İçeriğe atla

Behlül Dana

Ebû Vüheyb b. Amr b. el-Mugīre el-Kûfî es-Sayrafî (ö. 799 [?]) Abbasi halifesi Harun Reşit zamanında yaşamış sufi bir derviştir. Kimliği hakkında pek bilgi yoktur. Harun Reşid'in kardeşi olduğu iddiları da vardır. Diğer behlûllere ve meczuplara ait söz ve hikâyeler çoğunlukla ona bağlandığı gibi birtakım halk fıkraları da kendisine mal edilmiştir.

Rivayetler Behlûl'ün aslen Kufeli olduğunu ve Bağdat'ta yaşadığını göstermektedir. Kaynakların verdiği bilgilere göre Behlûl başlangıçta saf ve deli değildi. Sonradan ilâhî cezbeye tutularak kendinden geçtiğine, bir daha kendine gelemediğine ve nefsinin tamamıyla silinip gittiğine inanılan Behlûl'ün bundan sonraki hal ve hareketleri oldukça gariptir. Yarı deli haline gelmesine rağmen sözleri nükteli ve iğneleyici, davranışları anlamlı ve uyarıcıdır. Hakkındaki menkıbelere göre mezarlarda ve harabelerde dolaşır, yalnızlığı sever, zaman zaman çocukların maskarası olur, onlar tarafından taşlanır, ama o bunları hep hoş karşılardı. Behlûl'e atfedilen fıkra ve hikâyeler hem güldürücü hem düşündürücüdür. Bunlar içinde oldukça garip ve çocukça olanları yanında müstehcen olanlarına da rastlanır. Akıllı ve ağır başlı kimselerin söylemekten ve yapmaktan hayâ ettikleri sözler ve davranışlar genellikle ona nisbet edilmiştir.[1]

Kaynakça

  1. ^ "BEHLÛL-i DÂNÂ - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 9 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hadis</span> İslam peygamberi Muhammede isnat edilen sözler ve fiiller

Hadis, Muhammed'e atfedilen ve onun sözleri, fiilleri, onaylamaları ve sıfatlarını içeren bilgilerdir. Hadis âlimleri buna sahabe ve tabiînin söz ve fiillerini de eklemişlerdir. Ancak bunlar kaynak olma bakımından Muhammed'in fiil ve sözleri ile aynı seviyede değildirler ve hadis ilmi içerisinde farklı şekilde isimlendirilirler.

Necâtî Bey divan edebiyatı şairi.

<span class="mw-page-title-main">Nasreddin Hoca</span> efsanevi kişi ve mizah kahramanı

Nasreddin Hoca, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde, Hortu ile Akşehir çevresinde yaşamış olan efsanevi kişi ve mizah kahramanıdır.

Telmih, bir edebi sanat türüdür. Hatırlatma sanatı olarak da geçer. Halk edebiyatında sıklıkla kullanılmakla birlikte daha çok divan edebiyatı şair ve yazarları tarafından tercih edilmiştir. Günümüzde de kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hikâye</span> gerçek ya da tasarlanmış olayları ilgiyi çekecek bir biçimde anlatan, genellikle beş on sayfadan oluşan düzyazı türü

Hikâye ya da öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düzyazı şeklindeki anlatıdır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatım türlerinden ayrılır.

Valide sultan, Osmanlı padişahlarının saltanatları sırasında hayatta olan annelerine verilen ünvandı.

<span class="mw-page-title-main">Abdülhak Şinasi Hisar</span> Türk yazar

Abdülhak Şinasi Hisar, Türk yazardır.

<span class="mw-page-title-main">Âl-i İmrân Suresi</span> Kuranın 3. suresi

Âl-i İmrân Suresi, Kur'an'ın 3. suresidir. Sure, 200 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Harun Reşid</span> 5. ve en tanınmış Abbâsî hâlifesi (s. 786–809)

Harun Reşid, beşinci ve en tanınmış Abbasi halifesi. 763'te babası Mehdi'nin o zaman bulunduğu İran'da bulunan Rey şehrinde doğdu. 786'da halife olan kardeşi Hâdî'nin ölmesi üzerine halifeliğe geçti. Hayatının çoğunu Bağdat'ta ve hilafetinin sonlarında yerleştiği Rakka şehrinde geçirdi. 24 Mart 809'da Horasan'ın Tus şehrinde öldü ve orada toprağa verildi. Harun Reşid'in halifelik döneminde Abbasiler çok büyük askerî, siyasal, kültürel ve bilimsel gelişmeler kaydettiler.

<span class="mw-page-title-main">Tohru Honda</span>

Tohru Honda , Fruits Basket anime ve manga serisinin baş kahramanıdır. Özverili doğası, iyi kalpliliği ve çoğu zaman neşeli oluşu hikâyede ona özel bir yer kazandırıyor. Arisa Uotani ve Saki Hanajima adında iki dostu vardır. Hikâye başlamadan önce Tohru’nun ebeveynleri ölmüştür ve onu öksüz olarak tek başına yaşama terk etmişlerdir.

İncili Çavuş (d. ? - ö. 1632), Kayseri'nin Tomarza ilçesi Travşın köyünde doğduğu söylenmektedir. 16. yüzyılın ikinci yarısı ile 17. yüzyılın ilk yarısında, I. Ahmet döneminde yaşamıştır. Türk mizah kültürünün önemli kişiliklerinden biridir. Hicri 1042’de (1632-33) ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Musa el-Kâzım</span> On İki İmamın yedincisi (745-799)

Musa el-Kâzım bin Câʿfer es-Sâdık, (Arapça: موسى بن جعفر الكاظم‎; 12 İmam'dan yedincisidir. Babası altıncı Câʿfer es-Sâdık, annesi ise Afrika kökenli eski bir köle ve öğrenci olan Hamide bint Said el-Berberiyye'dir. Eşi Ümmü Benin, annesi tarafından bir köleyken satın alınarak serbest bırakıldı ve bir İslam aliminin yanında eğitim gördü.

<span class="mw-page-title-main">Saîd bin Zeyd</span>

Sa'īd bin Zeyd,, İslâm peygamberi Muhammed'in sahabelerinden. Ebu Aver olarak da nitelendirilmiştir. 600 yılı civarında doğmuştur. Eşi Fatıma binti Hattab, Ömer bin Hattab'ın kız kardeşidir ve eşiyle birlikte İslâm'a ilk girenlerdendir. Said bin Zeyd, ayrıca Aşere-i Mübeşşere'dendir.

<span class="mw-page-title-main">Fıkra</span> güldürücü ve güldürürken düşündürücü, şakalı öykücük.

Fıkra, latife, nükte veya nekre, özlü bir anlatımı olan, nükteli ve güldürücü kısa hikâye. Nasreddin Hoca fıkraları, Karadeniz fıkraları ve Bektaşi fıkraları bunlara örnektir. Hikâye şeklinde olmayan güldürücü sözlere espri veya nükte denir. Espri anlamında da kullanılan şaka kavramı ise güldürücü hareketleri de kapsar. Milletlerin ortak hayat görüşünü, zekâ ve hazırcevaplılığını yansıtmaktadır. Sözlü edebiyatın ürünleri olan fıkralar zamanla anonimleşerek iç içe girmiş giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşarak tek bir olayı içinde barındırmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bektaşî inancı</span>

Hurûfî-Bektâşî inancı Hurûfîlik akımı İranlı bir Şiî mutasavvıf olan “Fadl’Allah Ester-Âbâdî” tarafından kuruldu. Halep sınırlarından, Batı Anadolu’ya doğru hareket eden “Hurûfîler” Seyyid Nesîmî’nin H. 820 / M. 1417 yılında Halep’te idamından sonra Irak’tan Azerbaycan’a ve oradan da Doğu Anadolu’ya kadar olan bölgelerde Hurûfîliği yaydılar. Nesîmî’nin Divânı ve hayat hikayesi birçok mutasavvıf için iyi bir kaynak ve sermaye oldu. Nesîmî, daha Fadl’Allah Yezdânî’nin “Hurûfîlik” mezhebinin ortaya çıkmasından beş asır önce yaşayan Hulûl ve ilhada yönelik söylemleri nedeniyle de aynı sonucu paylaşmış olan Hallâc-ı Mansûr’un yolunda olarak kabul edildi. Aslen İbâh’îyyûn olan “Hurûfîler”, aynı zamanda Mücessime’den olduklarından dolayı, Cenâb-ı Hakk’ın cisim olarak, Bâtınîliğin esas prensibi olan hulûle olan inançları nedeniyle de “Fadl’Allah Hurûfî” şeklinde belirdiğine inanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Hucr bin Adiy</span> Ali taraftarlığından dolayı Muaviye tarafından öldürtülen kişi

Hucr bin Adiy veya tam adıyla Ebu Abdurrahman Hucr b. Adiy b. Muaviye b. Cebele el-Kindî el-Kufî, Ali taraftarlığından dolayı Muaviye tarafından öldürtülen kişi.

Menkıbe, din büyüklerinin veya tarihe geçmiş ünlü kimselerin yaşamları ve olağanüstü davranışlarıyla ilgili hikâye. Menkıbe kavramı ilk olarak hadis kitaplarının bir bölümü olarak dikkati çeker. Konularına göre düzenlenmiş hadis kitaplarında "Kitâbü'lmenâkıb" bölümleri bulunur. Buralarda Muhammed ve ashâbının fazîletlerine dâir hadisler yer alır. Menkıbeleri masal ve efsanelerden ayıran yanı menkıbelerdeki şahısların gerçek hayattan alınmasıdır. Kahramanlık ve dini konuları ele almaktadır.

<i>Küçük Şeyler</i> Samipaşazade Sezainin 1891de yayımlanan hikâye kitabı

Küçük Şeyler, Samipaşazade Sezai'nin 1891'de yayımlanan hikâye kitabıdır. Kısa hikâyenin, Batı edebiyatındaki hikâyelerle benzer özellikler gösteren Türk edebiyatındaki ilk örneği olarak kabul edilmektedir. Edebiyat tarihçilerinin kısa değerlendirmeleri dışında pek fazla dikkat çekmemiş, ilk baskısından sonra bir daha basılma imkânı bulamamıştır. Yeni harflerle de ayrı bir basımı yapılmamış, yazarın bütün eserlerini bir araya toplayan Zeynep Kerman tarafından okuyucuya ulaştırılmıştır. Günümüzde farklı yayınevleri tarafından günümüz Türkçesiyle Küçük Şeyler adıyla yayımlanmaktadır. Eserin 1891 tarihli Matbaa-i Ebüzziya basımı nüshası İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı'nda yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İskender Paşa Camii (Diyarbakır)</span> Sur, Diyarbakırda cami

İskender Paşa Camii, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan camidir. Diyarbekir Eyaleti'nin 12. Osmanlı Valisi Çerkes İskender Paşa'nın emriyle 1551 ya da 1554 yılında caminin yapımına başlanmış ve 1557'te tamamlanmıştır. Bazı kaynaklarda caminin mimarı olarak Mimar Sinan'ın kaydedildiği ifade edilmekteyse de bu konuda netlik söz konusu değildir.

"Tomorrow Never Came", Amerikalı şarkıcı ve söz yazarı Lana Del Rey'in beşinci stüdyo albümü Lust for Life'dan (2017) bir şarkı. Şarkı Del Rey ve Rick Nowels ile birlikte Sean Ono Lennon tarafından yazıldı, üçü birlikte prodüksiyonu tamamladı ve Lennon konuk vokalleri ile Del Rey'e eşlik etti.