İçeriğe atla

Batı Ermenistan

Rus İmparatorluğu döneminde Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki, Batı Ermenistan olarak adlandırılan bölge yeşil renkle belirtilmiştir. Günümüzde ise Kars dahil olmak üzere Türkiye sınırları içerisinde kalan bölge Batı Ermenistan olarak ifade edilmektedir.[1]
1895’te Ermeni (diğer Hıristiyanlar) ve Müslüman nüfusun Türk (Batı) Ermenistan’da ve Kuzeydoğu Osmanlı İmparatorluğu’nun diğer komşu bölgelerindeki dağılımının haritası
  %75 ve üzeri Müslüman nüfusu
  %50 - %75 arası Müslüman nüfusu
  %50 - %75 arası Ermeni nüfusu
  %50 - %75 arası Rum ve Nestoriyan nüfusu

Batı Ermenistan (Batı ErmenicesiԱրեւմտեան Հայաստան - Arevmıdyan Hayasdan), Ermenilerin tarihî ana vatanının bir parçası olan ve günümüzde Türkiye'nin (eski Osmanlı İmparatorluğu) doğusunda kalan bir bölgedir.[2][3] Bizans Ermenistanı olarak da anılan Batı Ermenistan, MS 387'de Büyük Ermenistan'ın Bizans İmparatorluğu (Batı Ermenistan) ve Sasani İmparatorluğu (Doğu Ermenistan) arasında bölünmesinden sonra ortaya çıkmıştır.

Bölge yüzyıllarca Osmanlı İmparatorluğu yönetiminde kalmıştır. Ermeni Devrimci Federasyonu'nun katkısıyla Batı Ermenistan Yönetimi adı altında 1915-1918 yılları arasında Ermenilerce geçici bir süreyle yönetilen bölgeden[4] 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi'nin 24. maddesinde "Altı Ermeni ili" olarak bahsedilmiştir.[5] Batı Ermenistan, 3 Aralık 1920'deki Gümrü Antlaşması sonucunda Türk egemenliğinde kalsa da Ermenistan Cumhuriyeti, Bağımsızlık Bildirgesi'nin 11'inci maddesinde geçen "Ermenistan Cumhuriyeti 1915 yılında Batı Ermenistan'da düzenlenen Ermeni soykırımının uluslararası alanda tanınmasına çalışmaktadır." kısmıyla katliamların soykırım olarak tanınmasının yanı sıra toprak talebini de ulusal hedefler içerisinde saymaktadır.[6]

Tarihçe

Osmanlı İmparatorluğu içindeki ulusların bağımsızlık kazanmaya başladığı dağılma devrinde Ermeniler arasında da bağımsızlık düşüncesi belirmeye başladı. Bu durum, 93 Harbi'nde bölgedeki Ermenilerin büyük bir bölümünün Doğu Anadolu'da ilerleyen Rus ordusuna dini gerekçelerle destek olmasına yol açtı. Ayastefanos Antlaşması sonrası Rus ordusu ele geçirdiği Kars-Ardahan-Batum sınırına çekilirken Erzurum gibi bazı şehir merkezlerinde Müslümanların Ermenilerden intikam alması asayiş güçleri tarafından engellense de birçok yerleşim merkezinde Ermeniler korunamadı. Savaş sonrasında Osmanlı topraklarından Rus topraklarına göç olduğu gibi Rus topraklarından da bölgeye çoğunluğunu Kürtlerin teşkil ettiği bir göç dalgası yaşandı.[7] Mali sıkıntılardan dolayı asayişi sağlayamayacak duruma gelen Osmanlı Devleti'nin otoritesinin zayıflamasıyla Kürt aşiretlerinin başına buyruk faaliyetleri 1877'den sonra artarak devam etti. Kürt aşiretlerinin genellikle zengin kimseleri yağmalaması ve Doğu Anadolu'daki Ermeni toplumunun diğerlerine kıyasla zengin olması bölgedeki Ermenilerin bu dönemde daha çok hedef alınmasına sebep oldu.[8]

Müslümanları kendine tehdit olarak Ermenilerin Taşnak ve Hınçak partilerini kurmasının ardından bölgedeki etnik ve dini çatışmalar mevcut otorite boşluğu içerisinde olağan hale geldi. 1890'lardan itibaren bölgenin tamamında Ermeni-Müslüman kutuplaşması I. Dünya Savaşı'na kadar artarak devam ederken[9] Ermenilerin faaliyetlerini engelleyemeyen Osmanlı hükûmeti tarafından 1890'ların başında başlıcaları Kürt çeteleri olmak üzere bölgedeki Müslüman halkların silahlandırılmasıyla Hamidiye Alayları olarak bilinen birlik oluşturuldu.[10] 1894-1896 arasında bu birlik tarafından gerçekleştirilen katliamlar ve devletin ekonomik yıldırma siyaseti sonucu meydana gelen kıtlık, salgın hastalık gibi olayların sonucunda Ermeni nüfus önemli kayıplar yaşadı. I. Dünya Savaşı'ndan önce Kars-Ardahan-Artvin sınırında, Van, Bitlis ve Erzurum illerinde teşkilatlanan Ermeni ihtilalciler[11] savaş başladıktan sonra Osmanlı topraklarında ilerleyen Rus ordusuna katıldılar.[12]

1915 yılında çıkarılan Tehcir Kanunu'ndan önce Rus kuvvetlerinin desteğiyle Batı Ermenistan'ın birçok bölümünde bağımsızlık talep eden ayaklanmalar çıkaran Ermeniler,[13] bu kanun ile Suriye Çölü'ne topluca sürgün edildi ve katledildi. Bu nedenle bazı tarihçilere göre kanun sonrasında Ermenilerin bölgedeki varlığı resmen sona erdi.[14][15] Ancak Batı Ermenistan topraklarında savaşmaya devam eden Ermeniler, 1917 Devrimi neticesinde Rus ordusunun bölgeyi terk etmesinin ardından Osmanlılar ile Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti'nin askerleri olarak mücadeleye devam ettiler.[16] 1920 yılı sonlarına kadar devam eden çatışmalar Türk ordusunun galibiyetiyle sonuçlandı ve imzalanan Gümrü Antlaşması ile Batı Ermenistan'daki Ermeni varlığı fiili olarak da son buldu. Bölgedeki kültürel mirasın savaş sonrası sistematik olarak tahrip edilmesi ise bazı araştırmacılar tarafından bir kültürel soykırım örneği olarak kabul edilmektedir.[17][18]

Bölgede geçmişte yaşayan Ermenilerden bir kısmı günümüzde asimile olmuş ve kimliklerini gizleyerek hayatlarına devam etmektedirler.[] Ermeni Devrimci Federasyonu gibi partilerin sözcülüğünü yaptığı irredantist görüşe göre bu bölge Büyük Ermenistan'ın bir parçasıdır ve toprakların iade edilmesi gerekmektedir.[19][20]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Yenigün, Cüneyt; Efegil, Ertan (2010). Türkiye'nin Değişen Dış Politikası. Nobel Yayın Dağıtım. s. 307. ISBN 9786053953814. 2 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2014. 
  2. ^ Myhill, John (2006). Language, Religion and National Identity in Europe and the Middle East: A historical study. Amsterdam: J. Benjamins. s. 32. ISBN 978-90-272-9351-0. 
  3. ^ "'Demir Çağı'nda Kapadokya'dan Doğu Anadolu'ya göç edenleri, Ermenilerin ataları olarak kabul edebiliriz'". 15 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Aralık 2018. 
  4. ^ The Armenian People from Ancient to Modern Times: Foreign Dominion to Statehood, edited by Richard G. Hovannisian.
  5. ^ ""24. Altı Ermeni ilinde (Vilâyet-ı sitte) karışıklık çıkarsa, Müttefikler bu illerin herhangi bir bölümünü işgal etme hakkını ellerinde tutarlar."". 20 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ekim 2013. 
  6. ^ "Ermeni anayasasında Türkiye karşıtı maddeler". 15 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Aralık 2018. 
  7. ^ Allen, William Edward David; Muratoff, Paul (1953). Caucasian Battlefields: A History of the Wars on the Turco-Caucasian Border. Cambridge University Press. ss. 105-217. 
  8. ^ McCarthy, Justin (2012). Ölüm ve Sürgün: Osmanlı Müslümanlarının Etnik Kıyımı (1821-1922). Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. ss. 50-56. ISBN 9789751625199. 
  9. ^ McCarthy, ss. 126-133
  10. ^ Balakian, Peter (2003). The Burning Tigris: The Armenian Genocide and America's Response. New York: HarperCollins. ISBN 0-06-019840-0. 
  11. ^ Gürün, Kamuran (1985). The Armenian File: The Myth of Innocence Exposed. Londra. ss. 194-196. ISBN 9789759703042. 
  12. ^ McCarthy, ss. 197-202
  13. ^ Pastırmacıyan, Karekin (1918). Why Armenia Should be Free: Armenia’s Role in the Present War. Boston: Hairenik Publishing Company. ss. 23-26. ISBN 9789759703042. 
  14. ^ Marie-Aude Baronian; Stephan Besser; Yolande Jansen (2007). Diaspora and Memory: Figures of Displacement in Contemporary Literature, Arts and Politics. Rodopi. s. 174. ISBN 9789042021297. 
  15. ^ Shirinian, Lorne (1992). The Republic of Armenia and the rethinking of the North-American Diaspora in literature. E. Mellen Press. s. ix. ISBN 9780773496132. This date is important, for it marks the beginning of the Armenian Genocide, which destroyed the over two-thousand-year Armenian presence in historical, Western Armenia. 
  16. ^ McCarthy, s. 215
  17. ^ Hovannisian, Richard G. (2008). The Armenian Genocide: Cultural and Ethical Legacies. New Brunswick, New Jersey: Transaction Publishers. s. 22. ISBN 9781412835923. 
  18. ^ Jones, Adam (2013). Genocide: A Comprehensive Introduction. Routledge. s. 114. ISBN 9781134259816. 
  19. ^ "Ermenistan Devrimci Federasyonu - Taşnaktsutün - Batı Amerika Bürosu Ermeni Soykırımı için Adalet Taleplerine Dair Beyandır". 15 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Aralık 2018. 
  20. ^ "TÜRKİYE, TARİHİ TOPRAKLARINI ERMENİSTAN'A İADE ETMELİ". 15 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Aralık 2018. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ermenistan</span> Güney Kafkasyada bir ülke

Ermenistan, resmî adıyla Ermenistan Cumhuriyeti, Avrasya'nın Güney Kafkasya bölgesinde bulunan, denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Batı Asya'daki Ermeni Yaylaları üzerinde yer alan ülke, batısında Türkiye, kuzeyinde Gürcistan, doğusunda Azerbaycan, güneyinde ise İran ve Azerbaycan'ın bir parçası olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile sınır komşusudur.

<span class="mw-page-title-main">Ermeniler</span> anayurdu Ermeni Yaylaları olan bir halk

Ermeniler, anayurdu Batı Asya'daki Ermeni Yaylaları olan etnik grup ve millettir.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni isyanları</span> Osmanlı İmparatorluğunda Ermeni ayaklanmaları

I. Dünya Savaşında Ermeni İsyanları, Taşnak, Armenakan, Hınçak Ermeni partilerinin faaliyetleridir. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu karşısına Ermeni ulusal örgütleri Ermeni milisleri ile karşı faaliyetler yürütmüş, ayrıca Rus İmparatorluğunda oluşan Ermeni gönüllü birliklerine katılarak Rus Kafkasya Ordusu'na destek vermiştir. 14 Kasım 1922 tarihli New York Times gazetesi, Birinci Dünya Savaşı'nda 200.000 Ermeni'nin İtilaf Devletleri ordularında veya İtilaf Devletleri tarafında savaşan bağımsız birliklerde savaştığını yazdı.

<span class="mw-page-title-main">Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti</span>

Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ya da kısaca Ermenistan SSC, Sovyetler Birliğini oluşturan Sovyet cumhuriyetlerinden biriydi. Bu dönemden önce bağımsız Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti bazen "Birinci Ermeni Cumhuriyeti" olarak adlandırıldığı için Ermenistan SSC bazen "İkinci Ermeni Cumhuriyeti" olarak adlandırılır. 37 rayondan oluşan ve başkenti Erivan olan Ermenistan SSC, Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin Ermenistan kolu olan Ermenistan Komünist Partisi tarafından yönetiliyordu.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı Ermenileri</span> Osmanlı Devletinin Ermeni halkı

Osmanlı Devleti kuruluş döneminde Ermeniler, genellikle Çukurova, Doğu Anadolu Bölgesi ile Kafkasya bölgelerinde bulunan beyliklerin egemenliği altında yaşamışlardır. Bursa'nın başkent olduğu dönemde Ermeni ruhani reisliği başkente alınmıştır. İstanbul'un fethinden sonra da İstanbul'a taşınmış ve daha sonra da İstanbul Ermeni Patrikhanesi kurulmuştur. Ermeniler Anadolu'dan gelen göçlerle İstanbul'da büyük bir cemaat oluşturmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni mutfağı</span>

Ermeni mutfağı, Ermeni kültürü ve çevre kültürlere bağlı olarak gelişmiş Ermenilere özgü bir mutfaktır.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni Kırımı</span> Osmanlı İmparatorluğunda ikamet eden Ermenilerin savaş boyunca göçe zorlanması ve sistematik katli

Ermeni Kırımı, 1915 Olayları/Ermeni Tehciri veya Ermeni Soykırımı, Osmanlı hükûmetinin Ermenilere karşı gerçekleştirdiği sürgün ve katliamlardır. Etnik temizliğin sonucunda ölen Ermenilerin sayısı tartışmalıdır; sayı, çeşitli araştırmacılara göre 600.000 ile 1,5 milyon arasında değişiklik gösterir. 1914 yılında Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeni nüfusu yapılan farklı tahminler mevcuttur. Osmanlı resmî kayıtlarına göre 1.2 milyon ile Ermeni Patrikhanesi'ne göre 1 milyon 914 bin 620 Ermeni yaşamaktaydı. 1922 sayımlarına göre ise 817 bin Ermeni 'mülteci' olarak Osmanlı topraklarını terk etmiş, 95 bin Ermeni ise din değiştirerek Türkiye topraklarında yaşamaya devam etmiştir. Bu tahminlere göre Osmanlı topraklarında bulunan 900 bin hayatta kalmışken, 300 bin ile 1 milyon arasında Ermeni hayatını kaybetmiştir. Olayların başlangıç tarihi çoğunlukla 250 Ermeni aydının ve komite liderinin Osmanlı yöneticileri tarafından İstanbul'dan Ankara'ya sürüldüğü ve birçoğunun öldürüldüğü 24 Nisan 1915 ile ilişkilendirilmektedir. Ermeni Kırımı, sağlıklı erkek nüfusun toptan öldürülmesi ya da askere alınarak zorla çalıştırılması ve sonrasında kadın, çocuk ve yaşlılarla birlikte ölüm yürüyüşü koşullarında Suriye Çölü'ne sürülmesi gibi olaylarla birlikte I. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında iki aşamada gerçekleşti. Osmanlı askerlerinin koruması eşliğinde yaşadıkları yerlerden sürülen Ermeniler; sürgün sırasında yiyecek ve su sıkıntısı yaşadı; ayrıca çeşitli raporlara göre zaman zaman soygun ve katliamlara maruz kaldı. Ülke genelindeki Ermeni diasporası, genel anlamda Ermenilerin Doğu Anadolu'dan sürülme işleminin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıktı.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni Soykırımı'nı Anma Günü</span> Ermenistanda millî gün

Ermeni Soykırımı'nı Anma Günü, her yıl 24 Nisan tarihinde başta Ermenistan olmak üzere Kanada, Fransa ve Ermeni diasporası'nın yoğun olarak yaşadığı bölgelerde Ermeni Kırımı'nda ölen kurbanları anmak için düzenlenen ulusal törenler. Ermenistan'ın başkenti Erivan'da yüz binlerce insan Tsitsernakabert Soykırım Anıtı'na yürüyerek ziyaret eder ve ebedî aleve çiçekler koyar.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Ermenistan</span> Ermeni Yaylasındaki bölgelere atıfta bulunan etno-milliyetçi ve irredantist kavram

Büyük Ermenistan veya Birleşik Ermenistan, Ermenilerin anavatanı olarak kabul edilen, tarihsel olarak Ermenilerin çoğunlukta olduğu ve bir kısmında hâlâ Ermenilerin çoğunluk olarak yaşadığı Ermeni Yaylası'ndaki bölgelere atıfta bulunan etno-milliyetçi ve irredantist kavramdır. Ermenilerin tarihi topraklarının birleştirilmesi olarak görülen ve 20. yüzyıl boyunca Ermeni düşünürlerce yaygın olan fikir başta Ermeni Devrimci Federasyonu, ASALA ve Miras olmak üzere çeşitli milliyetçi örgüt ve partilerce savunuldu.

<span class="mw-page-title-main">Van İsyanı (1915)</span>

1915 Van İsyanı ya da İkinci Van İsyanı, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun Van Vilayeti sınırları içindeki Ermenilerin çıkardıkları isyandır. Olayların süresi, Van Vilayeti'nin diğer bölgelerinde daha önce başlamış olmalarıyla birlikte, Van merkezine yayıldıkları süreyi esas alarak 19 Nisan-6 Mayıs 1915 arası olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni Ulusal Hareketi</span>

Ermeni Ulusal Hareketi, 1780 Zeytun İsyanı ile başlayarak 1984 yılına kadar süren dönemdeki "Ermeni ulusal kurtuluş hareketi" olarak da bilinen Ermeni milliyetçiliğini savunan Ermenilerin tarihte kurulmuş olan Ermeni devletlerinin kapsadığı bölgelerde, Doğu Anadolu Bölgesi ve Kafkasya'da, yeniden bir Ermeni devleti kurma amacı doğrultusunda düzenlenen faaliyetlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni Soykırımı'nın inkârı</span> Ermenilere soykırım yapılmadığı iddiasını savunan tez

Ermeni Soykırımı'nın inkârı, Ermeni Kırımı'nın soykırım olarak tanımlanamayacağını savunan veya iddiaların bilimsel yollarla, belgelerle açıklanması gerektiğini savunan tezdir. Ermeni Soykırımı'nın inkârı, bazı ülkelerde tamamen yasaklanmışken bazı ülkelerde soykırım olduğunu ifade etmek hoş karşılanmamaktadır. Pek çok kaynakta ölen insanların sayısı soykırım olduğuna kanıt olarak gösterilmektedir. Ancak bazı araştırmacılara göre de bir soykırım söz konusu değildir. Bu yaklaşımda olanlar, zamanın hükûmetinin bir Ermeni Tehciri gerçekleştirdiğini, olumsuz şartlardan dolayı birçok insanın öldüğünü söylemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Gizli Ermeniler</span> Kripto Ermeniler

Gizli Ermeniler veya Kripto Ermeniler, genelde Ermeni kimliğini Türk toplumundan gizleyen, tam ya da kısmi etnik Ermeni kökenli insanları tanımlamak için kullanılan şemsiye bir terimdir. Genellikle Ermeni Kırımı sırasında "fiziksel yokoluş tehdidi altında" İslamlaşan Osmanlı Ermenilerinin torunlarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Rusya Ermenistanı</span> 1828den 1917e kadar Ermeni tarihi

Rusya Ermenistanı, 1828’den itibaren Rus İmparatorluğu yönetimi altında Ermeni tarihi dönemidir. Doğu Ermenistan, İran'ın 1826-1828 İran-Rus Savaşı'ndaki kaybını müteakiben Rusya ile imzaladığı Türkmençay Antlaşması ile Rus İmparatorluğu'nun bir parçası haline geldi. Doğu Ermenistan, Rus İmparatorluğu'nun 1917'deki çöküşüne kadar bir parçası olarak kaldı.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni-Kürt ilişkileri</span> Irklararası tarihsel ilişki

Ermeni-Kürt ilişkileri, Kürtler ve Ermeniler arasındaki tarihsel ilişkileri kapsamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Wilson Ermenistanı</span>

Wilson Ermenistanı ABD Başkanı Woodrow Wilson Dışişleri Bakanlığı tarafından çizildiği üzere Sevr Antlaşması'ndaki Birinci Ermenistan Cumhuriyeti'nin sınır yapılandırmasını ifade eder. Sevr Antlaşması, Ağustos 1920'de Batı Müttefik Güçleri ile Osmanlı İmparatorluğu'nun mağlup hükûmeti arasında hazırlanmış ve imzalanmış bir barış antlaşmasıydı. Anlaşma Amerika Birleşik Devletleri tarafından asla imzalanmadı. Antlaşmanın imzalanmasına rağmen Osmanlı İmparatorluğu tarafından hiçbir zaman onaylanmadı.

Ermenistan'da İslam, yedinci yüzyılda Ermeni Yaylası'na girmeye başladı. Arap ve daha sonra Kürt aşiretler, ilk Arap istilalarının ardından Ermenistan'a yerleşmeye başladı ve Ermenistan'ın siyasi ve sosyal tarihinde önemli bir rol oynadı. On birinci ve on ikinci yüzyıldaki Selçuklu istilaları ile Türk unsuru Arap ve Kürt unsurlarının yerini almıştır. İranlı Safevi Hanedanı, Afşar Hanedanı, Zend Hanedanı ve Kaçar Hanedanlığı'nın kurulmasıyla Ermenistan, nispeten bağımsız bir Hristiyan kimliğini korurken Şii dünyasının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de Ermeni Kırımı'nın mirası</span>

1915 ve 1917 yılları arasında en az 800.000 Ermeni'nin öldürüldüğü Ermeni Kırımı, yaşanmasından uzun yıllar sonra bile Türk toplumunda hissedilecek derin etkiler bıraktı .Anadolu Hareketi'nin 1919 tarihli bir yayını, Ermenilere karşı sistematik bir "imha" politikasının uygulandığını ve İttihat ve Terakki liderlerinin "insanlığın en büyük suçluları arasında" olduğunu kabul ediyordu. Ermeni tarihçi Vahan Avetyan'a göre, 1920ler boyunca Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni bir devlet kurma projesinin önemli bir parçası olarak Kırım'ın Türk tarihinden silinmesi denenmişti.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni Kırımı'nın tarihyazımı</span>

1915 ve 1917 yılları arasında en az 800.000 Ermeni'nin öldürüldüğü Ermeni Kırımı'nın tarihyazımı I. Dünya Savaşı'nın sonundan beri değişikliklere uğradı. Türkiye'nin dışındaki tarihçilerin çoğu Kırım'ın meydana geldiğini ve olayların bir soykırım olduğunu savunmaktadır, ancak bununla birlikte Kırım'ın sebepleri ve motivleri gibi bazı önemli hususların yorumlanmasında büyük farklılıklar vardır.

Ermenileştirme veya Hayerleştirme daha önce Ermeni olmayan bir toplumun aralarına Ermeni serpiştirerek, Ermeni alfabesini zorla baskılayarak, Ermenice'yi zorla anadil haline getirterek veya yerli halkı yerinden edip yerinden edilen halkın yerine Ermeni yerleştirmeye Ermenileştirme/Hayerleştirme denir.