İçeriğe atla

Bayan

Bayan, kadınların ad veya soyadlarının önüne gelen hitap ve saygı sözcüğüdür. 26 Kasım 1934'te Lâkap ve Unvanların Kaldırılması Hakkındaki Kanunun kabulü sırasında erkekler için kullanılan bay sözcüğünden türetilerek kullanımı sunulmuştur.[1] 5 Aralık 1934'te kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının tanınması sonrası Türk Kadınlar Birliği tarafından Ankara Halkevi ve Beyazıt Meydanında gerçekleştirilen kutlamalarla sözcüğün kullanımı yaygınlaştırılmıştır.[2][3] Ancak daha yaygın olarak, addan sonra kullanılan hanım sözcüğü nedeniyle günümüzde kullanımı arka planda kalmıştır.

Etimoloji

Bayan kelimesi ilk olarak Osmanlıcadan Türkçeye Söz Karşılıkları Tarama Dergisi çalışmaları sırasında Türk lehçelerinden bulunup mevcudiyet, hayat, gani ve beka kelimelerine karşılık önerilmiştir.[4] Yusuf Ziya Özer bayan kelimesinin Tunguzca kökenli olduğunu belirtir.[5] Besim Atalay bayan kelimesini kökü bay olan Altay Türklerine ait bir tanrı adı olarak tanımlar.[6] İbrahim Necmi Dilmen beg > begüm, han > hanım gibi eril-dişil kullanımlardan yola çıkılarak bay kelimesinden türetildiğini söylemiştir.[7] Ahmet Cevat Emre bayan kelimesinin bay kelimesinin eşi ve benzeşi olarak -en morfeminden türetildiğini belirtir.[8] Sevan Nişanyan ise Türkçenin hiçbir döneminde +an ekinin dişil yapım eki olarak kullanılmadığını belirterek karşı çıkar ve bayan kelimesini keyfi bir türetme olarak açıklar.[9] Tuncer Gülensoy ve Osman Fikri Sertkaya Moğolcada zengin ve güçlü anlamına gelen bayan kelimesinin dil devrimi sırasında yeni bir anlam yüklenerek Türkçeye girdiğini belirtir.[10][11]

Kadın ve bayan

Son yıllarda[] kadın ve kız ayrımının yetişkinlik veya gençliğe değil, cinselliğe yönelik çağrışım yaptığını düşünenler tarafından kadın anlamında kullanılmaya başlamıştır.[] Sözcük bu şekliyle genellikle kadın demenin ayıp olacağının düşünüldüğü ortamlarda kullanılır.[12][13] Sevda Alankuş'a göre bu kullanım "kadın sözcüğünün, kız sözcüğü karşısında taşıdığı ‘aktifleşmiş’ cinsellik çağrışımından korkulması" şeklinde açıklanıyor.[14] Bu kullanım kadın haklarını savunan kişi ve örgütlerin tepkisini çekmektedir. Asıl kullanımın sadece "Bay"ın karşılığı olması gerektiği düşünülmektedir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Şükrü Kaya (26 Kasım 1934). "Tutanak Dergisi, 4. Dönem, 5. Yasama Yılı, 8. Birleşim" (PDF). Lâkap ve unvanların kaldırılması hakkındaki kanunun esbabı mucibesi. TBMM. s. 42. 23 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 7 Eylül 2024. bir kimseye ve cemaate hitap ederken adın önünde gelmek şartile erkeğe, ere yani erkişiye bay, kadına da bayan diye hitap edebilirler. 
  2. ^ "Türk kadınlığının bayram günü". Ulus Gazetesi. 7 Aralık 1934. s. 1. Ankara Bayanlarını bu mutlu günü kutlamak için Halkevine toplamıştı. 
  3. ^ "Dün, Ankara'daki kadın toplantısının başkanlık divanına sayısız teller geldi". Ulus Gazetesi. 8 Aralık 1934. s. 1. 7 Eylül 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2024. Bayan İffet Halim burada türk kadınlığı için bu mutlu günde... 
  4. ^ Osmanlıcadan Türkçeye Söz Karşılıkları - Tarama Dergisi. 2. İstanbul Devlet Matbaası: Türk Dili Tetkik Cemiyeti. 1934. s. 899. 
  5. ^ Yusuf Ziya Özer (Haziran 1935). "Türk Dili Araştırma Kurumu Bülteni". Tunguz Dili, 12. Türk Dil Kurumu. s. 63. 
  6. ^ Besim Atalay (1941). Türk Dilinde Ekler ve Kökler Üzerine Bir Deneme. Türk Dil Kurumu. s. 31. BAYAN: Altay Türklerince bir Tanrı adı. Kelimenin kökü "Bay"dır. 
  7. ^ İbrahim Necmi Dilmen (1936). Türk Dil Bilgisi Dersleri İkinci Kısım. Türk Dil Kurumu. s. 89. 
  8. ^ Ahmet Cevat Emre (1945). Türk Dilbilgisi. -en morfemi. Türk Dil Kurumu. s. 153. 
  9. ^ Sevan Nişanyan. "Bayan". Nişanyan Sözlük. 7 Eylül 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2024. 
  10. ^ Tuncer Gülensoy (Mart 2004). "Bir Etimolojik Sözlük Üzerine Notlar" (PDF). LXXXVII (627). Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi. s. 208. 
  11. ^ Osman Fikri Sertkaya (Eylül 2010). "Bay, Bayan, Bayın ve Sayın Kelimeleri Üzerine" (PDF). XCIX (705). Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi. s. 197. 
  12. ^ Bianet, 20 Mayıs 2010, "KA.DER: Bayan Değil Kadınız, 'Kadınlar Ligi'ni Destekliyoruz" http://bianet.org/bianet/kadin/122124-ka-der-bayan-degil-kadiniz-kadinlar-ligi-ni-destekliyoruz 3 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  13. ^ Bianet, 08 Mart 2010, "Asıl Bayan Sizsiniz, Biz Kadınız!" http://bianet.org/kadin/medya/120518-asil-bayan-sizsiniz-biz-kadiniz 3 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  14. ^ Bianet, 14 Aralık 2013, "'Bayan' Kulağa Hoş Geliyor Ama…" http://www.bianet.org/biamag/spor/152028-bayan-kulaga-hos-geliyor-ama 3 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk Dil Kurumu</span> Türkçeyi incelemek ve Türkçenin gelişmesi için çalışmak amacıyla oluşturulmuş kamu kurumu

Türk Dil Kurumu (TDK), Türkçeyi incelemek ve Türkçenin gelişmesi için çalışmak amacıyla 12 Temmuz 1932'de Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan kurumdur. Türkiye'nin başkenti Ankara'da yer alan kurum, Türk dili üzerine çalışmaların yapılıp yayımlandığı bir merkezdir. Türk Dil Kurumu 1955'ten başlayarak çeşitli dallarda ödüller verdi. Ödüller her yıl 26 Eylül Dil Bayramı'nda Ankara'da yapılan törenle sahiplerine verilirdi. Ödül verilen dallar farklı yönetmeliklere göre zaman zaman değişirdi. 1983'te Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesine alındıktan sonra Türk Dil Kurumu ödülleri kaldırıldı. Günümüzde "Türk Diline Hizmet Ödülleri"ni vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Türk alfabesi</span> Türkçenin yazımında kullanılan alfabe

Türk alfabesi, Türkçenin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türkçe</span> Türk halkının Oğuz Türkçesi dili

Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.

Etimoloji veya kökenbilim, sözcüklerin köklerini, hangi dile ait olduklarını, ne zaman ortaya çıktıklarını, ilk olarak hangi kaynakta kayıt altına alındıklarını, ses ve anlam bakımından geçirdikleri dönüşümleri inceleyen bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Arap harfleri</span> Arap alfabesini temel alan yazı sistemi

Arap harfleri, 7. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren Emevi ve Abbasi imparatorlukları aracılığıyla Orta Doğu merkezli geniş bir alana yayılma olanağı bulmuş İslam dininin benimsendiği coğrafyalarda kabul gören, kökeni Arap alfabesine dayalı, ünsüz alfabesi türünde bir yazı sistemidir. Dünyada Latin alfabesinden sonra en çok kullanılan yazı sistemidir.

Kısa çizgi veya tire, sözcükleri birleştirmek ve tek bir sözcüğün hecelerini ayırmak için kullanılan bir noktalama işaretidir. Tire kullanımına tireleme denir. Tirelenmemiş, tirelenmiş bir sözcük örneğidir. Kısa çizgi, daha uzun ve farklı kullanımlara sahip kısa çizgilerle veya eksi işareti ile karıştırılmamalıdır.

Dd (de) harfi, Türk alfabesinin 5., Latin alfabesinin 4. harfidir. Sami dillerindeki deltadan geldiği kabul edilir.

Ll, Türk alfabesinin 15. harfi olup harfin kullanım sıklığı %5,75'tir. Arap alfabesine dayalı Osmanlıcada lâm adıyla bilinirdi. L, ince ünlülerle beraber kullanıldığı zaman ön damak, kalın ünlülerle beraber kullanıldığı zaman da alt damaktan çıkarılan yumuşak, yayvan ve akıcı bir sestir.

Bay, erkeklerin ad veya soyadlarının önüne gelen saygı sözcüğüdür, bir nevi kadınlarda kullanılan "bayan"ın erkekler için olan kullanımıdır. Ancak daha yaygın olarak, addan sonra kullanılan bey sözcüğü nedeniyle bu anlamı arka planda kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Başkurtça</span> Kıpçak grubundan, Başkurdistanın resmi dili

Başkurtça veya Başkırca, çağdaş Türk yazı dillerinden biridir ve Kıpçak grubuna bağlıdır. Çoğunluğu Başkurdistan'da yaşayan Başkurtlarca konuşulur.

Tt, Türk alfabesinin 24. harfidir. Türkçe okunuşu Te’dir. Bazı dillerde dil ucunun ön dişlerin hafifçe ucuna çıkarılması ile oluşturulan bir sestir.

Öz Türkçe ya da ÖzTürkçe; yabancı sözcüklerden arındırılmış, arı durumdaki Türkçedir. ÖzTürkçecilik ise kullanımdaki dil içerisinden yabancı kökenli sözcüklerin atılarak yerine Türkçe kökenli sözcüklerin kullanıma sokulmasını amaçlayan bir yaklaşımdır.

May Ata - Türk ve Altay mitolojilerinde Varlık Tanrısıdır. Pay (Bay) Ata olarak da bilinir. İnsanların koruyucusu, kollayıcısı ve gözeticisidir. Göğün üçüncü katında oturur. Budizmin etkisiyle Maitreya adlı Tanrı ile özdeşleşmiştir. Tunguzlarda Mayın adı verilen bir Ruhlar Tanrısı vardır ve evreni yarattığına inanılır. Bu Tungus Tanrısı yeni doğan bebeklere ruh verir. Tunguzların Mayın adlı lütüfkar ve yaratıcı tanrılarını da akla getirmektedir. Altay mitolojisinde, Ülgen'in, göğün üçüncü katında oturduğuna inanılan iki oğlundan biridir. Ülgen'in, insanların hamisi ve piri sayılan oğludur. Adı May Ana ile birlikte anılır.

Han, eski Türk - Moğol topluluklarında hükümdar. "Ulu insan", "lider" anlamları taşımaktadır. Moğolcada ve bazı Altay lehçelerinde Kan (Gan) olarak da söylenir. İngilizcede king denilen kral sözcüğünün Türkçedeki karşılığıdır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlıca</span> Osmanlı İmparatorluğunda kullanılan dil

Osmanlıca veya Osmanlı Türkçesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk anayasası olan 1876 tarihli Kânûn-ı Esâsî'de geçtiği hâliyle Türkçe, 13 ile 20. yüzyıllar arasında Anadolu'da ve Osmanlı Devleti'nin yayıldığı bütün ülkelerde kullanılmış olan, Arapça ve Farsçanın etkisi altında kalan Türk dili. Alfabe olarak çoğunlukla Arap alfabesinin Farsça ve Türkçe için uyarlanmış bir biçimi kullanılmıştır. Halk arasında bazen bu dil dönemi için "Eski Türkçe" de kullanılmaktadır.

Türkçedeki alıntı sözcüklerin değiştirilmesi, Atatürk'ün Türkleştirme politikasının bir parçasıdır. Osmanlı Türkçesi, Arapça ve Farsçadan birçok alıntı sözcüğe sahipti, aynı zamanda Fransızca, Yunanca ve İtalyanca gibi Avrupa dillerinden bulunan diğer alıntı sözcükler de resmî olarak Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından önerilen Türkçe karşılıkları ile değiştirildi. Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin (alıntı) Türkçeleştirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra Atatürk Devrimlerinin daha geniş çerçevesindeki kültürel reformların bir parçasıdır.

veya Ta (ط‎‎), Arap alfabesinin on altıncı harfi. Ebced hesabındaki değeri 9'dur. Şemsî harflerdendir. İbrani alfabesinde muadili Tet harfidir.

May Ana - Türk ve Altay mitolojilerinde varlık tanrıçasıdır. Pay (Bay) Ana olarak da bilinir. İnsanların koruyucusu, kollayıcısı ve gözeticisidir. Göğün üçüncü katında oturur. Budizm'in etkisiyle Maitreya adlı tanrı ile özdeşleşmiştir. Bayanay ile aynı kişi olduğu öne sürülür. Kırk başlı bir kadındır ve kimi yerlerde gümüş saçlı sarı bir kadın olarak betimlenir. Evini havada kurar ve çocuklarını orada doğurur. Çocukları korur. Yay ve oku ile acı veren ruhları çocuklardan uzak tutar. Adı May Ata ile birlikte anılır.

Eşsesli, sesteş veya homofon; söylenişleri (telaffuzları) aynı, anlamları farklı olan (sözcükler). Eşsesli kelimelerin yazılışları (imlâları) her zaman aynı olmayabilir. Eğer telaffuzun yanı sıra yazılışları da aynı ise homonim olarak adlandırılırlar. -Telaffuzuna bakılmaksızın- yazılışları aynı olan sözcüklere ise homograf denir.

, İrlanda alfabesinde yer alan bir harftir.