İçeriğe atla

Bayıl Kalesi

Bayıl Kalesi
Yerel ad
KonumBakü Körfezi
En Yakın ŞehirBakü, Azerbaycan
KurucusuIII. Fariburz
MimarZeynaddin Şirvani


Bayıl Kalesi, Bakü'nün Bayıl Burnu yakınında, Karvansaray adasında bulunan ve şu anda deniz sularının altında kalmış tarihi bir mimari eserdir. Şirvan-Abşeron mimarlık ekolünün en güzel eserlerinden biri olan ve 13. yüzyılda inşa edilen Bayıl Kalesi, Hazar Denizi'nin suyunun yükselip alçalmasıyla zamanla bazen denizin yüzeyine çıkar, bazen de sular altında görünmez hale gelir.

Tarihi

Bayıl Kalesi, farklı adlarla da anılan (diğer adları Bayıl Kasrı, Sualtı Şehir, Bayıl Taşları, Sebayıl Kalesi, Karvansaray, Hanegah, Kömrükhane vb.) bir yapı olmasına rağmen, bilimsel edebiyatta daha çok "Bayıl Kasrı" adıyla tanınır.

Bayıl Kalesi'nin adanın şekline uygun uzun bir planı vardır. Kalanın uzunluğu 180 m, orta eni ise 35 m'dir. Kale duvarları doğuda altı, batıda ise beş yarım daire şeklinde (Bakü kalesindeki gibi) güçlendirilmiştir.

Bayıl Kalesi'nin inşası siyasi-askeri açıdan oldukça zorlu bir dönemde gerçekleşmiştir. Moğol akınları, Yakın Doğu'yu tehdit ettiği dönemde (1234-1235 yılları arasında) tamamlanmıştır. Ancak sahile yakın bir adada inşa edilen bu muhteşem Kalenin ömrü çok kısa olmuştur. Bilim adamlarının görüşüne göre, 1306 yılında meydana gelen büyük bir deprem sonucunda denize batmıştır.[1]

Arif Erdebili 1369 yılında yazdığı "Ferhadname" şiirinde gördüklerini şöyle yazmıştır:


Bu dizelerde şairin Bayıl Kalesinden bahsetmesi şüphe doğurmaz. Arif Ardabilinin Bayıl Kalesi'ni tamamlanmasından yaklaşık bir asır sonra görmesi mümkündür ve muhtemelen hala belleğinde "yeni şehir kalesi" olarak kalıyordu. Bu ifade aynı zamanda Bayıl Kalesi'nin bir şehir kalesi olduğunu, yani Bakü'nün savunma sistemi içinde yer aldığını bir kez daha onaylar.[1]

İncelenmesi

Bu yapı, 60 yıldan daha uzun bir süre önce keşfedilmemesine rağmen, Hazar Denizi'nin dibinde bulunması bilim dünyasına uzun süredir bilinmektedir. Örneğin, 1782 yılında Rus haritacılar tarafından hazırlanan Bakü limanının haritasında "Bayıl taşları"nın su üzerinde belirdiği belirtilmiştir. Bu ilginin sebebi, yapının kendisinden çok, Hazar Denizi'nin seviyesiyle ilgili bir mesele olmuştur. Bundan sonra Bayıl tarafında denizin içindeki yapı kalıntıları hakkında 1848'de Bakü'de bulunan ünlü Rus doğa bilimci I.N. Berezin ve Azerbaycan'ın ünlü bilim insanı Abbasgulu Ağa Bakıhanov da ilginç bilgiler vermiştir.

Bayıl taşları üzerinde Şirvanşah III. Fariburz ve Gürcü bir kadının (muhtemelen Tamara) resimleri. İlki Azerbaycan Ulusal Tarih Müzesi'nde, ikincisi ise Şirvanşahlar Sarayı'nın avlusunda saklanmaktadır.

Yüzyıllar sonra Hazar Denizi'nin seviyesi tekrar düştüğünde, Bayıl Kalesi suyun yüzeyinde görünmeye başlamıştır. Uzmanların çoğu, kale dört yüz yıldan daha uzun bir süre Xəzər suları altında saklanmasaydı, Abşeron'un birçok yapısı gibi bu kalede iz kalmayacağı fikrindeydi. 1939-1969 yılları arasında kale alanında yapılan arkeolojik araştırmalar sırasında duvar altı ve su tabanından 700'den fazla yazılı taş levha bulunmuştur. Derin oymalı bu taş levhalar nadir monumental yazıtlama ve heykeltraşlık eserleridir, olağanüstü mimari detaylar taşımaktadır. İlk çağlarda, levhalar duvar oyuntularının yanında düzenlenerek kale duvarlarının yamaç yüzeyinde uzun bir yazıtlı şerit (yüksekliği 71 cm) oluştururmuş.

Bayıl Kalesi, araştırmacıların incelediği taş kitabelerde 15 Şirvanşahın adını ve inşa tarihlerini okuyarak farklı bilgiler ortaya çıkarmıştır. Bu kitabelerden Merdakan kalesinin "yazar kolu" olan Ustad Zeyneddin Abdürreşid oğlu Şirvani'nin oğlu mimar Abdülmacid Mesud oğlunun isimleri okunmuştur.

Bir kitabede Bayıl Kalesi'ne "Bender kele" adının verilmesi önemli bir bilgidir. Bu adın anlamı "liman kalesi" demektir ve Bayıl Kalesi'nin ana fonksiyonlarından birini açıklar. Genel olarak Bayıl Kalesi, Şirvanşahların yeni başkent şehrinin yanında bir ikametgâh olarak kullanılmıştır. Şamahı Kalesi'nin savunmasında Gülüstan Kalesi'nin rolünü üstlendiği gibi, Bakü Kalesi'nin savunmasında da Bayıl Kalesigörev yapmıştır.

Bayıl Kalesi'nin güney kapısı ve önündeki yapılar deniz ticaretiyle ilgiliyken, sahile yakın kuzey kapısı ve önündeki yapılar Şirvanşahların ikametgâhı olmuştur. Kalede neredeyse ortasında taş döşeli bir meydan bulunmakta olup, bu meydanda büyük bir yapı ortaya çıkmaktadır. Bazı araştırmacılar burada Abşeron kalesinin geleneksel burçlarına benzeyen bir burcun olduğunu iddia ederken, çoğu araştırmacı bunu tapınak veya mabed kalıntısı olarak değerlendirmektedir. C. Kiyasi ise bu meydanda büyük bir saray binasının olasılığını öne sürmüştür.[1] 12. ve 13. yüzyıllarda güçlü bir kale ve liman olarak inşa edilen Bayıl Kalesi, Bakü'nün denizden korunmasında önemli bir rol oynamıştır ve daha eski bir mimari kompleksin üzerine inşa edilmiş olabileceği ihtimalleri de vardır.[2]

Şirvan'ın diğer savunma yapıları olan (Derbent Kalesi, Şamahı Kalesi, Bakü Kalesi, Gülüstan Kalesi ve Geley-Buğurt Kalesi) gibi, Bayıl Kalesi'nin mimari düzenlemesinde de sanatsal taş kabartmalar ve eğri taş figürler kullanılmıştır.

Mimari özellikleri

Kalenin planı
Bayıl Kalesi'nin 1904'teki görünümü

Bayıl Kalesi, yan duvarları tamamen düz olmayan bir uzunsov dikdörtgen şeklindedir. Bu şekil, duvarların üzerinde durduğu kayaların yüzeyine uyumlu olarak şekillendirilmiştir. Sarayın uzunluğu 175 metre, genişliği ise 35 metredir. Kalınlığı 1,2x1,8 metre olan duvarlar, dairevi ve yarı dairevi kemerleri birbirine bağlar.[3]

Abidenin 15 kemerli kapısı vardır. Bunlardan sadece kuzeybatıdaki ve güneydeki iki kemer dairevi şekildedir ve içi boştur. İçi tam olan diğer 12 kemeri ise yarı daire şeklindedir. Köşelerde bulunan üç dairevi kemerin saraya giriş için 1,3 metre genişliğinde bir kapısı bulunmaktadır. Güney duvarında sekizinci ve dokuzuncu kemeri birleştiren, ayrıca on dördüncü ve on beşinci kemerleri birleştiren kuzeybatı duvarında da 1,6 metre genişliğinde bir kapı bulunmaktadır. Bazı kemerlerin üst kısımlarında yukarı çıkmak için taş basamaklar bulunmaktadır. Tüm duvar boyunca, tahtadan yukarıda, her 15 - 20 metrede bir dörtgen şeklinde mesafeler bırakılmıştır.[4]

Abidenin araştırması sırasında dönemini gösteren malzemeler de bulunmuştur. Bazı taşlarda Hicri 632 tarihi kaydedilmiştir, bu da Miladi 1232-1235 yıllarına denk gelir. Bunun yanı sıra, 1939 yılında burada bulunan sikke üzerinde Şirvanşah Güştasp Ferruhzade ve Halife el-Nasirin (1180-1225) isimleri yazılıdır.[5]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c C. Qiyasi – Nizami dövrünün memarlıq abidələri, Bakı, İşıq nəşriyyatı, 1991, səh 161
  2. ^ http://www.azerbaijans.com/content_351_tr.html25 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  3. ^ О. Ш. Исмизаде – Крепостное сооружение в Бакинской бухте, СА, 1966, № 1, ст 277
  4. ^ K. M. Məmmədzadə – Azərbaycanda inşaat sənəti, Bakı, "Elm", 1978, səh 48
  5. ^ О. Ш. Исмизаде – Крепостное сооружение в Бакинской бухте, СА, 1966, № 1, ст 279

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kayseri Kalesi</span> türk kalesi

Kayseri Kalesi Kayseri'de bulunan Türkiye'nin turistik kalelerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Derbent, Dağıstan</span>

Derbent, bugünkü Rusya'ya bağlı Dağıstan'da yer alan tarihi bir şehirdir. Şehrin tarihi yapıları 2003 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sinop Kalesi</span>

Sinop Kalesi, Sinop kentinin bulunduğu yarımada üzerinde kurulu kaledir. Kale, MÖ 7. yüzyılda da kenti korumak amacıyla kuruldu. Roma, Bizans ve Anadolu Selçukluları döneminde birkaç kez onarıldı. Günümüzde hâlâ özelliğini koruyan kalenin duvarları 2.050 metre uzunluğu, 25 metre yüksekliği, 3 metre genişliğindedir. İki ana giriş kapısı vardır. Kale duvarı şehri çevrelemektedir. Bu kale şehrin tarihî eserleri arasında öne gelenler arasındadır. UNESCO, 2013'te kaleyi Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil etti.

<span class="mw-page-title-main">Şirvanşahlar Devleti</span>

Şirvanşahlar Devleti ,(Arapça/Farsça: شروانشاه) — 861-1538 yılları arasında Güneydoğu Kafkasya'da, ağırlıklı olarak günümüz Azerbaycan Cumhuriyeti'de ve kısmen de günümüz Dağıstan topraklarında var olmuş ve sonradan Azerbaycanlılaşmış bir devlettir. Devletin sınırları doğuda Derbent'ten, Kür Nehri'nin Hazar Denizi'ne döküldüğü noktaya kadar uzanarak, Şirvan tarihi bölgesi ile bazen batıda Gence şehrine kadar ulaşmış, ayrıca farklı dönemlerde Şeki, Karabağ ve Beylegan'ı da kapsamıştır. Başkenti Şamahı ve Bakü olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Samsun Kalesi</span>

Samsun Kalesi, bugünkü Samsun kentinin kökenini oluşturan ve 1092 yılında Danişmendliler tarafından yaptırılan kermen. Kalenin sınırları günümüzde Saathane Meydanı'ndan bedestene, deniz kıyısında ise Ziraat Bankası Özel İşlem Merkezi'nin bulunduğu alandan Büyük Camii'nin bulunduğu alana kadar uzanmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Sur</span> bir alanı potansiyel saldırganlardan korumak için kullanılan güçlendirme

Sur, bir yerleşim yerini savunma amacıyla inşa edilen bir tür tahkimattır. Antik dönemlerden beri yerleşim yerleri ya da kalelerin etrafına inşa edilen surlar, Berlin Duvarı örneğindeki gibi modern dönemlerde de kullanılır. Tarihî surlar üzerinde, savunmayı ve gözetleme kabiliyetini artırmak amacıyla yuvarlak ya da köşeli surdan daha yüksek şekilde yapılan kulelere 'burç' adı verilir. Modern sur amacını taşıyan duvarlarda ise bu yapılara sadece gözetleme kulesi denir. Kimi surlarda, etkinliği artırmak için surun dış cephesine hendek kazılır.

<span class="mw-page-title-main">Bakü Kalesi</span>

Bakü Kalesi, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de bir kale. Kale duvarı ikikatlıdır. Birinci duvar Şirvanşah III Menuçehr, ikinci duvar ise Şirvanşah I Ahsitan'ın zamanında inşa edilmiştir. Fakat ikinci surlar Azerbaycan'da Rus Çarlığı iktidarı döneminde yıkıldı. Birinci duvar ise hâlen durmaktadır. Bakü kalesinin iki kapısı vardır. Onlardan biri Hazar Denizi'ne, diğeri ise karaya açılır.

<span class="mw-page-title-main">Bakü Ateşgahı</span>

Ateşgah, dünyadaki 3 Zerdüşt tapınağından biridir. Azerbaycan topraklarında, Abşeron Yarımadası'nda, Bakü şehrinden 30 km uzakta, Surahanı ilçesindeki Surahanı köyü yakınlarında bulunan, çeşitli dönemlerde Zerdüştler, Hinduistler ve Sihler tarafından ibadetgâh olarak kullanılmış bir ateş tapınağıdır. XVII–XVIII yüzyıllarda doğal gaz çıkışı olan sönmez ateşlerin bulunduğu yerde inşa edilen tapınağın adı "Ateş Evi" veya "Ateş Yeri" anlamına gelmektedir. "Ateşgah" sözcüğü ateş mabedi anlamına gelir. 16-18. yüzyılda doğal gazın çıktığı, bir zamanlar ebedi sönmez ateşlerin yandığına inanılan bir ateş mabedidir. Mabedin en erken yapısı 1713 yılına aittir. Merkezi secdegahı ise 1810 yılında tacir olan Kançanagaran tarafından yaptırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İçerişehir</span> Bakünün tarihî çekirdeği

İçerişehir ya da Eskişehir, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'nün tarihî çekirdeği olarak bilinmektedir. Haydar Aliyev Vakfı'nın çalışmaları sonucunda UNESCO'nun Dünya Miras Komitesi'nin 2000 yılında Avustralya'nın Cairns kentinde yaptığı 24. oturumda Şirvanşahlar Sarayı ve Kız Kulesi ile birlikte Dünya Mirası olarak kabul edilen İçerişehir, Azerbaycan'dan listeye dahil olan ilk yapıdır. Bakü'nün en eski kısmı olan İçerişehir, iyi korunmuş kale duvarları ile çevrilidir. 221.000 m² alana sahip olan koruma alanında 1300'den fazla aile yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kız Kulesi (Bakü)</span>

Kız Kulesi, Bakü'de bulunan tarihi bir kale. Kale eski kale duvarlarının güneydoğu bölümünde, sahil parkın (bulvar) yakınında bulunan tarihi anıttır. kule şekilli bu yapıtın açılmamış tarihi-mimari sorunları çoktur.

<span class="mw-page-title-main">Diyarbakır Kalesi</span> Diyarbakırın Sur ilçesini çevreleyen şehir surları

Diyarbakır Kalesi veya Diyarbakır surları, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir yapı. İç kale ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Surlardaki ana girişler Dağ Kapı, Urfa Kapı, Mardin Kapı ve Yeni Kapı 'dır. Yaklaşık dokuz bin yıllık olan surlar, Çin Seddi'nin ardından dünyadaki en uzun ve geniş savunma duvarıdır. 2000'de yapıyı Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil eden UNESCO, 2015'te ise Dünya Mirası olarak tescil etti. Ayrıca Diyarbakır'ın çok eski yapısı olan Keçi Burcu da Sur ilçesinde yer almaktadır. Surlar, İç ve Dış Kale olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.

II. Yezid Mezyed ya da Yezid bin Ahmet – Şirvanşahlar Devleti'nin 10. şahı ve Kesrani Hanedanı'nın kurucusu olan I. Manuçehr'in babası.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan mimarisi</span>

Azerbaycan mimarisi Azerbaycan'daki mimari gelişmeyi ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Şirvanşahlar Türbesi</span>

Şirvanşahlar Türbesi, Şirvanşahlar Sarayı'nın alt avlusunda bulunan üç binadan biridir. Mezarın tepesinden bakıldığında, kesme yıldızlarla süslenmiş ve altıgen kubbeyle tamamlanan dikdörtgen gibi görünüyor. Orta Çağ'da kubbe üzerindeki yıldız şeklindeki eğimlere mavi renkli bir taş yerleştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İç Kale</span> Diyarbakırda tarihî bir yer

İç Kale, Diyarbakır kentinin ilk yerleşim yeri olarak kabul edilen yerdir. Kentin kuzeydoğusunda, Dicle Nehri'nin 100 m kadar yükseğinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Birecik Kalesi</span>

Birecik Kalesi Şanlıurfa İli Birecik ilçesi sınırları içinde yer alan tarihi bir kaledir. Üzerinde inşa edildiği beyaz kalker tepeden dolayı adı, Beyaz Kale olarak da bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Karabüyük Hanım sarayı</span>

Karabüyük Hanım sarayı veya Karabüyük Hanım kulesi, Şuşa şehrinin tarihi merkezinde bulunan tarihi bir saraydır. Kaynaklar, Şuşa Kalesinin topraklarında birkaç sarayın varlığı hakkında bilgi verse de, bunlardan sadece ikisi, Karabüyük Hanım sarayı ve Penah Ali Han sarayı günümüze kadar gelebilmiştir. Karabüyük Hanım sarayı'nın giriş kapısındaki kitabeden, hicrî takvimle 1182 (1768) yılında yapıldığı anlaşılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Dörtgen Mardakan Kalesi</span>

Dörtgen Mardakan Kalesi veya Büyük Mardakan Kalesi, Bakü şehrinin Hazar rayonunda yer alan tarihi bir mimari eserdir. Kale, Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından dünya çapında önemli bir eser olarak kaydedilmiştir. 2001 yılında, Nardaran kalesi ve diğer Hazar savunma yapıları ile birlikte UNESCO'nun Koruma Listesi'ne dahil edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ramana Kalesi</span>

Ramana Kalesi, Bakü şehrinin Sabuncu ilçesi Ramana kasabasında bulunan tarihi-mimari bir anıttır. Kale, Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından dünya çapında öneme sahip bir anıt olarak tescil edilmiştir. 2001 yılında Ramana kalesi, Hazar kıyısındaki diğer savunma yapılarıyla birlikte UNESCO Rezerv listesine dahil edildi.

<span class="mw-page-title-main">Şağan Kalesi</span>

Şağan Kalesi, Şağan kasabasında bulunan 12.-13. yüzyıla ait Abşeron kalelerinden biridir. 1841 yılında yaşanan şiddetli deprem sonucu kalenin büyük bir kısmı yıkılmıştır. Şu anda kalenin yalnızca bir burçu ayakta kalmıştır.