Beslenme
Beslenme, canlılığın gereklerini yerine getirmek için gerekli olan maddeleri, canlı dışı ortamdan edinme faaliyetine verilen isimdir.
Canlılar beslenme şekillerine göre 2'ye ayrılırlar. Bunlar :
- Ototrof canlılar (kendibeslek)
- Heterotrof canlılar (ardıbeslek, ışbeslek)
Bu ayrımda temel kriter, canlının yaşamını sürdürmek, diğer deyişle metabolizma faaliyetlerini sürdürebilmek için gereken enerjinin kaynağıdır. Ototrof canlılar bu enerjiyi doğal çevreden alırlar, heterotrof canlılar ise, başka canlıların biyokütlelerinde depolanmış enerjiyi kullanırlar.
Metabolizma için gereken enerji, organizma açısından besindir. Dolayısıyla ototrof organizmalara, kendi besinini üretebilen organizmalar demek de olanaklıdır. Keza, heterotrof organizmalar da başka canlıları "yiyerek" beslenen organizmalardır.
Canlıların beslenme biçimleri yönünden ototrof ve heterotrof olarak ayrımı, bu canlıların kullandıkları karbonun kaynağı açısından da net bir ayrımdır. Ototrof organizmalar, metabolizma için gereken karbonu atmosferdeki karbondioksitden alırlar. Heterotrof organizmalar ise gerekli karbonu, diğer canlıların biyokütlelerinden sağlarlar. Dolayısıyla ekosistemde yer alan canlılar, ekosistemdeki karbon çevrimi içinde farklı rollere sahiptirler.
Ototrof canlılar
Kendi besinlerini kendi sentezleyen, su (H2O), karbondioksit (CO2) ve inorganik tuzlardan organik bileşikler esas olarak glikoz oluşturan, enerjiyi bu organik bileşiklerde depolayan canlılardır. Bitkiler ve algler günes ışığını kullanarak besinlerini kendileri üretir. Bu canlılar kendi içinde:
- Fotosentetik ototroflar. (Fotoototroflar) Biyokimyasal olaylar için gereksinim duydukları enerjiyi güneş ışınlarından, fotosentezle sağlayan canlılardır. Örn : Yeşil ve mor bakteriler.
- Kemosentetik ototroflar. (Kemoototroflar) Kendileri için gerekli olan enerjiyi amonyak (NH3),hidrojensülfür (H2S) gibi belli organik maddeleri oksitleyerek, kimyasal yoldan, kemosentezle sağlayan canlılardır. Örn : Nitrit, nitrat ve demir bakterileri.
Heterotrof canlılar
Besinlerini ölü veya canlı diğer organizmaların biyokütlelerinden sağlayan canlılar heterotrof canlılardır. Tüm hayvan ve mantar türleri ile birçok bakteri türü bu gruba girmektedir. Heterotrof canlılar besin çeşidine göre üç gruba ayrılırlar:
- Herbivorlar: (otçullar) bitkilerle beslenenler. (gevişgetiren memeliler, kemiriciler, bazı böcekler)
- Karnivorlar: (etçiller) hayvansal besinlerle beslenenler. (tüm etçiller, kediler, birçok deniz hayvanı)
- Omnivorlar: Hem bitkisel hem de hayvansal besinlerle beslenenler: (insan, evsıçanı, ayı, domuz)
Heterotrof beslenme ayrıca üç tipe ayrılabilir:
- Organik besin maddelerini katı besinler halinde alan veya başka canlı organizmayı bütün veya parçalar halinde yutan ve bunları sindirerek emen canlılara holozoik canlılar, bu tarz beslenmeye de holozoik beslenme denir. bu canlılar besinlerini bulmak için sürekli hareket halindedirler.
- Erimiş organik besinleri doğrudan hücre zarlarından emerek beslenen canlılara saprozoik canlılar, bu tarz beslenmeye de saprozoik beslenme denir. bu canlılar besinlerini katı halde alamazlar, çürümekte olan hayvan ve bitkilerden sağlarlar. maya ve küf mantarları, bazı tek hücreli hayvanlar, bakterilerin çoğu bu gruba dahildir (bkz.fermantasyon), (bkz.putrifikasyon).
- Herhangi bir canlının, konukçu veya konak adı verilen başka bir organizmanın üzerinde veya içinde yaşayarak onun zararına beslenmesine parazitik beslenme denir. parazitik canlılar besinlerini katı parçalar halinde alabildikleri gibi, konukçunun dokularındaki veya vücut sıvısındaki organik molekülleri de emebilirler. çeşitli solucanlar, virüsler, mantarlar ve bazı bakteriler bu gruba dahildir.
Besin
Besin, canlıların metabolizma süreçleri için gerekli olan maddedir. Bu besinler:
- Yağlar
- Karbonhidratlar
- Proteinler
olarak 3 ana başlığa ayrılır.
Beslenme tıbbı
Beslenme tıbbı, beslenme alışkanlıklarının değiştirilerek ağızdan alınan vitamin ve mineral desteğinde bulunulmasına dayanır.
Genellikle hap veya şurup olarak uygulanır.
Tarihçe
Canlı bir organizmanın düzgün fonksiyon yapabilmesi için çok sayıda vitamin (A'dan E'ye harflerle gösterilir) ve (çinko, magnezyum ve krom gibi) mineral alması gerekmektedir. Vitamin ve minerallerin eksikliği hastalıklara yol açmaktadır. İlk olarak 1753'te Deniz kuvvetlerinde doktor olan James Lind tarafından gözlemlenmiştir. Lind uzun yolculuklara çıkan ve taze sebze ve meyve yiyemeyen denizcilerin iskorbüt hastalığına yakalandığını belirlemiş ve öğünlerine limonata eklenmesinin iskorbütü önlediğini gözlemlemiştir.
Her kişinin bireysel beslenme gereksinimlerinin bulunmaktadır. Bir kişi için yeterli ve uygun kabul edilen beslenme şekli ve kullanım miktarları, bir başka kişi için uygun olmayabilir.