Dayanım ya da mukavemet, cisimlerin çeşitli dış etkiler ve bu dış etkilerin neden olduğu iç kuvvetler karşısında gösterecekleri davranış biçimini inceleyen bilim dalıdır. Mekanik biliminin bir alt kolu olan mukavemet bilimi rijit olmayan cisimlerin mekaniği olarak da tanımlanabilir. Rijit cisimler mekaniği, cisimlerin üzerlerine etkiyen dış tesirler ile şekillerini değiştirmediğini kabul ederken, rijit olmayan cisimler mekaniği şekil değiştirmeleri de göz önüne alır. Teori, yapının bir ya da iki boyutlu öğelerinin incelenip, sonra bunların gerilim düzeylerinin iki boyutlu ve üç boyutlu olarak varsayılıp üç boyuta genelleştirilmesi ve maddelerin elastik ve plastik davranışları hakkında daha tam bir teori geliştirilmesiyle başlamıştır. Maddelerin mekaniğinin önemli kurucu ve öncülerinden biri Stephen Timoshenko’dur.
Refrakter malzemeler, ateşe dayanıklı malzemeler olarak tanımlanır. Refrakter malzemeler 538 °C üzerindeki sıcaklıklarda uzun süre kullanılabilir. Başta endüstrinin temel izolasyon malzemesi olan ateş tuğlaları olmak üzere, camlar, mutfak eşyası gibi büyük bir malzeme grubunu oluşturur. Bunlar metalik malzemelerin pahalı olduğu veya kullanılmadığı yerlerde tercih edilir.
Beton, çakıl, kum gibi "agrega" denilen maddelerin bir bağlayıcı madde ve su ile birleştirilmesinden meydana gelen inşaat yapı taşıdır.
Korozyon, metal veya metal alaşımlarının oksitlenme veya diğer kimyasal etkilerle aşınma durumu. Demirin paslanması, alüminyumun oksitlenmesi korozyona örnek olarak verilebilir. Türkçeye yabancı dillerden giren korozyon sözcüğü; yenme, kemirilme gibi anlamlarla alakalıdır. Aşınma, çürüme, paslanma, bozulma ve yenim gibi sözcüklerle karşılanabilir.
Epoksi, 'epoksi reçineleri' nin temel bileşenlerinden veya kürlenmiş son ürünlerinden herhangi biri ve ayrıca epoksit fonksiyonel grubun adıdır. Poliepoksitler olarak da bilinen epoksi reçineler, epoksit grupları içeren bir reaktif prepolimer ve polimer sınıfıdır.
Köprü, nehir ve vadi gibi geçilmesi güç bir engelin iki kıyısını bağlayan veya herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan yapıdır.
Çelik, demir elementi ile genellikle %0,02 ila %2,1 oranlarında değişen karbon miktarının bileşiminden meydana gelen bir alaşımdır. Çelik alaşımındaki karbon miktarları çeliğin sınıflandırılmasında etkin rol oynar. Karbon genel olarak demir'in alaşımlayıcı maddesi olsa da demir elementini alaşımlamada magnezyum, krom, vanadyum ve tungsten gibi farklı elementler de kullanılabilir. Karbon ve diğer elementler demir atomundaki kristal kafeslerin kayarak birbirini geçmesini engelleyerek sertleşme aracı rolü üstlenirler. Alaşımlayıcı elementlerin, çelik içerisindeki, değişen miktarları ve mevcut bulundukları formlar oluşan çelikte sertlik, süneklilik ve gerilme noktası gibi özellikleri kontrol eder. Karbon miktarı yüksek olan çelikler demirden daha sert ve güçlü olmasına rağmen daha az sünektirler.
Kolon veya sütun, taşıyıcı sistemde düşey yapı elemanlarına verilen isimdir. Yapıda dış ve iç etkilerden oluşan kuvvetleri temellere, dolayısı ile zemine aktarırlar. Boyutlandırılmaları gelen kuvvetlere göre yapılan hesaplamaların dışında; yönetmeliklerde malzeme cinsine göre belirtilen minimum boyutlardan küçük olamaz. Taş veya tuğla örülerek yapılan taşıyıcı ayaklara ise paye denmektedir.
Donatı, betonarme elemanı oluşturan iki asli unsurdan biridir. Beton basınca karşı çok iyi çalışan bir malzeme olmasına rağmen çekme dayanımı çok düşüktür. Çekme bölgesindeki gerilmeleri karşılamak üzere, bu bölgeye çelik çubuklar yerleştirilir. Betonarmede donatı olarak genellikle yuvarlak çubuklar kullanılır. Donatı çapı Φ(fi) simgesi ile tanımlanır. Örneğin Φ16, çapı 16 mm olan betonarme çeliğidir.
Boru, genelde tesisat yapımında kullanılan, içi boş silindir şeklinde bir malzemedir. Kullanım yerine göre seramik, plastik, metal gibi malzemelerden imal edilebilir. Boruların malzeme tipi ve imalat yöntemlerine göre değişik imalat ve ölçü standartları vardır.
Etriye, betonarme yapılarda kolon, kiriş gibi taşıyıcı sistem elemanlarının boyuna donatılarını saran, inşaat çeliğinin bükülmesiyle elde edilen bir sargı donatısıdır. Bir başka deyişle betonarme kolonların ve kirişlerin içinde boyuna doğrultuda yerleştirilen ana donatıların etrafını saran nispeten daha ince çaplı inşaat çeliğidir. Elemanlara gelen kesme kuvvetlerine karşı dayanım sağlar, elemanların ve genel olarak yapının daha sünek davranmasını sağlar, betonun dayanımını arttırır ayrıca boyuna donatıların burkulma boyunu kısaltır.
Adhezyon aşınması veya adhezif aşınma, yapışma, ovalanma ve kavrama olarak da bilinen, birbirine temas eden cisimlerin temas yüzeylerinin, bir normal kuvvet etkisi altında izafi hareket yapmaları sırasında görülebilen bir aşınma türüdür.
Young katsayısı, katı fiziğinde bir katının sertliğini ölçmede kullanılan bir birimdir. Aynı zamanda elastikiyet katsayısı, gerilme katsayısı olarak da bilinir. Farklı zorlanmalara bağlı olarak değişen farklı gerilmelerin oranı olarak tanımlanır. Bu maddenin bir örneği üzerinde yapılan gerilme testleri sonucunda çıkarılan gerilme-zorlanma grafiğine baz alınarak karar verilen bir olgudur.
Takviyeli Yığma Yapım, düşey ve yanal yüklere karşı dayanımı attırmak üzere metal, ahşap, plastik, kompozit vb. sürekli takviye (donatı) elemanlarının yığma örgüsündeki yapı taşları içerisine gömülmesi ya da arasına yerleştirilmesi ile çatkısı kurulan çekme, basınç, kayma ve eğilme gerilmeleri oluşturan kuvvetlere karşı dayanımı oldukça arttırılmış bir yığma yapım biçimidir.
İnşaat ya da yapım, bina, altyapı, endüstriyel sanayi yapıları gibi insan ihtiyaçlarına karşılık gelen, üretime dayalı her çeşit yapının amacına uygun inşa edilme sürecidir. İnşaat tipik olarak bilinen bir müşteri için yerinde gerçekleşirken, imalattan imalata farklı olarak, belirlenmiş bir alıcı olmadan benzer ürünlerin seri üretimini de gerektirir. Sanayi yapıları gelişmiş ülkelerdeki gayrisafi yurtiçi hasılanın % 6 ila % 9'unu oluşturur. İnşaat planlama, tasarım ve finansman ile başlar; proje inşa edilinceye ve yapı kullanıma hazır oluncaya kadar devam eder.
Yapıştırıcı yapışkanlık veya kohezyon ile mekanik, kimyasal, yapışkan bir bütün oluşturmak üzere diğer malzemeleri tutan veya çeken herhangi bir malzeme veya maddedir.
Demiryolu hattı, raylar, bağlantı elemanları, traversler ve balast ile alttaki alt kattan oluşan bir yapıdır. Demiryolu hattı, raylı taşıtların tekerlekleri üzerinde dönebilecekleri güvenilir bir yüzey sağlayarak hareket etmesini sağlar. Elektrikli trenlerin veya elektrikli tramvayların geçtiği şeritler, üstten elektrik güç hattı veya ilave elektrikli ray gibi bir elektrifikasyon sistemi ile donatılmıştır.
Beton gemiler, çelik veya ahşap gibi daha geleneksel malzemeler yerine çelik ve ferrosement (betonarme) olarak inşa edilir. betonarme konstrüksiyonunun avantajı, malzemelerin ucuz ve kolayca elde edilebilir olması, dezavantajları, inşaat maliyetleri ve işletme maliyetleri yüksek olmasıdır. 19. yüzyılın sonlarında Avrupa'da beton nehir mavnaları vardı ve hem I. Dünya Savaşı hem de II. Dünya Savaşı'nda kullanıldılar. Yapılmış en büyük beton gemi, SS Selma'ydı. Birleşik Devletler Denizcilik İdaresi (MARAD) beton gemi mavnaları için B Tipi gemidir. Birinci Dünya Savaşı sırasında savaş hizmeti için çok az betonarme gemi tamamlandı, ancak 1944 ve 1945'te, Avrupa ve Pasifik'teki ABD ve İngiliz işgallerini desteklemek için betonarme gemiler ve mavnalar kullanıldı. 1930'ların sonlarından bu yana, betonarme zevk tekneleri de var.
Çelik yapı, çeliğin yapı inşasında taşıyıcı ve ana malzeme olarak kullanıldığı, inşaat mühendisliğinin alt dalını ifade eder. Bu yapı inşâsına, Türkçe çelik yapı anlamına gelen İngilizce "Steel construction" tamlamasının dilimize uyarlanmış hâliyle çelik konstrüksiyon da denir.
Tünel kalıp sistemi binalarda döşeme ve perde duvar betonunun yerinde yekpare dökülmesini sağlayan, çok katlı yapıların inşasında kullanılan bir çelik kalıp sistemidir. Binanın temel dışı taşıyıcı elemanları bu sistemle üretilmektedir. 1992 Erzincan ve 1999 Marmara depremlerinin ertesinde yeniden yapılanmalarda tünel kalıp sistemiyle inşa edilen konutlar, sonraki depremlerde elastik sınır altında kalarak kusursuz davranışlar göstermiştir. Taşıyıcı elemanlarında hasar meydana gelmeyen bu yapılarda, kesintisiz kullanım performansı elde edilmiştir.