İçeriğe atla

Beyaz Terör

Beyaz Terör (Rusça: Бе́лый терро́р), Rusya'da 1917-1922 yılları arasında gerçekleşen Rus İç Savaşı sırasında Çarlık yanlısı Beyaz Orduların Kızıllara ve kendilerine destek vermeyen sivil halka yönelik şiddet ve katliam hareketlerine verilen isimdir.

Beyaz Terör ittifak halinde hareket edemeyen dağınık Anti-Bolşevik grupların hepsinin gerçekleştirdiği katliamları kapsamaktadır. Ancak Beyaz Terör'de sadece Rusya'daki Bolşevik karşıtı gruplar değil doğrudan olaya müdahale eden ABD, İngiltere ve Fransa gibi emperyalist devletler de etkili olmuştur. Bu devletler Beyaz Ordu'ya maddi yardım yapmakla kalmamış Rusya'ya asker sevkiyatı yaparak Sovyet hükûmetini devirebilmek için katliamlara ortak olmuşlardır. Ayrıca mevcut durumdan istifade eden Japonya, Polonya ve Romanya Çarlık döneminde Rusya ile olan anlaşmazlıkların da etkisiyle toprak kazanmak için bu savaşa müdahil olmuşlardır.

Beyaz Terör Sovyet tarihinde elit soylu sınıfının destekçilerinin sömürülen yoksul kitlelere yönelik şiddet hareketi olarak tarif edilmiştir. Kızıl Ordu'da savaşanlar daha çok büyük şehirlerdeki fabrikalarda çalışan işçiler olurken, Beyaz Ordu saflarındakiler ise Çar yanlısı generallerin kumandasında bulunan büyük toprak sahipleri ve burjuva kökenlilerdi. Rus Kazakları ikiye bölünmüştü ve her iki kesime de destek verenler vardı. Çarlık döneminde ayrıcalıklı bir konuma sahip Ortodoks Kilisesi ise Beyaz Ordu destekçisiydi. Beyaz Terör diğer taraftan farklı olarak denetimsiz bir biçimde olması, Beyaz generallerin otoriteyi sağlayamamaları, orduların dağınık olması gibi sebeplerden daha tehlikeli bir nitelik kazanmıştı.

Bazı Rus tarihçiler Beyaz Terörün amacının kırsal kesimde Bolşevik saflarına katılıma karşı bir sindirme hareketi olduğunu ifade etmişlerdir. Beyaz Terör örgütlü olarak emir-komuta zinciriyle gerçekleşmesine karşın, üst düzey subayların birlik halinde hareket edememeleri ve generallerin astlar üzerinde yeterince otorite sağlayamaması dolayısıyla daha ciddi bir tehlike yaratıyordu. Bazı Rus tarihçiler ise Beyazların en önemli komutanlarından Aleksandr Kolçak'ın Kazak atamanlar üzerinde kontrolü sağlamakta yetersiz olduğunu belirtmişlerdir.

Amaç ve hedefleri

Beyaz Terör'de sadece denetimsiz askerî birliklerin saldırıları değil, Çar destekçisi subayların oluşturdukları kurumsallaşma da etkili olmuştu. Beyaz Terör şu şekilde gerçekleşmişti;

  • Beyaz Ordu askerlerinin saldırıları
  • Beyaz Ordu subaylarının kurduğu askeri mahkemelerin yargısız infazları
  • Beyaz harekete destek veren sivillerin (özellikle büyük toprak sahibi kulakların ve fabrikatörlerin) saldırıları
  • Çar yanlılarının kurduğu istihbarat ve güvenlik servislerinin yargısız infazları
  • Beyaz Ordu'ya destek veren ABD, İngiltere ve Fransa'nın katliamları
  • Rusya'dan toprak kazanma amacında olan Polonya, Japonya ve Romanya'nın katliamları
  • Kontrolsüz ve keyfi yağma hareketleri

Beyaz Terör'ün temel hedefleri ise şunlardı:

  • Devrimci politikaya desteğin yok edilmesi ve bu amaçla Beyaz harekete doğrudan veya dolaylı yoldan yardımcı olmayan herkesin imha edilmesi
  • Bolşevik gerilla hareketinin yok edilmesi
  • Kızıl Ordu ve Sovyet hükûmeti organlarında görev yapanların imha edilmesi

Beyaz terörün kurbanları sadece Bolşevikler değildi. Diğer parti destekçileri de bundan nasibini almıştı. Menşevik ve Sosyalist-Devrimciler (Sol Eserler) gibi tarafsız kalanlar da Beyaz terörün saldırılarına maruz kaldılar. Bu durum savaş süresince Kızıl Ordu’ya katılımın artmasına sebep oldu. Bolşeviklerin büyük şehirlere ve önemli sanayi merkezlerine hakim olmasının aksine kırsalda maddi açıdan güçsüz durumda olan Beyazların organize ya da otorite dışı yağma ve talan hareketlerine girişmeleri de Kızıllara olan desteğin artmasına sebep oldu. Beyazların birlik halinde hareket edemediklerini ve başarısız olacaklarını fark eden ABD ve İngiltere'nin maddi yardımı bırakıp askerlerini geri çekmesi de monarşi taraftarlarına büyük bir darbe vurdu. Yalnız ve güçsüz kalan son Beyaz Ordu askerleri de 1922 yılında kaçarak ülkeyi terk etti.

Beyaz Terörün başlaması

Beyazlar bahar aylarındaki saldırılarından sonra ilk büyük terör eylemini Temmuz 1918’de Yaroslavl’da gerçekleştirdi. Bölgeyi ele geçiren Beyazlar yerel bir askeri mahkeme kurarak Sovyet hükûmeti temsilcisi E. F. Rogovski ve 20 bin kişiyi tutukladı. Olaylar sırasında Beyaz Ordu'ya bağlı 56. Alay birlikleri silahsız sivillere makineli tüfeklerle ateş açtı ve yaklaşık 300 kişi öldürüldü.

Devrimde hapse atılan ama kaçmayı başaran Beyaz Terör’ün liderlerinden General Kornilov Don Kazakları'nın yanına giderek anti-bolşevik bir ordu örgütledi ve bir genelge yayınlayarak “Tanrı ve Rus halkının verdiği kutsal görev ve sorumluluklarımız var. Düşman esir alınmayacak, belki acımasız olacak ama yakalanan her Bolşevik derhal infaz edilecektir” emri verdi.

Beyazların ele geçirdiği şehirlerde yakalanan pek çok Bolşevik mahkemeye dahi çıkarılmadan yargısız bir biçimde infaz edildi. Subaylar Bolşeviklerin bölgeyi tekrar ele geçirip rehineleri serbest bırakma ihtimaline karşı sürgün ya da hapis cezasını kesin olarak yasakladı.

Volga katliamları

1918 yılında Ukrayna ve güney kesimlerde güçlenen Beyazlar hiç de vicdani ve savaş yasalarına uygun olmayan bir biçimde terörü şiddetlendirdi. 1918 yazında Volgograd'da Komuch (Kurucu Meclis Komitesi üyeleri) tarafından kontrol edilen askeri mahkemeler yakaladıkları Sovyet hükûmeti üyelerini yargılayarak ölüm cezalarını hemen infaz etti. 3 Eylül 1918'de Kazan 'da, 1 Ekim 1918'de de İvaşçenkovo'da işçi eylemleri şiddetle bastırıldı ve pek çok işçi öldürüldü. I.Dünya Savaşı'nda esir alınan ve Beyazlar tarafından silahlandırılan Çekoslovak lejyonu da Orta Volga bölgesinde Bolşeviklere karşı saldırıya geçti.[1]

Arhangelsk'te 8 bin Bolşevik mahkûm idam edildi. 38 bin mahkûm işkence ve hastalıktan öldü.[1]

Bolşeviklerin beyaz ordu alay komutanı Mihail Jebrak-Rusanoviç'i infaz etmesi üzerine beyaz gönüllü birliklerden oluşan 3.Tümen Komutanı M.G.Drojdovski misilleme olarak 3 bin esir Kızıl Ordu askerini infaz emri verdi.

Güney Rusya Silahlı Kuvvetleri 3.Tabur Komutanlığı da Peschanookopskoy köyünde esir alınan Bolşevik askerlerini yargılamadan idam etti. Ancak mahkûmlardan Beyaz Ordu saflarına geçmeye razı olanlar infazdan kurtuldu.

1918 yaz aylarında Beyaz Terör

Sovyet Pravda gazetesinin açıklamasına göre 1918 yılının sadece yaz aylarında Bolşevik kurbanların resmi sayısı 30 binin üzerindeydi.[2] Bunların 6 bini Ağustos 1918'de katledilmişti. Terörün had safhaya ulaştığı Ağustos ayında saldırılar özellikle Bolşevik komiserleri hedef aldı.

2 Ağustos 1918'de Sibirya'da kurulan geçici hükûmet Sovyet iktidarının bütün organlarını kaldıran ve işçi konseyleri ile Bolşevik komiserleri tutuklayan 93 No'lu kararnameyi yayımladı.[3]

20 Haziran 1918'de İçişleri Komiserliği'ne bağlı Petrozavodsk Kuzey Komünü Basın Komiseri ve işçi önderi V.Volodarski öldürüldü. 27 Ağustos'ta Sibirya Yüksek Askeri Müfettişi ve Kuzey Ural-Sibirya Devrimci Ordu Komutanı Reynhold Yosifoviç Berzin suikaste uğradı. Aynı dönemde Zinovyev de dahil daha pek çok siyasi komisere suikastler düzenlendi. 30 Ağustos'ta Kuzey Komünü Bolşevik komiseri Moisei Uritski öldürüldü, Lenin ise aynı gün gerçekleştirilen saldırıda ağır yaralandı.

Yaz aylarındaki Beyaz Terör saldırılarının çoğu fabrikatör M.M.Filonenko tarafından organize edildi. Beyazlar 1918'in son 7 ayında 13 ilde 22.780 Sovyet taraftarını öldürdü. Bunların 15 bini Eylül 1918'de Kulak (zengin toprak sahipleri) isyanlarında katledildi.[4] Ancak bunlar resmi kayıtlara geçmiş olan rakamlardır. Gayri resmi rakamların çok daha yüksek olduğu ifade edilmektedir.

Çekoslovak Lejyonunun katliamları

Rus tarihçi M.S. Ratkovski'nin verdiği rakamlara göre Beyaz Terör eylemlerinde 40.000 Çekoslovak askeri de yer almıştı. Bu askerler I.Dünya Savaşı'nda Çar birlikleri tarafından esir alınmış, fakat devrimden sonra Bolşevikler tarafından serbest bırakılmıştı. Ancak Sibirya'dan ülkelerine dönmekte olan Çekoslovak birlikleri Beyaz Kuvvetler tarafından tekrar esir edilmiş ve Bolşeviklere karşı savaşmaya zorlanmışlardır. Çekoslovak askerleri için iki seçenek vardı; ölmek ya da Bolşeviklere karşı savaşmak.[5]

26 Mayıs 1918'de Çelyabinsk'te yerel Sovyet Konseyi'nin tüm üyeleri Çek lejyonlarınca tutuklandı ve kurşuna dizildi. Penza'da esir 250 Kızıl Ordu askeri infaz edildi. 30 Mayıs 1918'de de Petropavlovsk'ta tüm yerel Sovyet yöneticileri yakalanarak katledildi.[6]

8 Haziran'da Çekoslovak Kolordusu Samara'yı ele geçirdi ve o gün 100 Kızıl askeri ve 50 işçiyi idam etti. Birkaç günde 300 kişi daha katledildi.[7]

6 Temmuz 1918'de Samara'da demiryolu işçilerinin toplantısına saldıran Çek birlikleri onlarca işçiyi kurşuna dizdi. Bu birliklerin Temmuz ayı boyunca Samara'nın farklı köy ve ilçelerinde katliamlar yapmaları üzerine bölgede köylü isyanları çıktı ve isyan sırasında da 500'ü aşkın kişi vuruldu.[8]

22 Temmuz'da Simbirsk'te 400 kişi, Kazan'da da Temmuz-Ağustos aylarında 1000 civarında Bolşevik idam edildi. M.S. Ratkovski Çekoslovakların Samara ve Volga bölgesindeki toplam kurbanlarının sayısının 5 binin üzerinde olduğunu belirtmektedir. Tarihçiye göre onların infaz yöntemleri çok acımasızcaydı. Hatta öyle ki Volga nehrindeki cesetleri defnetmeye çalışan sivil 37 kadını infaz etmişlerdi. Ancak Çek askerlerinin bu kadar acımasız olmalarında bir etken de Çar yanlısı generallerin ölüm tehdidiydi.

Kazak Ataman Grigori Semyonov.

Doğu Rusya’da Beyaz Terör

Alexandr Pavloviç Kutepov (1. Kolordu komutanı)
Aleksandr Kolçak'ın 7 Temmuz 1920'de idam edilmeden önceki son fotoğrafı.
Aleksandr Kolçak'ın temsilcisi Boris Viktoroviç Savinkov.

Urallar, Sibirya ve Uzak Doğu'daki katliamların önderleri Rus Kazaklarının liderleri olan atamanlardı. Boris Vladimiroviç Annekov, Aleksandr İliç Dutov, Grigori Mihayloviç Semyonov ve İvan Pavloviç Kalmıkov doğu bölgesinde Beyaz Terör'ün önderleri olan Rus Kazak atamanlarıydı. Bunların arasında Ukraynalı Kazak atamanlar da vardı.

İç savaştan sonra Mayıs 1926'da ataman Boris Annenkov hakkında doğuda karşı-devrimci faaliyetler ve kırsal kesimde yağma hareketleri suçlamasıyla dava açıldı. Annenkov mahkemede yaptıklarını itiraf etmekten çekinmedi ama bu yaptıklarının suç olmadığını Tanrı ve din için mücadele ettiğini ifade etti.[9]

11 Eylül 1918'de Slavgorod-Çernodolsk köylü isyanı Boris Annenkov tarafından şiddetle bastırıldı ve 500'e yakın insan öldürüldü. Slavgorod Halkevi'nde toplanan yerel Sovyet Kongresi Annenkov'a bağlı birliklerce dağıtıldı ve 87 delege öldürülerek çukura gömüldü. İsyancı köylülerin, hatta bazılarının eşleri ve çocuklarının yanmış cesetleri direklere asıldı. Slavgorod tren istasyonuna getirilen köylü kızlara burada Annenkov'un askerlerince tecavüz edildi. Bir görgü tanığı Blohin'in ifadesine göre Annenkov kurbanlarının bazılarını at arabasına bağlayarak sürüklemiş, bazılarını ise diri diri toprağa gömmüştü. Semipalatinsk bölgesinde ise Annenkov isyan sırasında ölen askerleri için tazminat istemiş ve ödenmemesi durumunda her 5 kişiden birini infaz etmekle tehdit etmiştir.[10]

Ataman Aleksandr İliç Dutov ise 9 Mayıs 1918'de Gaya köyünde esir aldığı 96 Kızıl Ordu askerini diri diri toprağa gömdü. Köyde Bolşeviklere destek veren toplam 675 kişiyi idam etti. Orenburg Kazaklarının Atamanı Dutov 27 Mayıs-3 Temmuz 1918 arasında hakimiyet kurduğu Çelyabinsk ve Toritsk şehirlerinde terör saltanatı kurdu.

Orenburg cezaevinde 6.000 tutuklu infaz edildi. 9 bin esir Sibirya’daki çeşitli cezaevlerine gönderildi. Sovyet kaynaklarına göre Dutov sadece Troitsk’te hakim olduğu ilk haftalarda 700 Bolşevik’i kurşuna dizdi.

4 Ağustos 1918’de Dutov, kontrolündeki topraklarda zorunlu askerlik hizmeti yasası çıkardı ve savaşabilecek durumda olup Beyaz Ordu'ya katılmayanlar için asker kaçağı olarak ölüm cezası getirdi.[10]

Ocak 1919’da Ural bölgesinde Dutov’a bağlı Kazak birlikleri 1050 kişiyi katletti.[11] Aynı yıl hastanelerde yatan 700 tifo hastası Dutov tarafından yakıldı. Kızıl Ordu bölgeye geldiğinde 65 köy Dutov’un emrindeki Kazak birliklerince tamamen imha edilmiş durumdaydı.[11]

13 Ağustos 1945’te Tümgeneral L.F.Vlasyevski tarafından sorgulanan ve Dutov’un arkadaşı olan Ataman Grigori Mihayloviç Semyonov, savaş sırasında bireysel hareket edildiğini, köylerin yakıldığını, askerlerin sadakatsizlik gösterdiğini, köylülerin evlerinin yağmalandığını ve tüm bunların Beyaz Ordu’ya karşı nefrete sebep olduğunu belirtti. Baronların ölüm mangaları oluşturduğunu, Beyaz birliklerin ittifak halinde hareket edemediğini, yapılan bu hataların yenilgiyi getirdiğini itiraf etti. Semyonov ayrıca mahkemede savaş sırasında 6500 kişinin kendine bağlı birliklerce hapiste işkenceyle infaz edildiğini de itiraf etti.[12]

Kasım 1918’de Beyazların en önemli komutanı ve Sovyet tarih kitaplarında Beyaz Terör'ün en önemli sorumlusu kabul edilen Amiral Kolçak Sibirya’da SR’lere yönelik acımasız bir idam ve tehcir politikası uyguladı. Sosyalist Devrimci Parti Merkez Komite üyesi D.F.Rakov 1920 yılında Kolçak’ın Zindanları adlı kitapta şunları yazdı:

Omsk şehri hem soğuğun hem de dehşetin etkisiyle adeta donmuştu. Şiddetli kar yağışının altında ölü bedenler sokaklara yığılıyordu. En az 2500 yoldaş Kolçak’a bağlı birlikler tarafından işkenceyle öldürülmüştü. Açlıktan şehre inmiş hayvanlar insan bedenlerini yiyordu. Ölenlerin çoğu yerel Kızıl Ordu garnizonu ve işçi askerlerden oluşuyordu.” [13]

11 Nisan 1919'da Baronların yönetimindeki Omsk gazetesinde yayınlanan(No.188) ve Kolçak’a bağlı yerel hükûmetin Adalet Bakanı S.Starinkeviç tarafından imzalanan bildiride şunlar belirtilmişti; “Kamu düzenini bozan tüm Bolşevik isyancılar ve onlara yardımcı olanlar ölümle cezalandırılacaktır. Sürgünden ya da yurtdışından izinsiz dönenlerden 4 yaşın üzerindeki herkes kürek cezasına çarptırılacaktır.[14] Beyazlar çocuk yaştaki insanları dahi olası şüpheli kabul etmekteydi.

27 Mart 1919’da Aleksandr Kolçak’ın emrindeki İrkutsk - Yenisey bölgesi komutanlarından Korgeneral Sergey Nikolayevç Rozanov tarafından yayımlanan emirler Beyaz Terör’ün en önemli kanıtlarından biri kabul edilmektedir:

1.İsyancıları ihbar etmeyen ya da iade etmeyen köylüler infaz edilecek.

2.İsyancı köylerde caydırıcı amaçlı olarak yetişkin erkeklerden bazıları idam edilecek.

3.Arabalara, ekmek ve ziynet eşyalarına olağanüstü koşullar dolayısıyla yerel hükûmet adına el konulacak.

1919 yılının bahar ve yaz aylarında Bolşevikler karşısında başarısız olan beyaz ordu komutanları arasında ciddi ayrılıklar yaşandı. 11 Mayıs 1919’da Novonikolayevsk güvenlik şefi Albay Kreyçevo köylerin yakılması, tren yolu hatlarının sabote edilmesi emrini verdi. Bu izinsiz emirler müttefik kuvvetlerde tepkiye yol açtı. General M.Janen ve General S.N.Rozanov hoşnutsuzluklarını ifade edince Amiral Kolçak emirleri iptal etmek zorunda kaldı.[15]

Kasım 1919’da müttefiklere bağlı Çekoslovak Kolordu Komutanları B. Paul ve B. Girsa resmi muhtıra yayımladı:

“Çekoslovak süngülerinin koruması altındaki yerel Rus askeri yetkililer uygarlıktan uzak bir biçimde hukuksuzca köyleri yakarak, yargısız infazlar yaparak, tüm çatışmaların dışında olan Rusların üzerine dahi saldırarak ve yaptıkları yanlışları siyasi kaypaklıkla yerel mahkemelerde reddederek ciddi bir suç işlemektedirler.” [16]

Kolçak’ın kontrolündeki Ekaterinburg’ta da 25 bin kişi infaz edildi, kadın ve çocukların da dahil olduğu nüfusun % 10’u kırbaçlandı.[17] Ancak Kolçak ve destekçisi aristokrat köylülerin (kulaklar) işçilere yönelik acımasız politikası büyük bir isyana sebep oldu. O döneme kadar bölgede 150 bin civarında olan Kızılların sayısı isyanla birlikte 400 bine ulaşmıştı. Amiral Kolçak’ın yanlış politikaları Kızıllara yarıyordu.

Güney Rusya'da Beyaz Terör

Anton Denikin (Güney Rusya Ordusu Genel Komutanı: 8 Ocak 1919 - 4 Nisan 1920)

Güney Rusya'daki Beyaz Terör'ün önderi ise Anton Denikin'di. Devrimden sonra hapisten kaçarak Novocherkassk bölgesine giden Denikin burada Kızıllara karşı Beyaz Ordu'yu örgütleme girişimlerine başladı. Don Bölgesi'nde faaliyet göstererek Rus İç Savaşı sırasında Beyaz Ordu'nun güney bölgesi kumandanlığını üstlendi. Anton Denikin'in "büyük, birleşik ve bölünmez Rusya sloganıyla başlattığı iç savaştaki önemli bazı söylemleri şunlardı:

"Kızıllara karşı kutsal Rusya'yı korumalıyız. Kızıl egemenliği yenmek için gerekirse şiddeti meşrulaştırabiliriz"[18]

"Kutsal mücadelemizde güney Rusya topraklarını kapsayan bölgede bazen provokasyon, organize suçlar, soygun hareketleri olduğunun farkındayım. Kiev, Harkiv, Odessa ve Rostov (Don) bu konuda dikkat çekiyor. Ancak öncelikli hedefimiz düşmanı yenmektir. Bu nedenle zafiyetleri gizlemek ve mücadeleye odaklanmak gerekmektedir."[19]

Beyaz Ordu'ya destek amacıyla bölgeye gelen İngiliz birlikleri kumandanı G. J. William, anılarında şunları belirtti;

"Genel olarak, gönüllüler tarafından esir alınanlara yapılan muamele korkunçtu. Bu konuda General Denikin'in savaş kurallarını açıkça ihlal ettiği görülüyordu. Zulüm bazen mücadelenin haklılığına zarar verecek ve utanç duyulacak kadar şiddetliydi. Silahsız rakiplerini vuran, esir aldığı kişilerin derisini yüzen askerler vardı. Mücadele canice ve vahşi boyuttaydı.[20]

Anton Denikin, Bolşeviklere karşı mücadelede Gönüllü Ordu'nun savaş dışı cinayet, tecavüz, soygun gibi suçlarının sorumluluğunu kabul etmiyordu. Bölge valisinin ve denetiminde olan askeri mahkemelerin işlenen suçlara karşı tedbir alması ve cezai yaptırım uygulaması konusunda da en ufak bir girişimde bulunmuyor ve suçlar konusunda müsamaha gösteren bir tavır sergiliyordu.[21]

Don Bölgesi'nde bulunan anti-Sovyet yerel hükûmete bağlı Adalet Bakanlığı Çarlık hükûmetinin 1903 yılındaki Ceza Kanunu'nda 8 Ocak 1919'da değişiklik yaparak olağanüstü koşullarda idam cezasını kolaylaştıran hükümler getirdi. 22 Şubat'ta Adalet Bakanlığı'nın özel bir toplantısında ölüm cezası, zorla çalıştırma, kürek mahkûmiyeti gibi yaptırımlar kabul edildi ve toplantı tutanakları General Denikin tarafından imzalanarak onaylandı.

Beyaz Ordu'nun yenilgisi

İç Savaşın sonlarına doğru yenilmekte olan Beyaz Ordu komutanları son çare olarak Kızıl Ordu saflarında savaşan subay ve askerleri caydırma politikası uygulamaya karar verdiler. Mayıs 1919'da Kızıl Ordu safında savaşmaktan vazgeçen her subay ve askere af getirileceğini, hiçbir ceza verilmeyeceğini taahhüt ettiler. 28 Mayıs 1919'da çıkardıkları bildiride şu ifadeler yer alıyordu:

Pyotr Vrangel'in 1920 yılına ait resmi. (Güney Rusya Ordusu Genel Komutan: 4 Nisan - 11 Mayıs 1920, Rusya Ordusu Genel Komutan: 28 Nisan - Kasım 1920)

"Anavatan Rusya için kardeşçe çağrımıza cevap verecek, Kızıl Ordu'da savaşmayı bırakacak subay ve askerlere hiçbir ceza verilmeyecek, kutsal Rusya adına yardım esirgenmeyecektir."[3]

23 Ocak 1920'de Amur Askeri Bölge Komutanı V.Rozanov'un Vladivostok'ta yayınladığı çağrıda; " düşman saflarında savaşmayı bırakacak her gerilla hiçbir suçu değerlendirilmeksizin af edilecektir" denildi.[21]

Ancak yapılan çağrılar hiçbir işe yaramadı ve Beyazlara verilen destek giderek azaldı. Zaten pek çok komutanın ölmesi ya da kaçmasının ardından 1920'de Beyaz Ordu'da önder konumuna gelen Pyotr Vrangel'in açıklaması da çok farklıydı; "Çıkarılan yasaların Bolşeviklere karşı ılımlılığından hoşnut değilim. Düşmanla müsamaha gösterilmeden mücadele edilecektir".[21]

14 Temmuz 1921'de Geçici Amur Devleti yöneticilerinden S.D. Merkulov ve N.D. Merkulov kardeşlerin yayındığı No:69 sayılı kararnamede ise şu ifadeler yer alıyordu: "Komünist Parti mensupları, anarşistler, devrimciler ve enternasyonalistler teslim olmaları durumunda derhal sınır dışı edilecektir. Ülkede isyan tehlikesine hiçbir şekilde müsamaha gösterilmeyecektir".[21]

1920 yılında Beyaz Ordu artık gücünü büyük ölçüde yitirmiş, batılı emperyalist dostları tarafından yalnız bırakılmış bir haldeydi. Bu dönemden itibaren Beyaz Ordu komutanlarının da pek çoğu askerleri kaderine terk ederek ülkeden iltica etmeye başladılar. Monarşistlerin en önemli komutanı Amiral Kolçak, Sibirya üzerinden ABD'ye iltica etmeye çalışırken maden işçileri tarafından yakalanarak mahkemeye teslim edildi. İdam cezasına çarptırılan Kolçak'ın cezası hemen infaz edildi. 1922'de son Beyaz Ordu askerleri de ülkeyi terk etti. Böylece Bolşevikler eski Rus Çarlığı topraklarının büyük kısmına hakim oldular ve 30 Aralık 1922'de Sovyetler Birliği'ni kurdular.

Beyaz Terör mağdurları

Beyaz Ordu'nun yenilgisinin en önemli sebebi izlenen taktiklerin ve yöntemlerin halkta yarattığı hoşnutsuzluktu. Beyaz Terör'ün kurbanlarının sayısı tam olarak belli değildir. Ancak resmi veriler rakamın 1.200.000'in üzerinde olduğunu göstermektedir.[22]

Sovyetler Birliği'nde Beyaz Terör kurbanları için pek çok anıt yapıldı. Bunların çoğu Beyazlar tarafından terör kurbanlarının gömüldüğü toplu mezarlara inşa edildi. Volgograd'da Dobrolyubov Parkı'nda Beyaz Terör kurbanlarının gömülü olduğu bir parka 1920 yılında bir anıt inşa edildi. Ancak 1965 yılında mimar D.Erşovoy bu bölgede kurbanlar için yeni bir anıt yaptı.

Voronej'de de Nikitinskaya Kütüphanesine yakın bir konumda bulunan bir parkta terör mağdurları için bir anıt inşa edildi. Anıt 1919'da katledilen Sovyet hükûmetine mensup kurbanlar için 1920'de yapıldı.

1961 yılında Viborg'da da Leningrad Karayolu'nun 4. kilometresinde bir anıt açıldı. Anıt Beyazlara esir düşen ve makineli tüfekle infaz edilen 600 Kızıl Ordu askerinin anısına inşa edildi.[23]

Altay Bölgesi Slavgorod şehrinde de Kazak Ataman Boris Annekov'un kurbanları için bir anıt inşa edildi.[24]

Sevastopol'da 1919-1920 yıllarında Beyaz Terör mağduru olanlar için Aralık 1920'de "Komüncüler ve Beyaz Terör Mağdurları Mezarlığı" adıyla bir nekropol yapıldı.[25]

Kaynakça

  1. ^ a b Литвин А. Красный и белый террор в России 1918—1922 гг. — М.: Эксмо, 2004. — 448 с. — (Сов. секретно). — ISBN 5-87849-164-8.
  2. ^ И. С. Ратьковский. Цит. соч. с. 111
  3. ^ a b В. Ж. Цветков «Репрессивное законодательство белых правительств», «Вопросы истории», № 4, 2007
  4. ^ И. С. Ратьковский. Цит. соч. С. 120—121
  5. ^ И. С. Ратьковский. Цит. соч. С. 98-99
  6. ^ И. С. Ратьковский. Цит. соч. С. 100.
  7. ^ И. С. Ратьковский. Цит. соч. С. 101.
  8. ^ И. С. Ратьковский. Цит. соч. С. 103—104.
  9. ^ Литвин А. Красный и белый террор 1918—1922. — М.: Эксмо, 2004. — С. 174.
  10. ^ a b Литвин А. Красный и белый террор 1918—1922. — М.: Эксмо, 2004. — С. 175.
  11. ^ a b Ратьковский И. С. Красный террор и деятельность ВЧК в 1918 году. — СПб.: Изд-во С.-Петерб. ун-та, 2006. — С. 105.
  12. ^ Литвин А. Красный и белый террор 1918—1922. — М.: Эксмо, 2004. — С. 176.
  13. ^ Раков Д. Ф. В застенках Колчака. Голос из Сибири. Париж, 1920, цит. по Голуб П. А. Большая ложь о красном и белом терроре в эпоху Великого Октября и гражданской войны http://marxism.itgo.com/mag14/Golub21.htm 5 Temmuz 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  14. ^ Цветков В. Ж. Белый террор — преступление или наказание? Эволюция судебно-правовых норм ответственности за государственные преступления в законодательстве белых правительств в 1917—1922 гг.
  15. ^ Заметка д.и.н. В. Г. Хандорина «Об „ужасах белого террора“, „демократизме“ чехов и двойной морали ген. Жанена»
  16. ^ П. А. Голуб. Большая ложь о красном и белом терроре в эпоху Великого Октября и гражданской войны // Марксизм и современность : журнал. — 1999. — В. 1—2.
  17. ^ П. А. Голуб. Большая ложь о красном и белом терроре в эпоху Великого Октября и гражданской войны // Марксизм и современность : журнал. — 1999. — В. 1—2. .
  18. ^ Виктория Куликова. «Терновый венец, пронзенный мечом.»
  19. ^ Деникин А.И. Очерки русской смуты. — Париж, 1921. 9 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  20. ^ Виллиам Г.Я., Побежденные 23 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  21. ^ a b c d В. Ж. Цветков «Репрессивное законодательство белых правительств», «Вопросы истории», № 4, 2007
  22. ^ G. F. Krivosheev, Soviet Casualties and Combat Losses in the Twentieth Century, pp. 7-38.
  23. ^ "Скульптура Выборга". 8 Temmuz 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2015. 
  24. ^ "Памятник борцам революции, ставшим жертвами белого террора, нуждается в серьёзной реконструкции". 11 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2015. 
  25. ^ "Кладбище Коммунаров". 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ekim Devrimi</span> Sovyetler Birliğinin kurulmasının yolunu açan, Lenin ve diğer devrimcilerin önderliğinde gerçekleştirilen devrim

Ekim Devrimi, Bolşevik Devrimi, Rus Devrimi ya da Büyük Ekim Sosyalist Devrimi, ayrıca bilinen adı ile Ekim Ayaklanması, Rusya’da Jülyen takvimine göre 25 Ekim 1917’de, Petrograd’daki geçici hükûmetin devrilerek iktidarın Lenin önderliğindeki Bolşeviklere geçmesini sağlayan ve Sovyetler Birliği’nin kurulmasına yol açan olaydır.

<span class="mw-page-title-main">Kızıl Ordu</span> 1918de Bolşeviklerin silahlı kuvvetleri, 1922de SSCBnin resmî ordusu

İşçi ve Köylü Kızıl Ordusu, genellikle Kızıl Ordu olarak kısaltılır.

<span class="mw-page-title-main">Rus İç Savaşı</span> 1917den 1922ye kadar süren bir iç savaş

Rus İç Savaşı, 1917 Ekim Devrimi'nden sonra 1918-1922 yılları arasında Bolşeviklerle muhalifleri arasında yaşanan savaştır. Savaş Beyaz Ordu birliklerinin 1918 baharında Beyaz Terör saldırılarıyla başladı. Ana muharebe Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti'ne bağlı Bolşevik Kızıl Ordusuyla komünizm karşıtlarının Beyaz Ordusu arasında geçti. Ancak savaşa Beyaz Ordu'ya finansal destek ile silah ve asker yardımında bulunan ABD, İngiltere, Fransa, Polonya ve Japonya da müdahil oldu. 1921 yılında Bolşevikler Beyaz Terör'ü ve destekçilerini yenerek tüm ülkeye hâkim oldular. 1922 yılında da Sovyetler Birliği kuruldu.

<span class="mw-page-title-main">Çekoslovak Lejyonu</span>

Çekoslovak Lejyonu, I. Dünya Savaşı sırasında İtilaf Devletleri bünyesinde savaşan Çek ve Slovaklardan oluşan gönüllü ordu. Rus İç Savaşı'nda önemli bir silahlı güç olarak yer almış, I. Dünya Savaşı'nın ardından Çekoslovakya'nın bağımsızlığının ilanında etkili olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Aleksandr Kolçak</span>

Aleksandr Vasiliyeviç Kolçak, Rus deniz subayı, amiral, kutup araştırmacısı, Rusya İç Savaşı sırasında Bolşevik karşıtı Beyaz Ordu komutanı, 1918 yılında Rusya Beyaz Ordu Mareşalı Rus İç Savaşı sırasında gerçekleşen Beyaz Terör'ün en önemli komutanı.

<span class="mw-page-title-main">Sibirya Müdahalesi</span>

Sibirya Müdahalesi, 1918-1922 yılları arasında İtilaf Devletlerinin Rus İç Savaşına Bolşeviklere karşı müdahil olarak Rusya’nın Doğu sahillerini işgal ederek Beyaz Ordu'yu destekleme harekâtları. Bu harekâta özellikle Japonya İmparatorluğu yoğun bir askerî güç verecek ve 1920 yılında diğer İtilaf Devletleri çekilirken Sibirya bölgesini işgal etmeye devam edecektir.

<span class="mw-page-title-main">Grigori Semyonov</span>

Grigori Mihayloviç Semyonov veya Ataman Semyonov (Rusça: Григо́рий Миха́йлович Семёнов Rus İç Savaşı sırasında Sibirya Müdahalesi döneminde Japonya tarafından Sibirya bölgesinde desteklenen Beyaz Ordu komutanı ve Baykal Kazaklarının Atamanı. Rusya'da 1918-1922 yılları arasında gerçekleşen, pek çok Bolşevik'in ve sivilin katledilmesine sebep olan Beyaz Terör'ün en önemli komutanlarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Kızıl Terör</span>

Kızıl Terör, Ekim Devrimi ile Beyaz Terör'ün başlamasıyla beraber SSCB istihbarat ve güvenlik teşkilatı Çeka tarafından başlatılan toplu tutuklama, yargısız infaz gibi eylemlerin tümü. Devrimci terör uygulamalarının bir türü olarak kabul edilir. Tüm Rus İç Savaşı dönemi (1918-1922) boyunca iç savaş koşulları ülkede hakim olsa da Kızıl Terör dönemi 2 Eylül 1918 tarihinde Yakov Sverdlov tarafından yapılan resmî açıklamayla başlamış, Ekim 1918’de sona ermiştir. Kızıl Terör deyimi ise Fransız Devrimi sırasında Robespierre iktidarının sona erdiği 28 Temmuz 1794 tarihinden önceki altı haftalık terör döneminden gelir.

<span class="mw-page-title-main">Kızıl Muhafızlar (Rusya)</span>

Kızıl Muhafızlar çoğunlukla fabrika işçileri, köylülerden oluşan paramiliter gönüllü oluşumlardı. Kazaklardan ve kısmen Sovyet iktidarının korunması için askerlerden ve denizcilerden oluşuyordu. Kızıl Muhafızlar, çökmekte olan Rus İmparatorluk Ordusu'nun geçici askerî gücü ve Ekim Devrimi sırasında ve Rus İç Savaşı'nın ilk aylarında Bolşeviklerin bir oluşumuydu. Çoğu, 1917 Rus Devrimi döneminde oluşturuldu ve bazı birimler 1918'de Kızıl Ordu olarak yeniden düzenlendi. Kızıl Muhafız oluşumları, Finlandiya, Polonya, Estonya, Ukrayna ve diğerleri gibi çağdaş Rusya Federasyonu dışındaki bölgeler de dahil olmak üzere eski Rusya İmparatorluğu'nun büyük bölümünde örgütlenmişti. Merkezileşmemişlerdi ve yerel bir siyasi partinin ve yerel Sovyet üyelerinin kararıyla oluşturulmuşlardı. Sovyetlerin gücünü korumak ve genişletmek için mücadele ederek, "tüm gücü Sovyetlere" verecek yeni bir devletin yaratılmasına yardımcı oldular.

<span class="mw-page-title-main">Vasili Blyuher</span>

Vasiliy Konstantinoviç Blyuher, Kızıl Ordu'nun komutanlarından biri, Sovyetler Birliği Mareşali.

<span class="mw-page-title-main">Muğan Sovyet Cumhuriyeti</span>

Muğan Sovyet Cumhuriyeti, Muğan Geçici Askeri diktatasına karşı başlatılan ayaklanma sonucunda Lenkeran bölgesinde kurulmuş kısa ömürlü Sovyet Cumhuriyeti'dir.

<span class="mw-page-title-main">Ukrayna Bağımsızlık Savaşı</span>

Ukrayna Bağımsızlık Savaşı, 8 Kasım 1917 ile 17 Kasım 1921 yılları arasında süren, içinde çeşitli siyasi ve askerî kuvvetlerin yer aldığı ve Ukrayna'da cumhuriyetin kurulmasıyla sonuçlanan bir süreçtir. Bu cumhuriyet, daha sonra Sovyetler Birliği tarafından ilhak edilerek, Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne dönüştürülmüştür. Savaşın tarafları arasında; Ukraynalı milliyetçiler, Bolşevikler, anarşistler, İttifak Devletleri'ni oluşturan Alman ve Avusturya-Macaristan imparatorluklarının askerî kuvvetleri, Belarus Gönüllüler Ordusu ve İkinci Polonya Cumhuriyeti kuvvetleri bulunmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti bayrağı</span>

Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti bayrağı, 11 Nisan 1951'de Gürcistan SSC tarafından kabul edildi. Üstte mavi bandın yer aldığı kızıl bayrağın üzerinde 24 ışın ile birlikte orak ve çekiç ile kızıl yıldız sembolleri yer almaktadır. Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti bayrağı,Sovyet cumhuriyetlerinin bayrakları arasında orak ve çekiç figürünün sarı olmadığı tek bayraktır.

<span class="mw-page-title-main">5. Tüm-Rusya Sovyetleri Kongresi</span>

5. Tüm-Rusya Sovyetleri Kongresi veya resmî adıyla 5. Tüm-Rusya İşçi, Köylü, Asker ve Kazak Sovyetleri Kongresi, 4-10 Temmuz 1918 tarihleri arasında Bolşoy Tiyatrosu'nda toplanan üçüncü Tüm-Rusya Sovyetleri Kongresi'dir. Rus İç Savaşı sürerken Müttefik devletlerin iç savaşa müdahalelerinin yeni başladığı döneme tekabül eder.

<span class="mw-page-title-main">3. Tüm-Rusya Sovyetleri Kongresi</span>

3. Tüm-Rusya Sovyetleri Kongresi veya resmi adıyla 3. Tüm-Rusya İşçi, Köylü ve Asker Temsilcileri Sovyetleri Kongresi, 23-31 Ocak 1918 tarihleri arasında Tauride Sarayı'nde toplanan üçüncü Tüm-Rusya Sovyetleri Kongresi'dir.

Kuban Sovyet Cumhuriyeti, 13 Nisan - 30 Mayıs 1918 tarihleri arasında eski Kuban Bölgesi sınırları içinde bulunan RSFSR'nin bir parçası olarak Rusya İmparatorluğu ve Rusya İç Savaşı'nın, Sovyet Cumhuriyeti'nin çöküşü sırasında bir devlet kurumudur. Başkenti Krasnodar'dır. İç Savaş ve yabancı askerî müdahalelerin patlak vermesi sırasında kurulan Kuban Sovyet Cumhuriyeti, yaklaşık bir buçuk ay boyunca var olan Karadeniz Sovyet Cumhuriyeti ile birleşerek, kısa bir süre Kuban-Karadeniz Sovyet Cumhuriyeti'nin bir parçası oldu. Kuban Sovyet Cumhuriyeti'nin selefi Kuban Halk Cumhuriyeti idi ve Kuban Bölgesel Konseyi ilan edildi ve Kuban Bölgesinde, Petrograd'daki silahlı ayaklanmanın sonucu olarak Geçici Hükûmetin devrilmesinden sonra iktidarı ele geçirdi. Kuban'da Sovyet iktidarının kurulması, komşu Karadeniz eyaletindeki Sovyetlerin zaferi ve Birinci Dünya Savaşı'nın cephelerinden dönen Kazaklar da dahil olmak üzere askeri birimlerde devrimci duygularla kolaylaştırıldı. Kuban hükûmetinin kendi silahlı kuvvetlerini oluşturma girişimleri özellikle başarılı değildi, ancak Krasnodar'da Sovyet gücünün kurulmasını Mart 1918 ortasına kadar gerçekleştirebildi. Bolşevikler ve Sol Sosyal Devrimciler koalisyonu tarafından yönetilen bölge topraklarının devrimci güçlerin kontrolüne geçmesinden sonra meydana gelen Kuban Bölgesi II. Sovyetler Kongresi'nde RSFSR'nin bir parçası olarak Kuban Sovyet Cumhuriyeti'nin ilan edildi. Ancak, genişleyen bir iç savaş zemininde gerçekleşti. İlk Kuban (“Buz”) seferi sırasında Don bölgesinde gönüllü ordu kuruldu Kuban'daki Sovyet rejimini devirmeye çalıştı, fakat Krasnodar'a yapılan saldırıda yenildi ve geri çekilmek zorunda kaldı. Nisan-Mayıs 1918'de Kuban Sovyet Cumhuriyeti'nin durumunun geçici olarak istikrara kavuşturulması, Sovyet hükûmetinin sosyalist dönüşümler, Bölgedeki ekonomik durumu iyileştirmek ve ayrıca silahlı kuvvetleri inşa etme çabalarıyla karakterize edildi. Bununla birlikte, cumhuriyetteki iç siyasi durum yine de zor kaldı ve kötüleşme eğilimindeydi, bu da hem liderlik için yaşanan çatışmaları, hem de toprak sorununu çözmedeki fazlalıklar nedeniyle yerel Kazaklar arasında artan hoşnutsuzluk ile ilişkiliydi ve yaşanan bu durumların birçoğu Sovyet karşıtı ayaklanmalarla sonuçlandı. Bölgede Sovyet iktidarının kurulması mücadelesi sırasında ortaya çıkan Kuban ve Karadeniz'in birleşmesi eğilimi ve sonraki aylarda gerçekleşen, mantıksal çözümler Mayıs 1918'in sonunda gerçekleştirilebildi. Bu zamana kadar, Kuban ve Karadeniz Sovyet cumhuriyetlerinin askeri-stratejik durumu, Gönüllü Ordu ve Sovyet karşıtı hareketlerin tehdidi nedeniyle ve aynı zamanda Brest Antlaşması'nın koşullarını ihlal eden Alman müdahalesiyle bağlantılı olarak ciddi şekilde kötüleşti. 30 Mayıs'ta Kuban Sovyet Cumhuriyeti'nin varlığı sona erdi ve Karadeniz Cumhuriyeti ile birlikte birleşik Kuban-Karadeniz Cumhuriyeti'nin bir parçası oldu.

<span class="mw-page-title-main">Alaş Otonomu</span>

Alaş Otonomu 1917 ile 1919 yılları arasında, bugünkü Kazakistan Cumhuriyeti topraklarında bulunan bir Kazak devletiydi. Başkenti Semey, daha sonra "Alash-qala" olarak biliniyordu.

Büyük Sibirya Buz Yürüyüşü Ekim Devrimi'nin ardından Bolşeviklere karşı örgütlenen Beyaz Ordu komutanlarından Aleksandr Kolçak komutasındaki birliklerin Rus İç Savaşı'nın sona yaklaştığı dönemde yaşadıkları askerî mağlubiyetin ardından Kasım 1919-Mart 1920 döneminde Omsk'dan Çita'ya çekilişini anlatır.

<span class="mw-page-title-main">Don Ordusu</span>

Don Ordusu, kısa bir süre faaliyette bulunan Don Cumhuriyeti'nin ordusudur. Rus İç Savaşı'nda çar yanlısı faaliyet gösteren Beyaz Ordu'nun bir parçasıydı. 1918 - 1920 yılları arasında Don Nehri bölgesinde faaliyetlerini sürdürerek, merkez üssü Novoçerkassk şehriydi.

<span class="mw-page-title-main">Tsaritsyn Muharebesi</span>

Tsaritsyn Muharebesi, Rus İç Savaşı sırasında Rusya'nın güneybatısındaki Volga Nehri üzerindeki önemli bir şehir ve liman olan Tsaritsyn'in kontrolü için Kızıl Ordu ile Beyaz Ordu arasındaki bir çatışmaydı.