
Davud, Tanak'a göre, Birleşik İsrail Krallığı'nın kralı olmuş bir Yahudi kraldı. İşboşet'in yerine gelir ve tahtı kendisinden sonra oğlu Süleyman'a bırakır.

Odisseus, Yunan mitolojisinde İthaka kralıdır. Laertes ile Antikleia'nın oğludur.
Kara Davud Paşa ya da Sultan II. Osman'ı öldürdükten sonraki unvanıyla Hain Davud Paşa, Sultan I. Mustafa'nın ikinci padişahlık döneminde, 20 Mayıs 1622 - 13 Haziran 1622 tarihleri arasında 24 gün Veziriazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Süleyman, Tanah ve Eski Ahit'e göre eski İsrail hükümdarı ve Kral Davut'un oğlu ve halefidir. Birleştirilmiş İsrail ve Yahuda'nın sondan bir önceki hükümdarı olarak tanımlanır. Süleyman'ın hükümdarlığının varsayılan tarihleri MÖ 970-931 arasındadır. Ölümünden sonra oğlu ve halefi Rehav'am kuzey kabilelerine karşı sert bir politika benimseyecek ve sonunda İsrailoğullarının kuzeydeki İsrail Krallığı ile güneydeki Yehuda Krallığı arasında bölünmesine yol açacaktır. Bölünmenin ardından onun soyundan gelenler Yahuda'yı tek başlarına yönetti.
Valide Sultan, I. Mustafa'ın validesi ve III. Mehmed'in hasekisi. Gerçek adı bilinmemektedir.

Süleyman'ın Mabedi veya Birinci Mabet,, günümüzde Kudüs'ün Eski Şehri'deki Tapınak Dağı'nda MÖ 964'te yapımına başlanmış ve MÖ 957'de bitirilmiş devasa bir Yahudi mabediydi. Adını bizzat yapım emrini veren Yehuda ve İsrail Krallığı kralı Süleyman'dan almıştır. Fakat bu mabede Yahudiler tarafınca Süleyman'ın Mabedi değil, "Mukaddes Ev" anlamına gelen Beit HaMiqdaş denir.

Yakub, Yakov veya İsrail, İsrailoğullarının üç önemli büyüğünden biri olan İbrani din büyüğü ve atasıydı. İbrahim'in torunu ve İshak'ın oğlu olan İsrail, özellikle Yahudilikte çok yüksek bir manevî konuma sahiptir. Hristiyanlıkta önemli bir din büyüğü olarak; İslam'da ise bir peygamber olarak görülür.

Yehuda Krallığı, Yakup'un 12 oğlundan biri olan Yehuda'nın, Güney Levant'ta kurduğu Yehuda kabilesinin gelişip monarşi sistemine dönüşmesi ile oluşmuş bir Demir Çağı krallığı. Birinci dönemde, Tevrat'a göre İsrail Krallığı'nın kralı Şaul'un ölümüyle Yehuda topraklarında bir krallık oluştu ve bu krallığın başında Yehuda kabilesinin lideri Davud geçti. Yedi yıl Yehuda'nın krallığını yaptıktan sonra İsrail Krallığını tekrar bir araya getirdi ve başkenti Kudüs yaptı. İkinci dönem ise Yehuda Krallığı dendiğinde akla ilk gelen dönemdir. MÖ 930'da Birleşik İsrail Krallığı ikiye bölündü. Davud'un torunu Rehoboam'ı kendilerine kral olarak seçmek istemeyen kuzeydeki on kabile kendi (ikinci) İsrail Krallığını oluşturdu ve güneydeki iki kabilenin krallığını yapan Rehoboam Yehuda Krallığı'nın lideri oldu. Bazen bölünmeden sonraki İsrail Krallığı'na Kuzey Krallığı Yehuda Krallığı'na da Güney Krallığı denir. Yehuda'nın varlığı MÖ 586 yılında Nebukadnezar önderliğindeki Babil İmparatorluğu'na yenik düşünce son buldu. Babillilerin bölgeyi fethiyle birinci Tapınak yıkıldı ve Yahudiler bölgeden sürüldü.
Mezmurlar Kitabı, popüler ismiyle Zebur, Tanah'ın üçüncü bölümü, Ketuvim'in ("Yazılar") ise ilk kitabı olan Yahudi kutsal kitabıdır. Kitabın "gökten indiricisi" olduğuna inanılan Kral Davud'a ithafen Davut'un Mezmurları da denir.

Ahab veya Ahav Omri'nin oğlu ve İsrail'in Kralıydı. William F. Albright'a göre MÖ 869 - MÖ 850 yıllarında, E. R. Thiele'ye göre ise MÖ 874 - MÖ 853 yılları arasında hükümdarlık yapmıştır.

Birleşik İsrail Krallığı Tanah'ta anlatıldığı üzere İsrail topraklarında MÖ 1050 ve MÖ 930 yılları arasında var olmuş bir birleşik monarşiydi.

Banyosunda Betşeba, Rembrandt'ın 1654 yılında yaptığı yağlı boya tablosu. Eserde poz veren model aynı zamanda ressamın sevgilisi olan Hendrickje Stoffels'tir. Çok genç yaşında ölen Stoffels'in tabloda sol göğsündeki gölge ölüm sebebinin göğüs kanseri olabileceği şüphesini doğurur.

I. Clovis, Frankların ilk kralı.

Asa, Yehuda Krallığı'nın üçüncü, Davud Hanedanlığı'nın beşinci kralıydı. Süleyman oğlu Rehoboam'ın torunu, Abijam'ın oğluydu. Tanah'a göre 41 yıl hükümdarlık yaptı. Saltanatı MÖ 913-910 ila MÖ 873-869 tarihleri arası sürdü. Ardılı olarak yerine oğlu Jehoşafat geçti. Thiele'nin kronolojisine göre Asa hastalandı ve krallığını oğlu Jehoşafatla paylaştı; ortaklaşa sürdürülen krallığın ikinci yılında Asa öldü.

Hazar Yazışmaları, 950'ler veya 960'larda, Córdoba halifesi III. Abdurrahman'ın dışişlerinden sorumlu sekreteri Hasday bin Şaprut ile Hazar kağanı Yosef arasında gerçekleşen mektuplaşmalardır. Hazarlar tarafından yazılıp da günümüze kadar gelen az sayıdaki belgelerden biri olup Hazar tarihi hakkında bilgi sunan ender kaynaklardandır. Bu mektuplaşmalardan hem Hazarların din değiştirmesiyle ve gelecek nesillerde yarattığı getirisi ile ilgili hem de güçlü bir ordusu olup diğer devletlerden vergi toplamasına rağmen bir nesil içinde 969'da devletin çöküşüyle ilgili bilgi toplamak mümkündür.
Samuel kitapları, Yeşu, Hakimler ve Krallar kitaplarıyla birlikte Nevi'im'in İlk Peygamberler bölümünü oluşturur. Peygamberler aracılığıyla Tevrat'ı doğrulayıp onun açıklamasını yapar.

Câlût ya da Golyat MÖ 11. yüzyılda yaşadığına inanılan ve Tanah, Eski Ahit ve Kur'an'da bahsi geçen savaşçı dev. İsrail Krallığı'nın gelecekteki hükümdarı Davud ile yaptığı ve kaybettiği düello ile bilinir.

Hititli Uriya, Kral Davud'un Samuel kitaplarının ikincisinde sözü edilen ordusunda yer alan Hititli bir asker. Uriya, Batşeba'nın hem amcasının oğlu hem de kocasıydı ve Davud'un askerlerine çekilme emri vermesiyle savaş sırasında öldü. Uriya'nın karısı Batşeba, evlilik dışı ilişki sonucunda Davud'dan hamile kalmıştı. Davud'un evine dönüp karısını görmesini emretmesine rağmen Uriya, o zamanın adetlerine göre, ordu savaştayken hiçbir asker cinsellik ve benzeri eylemler içinde olamazdı. Bu nedenle Uriya, askerlik onurunu gerekçe göstererek, karısıyla görüşmedi, bu ise Davud'un evlilik dışı ilişkisini gizli tutmasını engelliyordu. Uriya'nın öldürülmesi sonrasında Davud, peygamber Nathan tarafından azarlandı. Bunun ardından gelen Davud'un ailesinde ve İsrail Krallığı'nın tamamındaki çalkalanmalar, Batşeba'nın bebeğinin ölmesi ve prens Abşalom'un babasına karşı ayaklanması, zina ve cinayet günahlarının cezalandırılması olarak yorumlanır.
Tahir ile Zühre, bir Türk anonim halk hikâyesidir. Padişahın kızı olan Zühre ile vezirin oğlu Tahir'in ölümle son bulan aşk yolculuklarını anlatır. İkilinin birleşmesi Zühre’nin annesi tarafından kati surette engellenir. Sürgün edilen Tahir, Zühre’nin başka biriyle evlendirileceğini öğrenince geri döner. Tahir öldürülünce Zühre de buna dayanamaz ve kendi yaşamına son verir. Kabirlerinde büyüyen gül fidanı ve aralarındaki karaçalı geçmişlerini temsil eder. Hikâye sadece Anadolu’da efsaneleşmemiş, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan gibi ülke veya bölgelerde de yaygın hale gelmiştir. Bu yaygınlık aynı doğrultuda farklılıkları da beraberinde getirmiştir.

Hititler, ya da Hethoğulları, Tanah'ta, İbrahim dönemiyle Yahudilerin Babil sürgünü'nden döndükten sonraki Ezra dönemi arasında Kenan ve çevresinde, בני-חת ve חתי isimleriyle hakkında pek çok defa atıf almaktadırlar. Ataları ise Heth idi.