İçeriğe atla

Beton

Beton (Fransızcale béton, Latincebitumen), çakıl, kum gibi "agrega" denilen maddelerin bir bağlayıcı madde ve su ile birleştirilmesinden meydana gelen inşaat yapı taşıdır.

Beton denince akla gri renkte taş gelir. Gri veya ona yakın rengi günümüzde kullanılan bağlayıcı maddenin çoğunlukla Portland çimentosu olmasındandır. Genellikle çimento kullanılsa da betona çeşitli özellikler verebilmek için çeşitli katkılar ve bağlacı maddeler kullanılmakta (örn. alçı, kireç vb.). Mesela portland çimentolu betonda bağlayıcı, portland çimentosu ve su karışımıdır. Asfalt ve diğer başka malzemeler de bağlayıcı olarak kullanılır; "asfalt betonu" ve "polimer betonu" elde edilir. Ancak genellikle "beton" denince portland çimentolu beton akla gelir.

Günümüzde beton - kullanımı çok yaygın olan bir yapı malzemesidir. Beton gerektirmeyen inşa neredeyse yoktur. Baraj, kanal gibi su yapılarının yanında yol, bina, köprü ve diğer yapıların inşaatında kullanılır. Hem bir taşıyıcı eleman ve hem de dekoratif malzeme olarak ortaya çıkar. Dayanıklılığı, yangına karşı direnci, su geçirmezliği, ekonomik üretimi, enerji verimliliği, yerinde imalat bakımından da başlıca beton tercih nedenleridir. Beton ayrıca hazır betonarme ürün yapımında da kullanılır. Modern yapılarda nükleer radyasyona karşı da kullanılır. Dünya ortalaması olarak kişi başına yıllık beton üretimi bir ton civarındadır.[1]

Geçmiş

Beton yaklaşık olarak değişik şekillerde ve genel anlamda 5000 yıldan beri kullanılmaktadır. Eski Mısırlılar kil harcını piramitlerin yapımında kullanmışlardır. Harç kireç taşının (CaCO3) ısıtılması ve karbondioksit gazının (CO2) çıkarılması ile elde edilmekteydi. Elde edilen kireç, agrega ile karıştırılarak harç olarak kullanılmaktaydı. Daha sonra CO2 olarak sertleşen orijinal CaCO3 veya kireç taşına çevrilmekteydi. Su ile sertleşen hidrolik çimentonun bulunuşu, Romalılara kadar uzanır. Romalılar kireç hamurunu, pozolanik volkanik küle karıştırmaktaydılar. Bu amorf silisten oluşan pozolan, suyun mevcudiyetinde alkali ile kimyasal olarak reaksiyona girerek silis jeli olarak sertleşir.

Pozolan kelimesi, maddenin bulunduğu Pozzuoli isimli İtalyan kasabasından gelmekteydi. Bu konuda ilk patent İngiliz James Parker'e 1796'da verilmiştir. 1824'te de İngiliz duvarcısı Joseph Aspdin kireç taşını kille yakarak bir bağlayıcı madde, çimento elde etti. Portland Adası'ndaki kireç taşına benzediği için Portland çimentosu ismini verdi. Bundan sonra yapılan evler barajlar yollar çimento karıştırılan agregalarla yapılmaya başlandı.

Beton üretimi

Beton için gerekli olan çimento ve agrega, ayrı sanayi dallarında hazırlanır. Son adım, karışımın hazırlanıp betonun kullanılması safhasıdır. Uygun karışım oranlarının seçilmesi; ekonomi, işlenebilme, mukavemet, dayanıklılık ve görünüş gibi özelliklerin dengeli elde edilmesini sağlar. Bunlar kullanıldığı yere göre değişir. Agreganın durumuna, çimento cinsine göre pek çok karışım oranı hesap metodu teklif edilmiştir. Karışım suyunun çimento miktarına oranı, betonun mukavemetine tesir eden en önemli bir etkendir. Diğer önemli bir etken de beton içindeki hava miktarıdır. Bu miktar normal betonda yaklaşık % 0,3-3 civarındadır. Bu iki tesir beton kalitesinin kontrolünde en önemli iki faktörü teşkil etmektedir. Ayrıca beton karışımın homojen olarak elde edilmesinde de önemlidir.

Karıştırma işi, inşaat yerinde betoniyerlerle gerçekleştirilir. Bazı özel durumlarda karışım, küreklerle de yapılabilir. Genel olarak karışımı meydana getiren çimento torba, agrega ağırlık (veya bazı hallerde görünen hacim) ve su da hacim olarak ölçülür. Karışımı hazırlayan (veya hazır beton satan) merkezi kuruluşlar da mevcuttur. Buraya yapılacak istek karşılığında, kullanıma hazır, istenen kalitede karışım, inşaat yerine getirilir. Karışım, sabit karıştırıcılarda yapılabildiği gibi, hareketli karıştırıcılarda da gerçekleştirilebilir. Bu çeşit merkezi beton santrallerinin faydası, karışımın kontrollü olarak yapılmasıdır. Uygun kum ve çakıl bulunduğunda kolayca iyi kalitede beton elde edilebilir.

Karışımın homojen bir şekilde elde edilmesinden sonraki yapılan iş, bunun yerleştirilmesidir. Eğer hazırlanan karışım döküm yerine yakın değilse bunun bu yere iletilmesi gerekir. Bu işlem araba ve kova veya pompa kullanılarak da gerçekleştirilebilir. Kalıba yerleştirilen karışımda bulunan hava kabarcıkları titreştirici kullanılarak çıkarılabilir ve betonun iyi yerleşmesi sağlanabilir. Küçük işlerde, şişleme de tatbik edilebilir. Titreştirme, dış merkezli bir kütlenin bir eksen etrafında döndürülmesi suretiyle elde edilir. Bu vibrasyon denilen titreştirme, beton içinde yapılabildiği gibi, kalıbın titreşimiyle de elde edilebilir.

Betonun elde edilmesinde en son adım, dökülmüş betonun bakımı ve sertleşmesidir. Sertleşme portland çimentosunun hidratasyonu, su ile kimyasal reaksiyona girmesi sonucu meydana gelir. İlk günlerde nemli şartların belirli süre devam ettirilmesi önemlidir. Bunun için betonun dış yüzü, su ile ıslatılabileceği gibi, nemli örtüler de kullanılabilir. Tam hidratasyonun elde edilmesi için çimento türü ve sıcaklığa bağlı olarak uzun bakım süresine ihtiyaç duyulabilir. Çoğu hallerde yedi gün kafidir. Genellikle betonun suyunun buharlaşması sonucu sertleştiği zannedilir. Gerçekte bu doğru değildir. Su olmaksızın ne hidratasyon ne de sertleşme olabilir. Su, çimentonun hidratasyonu sonucu kaybolur ve ancak fazla suyun buharlaşmasına müsaade edilebilir. Betonun geçirdiği devrelerdeki kimyasal reaksiyonlar oldukça karmaşıktır.

Artık üretilen betonlarda oluşan sorunlar nedeni ile üretilen katkı malzemeleri kullanılmaktadır. Bu katkılar hem betonun mukavvemetini yükseltip suyun zararlarından korur hem de katkının kıvamına göre akışkan ya da katı olmasının ayarlanmasını sağlar.

Betonda dayanıklılık

Beton dayanıklılığı dış ortamdaki agresif ögelere karşı direncidir. Bu ögelerin yanında betonu oluşturan bileşenlerin de bazı durumlarda tepkimelere girişmesi olasıdır. Alkali-Agrega tepkimesi gibi. Bu tür iç korozyon olayları dış ortama bağlı olarak şiddetlenebilir.

Betonun doğal kimyasal zararlara karşı dayanıklı olması, fizikokimyasal dış etkenler sonucu niteliklerini kaybetmemesi gerekir. Bunun için yeterli kimyasal dayanıma (dayanıklılığa) sahip bulunması istenir. Çimentoyla yapılmış herhangi bir elemanın çimentoyla yaptığı reaksiyon sonucunda zamanla mukavemeti artacağına azalmamalıdır.

Beton çeşitli zararlı etkiler altında bir takım kimyasal reaksiyonlar nedeniyle sahip olduğu mukavemeti zamanla kaybedebilir. Bu durumda yapı betonun maruz kaldığı kuvvetlere dayanamamanın bir sonucu olarak, kısmen veya tamamen yıkılır veya kullanılamaz hale gelir.

Fiziko-kimyasal bir süreç olan Karbonatlaşma ise ortamın alkalinitesini düşürerek koruyucu oksit tabakasının tahrip olmasına neden olur. Betonun alkalinitesi, hidrate olmuş çimentonun içerdiği Ca(OH)2 ile sağlanır ve pH 12 civarındadır. Ancak Ca(OH)2 zamanla havadaki CO2 ile reaksiyona girerek CaCO3'e dönüşür ye pH 8'in altına düşebilir. Atmosferdeki miktarı hacimce %0.03 olan C02'nin kırsal bölgelerde bile karbonatlaşmaya olan etkisi söz konusudur. CO2 konsantrasyonu arttıkça karbonatlaşma oranı artmaktadır. Karbonatlaşma derinliğinin birkaç mm ile sınırlı olduğu bilinmesine karşın kusurlu betonda, herhangi bir mekanik zorlama olmaksızın çatlaklar oluştuğundan, karbonatlaşma derinliğinin 10 cm'den fazla olduğu tespit edilmiştir.

Beton basıncı

Betonun standart basınç dayanımı 28 gün boyunca 20(+/-2)°C sıcaklıkta ve %100 nemli ortamda ve kireçli suda kür edilen, çapı 150 mm, boyu 300 mm olan silindir numunelerin eksenel basınç altındaki dayanımı olarak tanımlanır. Gerilme cinsinden ifade edilen dayanım, kırılma yükünün, silindir alanına bölünmesi ile elde edilir. Beton sınıfları concrete = beton kelimesinin baş harfi olan "C" ile ifade edilir. Örneğin C20/25, 28 günlük karakteristik silindir basınç dayanımı 25 MPa yani 250 kgf/cm² olan betondur.

Beton Sınıfı

Silindir Basınç Dayanımı (MPa)

Küp Basınç Dayanımı (MPa)

Eksenel Çekme Dayanımı (MPa)

Elastisite Modülü (MPa)

C16/20

16.0

20.0

1.4

27000

C18/22

18.0

22.0

1.5

27500

C20/25

20.0

25.0

1.6

28000

C25/30

25.0

30.0

1.8

30000

C30/37

30.0

37.0

1.9

32000

C35/45

35.0

45.0

2.1

33000

C40/50

40.0

50.0

2.2

34000

C45/55

45.0

55.0

2.3

36000

C50/60

50.0

60.0

2.5

37000

Beton türleri

  • Otoklavlı havalı beton
  • Asfalt beton
  • dekoratif beton
  • Öngerilmeli beton
  • Lif takviyeli beton
  • telkari beton
  • Genişletilmiş polistiren beton
  • Köpük beton
  • hidrofobik beton
  • Metakaolin
  • kütle beton
  • nanobeton
  • Geçirgen beton
  • fotokatalitik beton
  • Cilalı beton
  • polimer beton
  • Pozzolan
  • Pozzolana
  • Öndökümlü beton
  • Hazır beton karışımı
  • Silindirle sıkıştırılmış beton
  • Roma betonu
  • Lastikli asfalt
  • tuz betonu
  • Kendiliğinden yerleşen beton
  • Kendi kendini iyileştiren beton
  • kendiliğinden yayılan beton
  • Damgalı beton
  • kükürt betonu
  • Sinkrete

Beton petrografisi

Betonun yapay bir taşı olması nedeniyle mikro yapısı incelenebilir. Sertleşmiş betonda petrografi klasik petrografiden daha basit ancak daha karmaşıktır. Bütün minerallerin inceleyip sayılması gerekmediği için basit, petrografide yapılan gözlemler neden sonuç ilişkisi içerisinde bir kompozisyon haline getirmesi gerektiği için karmaşıktır. Özel tekniklerle hazırlanan numuneler incelenirken agrega dağılımı, çatlak gelişimi, soğuk derz oluşumu, tamir bölgesi betonun boşluk yapısı, bağlayıcı maddenin dağılımı ve su-çimento oranı hakkında yakalanan ipuçlarını iyi değerlendirip betonun kalitesi ile ilgili önemli sonuçlara varılabilir.

Beton petrografisi genellikle kafalardaki soru işaretleri kaldırmak için uygulanan bir tekniktir. Örneğin malzeme mukavemet testini geçememişse, ciddi bir kusur gözlemlendiyse, hava miktarı ile ilgili belirsizlikler varsa, uygulamada standardın dışında bir iş yapılmışsa, yağmur altında beton dökümü yapılmışsa ya da beton genç yaştayken ciddi çatlaklar oluştuysa bu yönteme başvurulur.

Günümüzde petrografik inceleme denilince en çok bahsedilen teknik florasanlı epoksi tekniğidir. Petrografik incelemeyi dört kısıma ayırabiliriz. Birincisi gözle ve elle muayenedir, sahadan kesilip alınan numuneler ya da laboratuvarda kür edilen numuneler petrografik analiz için kesilip analiz edilmeden önce gözle ve elle muayene edilir. Numune üzerindeki belirgin kusur, çatlak, donatı, boşluk ya da jel oluşumu fotoğraflanarak kaydedilir. Görsel muayeneden sonra beton numunesi kesilerek üç farklı ön numune elde edilir ve bunlardan daha sonra düzlem kesit analizi için bir numune, ince kesit analizi için bir numune ve hava boşluğu analizi için bir numune hazırlanır.

Beton petrografisi özellikle adli davaların çözümünde önemli bir tekniktir. Zaman içerisinde öğrenilen ve uygulaması zor bir sisteme sahiptir. Numune hazırlık safhası da analizde hayati önem taşır, "başlı başına bir sanattır" denilebilir. Yine de bütün bu zorluklar aşıldıktan sonra petrografi sayesinde elde edilen veriler beton hakkında bilinmesi gereken bilgileri sağlar. Yüksek teknolojiye sahip bir beton üretilmesinde yol gösterici rolü oynar. Böylece karışımın homojenliğini, agregaların dağılımını, mineral katkıların etkinliğini ayarlayabilir, dışarıdan gelebilecek zararlı etkileri en aza indirilebilir.

Kaynakça

  1. ^ 1. Zongjin Li; Advanced concrete technology; 2011

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kireç taşı</span> genellikle mercan, foraminifera ve yumuşakçalar gibi deniz canlılarının iskelet parçalarından oluşan bir karbonat tortul kayaç

Kireç taşı genellikle mercan, foraminifera ve yumuşakçalar gibi deniz canlılarının iskelet parçalarından oluşan bir karbonat tortul kayaçtır. Başlıca maddeleri kalsiyum karbonatın farklı kristal formları olan kalsit ve aragonit minerallerdir. Yakından ilişkili bir kaya, yüksek oranda mineral dolomit içeren dolomittir. Eski USGS yayınlarında, dolomit magnezyum kireç taşı olarak anılırdı, artık magnezyum eksikliği olan dolomitler veya magnezyum açısından zengin kalkerler olarak ayrılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kumtaşı</span>

Kumtaşı, kum tanelerinin doğal bir çimento maddesi yardımıyla yapışması sonucu oluşan fiziksel tortul bir taştır. Bir kumun doğal çimentolaşmasından doğan ve kuvars taneleri oranı yüksek olan tortul kayaç; kumtaşı inşaatta, yol ve kaldırımlara taş döşemede, çok ince olanları da bileme taşı olarak kullanılır. Kalkerli kumtaşı ise içinde kireçtaşı taneleri bulunan yeşilimsi bir tür kumtaşı.

<span class="mw-page-title-main">Çimento</span> doğal kalker taşları ve kil karışımının yüksek sıcaklıkta ısıtıldıktan sonra öğütülmesi ile elde edilen hidrolik bir bağlayıcı malzeme

Çimento, esas olarak, doğal kalker taşları ve kil karışımının yüksek sıcaklıkta ısıtıldıktan sonra öğütülmesi ile elde edilen hidrolik bir bağlayıcı malzeme olarak tanımlanır.
Çimento tanelerinin göz açıklığı 5 ila 90 mikron arasındadır.

Piriz, çimento ve alçı gibi bağlayıcı maddelerin su ile karıştırılıp bir hamur haline geldikten bir süre sonra yapısındaki suyu kaybederek katılaşması.

<span class="mw-page-title-main">Agrega</span> betonun hammmaddelerini oluşturan kum ve çakıl karışımı

Agrega, betonun ham maddelerini oluşturan kum ve çakıl karışımıdır. Su ve çimentoyla uygun oranda karıştırıldığında beton elde edilir.

<span class="mw-page-title-main">Kireç</span>

Kireç, kireç taşının çeşitli derecelerde (850-1450 °C) pişirilmesi sonucu elde edilen, suyla karıştırıldığında, tipine göre havada veya suda katılaşma özelliği gösteren, beyaz renkli, inorganik esaslı bir bağlayıcı madde türüdür.

Tarihi horasan harç ve sıvaları agrega olarak tuğla, kiremit ve benzeri malzemelerin bağlayıcı olarak ise kireç ile karıştırılması ile elde edilir. Bu harç ve sıvalar tuğla kırıklarının puzolanik özelliğe sahip olmasından dolayı hidrolik olup, horasan harç ve sıvaları olarak da bilinmektedir. Bu harçlar Roma döneminde “Cocciopesto”, Hindistan'da “Surkhi”, Arap ülkelerinde “Homra” olarak adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Portland çimentosu</span>

Portland çimentosu çoğunlukla gri renklidir. Sanayide büyük çapta organik maddelerden üretilir.

<span class="mw-page-title-main">Harç (mimarlık)</span>

Harç, yapıda tuğla veya taşların örgüsünü sağlamlaştırmak, duvarları sıvamak için kullanılan, toprak, saman, kum, kireç, çimento gibi şeyleri su ile kararak yapılan karışımına denir.

<span class="mw-page-title-main">Roma çimentosu</span>

Roma çimentosu 1780’lerde James Parker tarafından geliştirilen ve 1796’da patenti alınan bağlayıcı türünden bir yapı malzemesidir. Aslında Romalılar tarafından kullanılan yapı malzemeleriyle hiçbir ilgisi yoktur. Hem kil mineralleri hem de kalsiyum karbonat içeren bazı kil birikintilerinde bulunan ve septaria olarak bilinen nodüllerin pişirilmesi sonucu elde edilen bir "doğal çimento"dur. Pişirilen nodüller ince toz halinde öğütülür. Kumla karıştırılarak harç haline getirildiğinde bu malzeme, 5–15 dakika içerisinde sertleşir. Roma çimentosunun başarısı, başka üreticilerin yapay kil ve tebeşir taşı karışımlarını pişirerek rakip ürünler geliştirmesine yol açmıştır.

Yapıştırıcı yapışkanlık veya kohezyon ile mekanik, kimyasal, yapışkan bir bütün oluşturmak üzere diğer malzemeleri tutan veya çeken herhangi bir malzeme veya maddedir.

<span class="mw-page-title-main">Döşeme (yapı)</span>

Döşeme, yapım aşamasında açık zemin veya yüzeysel zemin kaplamasıdır. Asfalt beton malzemeleri arasında asfalt; beton, kaldırım taşı, arnavut kaldırımı ve çökelti taşı, yapay taş, tuğla, karolar, bazen odun veya tahtada bulunur. Peyzaj mimarlığında kaldırımlar, zorluğun bir parçasıdır. Yaya kaldırımı; yol yüzeyi, bahçe avlusunda ve avlularda kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Beton santrali</span>

Beton santrali, kum, çakıl taşı, kırmataş gibi malzemelerin oluşturduğu agreganın, su, çimento ve çeşitli katkılarla karıştırılarak, üretilen hazır betonun transmikser veya kamyonlara dolumunun yapıldığı tesis. Beton santralini oluşturan ana parçalar agrega bunkeri, agrega tartı bandı, mikser besleme bandı, karıştırıcının yer aldığı ana şase grubu, çimento silo ve ekipmanları ile santrali çalıştıran otomasyon sistemleridir.

<span class="mw-page-title-main">Mineral hidrasyon</span>

Mineral hidrasyon, suyun bir mineralin kristal yapısına eklendiği, genellikle hidrat olarak adlandırılan yeni bir mineral oluşturduğu inorganik bir kimyasal reaksiyondur. Jeolojik açıdan, mineral hidrasyon süreci retrograd alterasyon olarak bilinir ve retrograd metamorfizmada meydana gelen bir süreçtir. Genellikle metasomatizme eşlik eder ve genellikle cevher gövdeleri etrafındaki duvar kayalarının değişiminin bir özelliğidir. Minerallerin hidrasyonu genellikle tektonik veya magmatik aktivite tarafından yönlendirilebilen hidrotermal dolaşım ile uyum içinde gerçekleşir.

<span class="mw-page-title-main">Asfalt beton</span>

Asfalt beton yolları, otoparkları, havaalanlarını ve bent barajları kaplamak için yaygın olarak kullanılan kompozit malzemelerdir. Bu, asfalt ile birbirine bağlanmış beton, yapıştırıcı ve mineral agregadan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Silis dumanı</span>

Silis dumanı, silisyum dioksitin amorf bir polimorfudur. Mikrosilika olarak da bilinir. Silisyum ve ferrosilikon alaşımı üretiminin bir yan ürünü olarak toplanan ultra ince bir tozdur ve ortalama 150 nanometre partikül çapına sahip küresel partiküllerden oluşur. Ana uygulama alanı, puzolanik malzeme olarak yüksek performanslı betonda kullanılmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Terrazzo (karo)</span> Genellikle yer döşemesinde kullanılan çimento esaslı kompozit malzeme

Terrazzo zemin ve duvar kaplamalarında kullanılan, yerinde dökülen veya prekast bir kompozit malzemedir. Mermer, kuvars, granit, cam veya diğer uygun malzeme parçalarından oluşur ve çimento veya polimer esaslı veya her ikisinin bir kombinasyonu bir bağlayıcı ile dökülür. Metal şeritler genellikle bölümleri veya bir desendeki renk veya malzemedeki değişiklikleri böler. Karışım sertleşmeden önce üzerine ilave parçalar serpilebilir. Sertleştikten sonra taşlanır ve cilalanır veya dokulu bir yüzey elde etmek için başka bir şekilde hazırlanır. "Terrazzo", aynı zamanda, orijinal terrazzo zeminlere benzer herhangi bir deseni tanımlamak için de kullanılır.

Bu, yaygın kullanılan yapı malzemeleri listesidir.

<span class="mw-page-title-main">Kauçuk asfalt</span> Kauçuk Asfalt

Kaçucuk asfalt, yol inşaatlarında kullanılan bir malzeme türüdür. Geleneksel asfalt karışımlarının dayanıklılığını artırmak ve farklı çevresel koşullara uyum sağlamak amacıyla geliştirilmiştir. Bu asfalt türü, çeşitli katkı maddeleriyle zenginleştirilmiş bitümün yanı sıra özel üretim teknikleri ile üretilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Beton türleri</span>

Beton, günümüzde inşaat sektörünün temel yapı taşı olarak kabul edilmektedir. Çimento, su, agrega ve bazen katkı maddelerinin karışımından oluşur. Beton, kullanım amacına ve inşaat projelerinin gereksinimlerine göre çeşitli türlere ayrılır. Bu türler, betonun dayanıklılığını, işlenebilirliğini, sertleşme süresini ve diğer fiziksel özelliklerini iyileştirmek için farklı bileşimlerle üretilir.