Dışsallık; bir ekonomik birimin kendi faydasını artırmak için aldığı kararın, aslında hiçbir organik bağı olmayan başka bir ekonomik birimin aldığı kararının sonuçlarını dolaylı ya da dolaysız etkilediği durumlarda ortaya çıkan bir kavramdır. Buna göre bir ekonomik birimin seçimleri, diğer birime fayda ya da zarar olarak etki edebilir. Dışsallıklar genelde pozitif dışsallıklar ve negatif dışsallıklar olarak iki grupta toplanır.

Vergi, ekonomik birimlerden siyasi cebir altında ve karşılıksız devlete kaynak (para) olarak aktarılmasıdır. Kamu hizmeti yapmak durumunda olan devlet, bunu yaparken mal ve hizmet üretiminde bulunur. Gerekli üretim faktörlerini sağlarken kamu fonlarını kullanır. Bu fonlar içerisinde vergi gelirlerinin oranı yüksektir. Sanayileşmiş toplumlarda %100'e ulaşmaktadır. Devlet, belirtilen temel amaç dışında kamu faaliyetlerine paralel diğer bazı fonksiyonları da vergilere yükleyebilir. Bu arada gelir dağılımının kontrolü, piyasada fiyat istikrarının sağlanması gibi fonksiyonlar da kısmen vergiye yüklenebilir.
Varlık Vergisi, Türkiye'de 11 Kasım 1942 tarih ve 4305 sayılı kanunla konulan olağanüstü servet vergisinin adıdır.
Vergi hukuku, kamu hukuku içinde yer alan ve devletin mali faaliyetlerinin hukuki yönünü inceleyen mali hukukun bir alt dalıdır. Mali hukuk; vergi (gelir) hukuku, harcama (gider) hukuku ve bütçe hukuku olmak üzere üç alt sınıflandırmaya tabidir. Vergi hukuku, devletin kamu gücüne dayanarak elde ettiği kamu gelirlerinin hukuki rejimini inceler.
Evrensel Hayvan Refahı Bildirgesi (EHRB), hayvanların duyarlı olduğunu kabul etmek, zulmü önlemek, acıyı azaltmak ve çiftlik hayvanlarının, evcil hayvanların, bilimsel araştırmalarda kullanılan hayvanların, yük amaçlı kullanılan hayvanların, rekreasyondaki hayvanların ve yaban hayvanları vb. refahına ilişkin standartları teşvik etmek için önerilen bir hükûmetler arası taslak antlaşmadır.
Matrah, vergi borcunu hesaplamak için kullanılan, vergi yasalarına göre belirlenen vergiye tabi tutardır/değerdir.
İkmalen tarh, vergi beyannamesinin belirlenen sürede verilmemesi, gerekli belgelerin doğru şekilde tutulmaması, yaptırılması gereken onaylama ve imzalama işlemlerinin geregi gibi yaptırılmaması neticesinde yaptırılan tarhtır.

Bağış, hayırseverlik, insani yardım veya bir amaca fayda sağlamak için yapılan bir hibe veya hediyedir. Bağış, para, sadaka, hizmetler veya giysi, oyuncak, yiyecek veya araç gibi mallar dahil olmak üzere çeşitli şekillerde olabilir. Bağış, kan veya organ bağışı gibi tıbbi ihtiyaçları karşılayabilir.
12 Temmuz Beyannamesi veya 12 Temmuz Çok Partili Beyanname Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından 12 Temmuz 1947'de verilen ve Türkiye'de normal bir çok partili sistemin temellerini atan bildirgedir.
Sirküler, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın bir konuya ilişkin görüşlerini yansıtır. Gelir İdaresi Başkanlığı altında faaliyet gösteren denetim birimlerini bağlamakta iken doğrudan Maliye Bakanlığı'na bağlı olarak çalışan denetim birimlerini bağlayıcı özelliği olmayan tüm mükelleflere yol gösteren idari yazılardır. Tartışmalı bir konuda Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan sirkülere göre hareket eden mükelleflerin yaptığı işlemlerin vergi inceleme elemanlarınca eleştiri konusu yapılması durumunda, bu hususa ilişkin idarenin yazılı görüşü olduğu için ceza kesilmez ancak vergi aslı ve gecikme faizi istenir.
Vergilendirme Türkiye ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye'nin GSYİH'ye oranı %41,65'tir (2021). Vergiler genelde hükûmet tarafından alınır, ancak bazı özel vergiler belediyeler aracılığıyla alınmaktadır.
Maktu vergi, mükellefler arasında ayrım yapılmaksızın, farklı oranlarda değil, herkesten eşit olarak alınan vergidir. Baş ve damga vergileri örnek olarak verilebilir. Bazı harç türleri de bu vergi kapsamındadır.
Vergi kaçırma, bireylerin, şirketlerin, trustların ve diğer kuruluşların yasa dışı yollarla, ödemekle yükümlü oldukları vergileri ödememe çabaları için kullanılan genel bir terimdir. Vergi kaçırmaya teşebbüs eden mükellefler, gerçek durumlarını vergi otoritelerine kasten yanlış tanıtarak ya da gizleyerek vergi yükümlülüklerini azaltmaya çalışırlar. Vergi kaçırmaya göre hapis veya para cezası, vergi affı verilebilir.
Vergi mükellefi, vergiyi doğuran olayı gerçekleştiren ve bu suretle üzerine düşen vergi borcunu ödemekle yükümlü olan gerçek veya tüzel kişidir.
Türkiye'deki vergi mükellefiyeti, Türk vergi sisteminde yer alan vergi mükellefiyeti kavramını inceler.
Türkiye'deki vergi daireleri, mükellefi tespit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden dairelerdir.

Verginin tarhı, vergi alacağının kanunlarda gösterilen matrah ve oranlar üzerinden hesaplanarak miktarının belirlenmesidir. Verginin tarhı idarece yapılır. Türkiye'de bu işi vergi daireleri yapmaktadır. Vergi tarhı idari bir işlemdir ve hukuka aykırılığı iddiasıyla vergi mahkemesinde dava konusu edilebilir. Verginin tarhı Vergi Usul Kanunun 20. maddesinde tanımlanmıştır. Vergi Usul Kanunun 25.-39. maddelerinde tarh yöntemlerine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Buna göre vergi tarhı aşağıdaki yöntemlerle yapılmaktadır. 4 çeşit Tarh vardır.
Vergiden kaçınma, vergi mükelleflerinin vergi matrahını azaltma veya yok etme şeklinde vergiye karşılık olarak verdikleri tepkilerdir. Vergi kanunlarında vergiden kaçınma suç değildir ve bunun için bir ceza uygulaması yoktur. Mükellefler, kanuni olarak vergiyi doğuran olayın meydana gelmesini önleyerek veya yine kanuna aykırı olmadan vergi kanunlarındaki boşluklardan faydalanarak vergiden kaçınabilir.
Vergi denetimi, vergi mükelleflerinin işlemlerinin ilgili mevzuata uygun olup olmadığının araştırılmasıdır. Bu işlem bir kolluk faaliyeti olarak nitelendirildiği gibi, tarh işlemi için bir ön hazırlık işlemi olarak da nitelendirilmektedir.