İçeriğe atla

Bestiarum vocabulum

"Rochester Bestiary" olarak bilinen 13. yüzyıldan kalma canavarlar kitabında "Pars".
12. yüzyıldan kalma "Aberdeen Bestiary" olarak bilinen eserden detay.
Monoceros ve Ayı. Bodleian Kütüphanesi, MS. Ashmole 1511, Ashmole Bestiary, Folio 21r, İngiltere (Peterborough?), 13. yüzyılın başı.

Bestiarum vocabulum ya da Canavarlar Kitabı çıkışı İlk Çağ'a dayanan ama Orta Çağ'dan itibaren popüler olmuş, içinde çeşitli hayvanların, bitkilerin ve hatta taiların betimlenip tanımlandığı eserlerdir. Her bir "canavar"ın betimlemesi ve doğal yaşamının yanı sıra genellikle ahlâkî dersler de verilir. Bu dünyanın Tanrı'nın Sözü olduğu ve her yaşayan varlığın özel bir amacı olduğu inanışının bir yansımasıdır. Örneğin yavrularını kendi kanıyla besleyip yaşatmak için göğsünü yaraladığına inanılan pelikan İsa'nın yaşayan bir simgesidir. Bu kitaplar bu nedenle de Batı uygarlığında Hristiyan sanatı ve edebiyatında hayvanların sembolik anlatımı için de referans kaynaklarıdır.

Tarihçe

Orta Çağ'da popüler hâle geldiği biçimiyle bilinen en eski canavarlar kitabı 2. yüzyıla ait anonim Antik Yunanca Physiologus adlı yapıttır. Bu kitap Aristoteles'in Historia Animalium yapıtı ile birlikte Herodot, Gaius Plinius Secundus, Gaius Julius Solinus, Claudius Aelianus gibi Klasik antik dönem yazarlarının ve doğabilimcilerinin hayvanlar üzerine olan yapıtlarının özetlendiği bir yapıttır.

Physiologus adlı yapıttan sonra Sevillalı Isidoro (Etymologiae adlı yapıtın XII. Kitabı) ve Aurelius Ambrosius İncil'den ve Septuagint'ten bazı bölümlere referans vererek dinî mesajları genişlettiler. Bu iki yazar ve diğer yazarlar daha önceden var olan modelleri olgusal gerçeklerin detaylarına girmeden yalnızca ahlaki yönlerini zarifleştirerek serbestçe geliştirdiler. Bu yaratıkların çoğunlukla hayalî olan bu öyküleri yaygın olarak okunmuş ve genellikle doğru olarak kabul edilmiştir. Yine de bu kitaplarda bulunan kuşların göçü gibi az sayıda gözleme sonraki yüzyıllarda gelen doğa bilimcileri önem vermemiş ve bu gözlemlerin sonucu modern bilim çağında tekrar keşfedilmiştir.

Orta Çağ'a ait canavarlar kitaplarında işlenen hayvanlar dikkat çekici şekilde benzer sıralamalarda verilir. Özellikle 12. yüzyılda İngiltere ve Fransa'da popüler olmuşlardır ve bu dönemde yazılan eserler önceden var olan metinlerin derlemesidir. Günümüze kadar gelebilmiş 50 kadar canavarlar kitabı el yazmaları arasında en çok bilinenlerinden biri Aberdeen Bestiary adlı el yazmasıdır.

Orta Çağ'da canavarlar kitapları armacılığı etkilemiş ve kullanılan amblemler için fikir vermiştir. Günümüzde de yeni yaratılan armalar için ilham kaynağı olmaya devam etmektedirler.[1]

İki tezhipli dua kitabında; Kraliçe Mary Dua Kitabı (British Library Ms. Royal 2B, vii) ve Isabella Dua Kitabı (State Library, Münih) çok sayıda canavar tasviri bulunur. Kraliçe Mary Dua Kitabı'nda sayfanın alt çeyreğinde yer alan bu tasvirler oldukça geniştir. Hatta kaynağı olduğu düşünülen Norman Guillaume le Clerc'in canavarlar kitabının içeriğinin ötesine doksan hayvana genişletilmiştir. Bazı tasvirler ise metnin içinde ilgili olan mezmûrun yanına yerleştirilmiştir.[2]

İtalyan sanatçı Leonardo da Vinci kendi canavarlar kitabını yapmıştır.[3]

Rönesans döneminin kuşlar üzerine en çok bilinen eseri Johannes de Cuba'nın Gart der Gesundheit[4] adlı yapıtında 122 kuş türü tanımlanır.

İçerik

Orta Çağ eserlerinde sıklıkla Batı Avrupa'ya özgü türler ile birlikte egzotik hayvanlar ve hayalî yaratıklar hakkında detaylı tanımlamalar ve tasvirler bulunur. Hayvan tanımlamalarında fizyolojik olarak doğru olmayan fiziksel özelliklerinin yanı sıra hayvanın Hristiyan ahlâkında temsil ettiği değerler de verilir. Tanımlamalardan sonra hayvanın bir tasviri verilir.

Değişik metinler farklı şekillerde düzenlenmiştir. Tanımlamalar kara ve deniz hayvanları gibi gruplamalar hâlinde verilebildiği gibi alfabetik olarak da sunulabilmektedir. Ancak metinlerde gerçek ve hayalî hayvanlar arasında bir fark gözetilmemiştir. Bu eserlerde ejderha, tekboynuz, basilisk, griffon ve caladrius gibi hayalî yaratıkların tanımlamaları ayıö yaban domuzuö geyikö aslan ve fil gibi hayvanlarla birlikte karışık olarak verilmiştir.

Orta Çağ'a ait eserler genellikle Physiologus gibi önceden yazılmış eski metinlerin bir araya getirilmesiyle yazılmış ve yeni gözlemler kullanılmamıştır. Bu şekilde eserlerin içeriği zamanla artmıştır.

Kaynakça

  1. ^ Friar, Stephen, (Ed.) (1987). A New Dictionary of Heraldry. Londra: Alphabooks/A&C Black. s. 342. ISBN 0 906670 44 6. 
  2. ^ The Queen Mary psalter: a study of affect and audience By Anne Rudloff Stanton, p44ff, Diane Publishing
  3. ^ Evans, Oliver (Oct–Dec 1951). "Selections from the Bestiary of Leonardo da Vinci". The Journal of American Folklore. 64 (254). ss. 393-396. JSTOR 537007. 
  4. ^ de Cuba, Jean (1501). Garden Of Health (758 scanned pages with black & white illustrations) (Fransızca). Verard Antoine (Paris). 15 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ağustos 2016. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Batlamyus</span> Yunan matematikçi, astronom ve coğrafyacı (100–170)

Klaudyos Batlamyus, İskenderiyeli Yunan matematikçi, coğrafyacı, astronom ve müzik teorisyeniydi ve üçü daha sonra Bizans, İslam ve Batı Avrupa bilimi için önemli olan yaklaşık bir düzine bilimsel tez yazmıştır. MS 100–170 yılları arasında yaşadığı tahmin edilmektedir.

<i>Frankenstein</i> 1818 Mary Shelley romanı

Frankenstein ya da Modern Prometheus, İngiliz yazar Mary Shelley (1797–1851) tarafından yazılan ve genç bir bilim insanı olan Victor Frankenstein'ın yarattığı alışılmışın dışında bir bilimsel deneyde garip şekilli ama akıllı bir yaratığın hikâyesini ele alan romandır. Shelley, hikâyeyi 18 yaşındayken yazmaya başladı ve romanın ilk baskısı, 1 Ocak 1818'de yazar 20 yaşındayken Londra'da isimsiz olarak yayımlandı. Yazarın adı ilk kez 1823'te Fransa'da yayımlanan romanın ikinci baskısında yer aldı.

<span class="mw-page-title-main">J. K. Rowling</span> İngiliz roman yazarı ve hayırsever

Joanne Kathleen "Jo" Rowling veya bilinen adıyla J. K. Rowling, Harry Potter adlı fantastik roman serisinin İngiliz yazarı. Kathleen, kendisine verilen bir ad olmamasına rağmen, büyükannesinin onuruna bu adı almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dan Brown</span> Amerikalı romancı

Dan Brown, Amerikalı yazar.

<i>Dr. Moreaunun Adası</i> Dr. Moreaunun Adası Romanı

Dr. Moreau'nun Adası, İngiliz yazar Herbert George Wells'in 1896'da yayınlanan bilimkurgu romanıdır.

Albrecht Dürer, Alman ressam, matematikçi ve matbaacı. Geç gotik Flaman sanatı uygular. Rembrant ve Goya ile birlikte eski basımların en önemli isimlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Griffon</span> mitoloji

Griffon veya griffin, genellikle aslan vücutlu, kartal kanatlı ve kafalı mitolojik yaratıktır. Farklı betimlemelerinde hayvanın dört ayağı da aslan ayağı, yalnız arka ayakları aslan ayağı veya tüm ayakları kartal ayağı olabilir. Antik Yunancada "kıvrılmış", "kırık" anlamındaki "grýps veya gryphos" sözcüklerinden türediği düşünülür. Latinceye "grýphus" şeklinde geçmiştir. Grifonlar göğü, tan ağarışını, ilim, irfan ve kuvvet gibi kavramları ifade eder.

John James Audubon, Amerikalı ornitolog, doğa bilimci, avcı ve ressam. Kuzey Amerika'nın kuşlarını incelemiş, kataloglamış ve resimlerini yapmıştır. Haiti, Les Cayes'da doğan ressam bir süre Liverpool, İngiltere'de yaşamış ama sonra tekrar ABD'ye dönmüştür. Mezarının nerede olduğu bilinmemektedir. Audubon'un yaptığı kuş resimleri daha önce yapılanlara hiç benzemez. Çünkü bu bilgin sanatçı resimlerini müzelerdeki doldurulmuş örneklere değil, canlı ya da yeni öldürülmüş kuşlara bakarak yapmıştır. Üstelik bu hayvanları doğal hareketleriyle resimlemesi, çevrelerine bitkileri ve başka canlıları da eklemesi tablolarına daha canlı ve gerçekçi bir hava katmıştır.

İngiliz yazar J. K. Rowling'in yarattığı Harry Potter serisinde sihir, doğanın kanunlarını geçersiz kılmak için kullanılabilecek doğaüstü bir güç olarak tasvir edilmiştir. Seride birçok kurgusal büyülü yaratık bulunduğu gibi sıradan hayali yaratıklar roman dünyasında yeni sihirli özellikler sergilemektedir. Nesneler de, büyülenebilir ya da büyülü özelliklerle geliştirilebilir. İnsanlar küçük bir kısmı büyü gücüne sahiptir ve bu insanlar büyü gücüne sahip olmayan muggleların aksine "cadı" ve "büyücü" olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Suetonius</span> Romanın en dikkat çeken tarihçisi ve biyografi yazarı

Gaius Suetonius Tranquillus, yaygın adıyla Suetonius, erken Roma İmparatorluk döneminde yaşamış Romalı tarihçiydi. Suetonius'un günümüze ulaşan en önemli eseri, Julius Caesar'dan Domitianus'a kadar 12 Roma hükümdarının biyografilerinden oluşan De vita Caesarum eseridir. Suetonius'un diğer eserleri Roma'da günlük yaşam, siyaset, hitabet ve şairler, tarihçiler ve gramerciler gibi ünlü yazarların yaşamlarını konu almaktadır. Bu kitaplardan bazıları kısmen günümüze ulaşabilmiş olsa da, büyük kısmı kaybolmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Saray Mozaikleri Müzesi</span> müze

Büyük Saray Mozaikleri Müzesi, İstanbul'da Sultanahmet Meydanı'nındaki Arasta çarşısında yer alan mozaik müzesidir. Müze binası, üzerine Sultanahmet Camii Çarşısı'nın yapıldığı Büyük Saray'ın, tabanı mozaiklerle kaplanmış olan peristil bölümünün kalıntıları üzerine inşa edilmiştir. Peristilin diğer bölümlerine ait mozaikler de bulundukları yerden müze binasına getirilmiştir.

<i>Dünyevi Zevkler Bahçesi</i> Hieronymus Bosch triptiği

Dünyevi Zevkler Bahçesi Hollandalı ressam Hieronymus Bosch'un 1503 ve 1504 yılları arasında yaptığı bir tablodur. Bir triptik olan eser 1939'dan beri Madrid'deki Prado Müzesi'nde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Popüler kültürde Frankenstein</span>

Mary Shelley, kendi duygularının derinliklerinden çekip çıkardığı bir duyarlılıkla, yorgun Gotik dehşete yepyeni bir soluk kazandırmış, bu sürükleyici ve ürpertici felsefi roman klasiğini yaratmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Evrim düşüncesinin tarihi</span> bilim tarihinin bir yönü

Evrim düşüncesi; türlerin zaman içerisinde değişmelerini ifade eden kavram olarak köklerini eski çağlardan; Yunanistan'dan, Roma'dan, Çin'den ve Orta Çağ İslâm biliminden alır. 17. yüzyıl sonlarında biyolojik taksonominin başlangıcıyla Avrupa'daki biyolojik düşünce; doğal teolojiye tam olarak uyan ve ortaçağ Aristo metafiziği kavramı olan, her türün kendi karakteristiği olduğunu öne süren özcülükten etkilendi. Diğer yandan Aydınlanma Çağı'nda evrimsel kozmoloji ve mekanik felsefe, fizik bilimlerinden doğa tarihine kadar yayıldı. Natüralistler türlerin çeşitliliğine odaklandı ve sonradan "soy tükenmesi" kavramı ile doğa görüşünün temelini sarsan paleontoloji ortaya çıktı. 19. yüzyılın başlarında Jean-Baptiste Lamarck, ilk tamamen biçimlendirilmiş evrim teorisi olan türlerin transmutasyonu teorisini ortaya attı.

Frankenstein'ın canavarı Mary Shelley'nin Frankenstein ya da Modern Prometheus romanında ortaya çıkan yapay insan karakteri. Cenevreli tıp öğrencisi Victor Frankenstein tarafından, çeşitli cesetlerden toplanmış parçalardan bir araya getirilerek ve dikilerek, Ingolstadt'ta oluşturulmuştur. Daha sonraları yaratıcısının adıyla "Frankenstein" olarak bilinir olmuştur. Çirkin görünüşüne rağmen aslında iyi kalpli olmasına rağmen yalnızlığa itilmiş ve terk edilmiştir. Yüreği katılaşıp zalimleşen Canavar, kendisinden korkup onu terk eden ve ona bir gelin yaratma sözünden dönen yaratıcısından intikam almaya karar verir. Ama yaratıcısının ölümünden sonra yaptıklarından pişmanlık duyar ve kenidisini de yok etmeye karar verir ve Kuzey Kutbu'nda sislerin arasında ortadan kaybolur. Ama bunu yapmaya kararlı olup olmadığı belirtilmemiştir. sonradan yazılan pek çok devam romanı, film ve çizgi romanda hayata, döndürülmüştür. 19. yüzyıldan bu yana tiyatrodan başlayarak,birçok eserde görünmüş, filmlerde, dizilerde, bilgisayar oyunlarında, kitaplarda ve çizgi romanlarda yer almıştır. Canavarı canlandıran oyuncuların en meşhuru Boris Karloff'tur. Frankenstein ve Frankenstein'ın Gelini'nin yönetmeni James Whale'in hayatını anlatan Gods & Monsters filmine göre canavarın kafasının uzun ve köşeli olması kafatasına sonradan takılan ve sıvı dolu bir kavanozda bekleyip ağırlaşmış olan beynin şeklini almasından ileri gelmektedir. Boynundaki elektrotlarda elektriğin vücuduna giriş noktası olarak durmaktadır. Bu filme göre bütün bu detaylar yönetmen Whale'in fikridir.

<span class="mw-page-title-main">Yemek kitabı</span>

Yemek kitabı, yemek yapım tarifleri ile sofra ve mutfakla alakalı bilgileri içeren kitaplardır. Bilinen en eski yemek kitaplarından biri Yunan gastronom Athenaios'a aittir. Apicius ise antik tarihin bilinen en eski gastronomlarından biridir. Eski Çin zamanından kalma çorba tariflerini içeren yemek kitapları ile Orta Çağ Avrupasını yansıtan yemek kitapları da mevcuttur. Tarihsel süreçte matbanın icadı yemek kitabı sayısını da artımış ve yemeklerin tanınırlığına katkı sağlamıştır.

<i>Historiae animalium</i> (Gessner) 14.yüzyılda yayımlanmış Rönesans zoolojisinin ansiklopedik envanteri

Historiae animalium Conrad Gesner'in hazırladığı ve Zürih'te 1551-58 ila 1587 yıllarında yayımlanmış Rönesans zoolojisinin ansiklopedik bir envanteridir. Gesner tıp doktoruydu ve Zürih Üniversitesi'nin öncülü olan Collegium Carolinum'da profesörlük yapmaktaydı. Historia animalium bilinen tüm hayvanları tanımlamaya gayret eden ilk modern zoolojik metin olmasının yanı sıra doğa tarihi metinlerinin de ilk bibliyografyasıdır. Hayvanların doğasını anlatan beş ciltlik eser 4.500'den fazla sayfa içerir.

Thomas Scott Asbridge, 1999'dan bu yana Queen Mary University of London'da Orta Çağ tarihçisidir. Birinci Haçlı Seferi: Yeni Bir Tarih (2004) kitabının yazarıdır, Birinci Haçlı Seferi'nin arka planını, olaylarını ve sonuçlarını anlatan bir kitabın yanı sıra Haçlılar: Kutsal Topraklar İçin Savaş (2010), adlı eseri haçlı seferberliğine bir görüş, haklı bir şiddetin ve cihadın fikirlerini tasvir eden bir cilttir.

<span class="mw-page-title-main">Efsanevi yaratık</span>

Efsanevi yaratık ya da mitolojik yaratık; kurgusal, hayali ve doğaüstü bir hayvandır. Bazen bir kırma, genellikle yarı insandır ve varlığı kanıtlanmamıştır, sadece kurgu ya da folklorda geçmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Paleo sanatı</span> bilimsel kanıtlara göre tarih öncesi yaşamı tasvir etmeye çalışan sanat türü

Paleo sanatı, tarih öncesi yaşamı bilimsel kanıtlara göre tasvir etmeye çalışan herhangi bir orijinal sanatsal çalışmadır. Paleo sanatına ait eserler, fosil kalıntılarının temsili veya canlılar ile ekosistemlerinin kurgusal tasvirleri olabilir. Paleo sanatı, genellikle tarih öncesi hayvanların popüler kültürdeki tasvirlerine dayanır ve bu da halkın bu hayvanlara yönelik algısını etkiler ve bu hayvanlara olan ilgiyi artırır. "Paleo sanatı" kelimesi, diğer gayri resmi anlamda, tarih öncesi sanatın adı olarak çoğunlukla mağara resimlerinde de kullanılır. Bu terimin alternatif kavramı, arkeolojik toplumun alanıdır.