İçeriğe atla

Benjamin Constant

Benjamin Constant
DoğumHenri-Benjamin Constant de Rebecque
25 Ekim 1767
Lozan, İsviçre
Ölüm8 Aralık 1830 (63 yaşında)
Paris, Fransa
MeslekYazar
Milliyetİsviçre
VatandaşlıkFransa
Dönem18-19.yy
TürRoman, siyaset bilimi
Önemli eserAdolphe
Etkiledikleri

Henri-Benjamin Constant de Rebecque (25 Ekim 1767 – ö. 8 Aralık 1830) veya Benjamin Constant, İsviçre asıllı Fransız liberal yazardır. Liberalizmin önemli adamlarından birisiydi. Önemli eserlerinden, psikolojik şiir "Adolphe"un yazarıdır. 19. Yüzyılın önemli dini ve politik yazarlarından birisidir. Babası Jules Constant de Rebecque'dır. İspanya, Meksika, Yunanistan ve Belçika başta olmak üzere liberal birçok olaya öncü olmuştur. Birçok kitap ve makale kaleme almıştır. Yaşadığı süre boyunca bazı eserleri hiç yayınlanmamıştır ve büyük bir kısmı ölümünden sonra neşredilmiştir. Fransa’nın önde gelen yazarlarından biri olmasının yanında gazeteci ve aktif bir siyasetçi kimliğine sahiptir. Özgürlük düşüncesini desteklemiştir ve Fransız liberalizminin en önemli temsilcilerden birisidir. Muhtelif kaynaklara göre 1790’larda siyasi duruşunu belirlemek amacıyla “liberal” ifadesini kullanan ilk düşünürdür.[1] Napolyon’un çekilmesiyle başlayan İkinci Restorasyon döneminde (1814- 1830), Liberal Muhalefet hareketinin önemli temsilcilerinden birisidir.[2]

Constant, siyaset din, felsefede ve ticaretten sanayiye kadar tüm alanlarda özgürlüğü savunmuştur.[3] Ayrıca, sınırlı siyasi otorite, güçler ayrılığı ve dengesini ve daha geniş özel alanı içeren anayasal düzeni savunmuştur. Bireysel haklara ve özgürlüklere müdahale edilmemesini tüm eserlerinde ve konuşmalarında hararetle savunmuştur.[4]

Özel hayatı

Benjamin Constant 1767 yılında Lozan’da doğar. Kökeni 17. Yüzyılda Fransa’dan göç eden Huguenot ailesine dayanır. Annesi doğumundan on beş gün sonra yaşamını kaybeder. Babası bir subaydır ve Hollanda’da yaşamaktadır. Constant’ın velayeti anne tarafına verilir. Fakat 1772’den sonra babası velayeti alır ve oğlunu sürekli değişen dadılara emanet eder. Bu sebeple Constant, yaşadığı bölgeyi sürekli değiştirmek zorunda kalır. 1783'te kısa süreliğine "dâhilerin yuvası" Edinburgh Üniversitesine kaydolur ve burada yaklaşık iki yıl kalır.[5] Constant, “çalışmanın, Edinburgh’taki genç erkekler arasında moda olduğunu”[6] ve “gerçek bir çalışma zevkini”[7] ilk defa burada edindiğini söylemiştir.

İskoçya'da yaşadığı zaman boyunca siyasi düşüncesini önemli ölçüde etkileyen Filozof Sir Mackintosh, tarihçi Malcolm Laing ve Medeni Hukuk Profesörü John Wilde ile arkadaşlıklar kurar.[8] Dinler tarihi hakkında Constant ile ortak düşüncelere sahip olan James Mackintosh, entelektüel çalışmasıyla onu etkiler ve yazmaya teşvik eder.[9]

Constant Edinburgh Üniversitesi'nin yanı sıra birçok özel öğretmenden ders almış ayrıca Erlangen Üniversitesi, Bavaria'da eğitim almıştır. Çeşitli aralıklarla Fransa, İsviçre, Almanya ve İngiltere'de yaşamını sürdürmüştür.

1794'te Anne Louise Germaine de Staël'le evlenmiştir.

1815-30 yılları arasında Fransa'da hem politik düşüncenin liderliğini yapış hem de dönemin politikasında fiili olarak bulunmuştur. Bu donemde; önce Danıştay üyesi olarak atanmış daha sonraları Fransız ulusal meclisinin kurulmasını sağlamıştır. Constant dönemin Bağımsızlar adıyla bilinen sol-liberal grupların liderliğini yapmıştır.

Görüşleri

Klasik liberal anlayış ile Modern liberal anlayış arasında bir ayrım yapmıştır. Ona göre, klasik Liberalizm katılımcıdır, halkın siyasi kararlara katılımı direkt olarak mümkün olmaktadır. Kararlara katılım direkt olduğundan halkın siyasete ayırdığı zaman, emek ve enerji sarfiyatı çok olmuştur. Bu durum toplumsal katmanların olması hasebiyle mümkün oluyordu. Üst sınıf olan elitin zamanı siyasete giderken maddi ihtiyaçlarının karşılanması için köle insanlar çalışmak durumundaydı. Klasik toplumların sayıca küçüklüğü de direkt katılımı mümkün kılmaktaydı.

Modern toplumsal yapının klasik olandan farklı olması liberal kavramın anlamını da değiştirmektedir.Modern Liberalizm bireyin özgürlüğüne ve kanunların yaptırım gücüne dayanmaktadır. Modern toplumsal yapı içindeki bireylerin direkt olarak siyasi surece katılmaları imkânsızdır. Çünkü hem sayı olarak bu mümkün değildi hem de bireylerin uzmanlık alanları buna izin vermemektedir.

Eserleri

  • De la force du gouvernement actuel et de la nécessité de s'y rallier (1796)
  • Des réactions politiques (1797)
  • Des effets de la Terreur (1797)
  • Fragments d'une ouvrage abandonné sur la possibilité d'une constitution républicaine dans un grand pays (1803-1810)
  • Principes de politique applicables à tous les gouvernements représentatifs (1806-1810)
  • De l'esprit de conquête et l'usurpation (Fetih ruhu ve yağma üzerine.) (1815)
  • Adolphe (Şiir) (1816)
  • De la religion (1824-1831), (Beş ciltlik bir antik din tarihi.)
  • A.Pitt "The Religion of the Moderns: Freedom and Authenticity in Constant's De la Religion", History of Political Thought, xxi, 1, 2000, 67-87
  • "Principles of Politics Applicable to all Representative Governments", Tür: Politik Yazı (Politik düşünce tarihinde Cambridge yazıları.) - Biancamaria Fontana (Trans & Ed.) Cambridge, 1988

Eserlerin içerikleri

Birçok yazara göre liberalizmin 3 ana versiyon-evresinden bahsedilmektedir. Bunların birincisi olan İngiliz liberalizmi politik alanda dini hoşgörü, rızaya dayalı hükûmet, kişisel özgürlüklerin ve özellikle iktisadi özgürlüğün korunması üzerinde odaklanmıştır. Buna karşın Fransa da daha ziyade seküralizm ve demokrasiye vurgu yapılmaktadır. ABD de ise Liberal gelenek kişisel özgürlüğe beslenen büyük bağlılığı kapitalizme karşı duyulan antipatiyle birleştirir. Böyle bir ayrımı rehber edindiğimizde Benjamin Constant İngiliz geleneğine daha yakın durmaktadır. Fransız liberal geleneğinin ana beslenme damarı olan demo vurgusunun tersine Constant demokratik vurguya katılmakla beraber rızaya dayalı yönetim şeklini ön planda tutmaktadır.

Kaynakça

Notlar

  1. ^ Vincent, K. S., Benjamin Constant and the Birth of French Liberalism, Palgrave Studies in Cultural and Intellectual History içinde, 2011, s. 5.
  2. ^ Fortescue, W. (1988), Revolution and Counter-revolution in France: 1815- 1852, New York: B. Blackwell.
  3. ^ Vincent 2011, s. 17.
  4. ^ Berlin, I., Liberty: Incorporating Four Essays on Liberty (Ed., H. Hardy), Oxford & New York: Oxford University Press, 2002, s. 207.
  5. ^ D., Daiches, P. Jones, and J. Jones, (Ed.), The Scottish Enlightenment 1730–1790: A Hotbed of Genius (Edinburgh, 1996)
  6. ^ Ma vie, OCBC Oeuvres III, 1, s. 310.
  7. ^ Ma vie, OCBC Oeuvres III, 1, s. 238.
  8. ^ Wood, D. (2009). Benjamin Constant: Life and Work. H. Rosenblatt (Ed.), The Cambridge Companion to Constant, New York: Cambridge University Press
  9. ^ Wood 2009, s. 48-49.

İlgili Araştırma Makaleleri

Liberalizm, bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya görüşüdür. Bireysel özgürlük ve bireysel haklar düşüncesiyle yola çıkan liberalizm, daha sonraki yıllarda farklı türlere bölündü ve bireylerin eşitlik ilkesinin de önemini vurgulamaya başladı. Klasik liberalizm bireysel özgürlüklerin rolünü vurgularken, sosyal liberalizm özgürlüğe vurgu yaptığı kadar; bireylerin eşitlik hakkı ilkesinin önemine vurgu yapar ve özgürlük ile eşitlik arasında denge kurmayı amaçlar. Liberal görüşü savunanlar geniş bir görüş dizisi benimsemekle birlikte genellikle ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, basın özgürlüğü, sivil haklar ve sivil özgürlükler, seküler devlet, liberal demokrasi, ekonomik ve siyasi özgürlük, hukukun üstünlüğü, özel mülkiyet ve piyasa ekonomisi gibi fikirleri destekler.

Cumhuriyet, siyasi gücün halk ve temsilcileri tarafından paylaşıldığı bir devlet yönetim şeklidir ve yapısı gereği monarşinin yokluğu üzerine kuruludur.

Sosyal liberalizm, bireysel özgürlük ve sosyal adalet arasında denge kurmayı amaçlayan politik bir ideolojidir. Klasik liberalizm gibi bireyci ekonomiyi, sivil ve siyasi hak ile özgürlüklerin genişlemesi bakımıyla uyuşur ancak bunlara ek olarak hükûmetin meşru rolünün yoksulluk, sağlık ve eğitim gibi ekonomik ve sosyal konuları olduğunu da içeren sosyal piyasayı temel alır. Sosyal liberalizmde toplumun iyiliği bireyin özgürlüğü ile uyumlu görülür. İkinci Dünya Savaşı sonrasında sosyal liberal fikirler dünyanın birçok ülkesinde benimsenmiştir. Sosyal liberal düşünceler ile partiler merkez veya merkez sol olarak kabul edilir. Bununla birlikte, ülkelere göre farklı isimlendirmeler sosyal liberalizmi tarif etmektedir. Birleşik Krallık'ta yeni liberalizm, ABD'de modern liberalizm, Almanya'da sol liberalizm ve İspanyolca konuşulan ülkelerde ilerici liberalizm olarak adlandırılır.

Neoliberalizm veya neo-liberalizm, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra gerileme yaşayan serbest piyasa kapitalizmiyle ilişkilendirilen 19. yüzyıl fikirlerinin 20. yüzyılın sonlarında yeniden ortaya çıkması için kullanılan bir terimdir. Muhafazakar ve liberteryen örgütlerin, siyasi partilerin ve düşünce kuruluşlarının yükselişinde önemli bir faktör olan neoliberalizm, genellikle ekonomik liberalleşme politikalarıyla ilişkilendirilir. Bu politikalar arasında özelleştirme, düzenlemelerin kaldırılması, küreselleşme, serbest ticaret, para politikası, kemer sıkma politikaları ve devlet harcamalarının azaltılması gibi unsurlar yer alır. Bu politikalarla ekonomi ve toplumda özel sektörün rolünün artırılması amaçlanır. Neoliberal proje aynı zamanda kurumların tasarlanmasına odaklanmakta ve bir siyasi boyutu bulunmaktadır. Neoliberalizmin düşünce ve pratikte belirleyici özellikleri, büyük ölçüde akademik tartışmanın konusu olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Liberal demokrasi</span> Siyasi ideoloji ve hükûmet biçimi

Liberal demokrasi veya Batı demokrasisi, temsilci demokratik bir hükûmet biçimi altında işleyen liberal siyasi bir ideolojinin birleşimidir. Birden fazla ayrı siyasi partinin katıldığı seçimler, hükûmetin farklı kollarına güçler ayrılığı, günlük yaşamda açık bir toplumun bir parçası olarak hukukun üstünlüğü, özel mülkiyetle piyasa ekonomisi, insan haklarının, medeni hakların, medeni özgürlüklerin ve siyasi özgürlüklerin eşit şekilde korunması gibi özelliklere sahiptir. Uygulamada sistemini tanımlamak için liberal demokrasiler genellikle hükûmetin yetkilerini belirleyen ve toplumsal sözleşmeyi güvence altına alan bir anayasaya başvururlar, bu anayasa ya kodifiye edilmiş ya da kodifiye edilmemiş olabilir. 20. yüzyılın ikinci yarısında genişleme döneminden sonra liberal demokrasi, dünyadaki yaygın bir siyasi sistem haline geldi.

Muhafazakâr liberalizm, muhafazakâr duruşun liberal değerler ve politikalarla birleştirildiği, liberal ideolojiyi temsil eden harekettir.

Bireycilik, bireyin özgürlüğüne büyük ağırlık veren ve genellikle kendine yeterli, kendi kendini yönlendiren, görece özgür bireyi ya da benliği vurgulayan siyaset ve toplum felsefesidir.

Ekonomik liberalizm, piyasa ekonomisinin bireyci hatlara dayanmasını ve üretim araçlarının özel mülkiyette olmasını destekler. Ekonomik liberaller, serbest ticareti ve açık rekabeti engellediği için piyasaya yapılan hükümet müdahalesine ve korumacılığa karşı çıkma eğilimindedir, ancak mülkiyet haklarını korumak ve piyasa başarısızlıklarını çözmek için yapılan hükûmet müdahalesini destekler. Ekonomik liberalizm, Büyük Buhran ve Keynesyenizm'in yükselişine kadar genel olarak klasik liberalizmin ekonomik modelini ifade etmek için kullanılmıştır.

Merkez sol, siyasette sol ve merkez arasındaki görüşler bütünüdür. Fırsat eşitliği yoluyla toplumsal adaletin sağlanabileceği düşüncesini savunmaktadır. Merkez sol siyaset, toplumun varsıl ve yoksul kesimleri arasındaki gelir farkını en aza indirmeyi amaç edinmiştir. Siyaseten ve toplumsal olarak radikal kararlar alınabilir. Bunun yanında reformist tutumlar ile de ekonomik ve sosyal politikalar sağlanabilir. Çoğulculuk taraftarı bir görüştür, toplumun sosyal hak ve çıkarları el üstünde tutulur.

Klasik liberalizm, serbest piyasayı ve laissez-faire ekonomisini; sınırlı devleti, ekonomik özgürlüğü ve siyasi özgürlüğü vurgulayan, hukukun üstünlüğünün güvenceye aldığı sivil özgürlükleri savunan; liberalizmin bir dalı, felsefi ve politik ideolojidir. Klasik liberalizm, 19. yüzyılın başlarında, Avrupa ve Kuzey Amerika'da kentleşmeye ve Sanayi Devrimi'ne bir yanıt olarak önceki yüzyılın fikirleri üzerine inşa edilmiştir.

Millî liberalizm, liberal politikaları ve meseleleri milliyetçilik unsurlarıyla birleştiren liberalizmin bir çeşididir. Ulusal veya milliyetçi liberalizm olarak da isimlendirilir.

Sağ liberteryenizm, siyasi analistler, akademisyenler ve medya kaynakları tarafından öz-sahipliği, sınırlı hükûmeti savunan, özel mülkiyet haklarını ve serbest piyasayı destekleyen laissez faire eğimli liberteryen felsefeleri tanımlamada kullanılan bir terimdir. İlk olarak klasik liberalizm üzerinden yola çıkmıştır ve günümüzde bu düşüncenin daha uç şekli olarak kabul edilir.

Sosyal bilimlerde, siyasi ideoloji, belirli bir toplumsal hareketin, kurumun, sınıfın veya büyük bir grubun etik ideallerini, prensiplerini, doktrinlerini, mitlerini veya sembollerini açıklayan ve toplumun nasıl çalışması gerektiğini ve belirli bir toplumsal düzen için bazı siyasi ve kültürel bir plan sunan bir dizi fikirler bütünüdür. Siyasi ideoloji, gücün nasıl dağıtılması gerektiği ve hangi amaçlar için kullanılması gerektiği konularıyla ilgilenir. Bazı siyasi partiler belirli bir ideolojiyi sıkı bir şekilde takip ederken diğerleri genel olarak ilgili ideolojiler grubundan ilham alabilir, ancak belirli bir ideolojiyi açıkça benimsemezler. Bir ideolojinin popülaritesi, bazen çıkarları doğrultusunda hareket eden ahlaki girişimcilerin etkisiyle de ilgilidir. Siyasi ideolojilerin iki boyutu vardır: (1) hedefler: toplumun nasıl organize edilmesi gerektiği; ve (2) yöntemler: bu hedefe ulaşmanın en uygun yolu.

Liberal muhafazakârlık, özel mülkiyet, serbest ekonomi girişimciliği ile halkın geleneksel, kültürel ve ahlaki değerlerini yönetime dahil eden; anayasal ve temsili hükûmeti savunan muhafazakâr bir siyasi ideolojidir.

Sakızlı Ohannes Paşa (1836-1912), Ermeni kökenli Osmanlı paşası, ekonomist ve öğretmen.

Türkiye'ye liberalizm Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimat döneminde gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Anne Robert Jacques Turgot</span> Fransız ekonomist (1727 – 1781)

Anne Robert Jacques Turgot, Baron de l'Aulne, en çok Fransa Maliye Bakanı olarak görev aldığı sırada uyguladığı ekonomik liberalizm siyasetiyle tanınan Fransız ekonomist ve siyasetçi. Tarımda azalan marjinal verim yasasını tanıyan ilk iktisatçı olduğu düşünülüyor. Yayınladığı önemli eserler arasında dini bağnazlığı kınayan Lettres sur la tolérance ve çalışma ve ticaret özgürlüğünü savunduğu Réflexions sur la formation et la distribution des richesses öne çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Gustave de Molinari</span>

Gustave de Molinari, Frédéric Bastiat ve Hippolyte Castille gibi Fransız laissez-faire iktisatçılarıyla ilişkili bir Belçikalı politik ekonomist ve Fransız Liberal Okulu teorisyeniydi.

<span class="mw-page-title-main">Afrika ve Asya'da liberalizm</span> Afrika ve Asyada liberal ideolojinin tarihi

Afrika ve Asya'da liberalizm, ilk olarak Orta Doğu ve Osmanlı İmparatorluğu'nda gelişen bir düşüncedir. 19. yüzyılda Arap, Osmanlı ve Fars aydınları Avrupa'ya giderek Batı edebiyatı, bilim ve liberal fikirler hakkında öğrenim gördüler. Bu durum, kendi ülkelerinin geri kalmışlığı hakkında düşünmelerine neden oldu ve toplumlarını modernleştirmek için anayasacılığı, gelişimi ve liberal değerleri teşvik etmeleri gerektiği sonucuna vardılar. Aynı zamanda, Orta Doğu'da artan batlı güçlerin ıvarlığı ve bölgenin durgunluğu, II. Mahmut ve oğlu I. Abdülmecid, Muhammed Ali Paşa ve Amir Kabir gibi bazı Orta Doğu liderlerini sosyo-politik değişiklikler yapmaya ve modernizasyon projelerine başlamaya itti. 1826 yılında, akademisyen Rifa'a al-Tahtawi, Muhammed Ali'nin bilim insanlarından oluşan bir misyonunun bir parçası olarak Paris'e gönderildi. Tahtawi, ahlak, sosyal ve siyasi felsefe ve matematik konularında eğitim aldı. Fransa'daki kalmaları süresince Condillac, Voltaire, Rousseau, Montesquieu ve Bézout gibi yazarların eserlerini okudu.

Seküler liberalizm, özellikle seküler prensipler ve değerler ile bazen dini olmayan etik değerlerin vurgulandığı bir liberalizm biçimidir. Bu akım, din ile devletin ayrılmasını destekler. Ayrıca, seküler liberaller genellikle liberal demokrasiyi ve açık toplumu, istikrarlı ve barışçıl toplumları düzenlemek için modeller olarak savunurlar.