İçeriğe atla

Batrakofobi

Kara ve su kurbağası korkusu kabul edilen bir fobi türüdür. Kurbağa fobisi veya ranidafobi olarak da bilinir. Pek çok kültürde batıl inanç olarak da yer almaktadır. Psikiyatri literatüründe özel bir terim yerine "kurbağa korkusu" olarak kullanılmaktadır.[1] Batrakofobi terimi 1953 psikiyatri sözlüğünde de yer almaktadır.[2]

Popüler inançlar

Bazılarına göre, kurbağa görmek kötü bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Yaygın bir mite göre kara ve su kurbağalarına dokunmak siğillere neden olmaktadır. Kurbağaların iyiye işaret sayıldığı kültürler de vardır. Johannesburg Hayvanat Bahçesi araştırmacıları tarafından yapılan araştırmalar, günümüzde eski batıl inançların etkisinin azaldığını ve çocukların daha ziyade kurbağaların zehirli veya zararsız olup olmadığına dikkat ettiklerini göstermiştir.[3]

Bir fobi olarak

Kurbağa korkusu sıklıkla kurbağaların vahşice ölüşüne tanık olduktan sonra ortaya çıkmaktadır. 1983'te "Journal of Behavior Therapy and Experimental Psychiatry"'de açıklanan bir vakada çim biçme makinesiyle bir grup kurbağanın üstünden geçmesiyle yaşadığı travmatik olayın ardından bir kadında aşırı bir kurbağa korkusu oluşmuştur.[4]

Portekizli esnafların Romanları dükkanlarından uzak tutmak için seramik kurbağalar kullandığına ilişkin haberler mevcuttur.[5]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Psychiatry Specialty Board Review for the DSM-IV" (1996) Psychology Press, ISBN 0-87630-788-8 p. 97 6 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ Jacob Shatzky, Leland Earl Hinsie (1953) "Psychiatric Dictionary: With Encyclopedic Treatment of Modern Terms", Oxford University Press, "Fear of frogs" 6 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  3. ^ "What do kids think about Frogs?" 8 Temmuz 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., an Johannesburg Zoo article
  4. ^ Thyer, Bruce A.; Curtis, George C. (Aralık 1983). "The Repeated Pretest-Posttest Single-Subject Experiment: A New Design for Empirical Clinical Practice". Journal of Behavior Therapy and Experimental Psychiatry. 14 (4). s. 312. ISSN 0005-7916. 13 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2017. The client was a 26-year-old housewife who was seen at the Anxiety Disorders Program for complaints of a severe fear of frogs. The onset of her fear seemed to stem from a traumatic incident 18 months earlier when she was mowing thick grass in the yard of her home on a riverbank. 
  5. ^ Vidal, Marta. "Portuguese shopkeepers using ceramic frogs to 'scare away' Roma". Al Jazeera (İngilizce). 30 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Aralık 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Psikiyatri ya da ruh hekimliği, ruhsal durumların teşhisi, korunması ve tedavisine adanmış tıbbi uzmanlık alanıdır. Bunlar ruh hali, davranış, bilişsellik ve algılarla ilgili çeşitli konuları içerir.

<span class="mw-page-title-main">İslamofobi</span> Müslümanlara karşı hoşnutsuzluk, korku, düşmanlık veya ön yargı

İslamofobi, kelime anlamı olarak "İslam korkusu" demektir. İslam dinine ya da Müslümanlara karşı duyulan nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve kin besleme anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Obsesif kompulsif bozukluk</span> istenmeyen ve tekrarlanan düşünceler, duygular, fikirler (obsesyonlar) veya bir şey yapmaya itici hissettiren davranışları (kompulsiyonlar) içeren anksiyete bozukluğu

Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), bireyin rahatsız edici düşüncelere sahip olduğu ve/veya belirli rutinleri, sıkıntıya yol açacak veya genel işlevi bozacak ölçüde tekrar tekrar yapma ihtiyacı hissettiği zihinsel ve davranışsal bir bozukluktur. Adından da anlaşılacağı gibi, OKB'nin birincil belirtileri obsesyonlar ve kompulsiyonlardır. Obsesyonlar, endişe, iğrenme veya rahatsızlık duyguları yaratan, kalıcı, istenmeyen düşünceler, zihinsel görüntüler veya dürtülerdir. Yaygın obsesyonlar arasında bulaşma korkusu, simetri takıntısı, din, cinsiyet ve zarar hakkında zorlayıcı düşünceler yer alır. Kompulsiyonlar, obsesyonlara yanıt olarak ortaya çıkan, tekrarlayan eylem veya rutinlerdir. Yaygın kompulsiyonlar arasında aşırı el yıkama, temizlik, bir şeyleri düzenleme, sayma, güvence arama ve bir şeyleri kontrol etme sayılabilir. OKB'li birçok yetişkin, kompulsiyonlarının bir anlam ifade etmediğinin farkındadır, ancak obsesyonların neden olduğu sıkıntıyı gidermek için yine de bunları gerçekleştirirler. Kompulsiyonlar o kadar sık meydana gelir ki, tipik olarak günde en az bir saat sürer ve kişinin yaşam kalitesini bozar.

<span class="mw-page-title-main">Hipokondriya</span>

Hipokondriyazis veya hipokondriya kişinin ciddi bir hastalığa yakalanma konusunda aşırı ve gereksiz endişe duyması durumudur. Eski bir kavram olan hipokondrinin anlamı defalarca değişti. Bu zayıflatıcı durumun, gerçek bir tıbbi teşhis olmamasına rağmen beden veya zihin durumunun yanlış algılanmasından kaynaklandığı iddia edildi. Hipokondriyazisi olan kişiye hipokondriyak denir. Hipokondriyaklar, bulgu ne kadar küçük olursa olsun, saptadıkları herhangi bir fiziksel veya psikolojik bulgu hakkında gereğinden fazla alarma geçerler ve ciddi bir hastalıkları olduklarına veya teşhis edilmek üzere olduklarına ikna olurlar.

<span class="mw-page-title-main">Araknofobi</span> Örümcek korkusu

Araknofobi veya Araknofobya bir spesifik fobidir, Örümcek korkusuna verilen addır.

Teknofobi Teknolojik aygıtların ve karmaşık aygıtların, özellikle bilgisayarlara karşı olan korku ya da nefret duygusudur. Teknofobinin sayısız farklı yorumlanması olmasına rağmen, teknoloji gelişmeye devam ettikçe bu tanım karmaşıklaşıyor. Terim genellikle mantıksız bir korku anlamında kullanılır, ancak bir grup korkuların haklı olduğu görüşündedir. Fobi, Sibrofobi ile alakalı ve technophilia'nın tam tersidir. Dr. Larry Rosen, araştırma psikoloğu, bilgisayar eğiticisi ve Kaliforniya Devlet Üniversitesi profesörü, "rahatsız edici kullanıcılar", "bilişsel bilgisayar bulmacaları" ve "endişeli bilgisayar işaretleri" olmak üzere üç ana kategoride teknofobi olduğunu iddia etmektedir. İlk önce Sanayi Devrimi sırasında yaygın olarak dikkat çeken teknofobinin, dünyadaki çeşitli toplumları ve toplulukları etkilediği gözlemlendi. Bu, bazı grupların ideolojilerini korumak için bazı modern teknolojik gelişmelere karşı durmalarına neden oldu. Bu durumların bazılarında yeni teknolojiler, basitlik ve mütevazı yaşam biçimlerini kişisel değerleri gibi belirleyen inançlarla çelişmektedir. Teknofobik fikirlerin örnekleri, Frankenstein gibi edebi eserlerden Metropolis gibi filmlere kadar birçok sanat eserinde bulunabilir. Bu çalışmaların birçoğu teknofobik olarak algılanan teknolojinin daha karanlık tarafını tasvir etmektedir. Teknoloji gittikçe daha karmaşık hale gelip, anlaşılması güçleştiğinden, modern teknolojileri kullanmak ile ilgili endişelerin yayılması olasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Entomofobi</span>

Entomofobi, bir veya daha fazla böcek türüne karşı aşırı veya gerçekçi olmayan korku ile karakterize edilen bir fobidir. DSM-5 tarafından fobi olarak sınıflandırılmıştır. Daha spesifik durumlar apifobi ve myrmecopfobi nu içerir. Bir kitap, ABD nüfusunun %6'sının bu fobiye sahip olduğunu iddia etmektedir.

Autofobi aynı zamanda monofobi, isolofobi veya eremofobi, olarak adlandırılan, yalnız kalma fobisidir; bencil olma korkusu veya yalnız kalma korkusudur. Hastaların fiziksel olarak hasta olmaları gerekmez, ama göz ardı edildiklerini ya da sevilmediklerini düşünürler. İfade edilenin aksine, kelimenin anlamı, autofobiyi "kendinden korkma" olarak tanımlamaz. Bozukluk tipik olarak diğer anksiyete bozukluklarından kaynaklanır ve bunlarla ilişkilidir.

Ornitofobi veya kuş korkusu; kuşlardan rahatsız ve tedirgin olunan, korkulan fobi türü. ornitho- eki, "kuşlarla ilgili" anlamına gelir, Antik Yunancada, ὄρνις anlamına gelir.

Maruz bırakma terapisi, davranışçı terapide anksiyete bozukluklarını tedavi etmek için kullanılan bir tekniktir. Maruz bırakma terapisi, hedef hastayı herhangi bir tehlikeye neden olmaksızın kaygı kaynağına veya bağlamına maruz bırakmayı içerir. Bunu yapmanın, endişelerini veya sıkıntılarını aşmalarına yardımcı olduğu düşünülmektedir. Prosedürel olarak, laboratuvar kemirgenleri üzerinde geliştirilen korku yok olma paradigmasına benzer. Çok sayıda çalışma, genel anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, TSSB ve spesifik fobiler gibi bozuklukların tedavisinde etkinliğini göstermiştir.

Bilişsel davranışçı terapi (BDT) ruh sağlığını geliştirmek amacıyla yapılan bir psikososyal müdahaledir. BDT tipi terapide, bireye fayda sağlamayan bilişsel bozulmalara odaklanır ve bu bilişsel bozulmalar değiştirilmeye çalışılır. Bireyin duygusal denge haline gelmesini ve kendi günlük yaşam problemlerini çözebilmesi için kişisel başa çıkma stratejileri geliştirmesini sağlamayı hedefler. Yöntem depresyon tedavisinde kullanılmak için tasarlanmış olsa da günümüzde anksiyete dahil birçok ruh sağlığı bozukluğunda kullanılmak üzere geliştirilmiştir. BDT bilişsel ve davranışçı psikoterapilerin kanıta dayalı teknik ve stratejilerini birlikte kullanarak psikopatolojileri tedavi etmektedir.

Kemofobi kimyasal madde korkusudur. Bazı kimyasalların yol açtığı potansiyel kötü olaylar, kişiye zarar verme düşüncesi ve kansere yol açma ihtimalleri nedeniyle bu korku ortaya çıkmaktadır. "Doğal" ve "kimyasal içermez" gibi etiketlere sahip tüketici ürünleri, tüketicilere "daha güvenli" bir alternatif gibi görünen bir şey sunar, bu da "kimyasalların" doğal olmadığı ve tehlikeli olduğu yönündeki yanlış algıyı güçlendiriyor.

Özgül fobi, belirli nesnelere veya durumlara maruz kalmayla ilgili mantıksız veya irrasyonel bir korkuya denk gelen her türlü kaygı bozukluğuna verilen isimdir. Sonuç olarak, etkilenen kişi nesnelerle veya durumlarla ve ciddi vakalarda herhangi bir söz veya tasvirle temastan kaçınma eğilimindedir. Korku, kişileri günlük yaşamlarında verimsiz hale getirebilir.

Çocuk ve ergen psikiyatrisi, çocuklarda, ergenlerde ve ailelerinde ruhsal bozuklukların tanı, tedavi ve önlenmesine odaklanan bir psikiyatri dalıdır. Psikiyatrik bozuklukların gelişimini ve seyrini etkileyen biyopsikososyal faktörleri ve çeşitli müdahalelere verilen tedavi yanıtlarını araştırır. Çocuk ve ergen psikiyatristleri, pediatrik popülasyondaki ruhsal bozuklukları tedavi etmek için öncelikle psikoterapi ve/veya ilaç kullanır.

<span class="mw-page-title-main">İğne korkusu</span>

İğne korkusu ya da tripanofobi enjeksiyona karşı duyulan korkudur. İğne korkusu; kişinin aşı olmak ve kan vermekten kaçınmasına sebep olur. Bazen amofobi olarak anılır, ancak bu terim aynı zamanda keskin uçlu nesnelerden daha genel bir korkuya da atıfta bulunabilir.

Erotofobi, 1970'lerin sonlarında ve 1980'lerin başlarında bir dizi araştırmacı tarafından cinsellikle ilgili tutum ve inançların sürekliliği üzerindeki bir kutbu tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Sürekliliğin modeli, bir uçta erofobi ve diğer uçta da erotofili ile temelde kutuplaşmış bir hattır.

<span class="mw-page-title-main">Gefirofobi</span> köprü korkusu ile karakterize edilen özgül fobi

Gefirofobi köprü ve tünel korkusu ile karakterize edilen anksiyete bozukluğu veya özgül fobidir. Sonuç olarak, gefirofobi hastaları, kendilerini köprülerden geçirecek rotalardan kaçınabilir veya yolcularsa, bir köprüden geçerken çok endişeli davranabilirler. Gefirofobi terimi, "köprü" anlamına gelen Yunanca γέφυρα (gephura) ve "korku" anlamına gelen φόβος (phobos) sözcüklerinden gelir.

İhtiyofobi veya balık korkusu, balık yeme korkusu, çiğ balığa dokunma korkusu veya ölü balık korkusu gibi kültürel fenomenlerden irrasyonel korkuya kadar değişir. Selakofobi veya galeofobi ise, köpekbalıklarına özel gelişen korkudur.

<span class="mw-page-title-main">Günceli kaçırma korkusu</span> Post-modern fobi

Günceli kaçırma korkusu (fear of missing out - FOMO) insanın gündelik hayatta yaşanan haberleri, gelişmeleri, bilgileri bilmediği veya kaçırdığı endişesidir. Genellikle nomofobi ile ilintili olan bu fobi türü bir kişinin sosyal etkileşim fırsatını, yeni bir deneyimi, unutulmaz bir olayı veya kârlı bir yatırımı kaçırabileceği endişesidir. Başka insanların hazırladığı programa katılmamaya karar vermenin yanlış bir seçim olduğunu bilmek ve endişe duymak, konuşulan konuyu bilmemek ve bundan endişe duymak, bir televizyon programını veya bir düğünü kaçırma endişesi gibi sebepler de günceli kaçırma korkusudur. Son zamanlarda yapılan çalışmalarla Günceli kaçırma korkusu bir dizi psikolojik ve davranışsal sebeplere bağlandı.

Keymafobi üşüme korkusu ile ilişkili bir fobidir. Keymafobi esas olarak Çin kültüründe görülen bir durumdur. Bu rahatsızlığa sahip olan kişiler ortam sıcaklığından bağımsız olarak kalın ve ağır giysiler giyerler. Bu bozukluk, hipokondriyazis ve obsesif-kompulsif bozukluk gibi diğer psikolojik bozukluklarla bağlantılıdır. 1975'te Tayvan'daki etnik Çinliler arasında yapılan bir çalışmada, Keymafobinin kültürel olarak koro ile bağlantılı olabileceği belirtildi. Bu rahatsızlığa sahip erkek hastalar penislerinin vücuda geri çekildiğini hissetmelerine neden olduğu durumlarda olayı "erkek unsur" yetersizliği ile veya soğukluğu aşırı miktarda "dişi unsur" ile ilişkilendirebilir.