İçeriğe atla

Bayçar

Bayçar - Türk, Altay ve özellikle Balkar halk kültüründe kurban. Türkçedeki "kurban" sözcüğünün içerdiği anlamdan daha geniş kapsamlıdır. İlahi bir amaçla kesilen veya doğaya salınan hayvan ya da doğaya saçılan yiyecek, içecekler ile tahılları da içerir.

Anlam ve İçerik

Bayçarmak (Kurban Etmek) fiili ile de kullanılır. Kereh (Kergek) sözcüğü de eşanlamlı[1] olarak kullanılmıştır.

Kurban yeryüzündeki bütün inanç sistemlerinde rastlanan bir olgudur. İlkel topluluklarda gökten gelen bir yıldırımın kurbanı yakması, Tanrı tarafından kabul edildiği anlamına gelir. Ateşe verilen kurbana Vot Çüke (Vut Şüke) denilir. Türklerde ve Moğollarda ve bağlantılı kavimler olan Ural-Ugor boylarında hiçbir zaman insan kurbanına rastlanmadığı için İbrahim peygamberin oğlunu kurban etme girişiminin Tanrı tarafından ödüllendirilmesi ama bu ödülün ise oğul kurbanının engellenmesi ve hatta yasaklanması şeklinde verilmesi merhamet ve bağışlama duygularını yansıttığı için büyük ilgi görmüştür. Kurban rastgele seçilmez, üstün ve seçkin bir özelliği olmalıdır. İslam dini ile daha da önem kazanan Kurban kavramı İbrahim peygamberin oğlunu kurban etmeye niyetlenmesi ama karşılığında ona bir koç gönderilmesi çok bilinen olaydır. Öteki dünya ile iletişim kurmanın bir yolu olarak algılanır. Türklerde dört tür kurban uygulaması vardır.

  1. Tayılga (Tayığ): Boğarak kurban. At veyâ sığırın kan dökmeden boğularak öldürülmesi.
  2. Boğuzlaga (Bogızlığ): Kanlı kurban. Hayvanların boğazlanarak (kesilerek) kurban edilmesi.
  3. Itıga (Iyığ/Idık): Azat kurbanı. Hayvanların özgür bırakılarak doğaya salınması.
  4. Saçılga (Saçığ/Saçı): Cansız kurban. Doğaya veyâ suya saçılarak sunulan nesneler.

Kurumsak sözcüğü yine kurban anlamında kullanılan başka bir kelimedir. Aynı zamanda kurban törenini de ifade eder. Moğolcada "Kurım/Hurım" sözcüğü şölen, şenlik, düğün anlamlarına gelmektedir. Kurum şekliyle Tunguz ve Macar dillerine de geçmiştir. Büyüklük ve görkem anlamı olduğu kadar, kurum sözcüğü is, kül demektir. Ve eski çağlarda kurbanın yakılması ile de bağlantılıdır.

Saçılga

Saçılga – Türk, Altay ve Moğol halk inancında ve Orta Asya şamanizminde Kansız Kurban. Saçu veya Saçıl da denir. Moğollar Saçulı olarak söylerler. Saçmak fiilinden gelir. Saçılan şey demektir. Genel olarak iki anlamı vardır:

  1. Doğaya dökülerek verilen yiyecek ve içecek şeklindeki kurban.[2]
  2. Gelinin başından dökülen hediyeler.

Bu terim neredeyse bütün Türk boylarında ortak bir kavramdır. Moğollar'da "Saçu" olarak da bilinmektedir. "Saçulga" yahut "Çaçılga" adı da verilir.[3] Yapılan uygulamaya göre bâzen değişik türlere ayrılabilir. Örneğin Moğollar Tahıl Saçısı’nı Tahılga/Takılga olarak ifâde ederler. Ayrıca yiyeceklerin, tahılların veyâ kimi zaman kurban etinin yakılmasına Yakığ/Yakış/Yagış/Yağışga adı verilir.

Itıga

Itıga veya Idık - Türk ve Altay halk inacında ve halk kültüründe azat kurbanı. Iduk, Itık, Iyık olarak da söylenir. Doğaya salarak başıboş bırakma şeklinde gerçekleşen kurbandır. Böylesi hayvanlar doğuya doğru sürülür, üzerine bir işaret koyulur. Ve bir daha kimse elini süremez.[4] Ayrıca Tanrı’ya aitlik ve Tanrı tarafından gönderilmişlik anlamlarına da gelir. Macarcada İtsen sözü Tanrı demektir. Türkçede Idı/İdi/İzi/ sözcükleri de Tanrı anlamı içerir. İye/İçe/İse/İsi/İçi ve hatta İne/İni tabirleri de koruyucu ruh demektir. Idukut; Kut sahibi, Tanrıdan gelen, Tanrıya yakın, Tanrıya benzer, Tanrı tarafından görevlendirilmiş vb. anlamları içeren ve Uygur kağanlarının büyük çoğunluğunun kullandığı bir unvandır. Idımak (azat etmek) fiilinden türemiştir. Kutluluk ve tanrısallık anlamlarını da içerir.

Boguzlaga

Boguzlaga – Türk ve Altay halk inancında Kanlı Kurban. Tanrısal veya dini bir amaçla kesilecek hayvan. Hayvanın boğazlanarak (boğazından kesilerek) kurban edilmesidir. Boğazlamak fiili ile de ifâde edilir. Sözcük anlamı boğazın kesilmesi demektir. "Bozlamak" fiili hayvanın böğürmesi anlamı taşır.

Tayılga

Tayılga - Türk, Altay ve Yakut halk inancında ve şamanizminde hayvanın boğularak (kesilmeden) öldürülmesi suretiyle gerçekleştirilen kurbandır. Altaylılar ve Yakutlar (bugün bile) kurban olarak kestikleri atın derisini uzun bir sırığa geçirip tıpkı at şekline sokarak asarlar. Bu kurban merasimin yapıldığı bu yere de tayılga derler.

Etimoloji

  • Bayçar: (Bay/Pay/May) kökünden türemiştir. Geçim, zenginlik, rızk ve kutsallık anlamları vardır. Bayçarmak sözü kurban kesmek anlamına gelir. Moğolca ve Türkçede Bay, Mançu ve Evenk dillerinde Bayan kelimeleri zengin, soylu manası taşır.
  • Kereh: Sözcük ölmek anlamı içerir. Ayrıca gereklilik bildirir. Germek fiili ve gereklilik[5] (farz) sözcüğü ile de ilgilidir. Moğolca Hereg/Kereg sözcüğü de gereklilik (farz) anlamı taşır.

Kaynakça

  1. ^ "Şamanizm ve Eski Türk Dini, Sadettin Gömeç" (PDF). 26 Nisan 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2012. 
  2. ^ Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011 (OTRS: CC BY-SA 3.0) 27 Aralık 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  3. ^ "Türk Mitolojisinde Kurban, Selahaddin Bekki" (PDF). 12 Kasım 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2012. 
  4. ^ "Divanü Lûgat-it-Türk de Şamanizme Ait Kelimeler, Abdülkadir İnan". 1 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2012. 
  5. ^ "Divan-i Lügat-it Türk Dizini ("Kerek")" (PDF). 7 Ocak 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2012. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tengri</span> Eski Türk ve Moğol inançlarında yaratıcı, yaratan

Tengri, Eski Türkçede Tanrı, Gökyüzü; Eski Türklerin ve Moğolların inancı Tengricilik'te Gök Tanrı ya da Gök'ün yüce tinidir. Aynı zamanda Orhun Yazıtları'nda ilk çözümlenen sözcük olup yazılışı "𐱅𐰭𐰼𐰃" şeklindedir. Yer Tengri; Gök Tengri'nin torunu, Kayra Han'ın oğlu, Ülgen'in kardeşi ve Erlik'in amcası. Gök Tengri; ise Kayra Han'ın babası, Yer Tengri'nin dedesi, Ülgen'in dedesi ve Erlik'in büyük dedesi.

Tayılga - Türk, Altay ve Yakut halk inancında ve şamanizminde kurban uygulamasıdır. Hayvanın boğularak (kesilmeden) öldürülmesi suretiyle gerçekleştirilir. "Altaylılar ve Yakutlar kurban olarak kestikleri atın derisini uzun bir sırığa geçirip tıpkı at şekline sokarak asarlar. Bu kurban törenine "mal kagıpyat", merasiminin yapıldığı bu yere de tayılga derler.

<span class="mw-page-title-main">Yer-Su</span>

Yer-Su, Türk ve Altay mitolojisinde bir doğa katmanı. Aynı zamanda eski Türk İnancı Tengricilik'te bir ruh kategorisidir. Yar-Sub veya Yar-Suv olarak da söylenir. Karşıtı Gök-Kal'dır.

<span class="mw-page-title-main">Şaman</span> Eski Orta Asya devletlerinde dinsel kişilik

Şaman ya da Kam, Şamanizm dinine inanan kavimler tarafından, ruhlarla insanlar arasında iletişim kurduğuna inanılan dini liderdir. Tunguzcada ve Mançucada ''büyücü'' veya ''kahin'' anlamına gelmektedir.

Kut; Türk, Moğol ve Altay şamanizminde ve halk inancında kutsal enerji, yaşam gücü. Hut, Kud, Gut da denir. Moğollar Kutag, Hutag derler.

Adak, herhangi bir dilek yerine geldiğinde karşılığında yapılacağı veya verileceği söylenen şey ve bunun sonucunda insanın kendisini Tanrı'ya karşı yükümlü kıldığı durum. Osmanlıca nezir kelimesinin Türkçe karşılığıdır. Kutsal varlıklardan yardım dilemek amacıyla kurban kesme, saçı verme, mum yakma, para bağışlama gibi eylemlerde bulunma taahhüdü. Hatta bir şeyden vazgeçme örneğin bir hayvanı doğaya salma bile adağın kapsamına girer. Örneğin Türkçe ile uzak akraba olan Yakut dilinde Adık olarak söylenen bu sözcük bazı nesnelerin yakılmasını ve hayvanların özgür bırakılmasını da ifade eder. Bu yüklenim yerine getirilmediği takdirde kişinin başına olumsuzluklar, hatta felaketler geleceğine inanılır.

Ürüng Ayığ Toyon - Türk ve Yakut mitolojilerinde Gökyüzü Tanrısı. Ürüng Ay Toyon olarak da söylenir. Ayığ Han veya Ayıh Han olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Ak Oğlanlar</span>

Ak Oğlanlar - Türk ve Altay mitolojisinde İyilik Tanrıları. Ak Erler de denir. Ülgen Han'ın oğullarıdırlar. Kıyatlar adı da verilir. Yedi kardeştirler. Yedi Altay boyunun koruyucusudurlar. Yedi Kat yeraltını sembolize ederler. Kıyat sözcüğü aynı adlı bir Moğol boyunu çağrıştırmaktadır. Moğollarda Kıyat ve Kıyan adlı iki akraba boy vardır. Ak Oğlanların adları şu şekildedir:

  1. Karağus Han: Kuşlar Tanrısı
  2. Karşıt Han: Temizlik Tanrısı.
  3. Pura Han : At Tanrısı.
  4. Burça Han: Zenginlik Tanrısı.
  5. Yaşıl Han: Doğa Tanrısı.
  6. Kanım Han: Güven Tanrısı.
  7. Baktı Han: Lütuf Tanrısı.

Moğol ve Buryat mitolojisinde yönlere göre gökteki tanrıların konumunu ifade eder.

Alıgan Han – 99 güney tanrısının başında bulunur.
Sargay Han – 88 orta (merkez) tanrısının başında bulunur.
Sogto Han – 77 kuzey tanrısının başında bulunur.
Hürmüz Han – 55 batı tanrısının başında bulunur.
Atay Han – 44 doğu tanrısının başında bulunur.
<span class="mw-page-title-main">Gök-Kal</span>

Gök-Kal - Türk ve Altay mitolojisinde bir doğa katmanı. Aynı zamanda eski Türk İnancı Tengricilik'te bir ruh kategorisidir. Kök-Kal veya Gök-Kalığ ya da Kovak-Kalığ olarak da söylenir. Karşıtı Yer Su'dur.

Yula – Türk ve Altay halk inancında ve şamanizminde Rüya Ruhu. Yola veya Çula (Çola) da denir. İnsan ruhunun hareketli kısmıdır. Hayalgücü anlamına da gelir.

Yayık Han - Türk ve Altay mitolojisinde Irmak Tanrısı. Cayık Han da denir.

<span class="mw-page-title-main">Etügen</span>

Etügen – Türk, Moğol ve Altay mitolojisinde Yeryüzü Tanrıçası. Ütügen veya İtügen olarak da söylenir.

Kam, Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe büyücü din büyüğü, Şaman. "Gam" veya "Ham" olarak da söylenir. Topluluklarda doğaüstü güçlerle iletişime geçtiğine inanılan din büyüğü.

Ayıhı - Türk, Altay ve Yakut mitolojilerinde iyi ruhlar. Ayığı olarak da söylenir. İyilik yapan ruhlardır. Melek anlamında da kullanılmıştır. Yeryüzünde iyilik yapan insanları korurlar. Yoldan çıkanları ise yalnız bırakırlar. Karşıtı Abası’dır.

Tin – Türk ve Altay halk inancında Ruh. Tın olarak da söylenir. İnsan varlığının somutdışı ve nesnesel olmayan kısmı. Soyut varlık. Düşünsel ve duygusal yapı.

Yom, Türk ve Altay halk inancında Uğur, Şans, Talih, Baht anlamlarına gelir. Yum olarak da söylenir. Uğurlu nesne manasını da içerir. Aynı zamanda mutluluk, neşe demektir. Ural dillerinde ise Tanrı anlamı taşır. Tuvalarda yer alan ve kötü ruhların kovulmasını ve büyücülüğü içeren merasimin adı Dom şeklinde geçer ve d/y dönüşmesi ile birebir Yom sözcüğüdür.

Uçuh – Türk, Anadolu ve Altay halk inancında hastalık cinidir. Uçug (Uçıg) veya Uşug (Uşıg) da denir. İnsanlara hastalık veren bir kötü ruh. Daha çok uykudan uyanıldığında dudak ve ağız kenarında görülen kabarıklıklar ve bazen de vücutta kızarıklıklar ve kabarmalar şeklinde ortaya çıkan hastalıklara sebep olduğuna inanılır. Uçuk sözcüğü günümüzde de dudak kabarığı olarak kullanılmaya devam eder. Uçuh tedavisiyle sağaltım (tedavi) yoluna gidilir. “Uçuk Yaladı” diyerek, gece insanın ağzını veya bedenini bu ruhun yaladığı ve bu nedenle uçuk, kızamık, kızıl, siğil gibi hastalıklara yakalandığı anlatılır.

Körmöz, Türk ve Altay halk inancında ve mitolojisinde melek ve hayalet anlamına gelen sözcük. Körmös, Kürmös veya Körümes de denir.

Ötüğ – Türk ve Altay halk kültüründe dua. Yakarma, Tanrıya yalvarma, dileme, isteme. Ötüg veya Ötük olarak da söylenir. En yalın olarak, bir şeyin gerçekleşmesini ve kötü durumlardan korunmayı Tanrıdan istemek olarak tanımlanabilir. Ötümek “dua etmek” fiili ile de kullanılır. Sözcük, Öt/Öd kökünden türemiştir. Zaman, zamanın geçişi ve yakarma anlamlarını içerir. Ahenkli ses çıkarmak manası vardır.