve Hinksin Cambridgde yıldız paralaksı gözlemlerimizde bulduğu bütün yıldızların spektralarını gözlemlemek için gönüllü olmuştu. Bu rutin gözüken iş sonucunda çok işe yaradı. Bu veriler bütün solgun mutlak büyüklüğe sahip olan yıldızların M spektra sınıfına girdiği keşfine yol açtı. Bu konuyu konuşurken Pickeringe özellikle 40 Eridani B yıldızından bahsederek başka solgun yıldızlar ile alakalı sordum. Sonrasında gözlemevi ofisine bir not yolladı ve çok kısa bir zaman sonra bu yıldızın spektra tipinin A olduğu bilgisi geri ulaştı. O günlerde bile bizim düşündüğümüz yüzey parlaklıklarıyla yoğunluklar arasında bir tutarsızlık olacağını fark etmeye yeticek bilgim vardı. Bu büyük istisna karşısında oldukça şaşkına uğradığımı belirtmiştim ama Pickering bana gülüp "tam olarak bu istisnalar bizim bilgimizi arttırmamızı sağlıyor" diye cevap verdi. Sonrasında beyaz cüceler araştırma konusu oldular.

40 Eridani B yıldızının tayf türü resmi olarak 1914 yılında Walter Adams tarafından tanımlandı[10]

Sirius yıldızının beyaz cüce bileşeni, Sirius B, ikinci olarak keşfedilen beyaz cücedir. 19. yy boyunca, bazı yıldızların konum ölçümleri küçük değişiklikleri ölçebilecek kadar hassas hale geldi. Friedrich Bessel Sirius (α Canis Majoris) ve Procyon (α Canis Minoris) yıldızlarının dönemsel olarak konum değiştirdiklerini belirledi ve 1844 yılında her iki yıldıza ait görünmeyen bileşenler olduğunu saptadı.[11]

Bessel, Sirius'un ikinci bileşeninin dönemini yaklaşık olarak yarım yüzyıl olarak tahmin etti.[11]

Bileşimi ve yapısı

Beyaz cücelerin tahmini kütleleri en az 0,17 M[12] ve en çok 1,33 M[13] olmasına rağmen, kütle dağılımı 0,6 M civarında yoğunluk gösterir ve ekseriyeti 0,5 ila 0,7 M aralığındadır. Gözlemlenen beyaz cücelerin tahmini yarıçapları tipik olarak Güneş'in yarıçapının %0,8–2'si arasındadır.[14] Bu, Güneş yarıçapının %0,9'u kadar olan Dünya yarıçapıyla karşılaştırılabilir. Daha açık bir ifadeyle bir beyaz cüce Güneş'e yakın bir kütleyi, Güneş'ten bir milyon kat daha küçük bir hacme sığdırıyor denilebilir. Bu nedenle beyaz cücedeki ortalama madde yoğunluğu, Güneş'in ortalama yoğunluğundan kabaca 1.000.000 kat daha fazla, yani yaklaşık 106 g/cm3 veya santimetre küp başına 1 ton olmalıdır.[6] Tipik bir beyaz cücenin yoğunluğu 104 - 107 g/cm3 arasındadır. Beyaz cüceler sadece nötron yıldızları, kuark yıldızları (varsayımsal)[15] ve kara delikler gibi diğer sıkışık nesneler tarafından aşılan, bilinen en yoğun madde formudur.

Beyaz cücelerin, keşfedildikten kısa bir süre sonra son derece yoğun oldukları anlaşıldı. Sirius B veya 40 Eridani B gibi bir yıldız ikili sistemde ise, ikili yörüngenin gözlemleriyle kütlesini tahmin etmek mümkündür. Bu gözlem, Sirius B için 1910'da yapıldı[16] ve 0,94 M tahmini bir kütle değeri elde edildi ki bu daha güncel bir tahmin olan 1,00 M ile uyumludur.[17] Daha sıcak cisimler daha soğuk olanlardan daha fazla enerji yaydıkları için bir yıldızın yüzey parlaklığı, etkin yüzey sıcaklığından tahmin edilebilir ve bu da spektrumundan elde edilir. Yıldızın mesafesi biliniyorsa, mutlak parlaklığı da tahmin edilebilir. Mutlak parlaklık ve mesafeden, yıldızın yüzey alanı ve yarıçapı hesaplanabilir. Bu tür bir akıl yürütme, o zamanlar astronomlar için şaşırtıcı olan, görece yüksek sıcaklıkları ve görece düşük mutlak parlaklıkları nedeniyle Sirius B ve 40 Eridani B'nin çok yoğun olması gerektiğinin farkına varılmasına yol açtı. Ernst Öpik 1916'da birçok görsel ikili yıldızın yoğunluğunu tahmin ettiğinde, 40 Eridani B'nin Güneş'in yoğunluğundan 25.000 kat daha fazla yoğunluğa sahip olduğunu buldu. Bu değer o kadar yüksekti ki bunu "imkansız" olarak nitelendirdi.[18]

A.S. Eddington'ın 1924 yılında belirttiği gibi bu düzeydeki yoğunluklar, genel görelilik kuramına göre Sirius B'den gelen ışığın kütleçekimsel olarak kırmızıya kayması gerektiğini gösteriyordu.[19] Bu tespit, 1925 yılında Adams'ın bu kırmızıya kaymayı ölçmesiyle doğrulandı.[20]

Yaşanabilirlik

Yüzey sıcaklığı 10.000 Kelvin'den az olan beyaz cücelerin, yaklaşık olarak 0,005 ila 0,02 AU arasında bir mesafede, 3 milyar yıldan fazla sürecek bir yaşanabilir bölgeye sahip olabileceği öne sürülmüştür. Bu mesafe o kadar yakındır ki, yaşanabilir gezegenler kütleçekimsel olarak kilitli olacaktır. Amaç, içe doğru göç etmiş veya orada oluşmuş olabilecek varsayımsal Dünya benzeri gezegenlerin geçişlerini araştırmaktır. Beyaz cücenin bir gezegenle benzer bir büyüklüğe sahip olması nedeniyle, bu tür geçişler güçlü örtülmelere neden olur.[21] Daha yeni araştırmalar bu fikri şüpheye düşürmektedir, çünkü varsayımsal gezegenlerin ana yıldızlarına yakın yörüngeleri, onları güçlü gelgit kuvvetlerine maruz bırakacak ve sera etkisi tetikleyerek yaşanmaz hale getirecektir.[22] Bu fikre yönelik önerilen bir başka kısıtlama da gezegenlerin kökenidir. Beyaz cücenin çevresindeki yığılma diski oluşumunu bir kenara bırakırsak, bir gezegenin bu tür yıldızların çevresinde yakın bir yörüngeye yerleşebilmesinin iki yolu olabilir. Yıldızın kırmızı dev evresinde yutulmadan içe doğru sarmal çizmek veya beyaz cüce oluştuktan sonra içe doğru göç etmek. İlk durum düşük kütleli cisimler için pek olası değildir, çünkü yıldızları tarafından yutulmaktan kurtulmaları pek mümkün olmaz. İkinci durumda ise gezegenler, beyaz cüce ile gelgit etkileşimleri yoluyla o kadar çok yörünge enerjisini ısı olarak atmak zorunda kalacaklardır ki, muhtemelen yaşanmaz bir kor haline geleceklerdir.[23]

Kaynakça

  1. ^ "Cosmic weight loss: The lowest mass white dwarf" (Basın açıklaması). Harvard-Smithsonian Center for Astrophysics. 17 Nisan 2007. 22 Nisan 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2007. 
  2. ^ Liebert, J.; Bergeron, P.; Eisenstein, D.; Harris, H. C.; Kleinman, S. J.; Nitta, A.; Krzesinski, J. (2004). "A Helium White Dwarf of Extremely Low Mass". The Astrophysical Journal. 606 (2). ss. L147. arXiv:astro-ph/0404291 $2. Bibcode:2004ApJ...606L.147L. doi:10.1086/421462. 
  3. ^ "Lecture 1". www.astronomy.ohio-state.edu. 31 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mart 2021. 
  4. ^ a b "Late stages of evolution for low-mass stars". spiff.rit.edu. 20 Ekim 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mart 2021. 
  5. ^ Spergel, D. N.; Bean, R.; Doré, O.; Nolta, M. R.; Bennett, C. L.; Dunkley, J.; Hinshaw, G.; Jarosik, N.; Komatsu, E.; Page, L.; Peiris, H. V. (1 Haziran 2007). "Three-Year Wilkinson Microwave Anisotropy Probe (WMAP) Observations: Implications for Cosmology". The Astrophysical Journal Supplement Series (İngilizce). 170 (2): 377. doi:10.1086/513700. ISSN 0067-0049. 25 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mart 2021. 
  6. ^ a b Johnson, J. (2007). "Extreme Stars: White Dwarfs & Neutron Stars". Lecture notes, Astronomy 162. Ohio Eyalet Üniversitesi. 31 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2011. 
  7. ^ Fontaine, G.; Brassard, P.; Bergeron, P. (2001). "The potential of white dwarf cosmochronology". Publications of the Astronomical Society of the Pacific. 113 (782): 409-435. Bibcode:2001PASP..113..409F. doi:10.1086/319535. 
  8. ^ Herschel, William (1 Ocak 1785). "VI. Catalogue of double stars". Philosophical Transactions of the Royal Society of London. 75: 40-126. doi:10.1098/rstl.1785.0006. 16 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mart 2021. 
  9. ^ Holberg, J. B. (Aralık 2005). "How Degenerate Stars Came to be Known as White Dwarfs". American Astronomical Society Meeting Abstracts (İngilizce). 207: 205.01. 14 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mart 2021. 
  10. ^ Adams, W. S. (1 Ekim 1914). "AN A-TYPE STAR OF VERY LOW LUMINOSITY". Publications of the Astronomical Society of the Pacific. 26 (155): 198-198. doi:10.1086/122337. ISSN 0004-6280. 24 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Şubat 2024. 
  11. ^ a b "XII. Extract from the Translation of a Letter from Professor Bessel, dated Konigsberg, 10th of August, 1844. On the Variations of the Proper Motions of Procyon and Sirius". Monthly Notices of the Royal Astronomical Society (İngilizce). 6 (11): 136-141. 13 Aralık 1844. doi:10.1093/mnras/6.11.136a. ISSN 0035-8711. 17 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Şubat 2024. 
  12. ^ Kilic, M.; Allende Prieto, C.; Brown, Warren R.; Koester, D. (2007). "The lowest mass white dwarf". The Astrophysical Journal. 660 (2): 1451-1461. arXiv:astro-ph/0611498 $2. Bibcode:2007ApJ...660.1451K. doi:10.1086/514327. 
  13. ^ Kepler, S.O.; Kleinman, S.J.; Nitta, A.; Koester, D.; Castanheira, B.G.; Giovannini, O.; Costa, A.F.M.; Althaus, L. (2007). "White dwarf mass distribution in the SDSS". Monthly Notices of the Royal Astronomical Society. 375 (4): 1315-1324. arXiv:astro-ph/0612277 $2. Bibcode:2007MNRAS.375.1315K. doi:10.1111/j.1365-2966.2006.11388.x. 
  14. ^ Shipman, H.L. (1979). "Masses and radii of white-dwarf stars. III – Results for 110 hydrogen-rich and 28 helium-rich stars". The Astrophysical Journal. 228: 240. Bibcode:1979ApJ...228..240S. doi:10.1086/156841. 
  15. ^ Sandin, F. (2005). Exotic Phases of Matter in Compact Stars (PDF) (Licentiate tez). Luleå University of Technology. 15 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 20 Ağustos 2011. 
  16. ^ Boss, L. (1910). Preliminary General Catalogue of 6188 stars for the epoch 1900. Carnegie Institution of Washington. Bibcode:1910pgcs.book.....B. LCCN 10009645 – Archive.org vasıtasıyla. 
  17. ^ Liebert, James; Young, P. A.; Arnett, D.; Holberg, J. B.; Williams, K. A. (2005). "The age and progenitor mass of Sirius B". The Astrophysical Journal. 630 (1): L69. arXiv:astro-ph/0507523 $2. Bibcode:2005ApJ...630L..69L. doi:10.1086/462419. 
  18. ^ Öpik, E. (1916). "The densities of visual binary stars". The Astrophysical Journal. 44: 292. Bibcode:1916ApJ....44..292O. doi:10.1086/142296. 
  19. ^ Eddington, A. S. (1924). "On the relation between the masses and luminosities of the stars". Monthly Notices of the Royal Astronomical Society. 84 (5): 308-333. Bibcode:1924MNRAS..84..308E. doi:10.1093/mnras/84.5.308. 
  20. ^ Adams, W. S. (1925). "The Relativity Displacement of the Spectral Lines in the Companion of Sirius". Proceedings of the National Academy of Sciences. 11 (7): 382-387. Bibcode:1925PNAS...11..382A. doi:10.1073/pnas.11.7.382. PMC 1086032 $2. PMID 16587023. 
  21. ^ Agol, Eric (2011). "Transit Surveys for Earths in the Habitable Zones of White Dwarfs". The Astrophysical Journal Letters. 635 (2): L31. arXiv:1103.2791 $2. Bibcode:2011ApJ...731L..31A. doi:10.1088/2041-8205/731/2/L31. 
  22. ^ Barnes, Rory; Heller, René (2011). "Habitable Planets Around White and Brown Dwarfs: The Perils of a Cooling Primary". Astrobiology. 13 (3): 279-291. arXiv:1211.6467 $2. Bibcode:2013AsBio..13..279B. doi:10.1089/ast.2012.0867. PMC 3612282 $2. PMID 23537137. 
  23. ^ Nordhaus, J.; Spiegel, D.S. (2013). "On the orbits of low-mass companions to white dwarfs and the fates of the known exoplanets". Monthly Notices of the Royal Astronomical Society. 432 (1): 500-505. arXiv:1211.1013 $2. Bibcode:2013MNRAS.432..500N. doi:10.1093/mnras/stt569. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kara cüce</span> Siyah cüce

Kara cüce veya Siyah cüce, varsayımsal bir yıldız kalıntısıdır. Tam ifadesiyle artık yeteri kadar ısı veya ışık yayamayacak kadar soğumuş olan bir beyaz cücedir.

<span class="mw-page-title-main">Cepheus (takımyıldız)</span> dünyadan 50 ışık yılı uzakta bir takımyıldızı

Kral takımyıldızı, kuzey gök yüzünün derinliklerinde yer alan ve Yunan mitolojisinde Etiyopya Kralı Kefeos'un adını taşıyan bir takımyıldızdır. İkinci yüzyıl astronomu Batlamyus tarafından listelenen 48 takımyıldızdan biridir ve günümüzde de 88 modern takımyıldız arasında yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yıldız sınıflandırma (astronomi)</span>

Yıldız sınıflandırma, gökbilimde, yıldızların öncelikle sıcaklıklarına göre sınıflandırılıp, diğer nitelikleri ile bu sınıfların arıtılmasıdır. Yıldız sıcaklıkları Wien'in yer değiştirme yasasına göre sınıflandırılabilseler de, uzak yıldızlar ile sorunlar ortaya çıkmaktadır. Yıldız tayfölçümü ise soğurma çizgilerine dayalı bir sınıflandırma yöntemi sunmaktadır. 19. yüzyıla dayanan ve bugünkü yöntemlerin de temelini oluşturan bir sınıflandırma, yıldızları tayfölçüm sayesinde A'dan Q'ya kadar sıralamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ağız (yıldız)</span>

Ağız, Irmak takımyıldızının en parlak ve gökyüzünün de sekizinci en parlak yıldızıdır.

<span class="mw-page-title-main">Procyon</span>

Procyon, Küçük Köpek takımyıldızı'nın en parlak yıldızıdır. 0,34 kadir görünen parlaklığıyla gece gökyüzünün en parlak sekizinci yıldızıdır. Çıplak gözle bakıldığında tek bir yıldız gibi görünür fakat aslında ikili yıldız sistemidir. Procyon A olarak adlandırılan birincil bileşen, sarı-beyaz bir F-tipi ana kol yıldızıdır. Procyon B olarak adlandırılan ikincil bileşen ise, tayf sınıfı DQZ olan soluk bir beyaz cücedir. Parlaklığının nedeni Güneş'e olan göreceli yakınlığından değil, kendi içsel aydınlatma gücünden kaynaklanmaktadır. ESA'nın Hipparcos uydusuyla yapılan ölçümlerde, yıldızın uzaklığı 11,4 ışık yılı olarak hesaplanmıştır ve bu da Procyon'u en yakın komşu yıldızlardan birisi yapmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yerel Grup</span> Samanyolunu da kapsayan ve 35in üzerinde üyesi bulunan gökadalar grubu

Yerel Grup, Samanyolu Gökadası'nı da barındıran bir gökada grubudur. Çapı yaklaşık olarak 3 milyon parsek (10 milyon ışık yılı; 9×1019 kilometre) ve toplam kütlesi ise 2×1012 güneş kütlesi (4×1042 kg) civarındadır. "Dambıl" şeklinde iki gökada topluluğundan oluşur. Samanyolu ve ona bağlı cüce gökadalar bir lobu, Andromeda Gökadası ve ona bağlı cüce gökadalar ise diğer lobu oluşturur. Bu iki topluluk birbirinden yaklaşık 800 kiloparsek (3×10^6 ly; 2×1019 km) uzaklıktadır ve birbirlerine doğru 123 km/s hızla hareket etmektedir. Yerel Grup, daha büyük olan Başak Süperkümesi'nin bir parçasıdır ve bu da Laniakea Süperkümesi'nin bir parçası olabilir. Samanyolu bazı gökadaları gizlediği için Yerel Grup'taki tam sayı bilinmemekle birlikte, en az 80 üyesi olduğu tahmin edilmektedir ve bunların çoğu cüce gökadalardır.

<span class="mw-page-title-main">Cüce galaksi</span> İçinde birkaç milyar yıldıza ev sahipliği yapan galaksilere verilen addır

Bir cüce galaksi, yaklaşık 1000 ila birkaç milyar yıldızdan oluşan galaksilere verilen isimdir; Samanyolu'nun 200-400 milyar yıldızına kıyasla bu sayı oldukça sınırlıdır. Samanyolu'nun yakın çevresinde yer alan ve 30 milyardan fazla yıldız içeren Büyük Macellan Bulutu kimi zaman bir cüce galaksi olarak sınıflandırılırken, kimileri de onu tam anlamıyla bir galaksi olarak kabul etmektedir. Cüce galaksilerin oluşum ve faaliyetlerinin daha büyük galaksilerle olan etkileşimlerden büyük ölçüde etkilendiği düşünülmektedir. Gök bilimciler şekillerine ve bileşimlerine göre çok sayıda cüce galaksi türü tanımlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yakın yıldızlar dizini</span> Vikimedya liste maddesi

Bu liste, Güneş Sistemi'nden en fazla 5 parsek uzaklıkta olan yıldızları ve kahverengi cüceleri kapsamaktadır. Bu mesafe içerisinde Güneş Sistemi de dâhil olmak üzere 56 yıldız sisteminin varlığı bilinmektedir. Bu sistemlerde bilinen toplam 60 hidrojen-füzyon yıldız ve 13 Kahverengi cüce bulunmaktadır. Bu nesneler görece olarak Dünya'ya yakın olmasına rağmen, sadece dokuz tanesinin görünen büyüklüğü 6,5'ten daha azdır ve bu da bu nesnelerin, sadece %12'sinin çıplak gözle görülebileceği anlamına gelmektedir. Güneş'in dışında sadece üç tane yıldız; Alfa Centauri, Sirius ve Procyon, birinci kadir yıldızlarıdır. Tüm bu nesneler, yerel kabarcık içindeki Samanyolu Gökadası'nın Orion–Kuğu Kolu bölgesinde yer alır.

Gliese 436, Aslan takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 33 ışık yılı uzaklıkta bulunan bir kırmızı cüce yıldızdır. Görünen parlaklığı 10,59 kadir olan yıldız, çıplak gözle gözlenemeyecek kadar soluktur. Ancak, 6 cm açıklığa sahip bir teleskopla kolayca gözlenebilir. 2004 yılında, yıldızın yörüngesindeki ötegezegen Gliese 436 b'nin varlığı doğrulanmış ve 2012 yılında da bir diğer gezegen, UCF-1.01'in varlığı doğrulanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gliese 876</span>

Gliese 876, Kova takımyıldızı yönünde yaklaşık olarak 15 ışık yılı uzaklıkta bulunan bir kırmızı cüce yıldızdır. 2011 yılında yıldızı yörüngeleyen dört güneş dışı gezegen onaylanmıştır. Orta gezegenlerin ikisi Jüpiter benzeri iken, en yakın gezegenin küçük bir Neptüne ya da geniş bir karasal gezegene benzediği, en dıştaki gezegeninse kütlece Uranüs'e benzediği düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Aslan IV (cüce galaksi)</span> galaksi

Aslan IV Aslan takımyıldızı yönünde yaklaşık olarak 520,000 ışık yılı uzaklıkta bulunan bir cüce küremsi gökadadır. Yerel Grup'un bir üyesidir ve 2006 yılında keşfedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Aslan T (cüce galaksi)</span>

Aslan T, Aslan takımyıldızında yaklaşık olarak 1.365.000 ışık yılı uzaklıkta bulunan bir cüce gökadadır. Yerel Grup'un bir üyesidir ve 2006 yılında keşfedilmiştir. Aslan T, bir geçiş nesnesi olarak (T) sınıflandırılır, cüce küremsi (dSph) ve cüce düzensiz (dIrr) arası bir gökadadır. Yarı-ışık yarıçapı 180 parsektir.

<span class="mw-page-title-main">Epsilon Reticuli</span>

Epsilon Reticuli, Ağcık takımyıldızı yönünde yaklaşık olarak 59 ışık yılı uzaklıkta bulunan çift yıldızdır. Birincil bileşeni turuncu altdev, ikincil bileşeni ise bir beyaz cücedir. Her iki yıldız da benzer özdevinime sahiptir ve büyük olasılıkla ikili yıldız sistemi düzenindedirler. Parlak yıldızı, iyi gözlem koşullarında güney yarımküreden çıplak gözle gözlenebilir. 2000 yılında, sistemin birincil bileşeni yörüngesinde dönen bir güneş dışı gezegenin varlığı doğrulanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Luyten Yıldızı</span>

Luyten Yıldızı, Güneş'ten 12.36 ışık yılı uzaklıkta Canis Minor takımyıldızında yer alan bir kırmızı cücedir. Adını Hollanda asıllı Amerikalı astronom Willem Jacob Luyten'den almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Altdev</span>

Altdev, anakol yıldızlarından daha parlak ve dev yıldızlardan daha az parlak olan bir yıldız türüdür. Altdev terimi, belirli bir spektral aydınlanma sınıfına ve bir yıldızın evriminde bir aşama için kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mavi üstdev</span>

Mavi üstdev, bilimsel olarak OB üstdevleri olarak adlandırılan sıcak parlak yıldızlardır. Parlaklık sınıfı I ve spektral sınıf B9 veya daha öncekilere sahiptirler.

Baryum yıldızları, spektrumları λ 455,4 nm'de tek başına iyonize baryum, Ba II varlığıyla s-süreci elemanlarının aşırı bolluğunu gösteren spektral G ila K yıldızlardır. Baryum yıldızları ayrıca CH, CN ve C2 moleküllerinin bantları olan karbonun gelişmiş spektral özelliklerini de gösterir. Sınıf ilk olarak William P. Bidelman ve Philip Keenan tarafından tanındı ve tanımlandı. Başlangıçta, keşiflerinden sonra kırmızı dev oldukları düşünülüyordu; ancak aynı kimyasal imza ana dizideki yıldızlarda da gözlemlendi.

<span class="mw-page-title-main">O-tipi ana kol yıldızı</span>

O-tipi ana kol yıldızı, tayf tipi O ve aydınlatma sınıfı V olan ana kol (hidrojen-yakan) yıldızıdır. Bu tip yıldızlar Güneş'in kütlesinin 15 ila 90 katı kütleye ve 30.000 ila 50.000 K arasında yüzey sıcaklığına sahiptir. Güneş'ten 40.000 ila 1.000.000 kat daha parlaktırlar.

<span class="mw-page-title-main">F-tipi ana kol yıldızı</span>

F-tipi ana kol yıldızı, tayf tipi F ve aydınlatma sınıfı V olan ana kol (hidrojen-yakan) yıldızıdır. Bu tip yıldızlar Güneş'in kütlesinin 1 ila 1,4 katı kütleye ve 6.000 ila 7.600 K arasında yüzey sıcaklığına sahiptir. Bu sıcaklık aralığı F tipi yıldızlara sarı-beyaz bir renk verir. Bir ana kol yıldızı, cüce yıldız olarak da belirtildiği için bu yıldız sınıfı aynı zamanda sarı-beyaz cüce olarak da adlandırılabilir. Kayda değer örnekler arasında; Procyon A, Gama Virginis A ve B ile KIC 8462852 sayılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kraliçe Cüce Gökadası</span> cüce küremsi gökada

Kraliçe Cüce Gökadası (Andromeda VII olarak da bilinir), Kraliçe takımyıldızında yaklaşık olarak 2,45 Mly (0,75 Mpc) uzaklıkta bulunan bir cüce küremsi gökadadır. Kraliçe Cüce Gökadası, Yerel Grup'un bir parçası ve Andromeda Gökadası'nın (M31) bir uydu gökadasıdır. Gökyüzünde Samanyolu galaktik düzleminin arkasında görünür ve bu nedenle 0,194 kadir kırmızılaşmıştır. 1,8×107 L aydınlatma gücü ve 19,73×106 M yıldız kütlesiyle Andromeda Gökadası'nın cüce küremsi gökada uyduları arasında en parlak ve en büyük kütleye sahip olanıdır. Ayrıca hepsi arasında en yüksek metalliğe sahiptir.