Klor, VIIA grubunda bulunan hafif, keskin kokulu, yeşilimsi sarı renkli, tahriş edici ve zehirleyici bir gaz. Havadan 2,5 kat ağır olan klor ilk zamanlar bir bileşik olarak kabul ediliyordu. Klor ilk olarak 1774 yılında Carl Wilhelm Scheele tarafından keşfedildi. 1810 yılında ise bugünkü ismi Humphry Davy tarafından verildi.
Kimyasal tepkime ya da kimyasal reaksiyon, iki veya daha fazla maddenin birbiri ile etkileşmesi sonucu kendi özelliklerini kaybederek yeni özellikte maddeler oluşturmasıdır. Kimyasal olay ve kimyasal değişme kavramlarıyla eşanlamlıdır. Kimyasal reaksiyonların test edilmesi için Periyodik tablo metalleri ile aside koyarak yapılabilir.
Aldehitler, yapılarında karbonil grubuna bağlı bir hidrojenin olduğu organik bileşiklerdir. Düşük karbonlu aldehitler polar moleküller olup düşük ve yoğun fazlarda hidrojen bağı içermezler. Aynı karbon sayılı ketonlara göre kaynama noktası aldehitlerde daha yüksektir.
Alkenler yapılarında en az bir tane karbon-karbon (C=C) çift bağı içeren organik bileşiklerdir. Alkenlerin yapısında karbon-karbon çift bağı bulunduğundan ve bu karbonların yapabileceği en fazla hidrojenle bağ yapmamış olduğundan alkenler doymamış bileşikler kategorisine girerler. Alkenlerin yapısında sadece bir karbon-karbon çift bağının bulunması durumunda homolog seriler oluşturur. Bu homolog serilerin genel formülü CnH2n şeklindedir. Burada n-in en az 2 olma şartı vardır. Aşağıda en basit alken olan eten, yaygın ismiyle etilenin, çeşitli modellemelerle çizilmiş şekillerinin yanı sıra alkenlerin çeşitli şekillerdeki yazılış şekilleri de bulunmaktadır.
Katalizör, bir kimyasal tepkimenin aktivasyon enerjisini düşürerek tepkime hızını artıran ve tepkime sonrasında kimyasal yapısında bir değişiklik meydana gelmeyen maddelerdir. Katalizörün tepkime üzerinde yaptığı bu değişikliğe kataliz denir. Kataliz olayı, katalizör ve reaktantlar aynı fazda ise homojen kataliz, katalizör ve reaktantlar farklı fazda olduğunda ise heterojen kataliz olarak adlandırılır. Heterojen kataliz mekanizmaları hâlâ tam olarak aydınlatılmış değildir.
Hidrojen klorür ya da Kloran, HCl formülüne sahip renksiz, zehirli bir gazdır. Hidrojen ve klor elementlerin oluşan inorganik bileşiktir. Havadaki nem ile temasında beyaz hidroklorik asit dumanı oluşturur. Hidroklorik asit, hidrojen klorürün sulu çözeltisine verilen addır.
Turnusol kâğıdı, kimyada kullanılan ayıraçlardan bir tanesidir. Çözeltilerdeki asit ve bazları ayırt etmekte kullanılır. Turnusol, asitle temas ettiğinde kırmızı, bazla temas ettiğinde mavi renk verir. Turnusol belirli likenlerden (kuzukulağı) elde edilen, içeriğinde orsein bulunan ve suda çözünen bir boyadır. Çözelti olarak veya bir filtre kâğıdına emdirilerek kullanılır. Bu kâğıda pH belirteci denir ve maddelerin asitliğini ölçmek için kullanılır. Mavi turnusol kâğıdı asidik ortamlarda kırmızıya ve kırmızı turnusol kâğıdı bazik ortamlarda maviye döner. Renk değişimi 4,5-8,3 pH aralığında menekşe tonlarında olur (25 °C'de). Turnusolün aktif maddesi eritrolitmindir. Düşük pH değerli maddeler asit olarak ve yüksek değerliler alkali olarak adlandırılır. Sadece asit ve bazlar değil, bazı çözünen tuzlar da turnusol kâğıdını mavi veya kırmızıya dönüştürür. Kuvvetli asit ve zayıf bazdan oluşan tuzlar asidik, zayıf asit ve kuvvetli bazdan oluşan tuzlar bazik özellik gösterdiğinden turnusolü boyarlar (hidroliz).
Hidrojenasyon, bir kimyasal reaksiyon sınıfıdır ve organik bileşiklere hidrojen (H2) eklenmesi işlemidir. Hidrojenasyon, özellikle doymamış organik bileşikler (alkenler, alkinler, ketonlar ve nitriller ) için önemli bir reaksiyondur. Genellikle basınç altında katalizörler yardımı ile direkt hidrojen eklemesi ile gerçekleştirilir. Hidrojenasyon için en klasik örnek, alkenlerdeki doymamış karbon kimyasal bağına bir hidrojenin ekleyerek, alkeni alkana dönüştürmektir. İlaç ve petrokimya endüstrisinde çok değişik uygulamaları vardır. Bu kimyasal işlemin tersi dehidrojenasyondur. Alkenlere hidrojenin katılması sonucunda Alkanlar oluşur. Alkankar sadece karbon-karbon tekli bağlara sahiptirler. Bu tepkimede katalizör kullanıldığından katalitik hidrojenleme olarak da adlandırılır. Alkenlere hidrojen katılma tepkimeleri ekzotermik tepkimeler olup oda sıcaklığında katalizörsüz tepkime gerçekleşmez. Burada katalizör kullanılarak tepkimenin oda sıcaklığında gerçekleşmesi sağlanır. Yalnız katalizörün etkisi bununla sınırlı kalmıyor. Kullanılan katalizör elde edilecek olan ürünün cis-Alkan ya da trans-Alkan olmasını etkilemektedir. Eğer kullanılan katalizör heterojen bir katalizör ise, (bir parça nikel, platin, paladyum) yani çözelti içerisinde heterojen olarak karışıyorsa katılan her iki hidrojen atomu alkenin aynı tarafına eklenir ve böylece cis-Alkan oluşur. Şayet bu katalizör çözelti içerisinde homojen olarak yayılan bir katalkizörse bu seferde trans-Alkan oluşmuş olacak.
Aminler, amonyaktaki bir veya daha fazla hidrojen atomunun organik radikaller ile değiştirilmesi yöntemiyle türetilmiş organik bileşikler ve fonksiyonel gruplardır. Yapısal olarak aminler amonyağa benzerler, ama bir veya daha fazla hidrojen atomu, alkil veya aril gibi organik sübstitüentlerle yer değiştirmiştir. Bu kuralın önemli bir istisnası RC(O)NR2 tipi bileşiklerdir (C(O) karbonil grubuna karşılık gelir), bunlara amin yerine amid denir. Amidler ve aminlerin yapıları ve özellikleri farklı olduğu için bu ayrım kimyasal olarak önemlidir. Adlandırma açısında biraz akıl karıştırıcı olan bir nokta, bir aminin N-H grubunun N-M (M= metal) ile değişmesi hâlinde buna da amid denmesidir. Örneğin (CH3)2NLi, lityum dimetilamid'dir.
İndirgeyici şeker bazik çözeltide aldehit veya keton oluşturan bir şeker tipidir. Bu tür şekerler örneğin Maillard reaksiyonu veya Benedict reaksiyonunda indirgeyici olarak davranırlar. İndirgeyici şekerlerin içine fruktoz, glukoz, laktoz, arabinoz ve maltoz dâhildir. Keton grubu olan monosakkaritler ketoz, aldehit grubu buluduranlar da aldoz olarak adlandırılırlar. Sükroz indirgeyici bir şeker değildir.
Karl Waldemar Ziegler, Alman kimyager. Polimerler üzerindeki geliştirici araştırmalarından ötürü, Giulio Natta ile birlikte, 1963 Nobel Kimya Ödülü'ne layık görüldü. Nobel Komitesi, Ziegler'i "organometalik bileşikler üzerindeki çalışmaları yeni polimerleşme tepkimelerini ortaya çıkardı ve çok kullanışlı yeni endüstriyel süreçlere zemin hazırladı" şeklinde değerlendirmişti.
Sodyum hipoklorit, (NaClO) bir tür tuzdur. Günlük hayatta beyazlatıcı çamaşır sularında kullanılmaktadır. Oda koşullarındaki klor ile sabunlardaki sodyum hidroksit tepkimeye sokularak üretilmektedir.
Magnezyum hidroksit (Mg(OH)2), magnezyum elementinin elde edilmesinde kullanılan bir cevherdir. Toprak alkali metallerinden (2A) magnezyum ile hidroksit (OH-) iyonunun sentez reaksiyonu ile oluşur. Oldukça kuvvetli bir baz olup kimyagerler tarafından sıkça kullanılan başlıca kuvvetli bazlardan biridir. Suda %100 çözünürken, iyonlaşma oranı %99,87'dir. Titrasyonlarda ve iyonlaşmalarda 2 değerliklidir. Sentez reaksiyonları dışında, magnezyum metalinin hidritasyon yoluyla yükseltgenmesi sonucu da elde edilebilir. Ancak bu reaksiyonda tepkime veriminin düşük olması ve reaksiyon sonunda şiddetli hidrojen gazı çıkması nedeniyle bilimadamları magnezyum hidroksiti sentez reaksiyonuyla elde etmeyi tercih etmektedir. Suda magnezya sütü olarak bilinen bir süspansiyon oluşturur. Bu süspansiyon bir antiasit ve müshil olarak kullanılmaktadır. Ayrıca güçlü alkali, asitlik düzenleyici olarak kullanılır. Peynirde rennet arttırıcı ve konserveleme süresince sebzelerin rengini korumada stabilizör olarak kullanılır.
Kimyada ayıraç, reaktif, reajan veya reaktant belli bir bileşik ile karakteristik bir reaksiyona girebilen ve bu sayede o bileşiğin varlığını hatta miktarını belirlemeye yarayan ve reaksiyondan ürün üretmeye yarayan bir bileşiktir. Analitik ayıraçlarin örnekleri arasında Fehling ayıracı ve Tollens ayıracı sayılabilir. Organik kimyada ayıraçlar birer bileşik veya karışım olabilirler, organik bir reaktanın değişime uğramasını neden olurlar. Organik ayıraçlara örnek olarak Collins ayıracı, Fenton ayıracı ve Grignard ayıracı gösterilebilirken katalizörler ayraç değildir.
Halojenleme veya halojenasyon, bir bileşiğe bir veya daha fazla halojenin katılmasını gerektiren kimyasal bir reaksiyondur. Alkenler, klor ve brom gibi halojenlerle, nükleofillik özelliği göstermeyen çözücüler içerisinde hızla tepkimeye girerler ve dihalojenleri oluştururlar. Bromun katılması daha kolay takip edilebilmektedir. Çünkü kırmızı-kahve rengi olan Brom çözeltisinin rengi ortadan kalkar. Bu yöntem özellikle çift bağların varlığını kanıtlamada kullanılır. Burada alken doymamış bir molekül olduğu için bromla tepkimeye girerken, alkanlar ise ortamda radikal bir çözelti olmadığı sürece tepkime vermez. Genel itibarıyla bu tepkimeler ya oda sıcaklığında ya da soğuk bir ortamda inert halojen çözücülerinin (CCl4) varlığında uygulanır.
Endüstride küçük moleküllü alkollerin elde edilmesi için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem alkenlerin hidrasyonu olarak da adlandırılmaktadır. Su kötü bir nüklefil olduğu için genellikle alkenlerle su katma tepkimeleri istenilen ürünü yani alkolleri vermezler. Bu yüzden bu tepkimeler çoğunlukla bir asit katalizörün varlığında gerçekleştirilir. Sülfürik asit ve fosforik asit alkenlerin hidrasyonu esnasında en sık kullanılan asitlerdir. Hidrasyon tepkimeleri genel itibarıyla Markownikow-Kuralı çerçevesinde gerçekleşen bir tepkimedir.
Alkenler sülfürik asitin katılması soğuk bir ortamda bile tepkime verip Alkil hidrojen sülfat bileşiklerini vermektedir. Genel itibarıyla bu tepkime alkenlere hidrojen halojen katılma tepkimeleriyle benzerlik göstermektedir.
Kimyada kimyasal enerji, pil, ampul ve hücre gibi bir kimyasal maddenin tepkime esnasındaki değişiminin potansiyelidir. Kimyasal bağ kurma veya koparma sonucu enerji açığa çıkar. Bu enerji bir kimyasal sistem tarafından ya emilir ya da yayılır.
Alkenler sülfürik asitin katılması soğuk bir ortamda bile tepkime verip Alkil hidrojen sülfat bileşiklerini vermektedir. Genel itibarıyla bu tepkime alkenlere hidrojen halojen katılma tepkimeleriyle benzerlik göstermektedir.
Periyodik asit–Schiff (PAS) dokulardaki suda çözünmeyen polisakkaritleri belirlemek amacı güden boyama tekniği. Periyodik asit ile şekerlerdeki komşu diolller arasında meydana gelen tepkimeden bir çift aldehit oluşur. Bu aldehitler Schiff ayıracı ile tepkime vererek mor-magenta rengi verirler.