İçeriğe atla

Bedros Kapamacıyan

Bedros Kapamacıyan
Doğum1 Ocak 1840(1840-01-01)
Van, Osmanlı imparatorluğu
Ölüm10 Aralık 1912 (72 yaşında)
Van, Osmanlı imparatorluğu
MeslekManifatura tüccarı ve siyasetçi
MilliyetOsmanlı Ermenisi

Bedros Kapamacıyan (Ermenice: Պետրոս Քափամաճեան) (d. 1840, Van - ö. 10 Aralık 1912, Van), Ermeni asıllı Osmanlı manifatura tüccarı ve siyasetçi.

Hayatı

Kapamacıyan, 2 Şubat 1908'de Van'ın belediye başkanlığına atandı. Yerel ekonomiyi iyileştirmeye yönelik başarılı çabaları nedeniyle hem Müslüman hem de gayrimüslimler tarafından iki kez seçildi[1] Manifatura ticaretiyle uğraşan saygın bir ailenin ileri gelen bir üyesi olduğu sanılmaktadır.

Çoğunluğu Ermenilerden oluşan Van'ın tüccar sınıfı tarafından destekleniyordu. Yerel reformların uygulanması için merkezi hükûmet ve valiyle yakın işbirliği içinde çalıştı. Bu durum onu, doğu vilayetlerinde Osmanlı devletine karşı kampanya yürüten konfederasyonlarla çatışmaya soktu.[2]

10 Aralık 1912'de 65 yaşındayken Ermeni Devrimci Federasyonu'na mensup Aram Manukyan tarafından başına iki kurşun sıkılarak öldürülmüştür.[3]

Katiller yakalanmalarına rağmen ceza verilmeden salıverildiler. Kapamacıyan'ın cenazesine Ermeniler, Müslümanlar ve yabancı konsoloslukların temsilcileri katıldı. Ancak Taşnak temsilcilerinin cenazeye katılmadıkları gözlendi.[1]

Kaynakça

  1. ^ a b The Armenian Rebellion at Van (Utah Series in Turkish and Islamic Studies, Justin McCarthy, The University of Utah Press, 2006, ISBN 0-87480-870-7
  2. ^ Libaridian, Gerard J. (2004). Modern Armenia: people, nation, state. 2. print. New Brunswick, NJ: Transaction Publishers. ISBN 978-0-7658-0205-7. 
  3. ^ "Ermeni Araştırmaları Dergisi, Sayı 5, Bahar 2002". 16 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Nisan 2009. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ermeniler</span> anayurdu Ermeni Yaylaları olan bir halk

Ermeniler, anayurdu Batı Asya'daki Ermeni Yaylaları olan etnik grup ve millettir.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni isyanları</span> Osmanlı İmparatorluğunda Ermeni ayaklanmaları

I. Dünya Savaşında Ermeni İsyanları, Taşnak, Armenakan, Hınçak Ermeni partilerinin faaliyetleridir. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu karşısına Ermeni ulusal örgütleri Ermeni milisleri ile karşı faaliyetler yürütmüş, ayrıca Rus İmparatorluğunda oluşan Ermeni gönüllü birliklerine katılarak Rus Kafkasya Ordusu'na destek vermiştir. 14 Kasım 1922 tarihli New York Times gazetesi, Birinci Dünya Savaşı'nda 200.000 Ermeni'nin İtilaf Devletleri ordularında veya İtilaf Devletleri tarafında savaşan bağımsız birliklerde savaştığını yazdı.

<span class="mw-page-title-main">Kafkasya Cephesi</span> Osmanlı Cephesi

Kafkasya Cephesi, I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun 2. ve 3. orduları ile Rus İmparatorluğu Kafkas Ordusu'nun karşı karşıya geldikleri cephe. Kafkasya Cephesi, savaş sırasında Doğu Anadolu Bölgesi içlerine kadar genişlemiş, Trabzon, Bitlis, Muş ve Van şehirlerine kadar yayılmıştır. Kara harbi, Karadeniz Bölgesinde bulunan Osmanlı İmparatorluğu deniz gücü ve Rus donanması tarafından desteklenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni Devrimci Federasyonu</span> Ermenistan’da bir siyasi parti

Ermeni Devrimci Federasyonu, Ermeni siyasi partisi. Ermenistan'ın bağımsızlığını sağlamak amacıyla 1890'da kuruldu. Hâlen gerek Ermenistan Cumhuriyeti'nde gerek diasporadaki Ermeniler arasında aktif bir siyasi partidir. Doğu Ermenice adıyla Daşnaktsutyun olan örgütün adı Türkçeye Batı Ermenice'den bir takım ses değişikliklerinden sonra Taşnaksutyun olarak geçmiştir ve kısaca Taşnak adıyla da bilinir. Ermenicede Federasyon anlamına gelir; çünkü örgüt özellikle Rusya'daki Ermeni örgütleri başta olmak üzere birçok örgütün birleşmesinden oluştuğundan bu adın verilmesi uygun görülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı Ermenileri</span> Osmanlı Devletinin Ermeni halkı

Osmanlı Devleti kuruluş döneminde Ermeniler, genellikle Çukurova, Doğu Anadolu Bölgesi ile Kafkasya bölgelerinde bulunan beyliklerin egemenliği altında yaşamışlardır. Bursa'nın başkent olduğu dönemde Ermeni ruhani reisliği başkente alınmıştır. İstanbul'un fethinden sonra da İstanbul'a taşınmış ve daha sonra da İstanbul Ermeni Patrikhanesi kurulmuştur. Ermeniler Anadolu'dan gelen göçlerle İstanbul'da büyük bir cemaat oluşturmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Vilâyat-ı Sitte</span> Vilayet-i Sitte; Osmanlı Devletinin Erzurum, Van, Harput(Elazığ), Diyarbakır, Sivas ve Bitlis şehirlerinden oluşan altı vilayetin genel adıdır

Vilayat-ı Sitte, 13 Temmuz 1878 tarihli Berlin Antlaşması'na göre Osmanlı Devleti'nin Erzurum, Van, Harput, Diyarbekir, Sivas, Bitlis olmak üzere altı vilayetin adı.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni Kırımı</span> Osmanlı İmparatorluğunda ikamet eden Ermenilerin savaş boyunca göçe zorlanması ve sistematik katli

Ermeni Kırımı, 1915 Olayları/Ermeni Tehciri veya Ermeni Soykırımı, Osmanlı hükûmetinin Ermenilere karşı gerçekleştirdiği sürgün ve katliamlardır. Etnik temizliğin sonucunda ölen Ermenilerin sayısı tartışmalıdır; sayı, çeşitli araştırmacılara göre 600.000 ile 1,5 milyon arasında değişiklik gösterir. 1914 yılında Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeni nüfusu yapılan farklı tahminler mevcuttur. Osmanlı resmî kayıtlarına göre 1.2 milyon ile Ermeni Patrikhanesi'ne göre 1 milyon 914 bin 620 Ermeni yaşamaktaydı. 1922 sayımlarına göre ise 817 bin Ermeni 'mülteci' olarak Osmanlı topraklarını terk etmiş, 95 bin Ermeni ise din değiştirerek Türkiye topraklarında yaşamaya devam etmiştir. Bu tahminlere göre Osmanlı topraklarında bulunan 900 bin hayatta kalmışken, 300 bin ile 1 milyon arasında Ermeni hayatını kaybetmiştir. Olayların başlangıç tarihi çoğunlukla 250 Ermeni aydının ve komite liderinin Osmanlı yöneticileri tarafından İstanbul'dan Ankara'ya sürüldüğü ve birçoğunun öldürüldüğü 24 Nisan 1915 ile ilişkilendirilmektedir. Ermeni Kırımı, sağlıklı erkek nüfusun toptan öldürülmesi ya da askere alınarak zorla çalıştırılması ve sonrasında kadın, çocuk ve yaşlılarla birlikte ölüm yürüyüşü koşullarında Suriye Çölü'ne sürülmesi gibi olaylarla birlikte I. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında iki aşamada gerçekleşti. Osmanlı askerlerinin koruması eşliğinde yaşadıkları yerlerden sürülen Ermeniler; sürgün sırasında yiyecek ve su sıkıntısı yaşadı; ayrıca çeşitli raporlara göre zaman zaman soygun ve katliamlara maruz kaldı. Ülke genelindeki Ermeni diasporası, genel anlamda Ermenilerin Doğu Anadolu'dan sürülme işleminin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıktı.

Zeytun (Süleymanlı) kentindeki Hınçakların Ermeni milisleri, ilki 30 Ağustos-1 Aralık 1914 tarihleri arasında, ikincisi ise 25 Mart 1915'te olmak üzere Osmanlı İmparatorluğu'na karşı iki silahlı çatışmada direnmişti.

<span class="mw-page-title-main">Van İsyanı (1915)</span>

1915 Van İsyanı ya da İkinci Van İsyanı, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun Van Vilayeti sınırları içindeki Ermenilerin çıkardıkları isyandır. Olayların süresi, Van Vilayeti'nin diğer bölgelerinde daha önce başlamış olmalarıyla birlikte, Van merkezine yayıldıkları süreyi esas alarak 19 Nisan-6 Mayıs 1915 arası olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni Ulusal Hareketi</span>

Ermeni Ulusal Hareketi, 1780 Zeytun İsyanı ile başlayarak 1984 yılına kadar süren dönemdeki "Ermeni ulusal kurtuluş hareketi" olarak da bilinen Ermeni milliyetçiliğini savunan Ermenilerin tarihte kurulmuş olan Ermeni devletlerinin kapsadığı bölgelerde, Doğu Anadolu Bölgesi ve Kafkasya'da, yeniden bir Ermeni devleti kurma amacı doğrultusunda düzenlenen faaliyetlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Aram Manukyan</span>

Aram Manukyan ya da Sarkis Hovanesyan, Ermeni siyasetçi ve Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti'nın ilk İçişleri Bakanı.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı Bankası Baskını</span>

1896 Osmanlı Bankası Baskını, İstanbul'daki Osmanlı Bankası merkez şubesinin 26 Ağustos 1896 günü bir grup Ermeni Devrimci Federasyonu üyesi Ermeni tarafından ele geçirilmesi eylemidir.

<span class="mw-page-title-main">Müslüman-Türk katliamları</span>

Müslüman-Türk katliamları, Türk Kırımı ya da Türk Soykırımı Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma döneminde Navarin Katliamı ile başlayan ve 1922 Manisa yangınıyla son bulan Balkan, Ortodoks Devletler ve Fransa tarafından Türkler, Türk Yahudileri ve Osmanlılara yönelik gerçekleşen katliamlar, zorunlu göçler, etnik temizlik. Olaylardan etkilenenlerin ana dili Türkçedir.

<span class="mw-page-title-main">Batı Ermenistan</span> Tarihsel iddiaların olduğu bir bölge

Batı Ermenistan, Ermenilerin tarihî ana vatanının bir parçası olan ve günümüzde Türkiye'nin doğusunda kalan bir bölgedir. Bizans Ermenistanı olarak da anılan Batı Ermenistan, MS 387'de Büyük Ermenistan'ın Bizans İmparatorluğu ve Sasani İmparatorluğu arasında bölünmesinden sonra ortaya çıkmıştır.

Bedros aşağıdaki anlamlara gelebilir:

<span class="mw-page-title-main">Ermeni-Kürt ilişkileri</span> Irklararası tarihsel ilişki

Ermeni-Kürt ilişkileri, Kürtler ve Ermeniler arasındaki tarihsel ilişkileri kapsamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Van İsyanı (1896)</span> Ermenilerin, 1896 yılı içerisinde Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine karşı Van bölgesinde başlattığı ayaklanma olayı

Van İsyanı, 1895 senesinin sonlarına doğru Ermeni komiteciler'in Kafkasya ile İran'dan Doğu Anadolu bölgesine yüklü miktarlarda silah ve cephanelik taşıyarak Van bölgesinde çıkardıkları isyanı ifade eder.

Ermenistan'da İslam, yedinci yüzyılda Ermeni Yaylası'na girmeye başladı. Arap ve daha sonra Kürt aşiretler, ilk Arap istilalarının ardından Ermenistan'a yerleşmeye başladı ve Ermenistan'ın siyasi ve sosyal tarihinde önemli bir rol oynadı. On birinci ve on ikinci yüzyıldaki Selçuklu istilaları ile Türk unsuru Arap ve Kürt unsurlarının yerini almıştır. İranlı Safevi Hanedanı, Afşar Hanedanı, Zend Hanedanı ve Kaçar Hanedanlığı'nın kurulmasıyla Ermenistan, nispeten bağımsız bir Hristiyan kimliğini korurken Şii dünyasının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Talat Paşa suikastı</span> 214. Osmanlı Sadrazamının uğradığı suikast

Talat Paşa suikastı, 15 Mart 1921'de eski Osmanlı sadrazamı ve İttihat ve Terrakinin kurucularından Talat Paşa'nın Berlin'de Ermeni öğrenci Soğomon Tehliryan tarafından yapılan suikast sonucu öldürülmesidir. Duruşması sırasında Tehliryan, "Bir adam öldürdüm ama katil değilim" dedi ve jüri kararıyla beraat etti.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni Kırımı'nın tarihyazımı</span>

1915 ve 1917 yılları arasında en az 800.000 Ermeni'nin öldürüldüğü Ermeni Kırımı'nın tarihyazımı I. Dünya Savaşı'nın sonundan beri değişikliklere uğradı. Türkiye'nin dışındaki tarihçilerin çoğu Kırım'ın meydana geldiğini ve olayların bir soykırım olduğunu savunmaktadır, ancak bununla birlikte Kırım'ın sebepleri ve motivleri gibi bazı önemli hususların yorumlanmasında büyük farklılıklar vardır.