Batı Almanya
Batı Almanya | |||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1949-1990 | |||||||||||
Bayrak Arma | |||||||||||
Başkent | Bonn | ||||||||||
Yaygın dil(ler) | Almanca | ||||||||||
Hükûmet | Federal parlamenter cumhuriyet | ||||||||||
Cumhurbaşkanı | |||||||||||
| |||||||||||
Şansölye | |||||||||||
| |||||||||||
Yasama organı | Bundestag | ||||||||||
• Eyaletler meclisi | Bundesrat | ||||||||||
Tarihçe | |||||||||||
| |||||||||||
Yüzölçümü | |||||||||||
• Toplam | 248.577 km2 | ||||||||||
Nüfus | |||||||||||
• Sayılan | 63,254,000 | ||||||||||
Para birimi | Alman markı (DM)a | ||||||||||
| |||||||||||
a Saarland: Fransız frangı ve Saar frangı, Ocak 1957'den Temmuz 1959'a kadar. |
Makale serilerinden |
Almanya tarihi |
---|
Batı Almanya, Federal Almanya ya da resmî adıyla Almanya Federal Cumhuriyeti (Almanca: Bundesrepublik Deutschland), II. Dünya Savaşı'ndan sonra Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Fransa kontrolü altındaki bölgede kurulmuş devlet. "Batı Almanya", 15. yüzyıldan beridir Almanya diye adlandırılan ülkenin, II. Dünya Savaşı'ndan sonra politik ve coğrafi olarak ikiye ayrılması sonucu oluşmuştur ve bu ad, 1949'dan 1990'a kadar (Batı Almanya ile Doğu Almanya'nın birleşmesine kadar) ABD ve Birleşik Krallık'ın sebebiyet verdiği politik arenada kullanılan bir ad olarak kalmıştır.
Şimdiki Almanya, yani Almanya Federal Cumhuriyeti, 1949'dan günümüze değin varlığını sürdüren bir ülkedir ve "Batı Almanya" adı 1949–90 arasını kastetmek için kullanılan bir dönem adıdır; Alman Demokratik Cumhuriyeti (Almanca: Deutsche Demokratische Republik), 1989 yılında Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra 1990 yılında Almanya Federal Cumhuriyeti tarafından ilhak edilmiştir. 1949 ile 1990 yılları arasındaki dönemde Batı Almanya'ya Bonn şehri federal başkentlik (Bundeshauptstadt) yapmıştır.
Tarih
Savaş sonrası dönem
II. Dünya Savaşı ertesinde Avrupa'nın siyasal sınırları, ABD, SSCB ve İngitere'nin katıldığı Yalta (Şubat 1945) ve Potsdam (Temmuz - Ağustos 1945) konferanslarıyla belirlenmişti. Almanya'nın askersizleştirilmesini, Naziliğin kökünün kazınmasını ve ülkenin demokratikleştirilmesinin öngören konferans kararlarına göre Almanya toprakları üç işgal bölgesine (ABD, SSCB ve İngiliz işgal bölgeleri) ayrılıyordu. Daha sonra, ABD ve İngiliz bölgeleri içinde bir Fransız işgal bölgesi oluşturulacaktı. Barış antlaşması imzalanıncaya dek, bu üç işgal bölgesi, her kuvvetin başkomutanı kendi bölgesinden sorumlu olacak biçimde yönetilecekti. Bu bölgeleri eşgüdümünü ve dolayısıyla Almanya'nın bütünlüğünden, Berlin'deki Müttefiklerarası Denetim Kurulu sorumluydu. Berlin kenti de aynı biçimde üç yönetim bölgesine ayrılıyordu. ABD ve İngiliz bölgeleri, Almanya'nın bütününde öngörülen benzer biçimde, daha sonra Fransız işgal bölgesi oluşturacaktı.
Başlangıçta tarafların amaçladıkları asıl amaç; tek ve demokratik Almanya devleti, gittikçe tehlikeye girmeye başladı. Haziran 1946'da, ABD ve Birleşik Krallık Berlin'deki işgal bölgelerini, Potsdam kararlarına aykırı olarak birleştirdiler (Bizone). Haziran 1948'de Fransa'nın da katılmasıyla Trizone (Üçlü Bölge) oluştu. Bu girişimler Almanya'nın parçalanmasının başlangıcı oldu.
Kuruluş
Eylül 1948'de, bu üçlü bir adım daha atarak, barış görüşmelerinin sonuçlanmasını beklemeden, Almanya Federal Cumhuriyeti'nin kurulduğunu açıkladılar. Batı Almanya'daki on bir eyaletin (Länder) yöneticilerinden bir kurucu meclis toplandı. Meclisin hazırladığı anayasa 8 Mayıs 1949'da Bonn'da toplanan parlamento konseyine sunularak onaylandı. Anayasa; federal ve cumhuriyetçi; ama eyaletlere daha çok yetki veren bir yapıdaydı. Ülkeyi Bundestag ve Bundesrat adında iki meclis yönetecekti. Bundestag tüm ülkenin temsilcilerinden, Bundesrat eyalet hükûmetlerinin üyelerinden oluşmaktaydı.
Federal hükûmet 20 Eylül 1949'da işe başladı. Theodor Heuss, cumhurbaşkanı; Konrad Adenauer da başbakan seçildi. İlk hükûmet, Hristiyan Demokrat Birliği, Hür Demokrat Parti ve Alman Partisi üyelerinden kurulu bir koalisyon kabinesiydi. ABD, Birleşik Krallık ve Fransa, 5 Mayıs 1955'te Federal Almanya'nın tam egemenliğini tanıdılar. Ülkede 1949'dan 1969'a dek Hristiyan Demokrat Birliği başta kaldı. Bu dönem içinde Federal Almanya, 1950'de AKÇT'ye, 1955'te NATO'ya, 1957'de AET'ye girdi. Dış politikası ABD ile tam bir iş birliği, NATO'nun desteklenmesi ve Fransa ile barışın sürdürülmesi ilkelerine dayanıyordu.[1] Adenauer 1963'te başbakanlıktan çekildi. Marshall Yardımı'yla Alman "ekonomi mucizesi"ni yaratan Ekonomi Bakanı Ludwig Erhard başbakanlığa getirildi. Erhard da Adenauer'ın dış ve iç politika çizgisini sürdürdü.[2]
1970-1980'ler
28 Eylül 1969'daki seçimler sonunda Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Hür Demokrat Parti (FDP) koalisyon hükûmeti kurdu. Başbakanlığa Willy Brandt getirildi. Brandt Almanya'nın dış politikasında bir değişiklik yaparak sosyalist ülkelerle ilişkileri yumuşatmaya girişti. 1970'te SSCB ve Polonya'yla sınır güvenliği için görüşmelere başlandı.[3] 19 Mayıs 1972'de Alman parlamentosu iki ülke ile yapılan antlaşmaları onayladı. Federal ve Demoratik Almanya arasındaki ilk resmî antlaşma 17 Ekim 1972'de yürürlüğe girdi. Kasım 1972'de Brandt'ın koalisyon partileri seçimleri yeniden kazandı. 21 Aralık 1972'de Demokratik Almanya ile diplomatik ilişkileri başlatan yeni antlaşma imzalandı ve 21 Haziran 1973'te yürürlüğe girdi. Eylül 1973'te her iki Almanya'da BM'ye katıldı. 6 Mayıs 1974 Willy Brandt başbakanlıktan istifa etti. Yerine 55 yaşındaki Maliye Bakanı Helmut Schmidt geldi. Aynı günlerde başbakan yardımcısı ve Dışişleri bakanı Walter Scheel cumhurbaşkanı seçildi. Schmidt dış politikadaki ağırlığı sosyalist ülkelerden Batı'ya çevirdi. 20 Haziran 1974'te imzalanan, Çekoslovakya ile ilişkileri normale döndüren Brandt'in başlattığı dönemin son antlaşması oldu. 3 Ekim 1976'da Başbakan Schmidt'in koalisyon partileri olan Sosyal Demokrat Parti ile Hür Demokrat Parti, seçimleri az bir farkla kazandılar. 1977'de ülkede terörist eylemler başladı.[4] 6 Mayıs 1978'de Schmidt ve SSCB lideri Leonid Brejnev, 25 yıllık ekomomik iş birliği antlaşmasını imzaladılar. 23 Mayıs 1979'da Scheel'in yerine 64 yaşındaki eski Nazi Partisi üyesi ve Bundestag Meclisi sözcüsü Karl Carstens seçildi. Batı ve Doğu Almanya arasındaki ilişkiler 1980'de de gelişmeye devam etti. Fakat Polonya olayları nedeniyle Schmidt'in Doğu Almanya'ya yapacağı gezi ertelendi.
5 Ekim 1980 seçimlerini yeniden kazanan koalisyon partileri arasında çıkan anlaşmazlık erken seçime yol açtı. Ekim 1982'de yapılan erken seçimlerden SPD gerileyerek çıktı. Yeni koalisyon hükûmetini, Hristiyan Demokrat Parti başkanı Helmut Kohl, Hür Demokratlar ve Hristiyan Sosyal Birliği (CSU) ortaklığıyla kurdu. 1983'te yapılan devlet başkanlığı seçimini Hristiyan Demokrat Richard von Weizsacker kazandı. Aynı yıl gerçekleştirilen genel seçimlerden Kohl'u başbakan adayı olarak gösteren koalisyon partileri önde çıktı. Aralık ayı içinde ABD'nin Federal Almanya topraklarına Pershing II füzelerini yerleştirmesi başta SSCB olmak üzere sosyalist ülkelerle ilişkilerin gerginleşmesine neden oldu. 1984 sonunda yapılan yerel seçimlerde Yeşiller ülkenin en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Vestfalya'da üçüncü parti durumuna geldi. 1985'teki eyalet seçimlerinde ise koalisyon ortağı partilerin oyları düştü. Ayrıca bu seçimlerden sonra ilk Sosyal Demokrat-Yeşiller Koalisyonu Hessen'de kuruldu. Ancak bu koalisyon iki partinin nükleer enerji konusunda anlaşamamaları üzerine dağıldı. 1987 başında yapılan genel seçimler sonunda iktidardaki koalisyon meclisteki çoğunluğunu korudu. Ancak koalisyon'un en büyük ortağı CDU büyük oy kaybına uğradı. Seçimlerden Yeşiller ile koalisyon küçük ortağı FDP en kârlı çıkan partiler oldular. 25 Mart günü parti içindeki bir anlaşmazlık nedeniyle Willy Brandt SPD başkanlığından istifa etti. Yerine Hans Jachen Vopel seçildi. Yıl sonunda yapılan eyalet seçimlerinde de CDU önemli ölçüde oy kaybına uğradı. Yeşiller ile FDP oy oranlarını yükselttiler. Bu arada neo-Nazi parti de Bremen eyalet meclisine bir kişi sokmayı başardı.
Birleşme
1989 sonunda Demokratik Almanya'da gelişen politik olaylar 1990 başında iki Almanya'nın birleşmesini gündeme getirdi. NATO üyeliği, Polonya ile sınır anlaşmazlığı gibi birçok çözüm bekleyen sorun olmasına karşın bu konuda önemli adımlar atıldı. 10 Mart 1990'da İki Almanya'nın üst düzey bürokratları arasında bu konuda ilk görüşme DAC başkenti Doğu Berlin'de gerçekleştirildi. Tek Almanya sorununda çözüm bulabilmek için "2+4 formülü" adı verilen iki Almanya ile II. Dünya Savaşı'nın galibi dört devletin birlikte toplanması kararlaştırıldı. Başbakan Kohl, iki Almanya'nın birleştirilmesi amacıyla kasım ayında bir plan teklif etti; 1990'da birleşme sürecini hızlandırdı ve para birliğini sağladı. Doğu Almanya'da yapılan çok partili seçimleri (mart 1990) muhalefet kazandı ve ADC parlamentosu kendini feshederek Almanya Federal Cumhuriyeti'ne katılma kararı aldı. 2/3 ekim 1990 gece yarısı iki Almanya fiilen birleşti.
Ekonomi
Federal Almanya 1949'dan bu yana Marshall yardımıyla hızlı bir ekonomik gelişme gösterdi. Ulusal gelirin %41'inin geldiği sanayi kesiminde çalışan nüfusun %40,5'u çalışırdı. Almanya'nın bölünmesiyle kömür yataklarının hemen hemen tümü (Ruhr, Aix la Chapeller ve Saar) Federal Cumhuriyet'te kaldı. Linyit yataklarının nitelik bakımından en iyileri (Köln, Hessen), hidroelektrik tesislerinin, demir sanayinin ve sanayinin en büyük payı yine Federal Cumhuriyet'te kaldı. Almanya'nın bölünmesinden sonra ekonomik bünyesi fazla değişmeyen Federal Almanya sanayisini hızla yeniledi. Nazi döneminin sanayi yöneticileri, iki-üç yıllık cezalardan sonra yeniden işleri başına döndüler. Tarım alanında da gerçek anlamda bir değişiklik olmadı. Potsdam'da kararlaştırılan toprak reformu birkaç büyük işletme dışında uygulanmadı.
Kaynakça
- ^ Informationen für Politisch Bildung Heft 258, 1998 S.
- ^ Informationen zur Politische Bildung 258, S 5
- ^ Kraushaar, Frankfurter Schule und Studentenbewegung, Vol. 2 Rogner und Bernhard, 1998 Dokument Nr. 193, p. 356
- ^ ZEIT ONLINE GmbH, Hamburg, Germany (13 Ağustos 2011). "RAF: Gefangen in der Geschichte | Gesellschaft | ZEIT ONLINE". Zeit.de. 5 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mayıs 2013.