
Uygur Kağanlığı, 8.ve 9. yüzyılların ortaları arasında yaklaşık bir yüzyıl boyunca var olan bir Türk imparatorluğuydu. Çinliler tarafından Jiu Xing, dokuz Oğuz veya Dokuz Tuğluk olarak adlandırılan bir kabile konfederasyonuydu.

Göktürk Kağanlığı, asıl ismiyle Türk Kağanlığı Göktürkler tarafından kurulmuş ve 552-744 yılları arasında Orta ve İç Asya'da hükümdarlık sürdürmüş bir Türk imparatorluğudur ve bozkırların ilk model devletidir. Asya Hun İmparatorluğu'ndan sonra 2. Büyük Devlet lakabını almıştır.

Bilge Kağan Resmi unvan: "Tengriteg Тengride bolmuş Türk Bilge Kağan" :Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı İkinci Göktürk Kağanlığı'nın kağanlarındandır. Türk tarihinin en önemli figürlerinden biri olarak değerlendirilir.

Karluklar, 766-1215 yılları arasında, Orta Asya'da varlığını sürdüren Türk boylarıdır. "Karluk" adı Arap kaynaklarında "حارلوق Harluk", Farsça eserlerde "حاللوه Halluh", Çin yıllıklarında ise "Géluólù" biçimlerinde kullanılmıştır. Kadim Türk çağlarında Karluklara "Üç Oğuz" yani "Üçboy" da denilmiştir. Türkçe anlamı "karlık" olan Karlukların Türk soyundan geldiği ve bir Gök-Türk boyu olduğu Çin kaynağında (T'ang-shu) belirtilmiş ve oturduğu saha olarak Altaylar'ın batısındaki Kara-İrtiş ve Tarbagatay havalisi gösterilmiştir. Karluklar burada üç kabileden kurulu bir birlik halinde bulunuyorlardı. Daha İstemi zamanında Türk hakimiyetinin Hazar'ın kuzeyi ve Maveraünnehir'e doğru genişlemesinde şüphesiz büyük rolleri vardır. 630-680 yılları arasında, diğer Türk boyları gibi kendi başlarına buyruk olarak zaman zaman Çin'e karşı geldikleri görülmektedir.

Göktürkler veya Kök Türkler, Orta Çağ'da Orta Asya'da göçebe bir Türk halkları konfederasyonuydu. Bumin Kağan'ın önderliğindeki Göktürkler, geleceğin coğrafi konumunu, kültürünü, hakim inançlarını ve geleceğini şekillendirecek birçok göçebe hanedanlıklarından biri olan Göktürk Kağanlığı'nı kurdular.

Batı Göktürk Kağanlığı, Göktürk Kağanlığı'nın 582 yılında ikiye ayrılmasıyla bu ülkenin batısında Tardu tarafından kurulan tarihi Türk devletidir. 582-659 yılları arası varlığını sürdürmüştür.

İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı, Çin egemenliğine giren Göktürkler Kutluk Kağan zamanında yeniden bağımsızlığına kavuştu. Bu yüzden bu devlete "Kutluk Devleti" de denir.
Basmil veya Basmıl göçebe bir Türk boyu 7.- 8. yüzyıllarında Cungarya Havzası denilen bölgede yaşamışlardır. Basmiller Doğu Türk Kağanlığı zamanında çok önemli rol oynamışlardır hatta bir devir Kağanlar bu boydandır. Göktürk Kağanlığına karşı direnmişlerdir. Ancak belli bir süre sonra yok olup, öbür Türk kavimleriyle karışmışlardır. Güçlü bir boy olan Basmiller, tarihe izlerini fazla bırakamamışlardır. Bugünkü Türk cumhuriyetlerinde Basmiller'in hâlâ yaşadığı konusunda bir delil yoktur. Ancak bugünkü Türk boylarının içinde Basmil boyuyla karışmış olan mutlaka bulunur. Çünkü bir halk ya da boy ancak karışarak ve asimile olarak yok olabilir.
Se Yabgu Kağan,, 631 - 633 yılları arasında Batı Göktürk Kağanlığı'nı yöneten kağan. Tong Yabgu Kağan'ın oğludur. Kendisinden önceki kağan olan Bağatur Sepi Kağan'ı yenerek tahta geçmiş, Nuşibi kolunun desteğini görmüştür. Ancak Batı Göktürk Kağanlığı'nın birliğinin babasının zamanındaki gibi yeniden sağlanmasını talep eden Nuşibi kolunun isteklerini karşılayamayınca tahttan indirilmiş ve yerine Bağaşa Tulu Kağan geçirilmiştir.
Bağatur Sepi Kağan,, — 630 - 631 yılları arasında Batı Göktürk Kağanlığı'nı yöneten kağan. Bilge Tarduş'nun oğludur. Batı Göktürk Kağanlığı'nın altın çağını yaşatan Tong Yabgu Kağan'dan sonra tahta geçen Bağatur Sepi Kağan, kendisinden beklenenleri karşılayamayınca Nuşibi kolu tarafından bir ayaklanma başlatıldı. Kağan Tang Hanedanı'ndan yardım istemek zorunda kaldı, bir hanedan mensubuyla evlenme talebinde bulundu. Ayaklanma sırasında kağanın kim olacağı belli olmadığı için devlet güç kaybına uğradı. Ayaklanmanın başarısı üzerine 631 yılında Se-Yabgu kağan ilan edildi. Bunun üzerine Altay Dağları'na kaçan Bağatur Sepi Kağan, burada 631 yılında Nuşibi kolunun mensupları tarafından yakalanarak öldürüldü.
Çebi Kağan, Çin kaynaklarında kişisel adı Aşina Hubo, hükümdar adı ise Yiçü Çebi Kağan (乙注車鼻可汗/乙注车鼻可汗)'dır. Seyanto Kağanlığı'nın dağılmasının ardından "Doğu Türklerinin Kağanı" iddiasıyla ortaya çıkan Türk devlet adamıdır. Dağılan Göktürk Devleti'nden kalan toprakların doğusunda kısa bir süre de olsa Doğu Türk Kağanlığı'nı yeniden kurumsallaştırmaya çalışmıştır. Tang Hanedanı'na bağlı Gao Kan komutasındaki birliklerin MS 650'de Çebi'nin ordularını mağlup etmesiyle bu amacını gerçekleştirememiştir.

Seyanto Hanlığı ; Tielelerin, Batı Göktürk Kağanlığından sonra kurduğu bağımsız devlettir. Şikoey Kağanın tahta çıkmasında sonra tekrar Batı Göktürk Kağanlığının boyunduruğuna girmiştir.
Bilge Kutluk Tengri Kağan ya da kısaca "Tengri Kağan", İkinci Göktürk Devleti'nin altıncı kağanıdır.
Kutluk Yabgu Kağan, Türk Kağanlığı'nın son kağanlarındandır. 742'de ülkedeki iç karışıklıklar iyice artmış; Basmiller, Karluklar ve Uygurlar ülke yönetimini boykot etmiştir. Bu karışıklıktan yararlanan, Kutluk Yabgu Kağan Aşina ailesinden olmamasına rağmen tahta çıkmıştır.
Ozmış Kağan, Göktürk Kağanlığı'nın son kağanıdır.
Aşina Shi, İlteriş/İletmiş Kağan ya da Alp Bilge Kağan, Basmil Kağanlığı'nın Kağanıydı ve 442'de Basmıllar, Karluklar ve Uygurların Ozmış Kağan'a karşı çıkardığı isyanda seçilerek kağan ilan edildi. Asıl adı Aşina Shi olan Kağan, tahta çıktıktan sonra İlteriş Kağan ve Alp Bilge Kağan ünvanını aldı. 744 yılında Basmil hakimiyetinden çıkmak isteyen Karluklar ve Uygurlar tarafından öldürülmüştür.
Kulun Beg, Özmiş Kağan'ın ölümüyle yıkılan İkinci Göktürk Kağanlığı'nı yeniden canlandırmak isteyen, Türk asilzadesidir. Kağan, değildir. Kutluk Bilge Kül Kağan tarafından öldürülmesiyle, fiilen biten Göktürk Kağanlığı, hukuki olarak da son bulmuştur.

Kutluk Bilge Kül Kağan, 744'te Uygur Kağanlığı'nı kuran devlet adamı. Uygur Kağanlığı'nı 744'ten 747'ye kadar yönetmiştir. Uygurları oluşturan dokuz boydan, hükümdar ailesinin mensup olduğu Yaglakar uruğundandır. Bilge Kül Kağan'ın adı Karabalgasun Yazıtı'nın Çince metninde Kutlug Boyla şeklinde geçmektedir. Kağan olduktan sonra bugünkü Karabalsagun olarak bilinen yerde başkent olarak inşa ettirdiği Ordu-Balık kenti Türklerin kurduğu ilk kenttir. Böylece Türklerin kutsal başkenti Ötüken başkentliğini kaybetmiş, Türkler yerleşimlerini Orhun Nehri'nin dış havzasındaki yamaçlardan bizzat nehrin yatak boylarına taşımıştır.
Bömbögör Yazıtı, Moğolistan'da Bayanhöngör aymağı, Bömbögör somunun kuzeybatısındaki Şiveni Herem bölgesinde bulunan bir Göktürk yazıtıdır. Mezar kompleksi bir tümsek, bir dikili taş ve taş çitlerden oluşur. Yazıt, Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü'nde görevli bilim insanlarının Govi-Altay ve Bayanhöngör aymağında yaptığı keşif gezileri sonucunda bulunmuştur. Yazıt metninin fotoğrafı ve taslak kopyası, bulunmasının hemen ardından yayımlanmıştır. Yazıt metnini ilk kez Moğol bilim insanı Ts. Battulga, ikinci kez de Japon bilim insanı S. Kosetu, üçüncü ve son kez de Türk bilim insanı Hatice Şirin yayınlamıştır.

Türk göçleri, Türk boylarının ve Türk dillerinin 6. ve 11. yüzyıllar arasında Avrasya'daki yayılma sürecini ifade etmektedir.