İçeriğe atla

Bayang Muharebesi

Bayang Muharebesi
Moro İsyanı (1899-1913)
Tarih2-3 Mayıs 1902
Bölge
Malabang Yakınları, Lanao Gölü güneyi, Mindanao, Filipinler
Sonuç ABD Zaferi
ABD'ye karşı gerçek manada Moro İsyanının fiilen başlaması
Taraflar
Lanao Sultanlığı ABD
Komutanlar ve liderler
Sultan Pandapatan Albay Frank D. Baldwin
Güçler
600 Lanaolu Savaşçı
2 tahkim edilmiş kale (cotta)[1]:33
1200 asker
4 Dağ topu[1]:30
Kayıplar
400-500 ölü
9 esir
39 kaçak[1]:38
11 ölü
42 yaralı[1]:38

Bayang Muharebesi (Maranao : Padang Karbaladiğer adıyla[2]),Pandapatan Muharebesi, Moro İsyanı'nın fiili anlamda ilk büyük çatışmasıydı.[1] :38Bu ABD iddialarına göre Moroların Malabang'da ve Parang'ın Mindanao adasında işlediği cinayetlere misilleme olarak Albay Frank D. Baldwin liderliğindeki ABDlilerce düzenlenen bir cezalandırma harekâtıydı.[1] :27Albay Baldwin, özellikle Bayang köyü olan Lanao Gölü'nün güney kıyısında Morolara karşı 27. Piyade Taburu ve 25. Hafif Topçu Bataryası 'nın yedi bölüğüne liderlik etti.[1] :28Amerikalılar, Fort Pandapatan'ı ve Datu Binadayan'ın cottasını (kalesini) alarak bu süreçte Bayang Sultanını öldürdüler.[1] :32,37

Arka plan

Bir iddiaya göre Morolar, Amerikalıları tıpkı İspanyolların yaptığı gibi kendilerini İslam'dan Hristiyanlığa döndürmeye çalışmakla suçlamış ve 1900 yılında Yarbay L. M. Brett komutasındaki birliklerin Datu Amirul'u öldürmesinden bu yana kin beslemiştir:[1]:24, 291899 tarihli Bates Anlaşmasının Mindanao anakarasına genişletilmesi konusunda da bir yanlış anlaşılma söz konusudur; Amerikalılar Sulu Sultanının imzasını alarak egemenlik kurduklarını düşünmektedir, Lanao Moroları ise başka bir egemendir ve kendi egemenliklerini sürdürebileceklerini düşünmektedir.[1] :9 Bununla birlikte diğer bir iddia da ABD'nin esasında Bates Antlaşmasını imzalamakla zaman kazanma ve Moroların yine ABD ye karşı çarpışan Hristiyan Filipinlilerle birleşmesini engelleme peşindedir.[3][4][5] Nitekim bu amaçla Osmanlı Sultanı 2.Abdülhamid'ten bile ABD fetva alan Birinci Filipin Devleti kurucusu bu uğurda mücadele veren Emilio Aguinaldo 'nun yenilgisi akabinde zamanı gelince de Moroların üzerine yürümeyi hedeflemektedir. 1901'de kuzeydeki Filipinlilerin yenilgisi akabinde ABD'nin de beklediği fırsat doğmuştur.1902'de de ilk fırsatta Morolar üzerine yürümek için fırsat kollamaktadır.

ABD iddialarına göre ise Filipinler'deki Amerikan ada hükûmeti sözde Filipinler'in "pasifize edildiğini" veya "asimile edildiğini" ilan etmek üzereyken, güneydeki Mindanao Adası'ndaki şiddet olayları, yakın zamanda sona eren Filipin-Amerikan Savaşı'nda yepyeni bir cephenin açılmasına yol açtı. Onlara göre sözde Moro isyanı başlamıştı. Leonard Wood gibi generaller, Moroland'ın yerel Datus'u ile müzakere etmeye çalışsalar da, bazı Datu'lar egemenliklerini bu yeni sömürgecilere bırakmakla ilgilenmedi, küçük cinayet ve orada konuşlanmış Amerikalılardan silah çalma olayları ile düşmanlıklar neredeyse anında patlak verdi. Bayang seferinin 3 hafta arayla iki cinayete misilleme olduğu söylendi, faillerde Amerikalılara göre onlardan Krag-Jørgensen tüfeğini almayı uman Morolar veya Müslüman Filipinlilerdi. Yanıt olarak Baldwin, keşif gezisindeki 1.025 kişilik tüm komutasını aldı ve 25. Saha Topçu Bataryası (65 adam), on altı katır ekibi ve sözleşmeli sivil paketleyiciler tarafından yönetilen 40 paket katır ve 300 kiralık araba ekledi . 10. ve 17. Piyade Alaylarından 600 asker, kuvvetlerinin geçici olarak yerini alması ve yedek olarak hizmet etmesi için Malabang'a taşındı.

Bayang'a Doğru İlerleme

Nisan ayı sonlarında Baldwin, Malabang limanında bir üs kurdu ve Mataling Nehri boyunca kuzeye, Lanao Gölü'ne yürümeyi planladı.[1]:28"Corcuera" adlı eski İspanyol kalesinde karargah kurdular. Bayang'a doğru ilerlerken sık ormanlarla, dipsiz gibi görünen çamur çukurlarıyla ve seferi etkilemesi muhtemel Sıtma gibi tropikal hastalıklarla karşılaştılar, oradan Amerikalılar Mindanao'da tamamen farklı bir savaş türüyle karşılaşacaklarını biliyorlardı, ancak üstün silahları bir avantajdı. Amerikan ordusu için, ancak Mindanao'daki çatışmalar genellikle göğüs göğüse çatışmalar ve Juramentado denilen Moro intihar savaşçılarının eylemleri ve amok saldırıları şeklinde yapılırdı.

Sonunda Bayang ve Pandapatan'daki 2 kaleye ulaştıklarında, aktif dogrudan savaşa katılabilecek ABD topçu ve askeri kuvvetlerin sayısı 600'e düştü ve Maguindanao cargadorlarını (hayvan yük kollarını) kaybettiler ve onları toplamda 80 olmak üzere 40 paket katırla değiştirdiler. Taşıyıcılar, teneke kutulardaki fasulyelerin içinde domuz eti karışımı olduğunu öğrendiklerinde, Amerikan tayınları olan konserve domuz eti ve fasulyeyi taşımayı reddettiler.[1]:31Amerikan kuvveti, otuz iki millik on yedi günlük bir yürüyüşün ardından göle ulaştı.[1] :311 Mayıs'ta Bayan'dan iki mil uzakta bir kamp kuran Baldwin, Sultan'a askerlerini öldürenlerin teslim olmasını isteyen bir ültimatom gönderdi.[1] :32

Lanao Gölü'ne bakan ve aralarında yaklaşık 1.000 metre mesafe bulunan iki kalenin ya da "Cottas "ın üzerine inşa edildiği yüksek sırtı gözlemleyen Amerikalı komutanlar, kaleler ve savunmaları hakkında bilgi toplamak üzere keşif ekipleri göndererek hızla saldırı planları yapmaya başladılar, İlk ve en yüksek kalenin adı "Binadayan "dı, Amerikan işgaline karşı açıkça yazılar yazan ve silahlı isyan çağrısında bulunan Bayang Sultanı'nın kalesiydi, bu kalede duvarlara tünemiş Maranao tüfekçilerini görebiliyorlardı, Maranaoların savaş durumunu simgeleyen kırmızı bayrağı her iki kalenin üzerinde dalgalanıyordu. Pandapatan adlı daha büyük Cotta, savaş liderleri Pandapatan Sultanı yönetimindeki Maranao ordusunun ana savunmasıydı.

Binadayan Cotta'sına (Kalesi'ne) Saldırı

ABDlilerin Sultan'a askerlerini öldürenlerin teslim olmasını isteyen ültimatomun öğle vakti sona ermesinden on beş dakika sonra, Baldwin'in adamları - F Takımı (1. Teğmen Thomas Vicars) ve H Takımı (Yüzbaşı Samuel Lyon)[6] - Lempesses Tepesi'ndeki Moro kalesine saldırmaya başladılar.[1]:32Binadayan kuşatması yaklaşık bir saat sürdü, Amerikalılar önce duvarlardaki savunucuları öldürmek için korkulukların üzerinden ateş etmeye çalıştı, ardından kaleye saldırdılar, bir saat sonra Amerikalılar kaleyi ele geçirdi, sadece 1 Amerikalı öldü ve az sayıda Moro öldürüldü.[6] Amerikalıların sonrasında fark ettikleri gibi, Bayang Sultanı ve kalan 600 adamı (diğer Datular tarafından gönderilen 150 adam da dahil) vadi boyunca, yaklaşan saldırıya hazırlandıkları daha büyük Pandapatan Kalesi'ne (Cotta'sına) taşınmışlardı. Amerikalıların yüksek kaleyi kolayca ele geçirdiklerini bilerek, ağır bir direniş için hazırlandılar, ancak Moroların bu yönden avantaja sahip olmaları yanında hazırladıkları savunmalarına da güveniyorlardı.

Pandapatan Cotta'sının Ele Geçirilmesi

İkinci kaleye ilerleyen Amerikalılar, üç siper hattını geçtiler ve saat 16.00'da kaleyi çevrelediler.[1]:34–35Morolar, cotta'yı çevreleyen beş fit derinliğinde derin siperler ve keskinleştirilmiş bambu kazıklarla çevrili taş duvarlar ve keskinleştirilmiş bambu ile doldurulmuş gizli çukurlar ile Cotta'ya etkileyici bir savunmasını kurmuşlardı; Pandapatan'ın savunması, ilerleyen Amerikalıları durdurmaya hazır gibiydi.

Amerikalılar saldırılarına başladıklarında, kalenin duvarlarında bir dizi savunucuyu indirmeyi başardılar, ancak merdivenleri çıkmadan ve cephaneleri azalan Hugh A. Drum, duvarları tırmanma girişiminde bulundu.[1]:35

F takımı, tahkimatın ana kapısına saldırdı ve orada Morolar tarafından şiddetli bir karşı saldırı başlatıldı.[1]:36F askeri takım komutanı 1. Teğmen Thomas Vicars'ın, Morolarca lantaka denen el topunun ateş edilmesi nedeniyle aniden başı kesildi ve Amerikan ilerlemesi durdu.[6]

Amerikalılar Morolara ağır kayıplar vermiş olsa da, duvarların dışındaki göğüs göğüse çarpışma, Amerikalıların gecenin karanlığında geri çekildikleri gün batımına kadar devam etti. Binadayan cotta harabelerinin yakınındaki kampa dönüş yolunda, yoğun sis ve şiddetli yağmurun eşlik ettiği şimşekler Amerikalılar için hayatı perişan etti.[1]:36Amerikalılar Binadayan'a çekilirken, 25. Sahra Topçusu cesurca savaş alanına sürünerek ölü ve yaralıları aldı, geri püskürtülmelerine ve şiddetli yağmur ve sisten muzdarip olmalarına rağmen, kaleyi savunana Moro savaşçıları ve halkın moraline büyük zarar verdiler.

Sis dağılırken, ertesi sabah güneş doğdu ve kırmızı savaş bayraklarının yerini dört beyaz bayrak aldı.[1]:37Amerikalılar sabah 6'da kaleyi işgal etti ve seksen üç esir aldı, ancak sultan ve baş yardımcısı kaçmaya çalışırken öldürüldü, bir sivil katliamı da yaşandı.[1] :37Kale daha sonra Amerikan güçleri tarafından yıkıldı.

Sonrası

Mahkumlar saat 13.00'te kaçmaya çalıştı ve dokuzu dışında hepsi öldürüldü.[1] :38Başkan Theodore Roosevelt 5 Mayıs'ta "bayrağımızı zafere taşıyan" adamlar olarak askerlerini tanımlayıp teşekkürlerini iletti.[1] :39

Her iki kale de Amerikalılar tarafından tasfiye edildi ve Kris ve Kampilan gibi Moro bıçaklarının yağmalanması, savaş alanlarından "hediyelik eşyalar" alma uygulaması Moroland'da savaşan Amerikalılar arasında yaygın hale geldi. Bayang'daki bu ilk muharebe, Amerikan birliklerinin devam eden varlığının Sulu adaları, Lanao gölü ve Cotabato Havzası boyunca çeşitli ayaklanmaları ve saldırıları provoke etti ve Moroların Mindanao genelinde toplanması ve başkaca çatışmalara girmesine vesile oldu.

Camp Vicars (adını, öldürülen F Şirketi komutanı 1. Teğmen Thomas Vicars'tan almıştır) ertesi gün Amerikalılar tarafından kalelerin bulunduğu yerin yakınında kuruldu ve John J. Pershing komutayı devraldı.[1]:40–41Pershing, bu sefer 18-22 Eylül 1902'de Butig Sultanı Uali'ye ve 29 Eylül-3 Ekim 1902'de Maciu Sultanı Cabugatan'a cezalandırıcı seferler düzenledi.[1] :50

Bunu, 6–8 Nisan 1903'te Bacolod'a ve 9–10 Nisan'da gölün batı kıyısında Calahui'ye ve 4–5 Mayıs'ta doğu kıyısında Taraca'ya karşı seferler izledi.[1] :64Bu arada, Robert Lee Bullard'ın adamları tarafından Iligan'dan Lanao Gölü'ndeki Camp Marahui'de bir ikmal yolu inşa edildi.[1] :58–61

Tepkiler

Muharebe Amerikan basını ve Roosevelt Yönetimi tarafından önemli bir zafer olarak övülmüştür. Direnen Maranao'lar "iyice kırbaçlanmış" ve Amerikalıların on bir ölü ve kırk ağır yaralısına karşılık 300-400 arasında ölü vermelerinin ardından onlara "iyi bir ders" verilmiş olarak pazarlanarak bu zafer övülmüştür. Ancak Baldwin'in amiri Tuğgeneral George W. Davis ve Filipin Departmanı Komutanı Tümgeneral Adna Chaffee, Baldwin'in davranışından büyük üzüntü ve öfke duydular; onun aceleci, itaatsiz ve beceriksizce hareket ettiğine ve bunun kolayca büyük bir felaketle sonuçlanabileceğine inandılar. Yine ABD iddialarına göre perde arkasında Başkan Roosevelt, tam da Filipin Adaları'nın 3,5 yıl süren ve pek de popüler olmayan bir savaşın ardından nihayet barışa kavuştuğunu ilan etmek üzereyken tamamen yeni bir cephenin açılmasına izin verdiği için General Chaffee'ye kızgındı. Ayrıca Davis'in Yüzbaşı John J. Pershing'in çabalarıyla barışçıl bir çözümü müzakere etmek için başlattığı daha yavaş ama giderek daha başarılı bir girişimin de altını oydu. Aslında Chaffee, Pershing'in gölün kuzey ucundaki en güçlü datuları Bayang'ın savunmasına katılmamaya ikna etmedeki son dakika başarısı olmasaydı, Baldwin'in seferinin bir felaket olabileceğine inanıyordu. Bu durum Chaffee'yi Baldwin'in terfi ettirilerek Moroland'dan çıkarılmasını sağlamak ve Lanao görevini aynı bilinmeyen genç subaya devretmek şeklinde istisnai bir karar almaya itti. .

Miras

Maranao halkı tarafından yerel olarak Padang Kerbela olarak bilinen muharebe, Moro'nun emperyalizme ve ABD'nin sömürgeleştirilmesine karşı direnişinin bir örneği ve etnik milliyetçiliğin bir kanıtı olarak görülüyor. Maranaolar, muharebede Moro tarafındaki kayıpları şehit olarak görüyor. Bangsamoro Parlamentosu'nda, tarihi savaşı anmak için 2 Mayıs'ı Padang Kerbela Günü olarak tanıyan bir yasa tasarısı önerildi.[2]

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa Arnold, J.R., 2011, The Moro War, New York: Bloomsbury Press, 9781608190249
  2. ^ a b "Lawmaker proposes annual commemoration of 'Battle of Bayang' in BARMM". Bangsamoro Information Office. 26 Mart 2021. 25 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2021. 
  3. ^ "Stalling Moro Resistance | Critics Rant". 6 Aralık 2020. 22 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2023. 
  4. ^ Tarling, Nicholas (1999), The Cambridge History of Southeast Asia, Cambridge University Press, ss. https://books.google.com/books?id=e4kngeRds7kC&pg=PA59&dq=bates 59, ISBN 978-0-521-66371-7 
  5. ^ Tarling, Nicholas (2003), Imperialism in Southeast Asia, Routledge, s. 194, ISBN 978-1-134-57082-9 
  6. ^ a b c Maggioni, Paul (28 Eylül 2017). "Hearts and Minds in Mindanao". HistoryNet (İngilizce). 15 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2019. 

Ek Kaynaklar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Filipinler</span> Güneydoğu Asya ülkesi

Filipinler, resmî adıyla Filipinler Cumhuriyeti, Pasifik Okyanusu'nun batısındaki coğrafyada konumlanan bir Güneydoğu Asya devletidir. Ülke irili ufaklı 7.641 adet ada ve adacıktan oluşur. Ancak ülkeyi oluşturan üç ana coğrafi kara parçası vardır. Bunlar Luzon, Visayas ve Mindanao'dur. Ülkenin başkenti Manila iken, en kalabalık şehri Quezon City'tir. Bu iki kent de Büyükşehir Manila yönetimsel birimine bağlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Timur</span> Timur İmparatorluğunun kurucusu ve ilk hükümdarı (1336–1405)

Timur sonrasında Timur Küregen, Timurlu İmparatorluğu'nun kurucusu olan Türk veya Türk-Moğol asker ve komutan. 1370'ten itibaren düzenlediği seferlerle günümüzdeki Orta Asya, Rusya, İran, Hindistan, Afganistan, Kafkasya, Ortadoğu ve Anadolu'nun büyük bir bölümünü ele geçirmiştir. Çağatay ulusunu oluşturan boylardan Barlaslar'ın önderi olan Turagay ile Tekina Hatun'un çocuğu olarak 1336'da Semerkant yakınlarındaki Şehr-i-Sebz'e bağlı Hoca Ilgar köyünde dünyaya gelen Timur, 1370'te Çağatay Hanlığı'nın batısını denetim altına alan askeri bir lider olarak kendini göstermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Haçlı Seferi</span> 1096–1099 yılları arasında yapılan ilk Haçlı seferi

Birinci Haçlı seferi, 1096-1099 tarihleri arasında gerçekleşen tarihteki ilk haçlı seferidir. Katılan orduların miktarı ve sonuçları bakımından en önemli Haçlı seferidir.

<span class="mw-page-title-main">Selahaddin Eyyubi</span> Eyyûbî Devletinin kurucusu (1137–1193)

Selahaddin Eyyubi, Eyyûbîler Devleti'nin kurucusu ve ilk hükümdarıdır. 1187 yılında Kutsal Topraklar'ı Haçlılardan geri almak için bir ordu kurdu ve komutasındaki ordusuyla beraber 4 Temmuz 1187 tarihinde gerçekleşen Hıttin Muharebesi ile Kudüs Kralı Lüzinyanlı Guy'ın ordusunun büyük bir bölümünü yok etti. 2 Ekim 1187'de ise Kudüs'ü Haçlı kuvvetlerinden alarak bölgedeki 88 yıl süren Katolik egemenliğine son verdi ve kenti İslam dünyasına geri kazandırdı. Avrupalı Katolik Hristiyanlar yaşadıkları bu yenilgiden sonra, Kudüs'ü tekrar hâkimiyetlerine geçirebilmek amacıyla Üçüncü Haçlı Seferi'ni düzenlediler.

<span class="mw-page-title-main">Yakıp yıkma taktiği</span>

Yakıp yıkma taktiği, işgal eden düşman ordusuna karşı geri çekilen ordu tarafından kullanılan ve düşmana faydalı olabilecek her şeyin tahrip edilip kullanılamaz hale getirilmesine dayanan askerî taktiktir.

<span class="mw-page-title-main">John J. Pershing</span> Amerikalı general (1860 – 1948)

John Joseph Pershing Amerikalı asker. I. Dünya Savaşı sırasında Avrupa'ya gönderilen Amerikan Seferi Kuvvetleri'nin Komutanı. George C. Marshall, Dwight D. Eisenhower, Omar N. Bradley ve George S. Patton gibi ünlü komutanların hocalığını yaptı. 1976 yılında ABD Kongresi'nde alınan karar ile George Washington rütbesi verildi. Uyguladığı askeri taktikler ve stratejilerle Amerika ve Avrupa askerî birliklerinin oluşumlarında önemli bir etkiye sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Kızılderili savaşları</span> Kuzey Amerika yerlilerinin beyaz yerleşimciler tarafından boyunduruk altına alınması

Kızılderili savaşları ya da ABD Kızılderili savaşları, Yeni Dünya'da Kuzey Amerika'nın yerlisi ABD Kızılderilileri ile Eski Dünya'dan gelen Avrupalı göçmen yerleşimciler arasında patlak veren ve 1622-1924 yıllarında aralıklı olarak asırlara yayılan Amerikan Bağımsızlık Savaşı öncesi ve sonrası bir dizi çatışmalar silsilesidir. Savaşın ana sebebi, keşfedildiği andan itibaren Amerika kıtasını doğudan işgal etmeye başlayan Avrupalı sömürgecilerin sürekli artması ve bu artış sonunda yerlileri batıya sürmeleridir. Bu savaşlar Amerika kıtasının doğu kıyısından batı kıyısına kadar genişlemenin mukadder olduğunu ifade eden Kader Manifestosu gibi ideolojiler tarafından teşvik edildiği gibi, politik kaygıyla zorla ya da antlaşmalarla Kızılderili Tehciri gibi etnik temizlik hareketleri de savaşların tetikleyici unsurlarıdır. Bu savaşlar sırasında ABD Kızılderili katliamları da görülür.

Amerika Birleşik Devletleri savaş suçları, Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetlerinin 1899 ve 1907 Lahey Sözleşmelerinin imzalanmasından sonra işlediği savaş kanunlarının ve geleneklerin ihlalidir. Bunlar, yakalanan düşman savaşçıların infaz edilmesini, sorgu sırasında mahkûmlara kötü muameleyi, işkencenin kullanımını ve sivillere ve savaşçı olmayanlara karşı şiddet kullanımını ve tecavüzü içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Moro İsyanı (1899-1913)</span>

Moro İsyanı (1899-1913) Filipin-Amerikan Savaşı sırasında Moro halkı ile ABD ordusu arasında yaşanan silahlı bir çatışmadır. Özerk fiilen bağımsız konumdaki Moroların Filippinlerle birlikte, kendi bölgelerinde ABD işgaline uğraması neticesi başlayan bu ayaklanma, ABD ordusunca güç kullanılarak bastırılmış, bölgenin tümden ABD işgaline uğraması ve sonuçta Moroların özerkliklerini ve fiili bağımsızlıklarını tamamen kaybetmesi ile son bulmuştur. "Moro" kelimesi - İspanyolca "Moor" - Mindanao, Jolo ve komşu Sulu Takımadalarını içeren bir bölge olan Güney Filipinler'de yaşayan Müslüman halk için kullanılan bir terimdir. Sulu müslümanları olarak da bilinmektedir. II. Abdülhamid'in halife sıfatıyla Morolara yönelik olarak ABD Büyükelçisinin İstanbul'daki diplomatik faaliyetleri neticesinde, ABD lehine hazırlamış olduğu, sözde dini özgürlüklerine izin verilmiş olmak kayıtlı Abd'ye karşı gelmemelerini belirten fetva da Moroların o sırada ABD'ye karşı mücadele veren Hristiyan Filipinliler ve diğer yerli halk ile birleşmesini de engelleyerek bu isyanın başarısız olmasında önemli rol oynamıştır.

Bates Antlaşması olarak da bilinen Kiram-Bates Antlaşması, Filipin-Amerikan Savaşı sırasında Amerika Birleşik Devletleri ve Sulu Sultanlığı tarafından imzalanan bir antlaşmadır. Antlaşma, Amerika Birleşik Devletleri kuvvetlerini kuzey Luzon'da yoğunlaştırırken Sulu Sultanlığı'nın Filipin-Amerikan Savaşı'na girmesini önleme işlevi gördü.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Bud Dajo Muharebesi</span>

Moro Krateri Katliamı olarak da bilinen Birinci Bud Dajo Muharebesi, Mart 1906'da Filipinler'in güneybatısındaki Moro İsyanı sırasında Birleşik Devletler Ordusu tarafından Morolara karşı yapılan bir kontrgerilla eylemiydi. Bud Dajo sakinlerinin ABD kuvvetlerine düşman olup olmadıkları tartışmalıdır, zira Jolo Adası sakinleri daha önce kutsal saydıkları bu krateri İspanyol saldırıları sırasında sığınak olarak kullanmışlardır. Olayın meydana geldiği Sulu Eyaleti Yöneticisi Binbaşı Hugh Scott, kratere kaçanların "savaşmak gibi bir niyetleri olmadığını beyan ettiklerini, oraya sadece korkudan kaçtıklarını, [ve] bazı ekinler ektiklerini ve onları yetiştirmek istediklerini " anlatmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Bud Bagsak Muharebesi</span>

Bud Bagsak Muharebesi, Filipin-Amerikan Savaşı'nın Moro İsyanı safhasında 11 Haziran ve 15 Haziran 1913 tarihleri arasında gerçekleşen bir muharebedir. Bölgeyi savunan Moro savaşçıları Sulu, Jolo adasındaki Bagsak Dağı'nın tepesinde tahkim kurmuşlardı. Saldıran Amerikalılar General John 'Black Jack' Pershing tarafından yönetiliyordu. Buradaki Morolar, liderleri Datu Amil de dahil olmak üzere tamamen ortadan kaldırıldı.

Hassan ayaklanması ya da Hassan ayaklanması, Moro İsyanı 'nın bir parçası olarak Jolo'nun Moro halkı arasında bir isyandı. Büyük Raja Muda Ammang'ın en küçük oğlu Datu Hassan (Hasan) adlı Müslüman bir datu bu ayaklanmaya önderlik ediyordu. Panglima Hassan, Jolo'nun Krater Gölü bölgesinde, Jolo'da ABD'den topraklarını geri almaya yönelik mücadelede, saldırmaya hazırlanan takipçilerini toplamıştı. Ancak ABDliler ondan önce davrandı. Leonard Wood, Robert L. Bullard'ın 28. Piyade Bölükleri de dahil olmak üzere 1.250 kişilik bir ABD kuvveti, " Sulu Takımadaları'ndaki en güçlü cotta " olan "Hassan'ın Yeri" adı verilen kaleye yapılan bir saldırıda bulundular. Morolar kaçtı ve Amerikalılar kaleyi yaktı. Hassan teslim oldu, ama sonra kaçmayı başardı, bu da Wood'un karşılaştığı düşman gördüğü her Moro yerleşimi ve kalesini yok etmesine yol açtı ve bu faaliyeti Suliman Dağı'nda Datu Andung'un ölümüyle sonuçlandı. ABD'nin atadığı Bölge valisi Wood, bu yaptığı hareketlerle, Hasan'ı asla yakalayamamasına rağmen, aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu 1.500 Moro'yu öldürüp bir katliama imza attı.

Taraca Muharebesi, Filipin-Amerikan Savaşı sırasında Mindanao'nun Moro halkı ile Amerika Birleşik Devletleri arasında Filipinler'de şu anda Taraka, Lanao del Sur olarak bilinen yerde yapıldı. General Leonard Wood bölgenin Datus'unu bir barış konferansına davet etti, ancak Taraca Sultanı katılmayı reddetti. Sultana bağlı Datu Ampuanagus ve en cüretkar savaşçı Datu Duli'nin de aralarında bulunduğu Moroların çoğu da Taraca Nehri Vadisi, Lanao Gölü Moroların çevresinde yaşamaktaydı.

Malalag Nehri Muharebesi, Filipin-Amerikan Savaşı sırasında Filipinler ve Amerika Birleşik Devletleri arasında yapıldı ve bu muharebe Amerikalıları diğer Moro liderlerinden daha uzun süre atlatan, kaçak hayatı yaşayan, Amerikaların peşine düştüğü Moro lideri (Datu) Ali'nin ölümüyle sonuçlandı.

Carpenter antlaşması 22 Mart 1915'te bir Muhtıra (memorandum) şeklinde Sulu Sultanı Jamamul Kiram II ile ABD Filipin Adaları Genel Valisi Frank Watson Carpenter arasında imzalanan antlaşmadır. Kiram- Bates Antlaşması'nın imzalanması sonrası ABD, 1902'de saldırıları vs. gerekçe göstererek kendisine bağlı ama özerk gözüken Sulu ve Moro topraklarını işgal etti ve çıkan Moro İsyanı 'nı 1913'te bastırdıktan sonra bölgede hakimiyetini iyice pekiştirdi. Sulu sultanını bu anlaşmayı imzalamaya zorladı. Anlaşma hükümleri şu şekildedir.

"Ekselansları Genel Vali ve Sulu Sultanı Hacı Muhammed Cemalül Kiram tarafından usulüne uygun olarak yetkilendirilen Mindanao ve Sulu Departmanı Valisi Frank W. Carpenter, Hükümetin diğer memurları ve Sultanın çeşitli danışmanları ile birlikte, Genel Vali ve Filipin Komisyonu Başkanı Luke E. Wright ve adı geçen Sulu Sultanı ve ilgili ortakları, Bates Antlaşması'nın 21 Mart 1904 tarihinde Birleşik Devletler Başkanı tarafından feshedilmesini takiben 19, 20 ve 26 Temmuz 1904 tarihlerinde Manila'da yapılan belirli görüşmelerde, söz konusu görüşmenin sonucuna ilişkin aşağıdaki karşılıklı mutabakata varmışlardır:

MADEM Kİ, Sulu Sultanı, Amerika Birleşik Devletleri hükümeti altında böyle bir dini otorite tarafından kullanılabilen ve aynı sınırlamalara tabi olan tüm Muhammedan (Müslüman) hakları ve ayrıcalıkları ile Sulu Takımadaları'ndaki Muhammedan Cemaatinin'nin ünvansal ruhani başkanıdır; bu haklar, din adamlarının ayinlerini ve dini nitelikteki diğer gerekli yasal harcamaları desteklemek için gönüllü halk katkılarını isteme ve alma hakkı da dahil olmak üzere, Amerikan topraklarında mevcut diğer tüm dinlerin en yüksek ruhani başkanları için geçerli olan sınırlamalar onun içinde geçerlidir.

Sulu Sultanı, kendi adına ve Sulu Takımadaları'ndaki ve Amerikan topraklarının başka yerlerindeki taraftarları adına, herhangi bir çekince veya sınırlama olmaksızın, Ekselansları Genel Vali ve bu hükümetin Mindanao ve Sulu'daki temsilcisi tarafından, Hükümetin kanun ve emirlerine giren tüm medeni ve cezai konularda hükümet mahkemeleri veya usulüne uygun olarak yetkilendirilmiş diğer memurları tarafından karar verilmesi de dahil olmak üzere, Amerikan toprakları ve bağımlılıklarında başka yerlerde uygulanan egemen hükümetin tüm niteliklerinin kullanılması yönünde Amerika Birleşik Devletleri'nin egemenliğini tanıdığını onaylar ve teyit eder,

Sulu Sultanı ve taraftarları ile Müslüman inancına mensup kişiler, Amerika Birleşik Devletleri yasalarının temel ilkelerini ihlal etmeyen dini özgürlüklere ve inançlara sahip olacaklardır..."

<span class="mw-page-title-main">Jamalul Kiram II</span>

II. Cemalül Kiram, Sulu Sultanıydı. Uzun hükümdarlığı sırasında birçok ülkeyle anlaşmalar imzaladı. Hem İspanya hem de Amerika altında görev yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Datu Ali</span>

Datu Ali,, 1899'dan 1905'e kadar Buayan Sultanı olarak kuzeni Datu Uto'nun yerini almadan önce, büyük ayrıcalıklara sahip önde gelen bir Moro Reisi ve Tinukop'un Rajahmuda'sıydı. O, Datu Djimbangan ve Kudarangan Sultanı Tambilawan'ın kardeşiydi ve yükselen bir lider olarak Datu Ali, Kudarangan'ı yönetmek için kardeşlerini yenip liderliğe yükseldi.

<span class="mw-page-title-main">Jolo</span>

Jolo güneybatı Filipinler'de volkanik bir adadır ve aynı adı taşıyan başkentin bulunduğu Sulu eyaletinin birincil adasıdır. Sulu Takımadalarında, Borneo ve Mindanao arasında yer alır ve yaklaşık 500.000 kişilik bir nüfusa sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Itter Kalesi Muharebesi</span>

Itter Kalesi Muharebesi, 5 Mayıs 1945'te, Avusturya'nın Kuzey Tirol bölgesindeki Itter köyünde, II. Dünya Savaşı II. Dünya Savaşı'nda Avrupa Cephesinin son günlerinde yapıldı.