İçeriğe atla

Batı Çalışma Grubu

Batı Çalışma Grubu (BÇG), 28 Şubat 1997 tarihli Millî Güvenlik Kurulu kararlarının uygulanıp uygulanmadığının denetimi amacıyla kurulan bir yapı olduğu iddia edilmektedir.[1]

BÇG, Güven Erkaya'nın komutanı olduğu Deniz Kuvvetleri bünyesinde faaliyet göstermiştir. Fikir babası ise Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir'dir.[2] İrticai faaliyet içerisinde olduğunu iddia ettiği kişilere karşı tedbir almak amacıyla kurulan BÇG'nin 28 Şubat sürecinde 6 milyona yakın insanı fişlediği iddia edilmektedir.[1] Yasa dışı olarak kurulduğu iddia edilen bu çalışma grubu, Mesut Yılmaz Hükûmeti döneminde yasallaşmış,[3] birkaç yıl sonra lağvedilmiştir.

Köstebek davası

1997 yılında Emniyet İstihbarat Dairesi bazı önemli belgelere ulaştı. Belgelere göre Orgeneral Çevik Bir'in emriyle, Batı Çalışma Grubu (BÇG) adında bir birim oluşturulmuştu.[4]

16 Nisan 1997 tarihli olan ve bütün askerî birimlere gönderilen ilk belgede, laiklik aleyhtarı faaliyetlerin arttığı vurgulanarak camilerin gözetim altına alınması emrediliyordu. Plana göre görevli askerî personel camilere gidecek ve laiklik karşıtı fiil ve sözleri ivedilikle garnizon komutanlıklarına bildirecekti.[4][5][6]

Çevik Bir imzasını taşıyan ve bütün askeri birimlere gönderilen 29 Nisan 1997 tarihli ikinci belgede her ildeki öğrenci yurtları, özel okullar, dernekler, vakıflar, Kur'an kursları, imam hatip okulları ve bu kurumlara giden gelenlerin sayısının ve kimliklerinin tespit edilmesi isteniyordu.[4][6] Üçüncü belge ise birimin bilgi ihtiyaçlarının karşılanması hakkında idi.[4][6]

Emniyet İstihbarat Dairesi, askerî darbe hazırlığı olarak algıladığı belgelerle ilgili bir rapor hazırlayıp dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener, Başbakan Necmettin Erbakan ile Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'e iletti. Erbakan, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i BÇG belgelerinden haberdar etti. Demirel de belgelerin birer nüshasını dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya iletti.[4]

Genelkurmay, TSK'ye ait belgelerin deniz kuvvetlerinden nasıl dışarı çıkarıldığı konusunda soruşturma başlattı. Emniyet İstihbarat Dairesinde geçici görevle çalışan polis kökenli Deniz Onbaşı Kadir Sarmusak'tan şüphelenen askerî savcılık, Sarmusak'ı sorguladı.[4] Daha sonra işkence ile sorgulandığını iddia edecek olan[7] Sarmusak, ilk ifadelerinde belgeleri dışarı çıkardığını kabul etti. Askerî savcılık, Sarmusak'a oda hapsi cezası verip bu dosyayı kapattı.[4]

Sarmusak, 6 Haziran 1997 tarihinde oda hapsinden çıkarılarak İskenderun'a gönderildi. Ancak olay basında yer aldı ve Sarmusak tekrar sorgulanarak 7 Temmuz 1997'de tutuklandı.[4]

Üç gün sonra bir BÇG belgesi daha basında yer aldı. Koramiral Aydın Erol imzalı belgede her askerî birimden bölgelerindeki valiler, kaymakamlar, belediye başkanları ve daire başkanlarının siyasi görüşleri, biyografileri ile siyasi partilerin il ve ilçe teşkilatı yönetim kadroları, yerel TV ve gazeteler, meslek kuruluşları, yükseköğretim kurumları, sendikalar ve konfederasyonlar hakkında bilgi isteniyordu. Bunun üzerine belgeleri Meral Akşener'e ileten Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu, askerî savcı tarafından sorgulandı ve 16 Temmuz 1997 tarihinde tutuklandı.[4]

11 Eylül 1997'de başlayan dava dosyasında yer alan BÇG belgelerinin orijinal belgelerle karşılaştırılması gerektiği için savcı belgelerin asıllarını, resmî yazıyla Genelkurmay'dan istedi ancak Genelkurmay asıl BÇG belgelerini göndermedi.[4]

Yargılama sonucu Bülent Orakoğlu ve Kadir Sarmusak suçsuz bulundular.[4][8]

Davanın hâkimi Albay Kurşun 2009 yılında verdiği bir röportajda, kendisine dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Erdal Şenel tarafından baskı yapıldığını iddia etti. Röportajda askeri yargının bağımsız ve tarafsız olamayacağını belirten emekli Hâkim Albay Kurşun yaşadıklarını şöyle anlattı.[4]

"Dava sırasında binbaşı rütbesindeydim. Adli Müşavir Tuğgeneral Erdal Şenel, beni Genelkurmay Karargâhındaki makamına çağırdı. Anayasa'nın 138. maddesine aykırı olarak bana hesap sordu. Oysa bu madde, davaya bakan hâkimin hiçbir şekilde baskı altına alınamayacağını, etkilenmeye çalışılamayacağını, tavsiye ve telkinde dahi bulunulamayacağını söylüyor. 'Nasıl yaparsın, ne halt yapıyorsun, neden yargılamaya gerek duyuyorsun, olayın üzerine neden bu kadar düşüyorsun? Çok fazla kurcalama.' gibi ifadelerle tehdit etti. Bunun üzerine tepki gösterdim. 'Ben hâkimim, üzerimde üniformam var. Yasalardan aldığım yetkiyi kullanarak yargılama yapıyorum. Memnun değilseniz beni görevden alın.' dedim. Bir süre sonra tayinim çıktı."

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b Çelen, Nergihan (10 Haziran 2008). "Batı Çalışma Grubu'nun fişlediği mağdurlar CÇG'ye tepkili". Zaman. 16 Temmuz 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2009. 
  2. ^ Demir, Metehan (12 Şubat 2006). "BÇG Çevik Bir'in fikriydi". Sabah. 3 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2009. 
  3. ^ Düzel, Neşe (12 Eylül 2003). "Kazıklı general Çevik Bir değil". Radikal. 24 Ocak 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2009. 
  4. ^ a b c d e f g h i j k l Mercan, Faruk (19 Haziran 2009). "Genelkurmay, 'Köstebek Davası'nda askerî mahkemeden belge saklamıştı". Zaman. 3 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  5. ^ "Batı Çalışma Grubu'ndan 80 bin camiye ajan". Bugün. 16 Nisan 2008. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2009. []
  6. ^ a b c "Belgelerle Ergenekon'un ruhu olarak 28 Şubat..." Yeni Şafak. 16 Nisan 2008. 16 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2010. 
  7. ^ Armutçu, Oya (12 Eylül 1997). "Mahkemede şaştılar". Hürriyet. 24 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. Sarmusak kendisine elektrik ve soğuk suyla işkence yapıldığını iddia etti. 
  8. ^ "Köstebek davası fos çıktı". Radikal. 18 Mart 1999. 23 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Millî İstihbarat Teşkilatı</span> Türkiye Cumhuriyetinin ulusal istihbarat teşkilatı

Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı (MİT), Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığına bağlı resmî istihbarat örgütüdür. MİT'in mevcut merkezi, Ankara'nın Etimesgut ilçesindeki KALE binasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Necmettin Erbakan</span> 23. Türkiye başbakanı

Necmettin Erbakan, Türk yüksek makine mühendisi, akademisyen, siyasetçi ve Millî Görüş ideolojisinin kurucusudur. Başbakan yardımcılığı ve başbakanlık görevlerinde bulunmuştur. 1974 yılında Bülent Ecevit liderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisi ile kurulan koalisyon hükûmetinde başbakan yardımcısı ve devlet bakanı olmuştur. 1974 Genel Affı ve Kıbrıs Harekâtı'na destek vermiştir. 1996'da başbakan olmuş, başbakanlık görevini 28 Haziran 1996 ile 30 Haziran 1997 tarihleri arasında sürdürmüştür. 28 Şubat sürecinde istifa etmeye zorlanmış, partisi kapatılmış ve kendisine 5 yıl süreliğine siyaset yasağı getirilmiştir. Kayıp Trilyon Davası'nda 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Refah Partisi</span> Türkiyede bir siyasi parti (1983–1998)

Refah Partisi, Millî Görüş hareketinin 12 Eylül Darbesi'nden sonra kurulan siyasi partisi. 1987'de genel başkanlığa Necmettin Erbakan getirildi. 1991 seçimlerinde meclise girdi. 1995 seçimlerinden birinci parti olarak çıktı. 1997'de Refahyol Hükûmetini kurdu. "Lâik Cumhuriyet ilkesine aykırı eylemleri" gerekçesiyle, 16 Ocak 1998'de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Ağar</span> Türk siyasetçi

Mehmet Kemal Ağar Türk bürokrat ve siyasetçidir. Emniyet genel müdürlüğü, Elazığ milletvekilliği ve bakanlık görevlerinde bulundu. 2002 ile 2008 yılları arasında Doğru Yol Partisi'nin ve Demokrat Parti'nin genel başkanlıklarını yürüttü.

<span class="mw-page-title-main">28 Şubat Süreci</span> 54. Türk Hükûmetinin dağılmasına yol açan siyasal süreç

28 Şubat Süreci, Necmettin Erbakan'ın başbakan, Tansu Çiller'in başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı olduğu 28 Şubat 1997'de yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla "irtica"ya karşı başlayan ordu ve bürokrasi merkezli süreç. Süreç, Erbakan'ın istifasına ve REFAHYOL Hükûmetinin dağılmasına yol açmıştır. Türk siyasi tarihine geçen kararların uygulandığı dönemde Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda değişimler yaşanmıştır. Yaşananlar postmodern darbe olarak da adlandırılmıştır. Verilen kararların ve yaptırımların uygulanıp uygulanmadığını denetlemek için Çevik Bir öncülüğünde Batı Çalışma Grubu kurulmuştur. 28 Şubat Süreci'nde aktif rol alan bazı kişiler daha sonra Balyoz, Ergenekon gibi davalarda yargılanmıştır. 28 Şubat Davası ise 2012 yılında başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hanefi Avcı</span> Türk bürokrat ve polis amiri

Hanefi Avcı Türk bürokrat ve polis amiri. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Eski Başkan Yardımcısı.

Kadir Sarmusak, polis memuru, denizci onbaşı.

<span class="mw-page-title-main">Teşkîlât-ı Mahsûsa</span> Osmanlı İmparatorluğu’nda faaliyet göstermiş gizli bir örgüt

Teşkîlât-ı Mahsûsa, İttihat ve Terakki Cemiyeti bünyesinde Enver Paşa'ya bağlı olarak kurulan gizli teşkilattır. II. Meşrutiyet dönemi sonrası 1913-1918 yılları arasında etkinlik gösteren istihbarat ve propaganda işleri yürüten bir topluluktur. İttihat ve Terakki'nin Türkçü ve İslamcı siyasi görüşleri doğrultusunda, yurt içi ve yurt dışında, karşı istihbarat, propaganda, örgütlenme, suikast eylemlerinde bulunmuştur. Oluşumun isim babası Miralay Rasim Bey’dir. Çeşitli şahit ifadelerine göre 1911'den itibaren etkin olmuş, 17 Kasım 1913’te resmen kurulmuş ve daha sonrasında da 5 Ağustos 1914'te Harbiye Nezareti'ne bağlı resmî bir örgüte dönüştürülmüştür. 8 Ekim 1918'de İttihat ve Terakki hükûmetinin iktidardan ayrılması ile birlikte Teşkîlât-ı Mahsûsa da resmen tasfiye edilmiştir.

İstihbarat ya da Bilgi alma, siyasi makamlara sunulmak üzere toplanmış ve çözümlenmiş izlemsel veya taktik içerikli işlenmiş bilgilere denir. Her türlü kaynaktan elde edilen ham bilgi ilişkisiz gibi görünen parçalardan oluşan, çelişkili, güvenilmez, yanıltıcı veya yanlış olabilir. İstihbarat ise birleştirilmiş, değerlendirilmiş, çözümlenmiş, yorumlanmış ve ayıklanmış bilgidir. Tamamlanmış bir istihbarat, istihbarat çevriminin sonuç ürünü olan ve siyasi belirleyicilere sunulmaya hazır olan işlenmiş bilgidir. Her devlet için, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, anayasal düzenine, varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine ve ulusal gücünü oluşturan bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan gelecek mevcut ve olası tehditler hakkında bilgi toplamak ve istihbarat oluşturmak için vazgeçilmez bir gereksinimdir. İstihbarat devlet için, hasım veya hasım olması olası kişi, kurum-kuruluş, devletler ve diğer organizasyonlar hakkında açık veya kapalı kaynaklardan bilgi toplayıp, çözümleme ve değerlendirmelere tabi tutarak sonuca ulaşılması anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Çevik Bir</span> Türk asker

Çevik Bir, Türk asker. Eski 1. Ordu Komutanı ve TSK Genelkurmay II. Başkanı.

Fevzi Türkeri Türk asker. Eski Jandarma Genel Komutanı.

Ergenekon, 2000'li yıllarda Türkiye'de faaliyet gösterdiği ileri sürülen gizli silahlı örgüttür. Türk yargısı tarafından terörizm ile suçlanmış, suçlamalar ve dava 21 Nisan 2016'da Yargıtay kararı ile usul ve esas yönünden bozulmuştur.

Andıç skandalı, 1998’de yakalanan PKK'nın üst düzey yöneticilerinden Şemdin Sakık'ın soruşturma zabtına, yalan ifadeler eklenerek basına sızdırılmasıdır. Bu ifadeler, 25 Nisan 1998 tarihinde Hürriyet ve Sabah gazetelerinde iki gün boyunca yayımlandı. Sakık'a ait olduğu söylenen itirafların yayımlanmasıyla itiraflarda adı geçen gazeteciler işlerinden çıkarıldılar ve Akın Birdal suikasta uğradı. Daha sonradan çıkartıldığı mahkemede Sakık, böyle bir ifade vermediğini açıkladı. 2000 yılının ekim ayında Nazlı Ilıcak, bütün bunların Genelkurmay istihbaratında hazırlanan bir psikolojik savaş taktiğinin gereği olduğunu gösteren bir belgeyi gazetecilere ulaştırdı ve belgenin yayımlanmasından on gün sonra Genelkurmay, "andıç" adı verilen belgenin varlığını kabul etti.

Hasan Iğsız Türk asker. Eski 1. Ordu Komutanı.

Çetin Doğan Türk asker. Eski 1. Ordu Komutanı.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de askerî müdahaleler</span> Vikimedya anlam ayrımı sayfası

Türkiye'de askerî müdahaleler, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kurumsal olarak ya da bazı subayların kendi başlarına inisiyatif alarak sivil yönetime yaptığı müdahalelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Emniyet Genel Müdürlüğü</span> Türk Polis Teşkilatı

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) veya Türk Polis Teşkilatı, ilk kez 10 Nisan 1845 tarihinde kurulan, günümüzde Türkiye'deki tüm il ve ilçelerde örgütlenmiş iç güvenlikten sorumlu devlet teşkilatıdır. Emniyet Genel Müdürlüğü şehirlerde görev yapmakta olup, sahillerde Sahil Güvenlik Komutanlığı, kırsallarda ise Jandarma Genel Komutanlığı sorumludur.

28 Şubat davası, 28 Şubat Süreci'nde Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirakla suçlanan 103 sanık hakkında 2 Eylül 2013'te başlayan davadır. Dava Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">15 Temmuz Darbe Girişimi</span> TSK içerisindeki bir grup askerin 65. Türkiye Hükümetini hedef almış olduğu askeri darbe teşebbüsü

15 Temmuz Darbe Girişimi veya 2016 Türkiye Askerî Darbe Teşebbüsü, darbe metninde yer aldığı isimle Yurtta Sulh Harekâtı, 15-16 Temmuz 2016 tarihleri arasında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan bir grup asker tarafından Türkiye'de düzenlenen askerî bir darbe girişimidir.

Muharrem Köse Türk asker. 2012-2016 yılları arasında Türk Silahlı Kuvvetlerinde Genelkurmay Adli Müşaviri olarak görev yaptı.