İçeriğe atla

Baskınlık (genetik)

Bu soyağacı şemasında gen bakımından heterozigot baskın (dominant) bireyler, vurgulanmak amacıyla renklendirilmiştir.

Baskın veya dominantlık, genetikte bir genin karşılıklı lokuslar üzerinde bulunan alellerinden hangisinin canlının karakterini (fenotipini) belirleyeceğini gösteren ilişki.

En basit şekliyle, bir genin A ve B olmak üzere iki alelinin olduğunu düşünürsek, canlının genotipini AA, BB ve AB olmak üzere üç farklı şekilde olabilir. Eğer AA ve BB genotiplerinin fenotipleri birbirinden farklıysa ve canlı AB genotipine sahipken fenotipi AA'daki gibi oluyorsa, bu durumda A baskın (dominant), B geni ise çekiniktir (resesif). Aynı şekilde AB genotipine sahip canlının fenotipi BB'ninki gibi oluyorsa, bu durumda da B geni baskın, A geni çekiniktir.

Arka plan

Diploit / haploit

Bilinen birçok hayvan ve bazı bitkiler eşleşmiş kromozomlara sahiptir ve diploid (2n) kromozomlu olarak tanımlanırlar. Kromozom çiftlerinin her parçası biri dişi yumurtasından (n), diğeri erkek sperminden (n) olmak üzere bir ebeveynden gelir ve döllenme sırasında birleşerek 2n kromozomlu hücreyi oluştururlar. Yumurta ve sperm hücreleri ise (n) tane kromozom bulundururlar ve haploid olarak adlandırılırlar. Haploid hücreler mayoz bölünme yoluyla oluşturulur.

Homozigot, heterozigot

Eğer canlı bir genin özdeş alellerini (örn. AA) taşıyorsa homozigot, farklı alellerini taşıyorsa (örn. AB) heterozigot olarak adlandırılır.

Hangi gen baskın?

Bir genin farklı alellerini taşıyan (örn. Aa) canlı heterozigot baskın, aynı genin özdeş alellerini taşıyan canlı (örn. AA) homozigot baskındır. Her iki canlının fenotipi baskın görünümlüdür. Ancak heterozigot baskın iki canlının gametlerinin birleştirilmesi sonucu oluşacak döllerin bir kısmı baskın bir kısmı çekinik olur. Şöyle ki;

Aa X Aa çaprazlamasını sonucu oluşan yavru döller;

AA, Aa, aA, aa genotipine sahip olmaktadır.

Diğer genetik konseptlerle ilişkiler

Baskınlık kavramı, birçok genetik konseptle ilişkilidir.

Çok alellik

Aynı karakteri temsil eden ikiden fazla gen bulunması durumuna çok alellik denir. Örneğin insanlardaki AB0 kan grubu sisteminde, kan grubu karakterini belirleyen A, B ve 0 olmak üzere 3 çeşit gen bulunur. A ve B, 0 genine baskındır. A0 veya AA genotipine sahip canlıların kan grubu fenotipleri aynıdır ve A grubu olarak adlandırılırlar. Aynı şekilde B0 ve BB genotipindeki canlılar da B grubu olarak adlandırılırlar.

Tam baskınlık

Homozigot ve heterozigot genotipindeki canlıların fenotiplerinin birbirinden farksız olması durumudur.

Eksik baskınlık

Genetik olarak aynı karaktere etki eden fakat birbirinden farklı özellik taşıyan iki genin canlının genotipinde birbirine dominantlık gösteremeyip ebeveynlerinden farklı yeni bir genotip oluşturması durumudur. Örneğin sığırlarda K, kırmızı renk geni ve B, beyaz renk geni olmak üzere bu iki farklı özellikteki genlerin birleşiminden KB genotipli ve yeni bir fenotipe sahip demir kırı sığırlar oluşur

Eş baskınlık

Alel genlerin karaktere etkilerinin eşit olması durumudur. Örneğin A ve B kan grubu genleri eş baskındır. Bu yüzden her iki gene sahip insanlar AB kan grubu olur. Eş baskınlık ve eksik baskınlık arasındaki fark eksik baskınlık da yeni bir fenotip ortaya çıkması, eş baskınlık da ise yeni bir fenotipin ortaya çıkmamasıdır

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Genetik</span> biyolojinin organizmalardaki kalıtım ve çeşitliliği inceleyen bir dalı

Genetik ya da kalıtım bilimi, biyolojinin organizmalardaki kalıtım ve genetik varyasyonu inceleyen bir dalıdır. Türkçeye Almancadan geçen genetik sözcüğü 1831 yılında Yunanca γενετικός - genetikos ("genitif") sözcüğünden türetildi. Bu sözcüğün kökeni ise γένεσις - genesis ("köken") sözcüğüne dayanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Gen</span> içinde bulunduğu hücre veya organizmaya özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve hücreden hücreye geçen kalıtımsal öge.

Gen, bir kalıtım birimidir. Bir DNA'nın belirli bir kısmını oluşturan nükleotid dizisidir. Popüler ve gayriresmî kullanımda gen sözcüğü, "ebeveynden çocuklarına geçen belirli bir karakteristiği taşıyan biyolojik birim" anlamında kullanılır. Kromozomun kesitleri olan genler birbirinden çok farklı işlevlerde ve büyüklüklerde (uzunluklarda) olabilirler. Genlerin büyüklükleri ve işlevleri her zaman doğru orantılı değildir.

<span class="mw-page-title-main">Fenotip</span> Organizmanın gözlemlenebilir özelliklerinin veya karakteristiklerinin bileşimi

Fenotip ya da Dışyapı, genetik (genotip) ve çevresel etkenlerin yarattığı özelliklerin canlının dış görünüşündeki yansıması. Fenotip çoğunlukla genler tarafından belirlenir ancak bazı koşullarda diğer etkenler, fenotipin genotipe yüzde yüz uymasını engelleyebilir. Bu duruma hipomorfizm denir.

Mutasyon ya da değişinim, bir canlının genomu içindeki DNA ya da RNA diziliminde meydana gelen kalıcı değişmelerdir. Mutasyona sahip bir organizma ise mutant olarak adlandırılır.

Genotip: Soy yapı ya da Kalıt yapı organizmanın genetik yapısına verilen ad. Genetik bileşim.

<span class="mw-page-title-main">Zigot</span> Erkek ve dişi gametin birleşmesiyle oluşan döllenmiş hücre

Zigot, biri anneden (oosit), biri babadan (sperm) gelen iki eşey hücresinin birleşmesi (fertilizasyon) sonucu oluşan diploit hücre. Zigot, gelişiminin devamında bölünerek canlıyı oluşturur. Hayvan zigotları mitoz bölünmeyle; embriyoyu oluştururken, diğer canlılarda bu dönemde mayoz bölünme gerçekleşebilir. Çoklu doğumlar, örneğin ikizler, tek zigottan (monozigotik) veya farklı zigotlardan kaynaklanabilir (dizigotik).

<span class="mw-page-title-main">Genler ve aleller</span>

Kalıtım olayı doğrudan kromozomların mitoz ve mayoz bölünmeler ve döllenmedeki davranışlarına bağlıdır. Her bir kromozomda sayısız kalıtım birimleri, genler bulunur ve bunların her biri birbirinden farklı olup ayrı ayrı bir veya birkaç karakteri birden kontrol ederler. Genler kromozomlarda yer alırlar ve bir hücrede her bir kromozomdan iki tane bulunduğundan her bir hücrede genler bir çift olarak bulunur. Mayoz bölünmede kromozomlar birbirlerinden ayrılıp döllenmede tekrar bir araya geldiklerine göre genler de aynı davranışı gösterirler. Her bir kromozom genetiksel olarak linear düzende gen dizilerine sahipmiş gibi davranır ve bu gen düzenlenişleri homolog kromozomlarda birbirinin aynısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Alel</span> Aynı genin alternatif formlarından biri

Alel veya alelmorf, belirli bir özelliği belirleyen bir genin değişik (alternatif) hallerinden her biridir. Gen ve alel sözcüklerinin her ikisi de, belirli bir özelliğin kalıtsal faktörünü ifade eder. Alel sözcüğü, özellikle bir kromozomun bir lokusundaki iki ya da daha fazla seçenekli gen çeşidini anlatmak için kullanılır. Örneğin bir bezelyenin yuvarlak veya kırışık taneli olmasını belirleyen gen, yuvarlaklık aleli ve kırışıklık alelinden meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Delesyon</span>

Delesyon, genetikte bir kromozomun bir parçasının kopup, kaybolmasıyla meydana gelen kromozom anomalilerindendir. Kopan parçadaki genler kaybolur yani eksilir ve ciddi genetik hastalıklara sebep olur.

<span class="mw-page-title-main">Popülasyon genetiği</span> popülasyonların genetik farklılıklarıyla ilgilenen genetiğin alt alanı, evrimsel biyolojinin bir parçası

Popülasyon genetiği, popülasyonlardaki fertlerin benzerlik ve farklılıklarının kaynaklarını, bunun yanında popülasyonlardaki alel frekansının dağılımlarını ve değişimlerini araştıran bir genetik altdalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Monohibrit çaprazlama</span> Çaprazlama konusu üzerinde mendelin etkisi büyüktür.

Erkek ve dişi genlerin sembollerle gösterilerek yavrunun genotip ve fenotipinin ihtimallerinin hesaplanmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hh antijen sistemi</span>

Hh antijen sistemi ya da Bombay fenotipi, genetikte, nadir olarak bulunan bir kan grubu sistemini tanımlamak için kullanılır.

Çaprazlama, eşeyli üreyen canlılarda erkek ve dişi üreme hücrelerinin birleştirilmesiyle yavru bireyler elde edilmesi olayına denir. Çaprazlama yapılmasının sebebi karakterleri oluşturan allel genlerin yarısının dişiden yarısının erkekten alınmasıdır.

Genetik bağlantı, belli genetik konumların (lokusların) veya gen alellerin beraberce kalıt olmaları durumdur. Aynı kromozom üzerindeki genetik lokuslar birbirine fiziksel olarak bağlıdırlar, bu yüzden mayoz bölünmede alellerin ayrışması sırasında, bunlar beraber kalma eğiliminde oldukları için bağlantılı oldukları söylenir. Farklı kromozomlardaki gen alelleri bağlantılı değillerdir, mayoz sırasında kromozomların bağımsız tertiplenmelerinden dolayı.

Ekivalentlik, genetik olarak aynı karaktere etki eden fakat birbirinden farklı özellik taşıyan iki genin canlının genotipinde birbirine dominantlık gösteremeyip ebeveynlerinden farklı yeni bir genotip oluşturmasıdır. Ekivalentlik "eksik baskınlık" olarak da bilinir.

Seçilim değeri, kimi Türkçe kaynaklarda "uyum başarısı" ya da "uyum gücü" olarak da geçmektedir, evrim kuramında önde gelen merkezi bir fikirdir. Hem genotipe göre, hem de fenotipe göre tanımlanabilir. Her iki durumda da, hayatta kalma ve üreme kabiliyetini açıklar ve belirgin genotip veya fenotipteki ortalama bir bireyin, bir sonraki neslin gen havuzuna yaptığı katkının ortalamasına eşittir. Eğer belirli bir geni etkileyen aleller arasında farklılıklar mevcutsa, o zaman alellerin frekansları da nesiller boyunca değişim gösterecektir; daha yüksek seçilim değerine sahip olan aleller, daha yaygın hale gelirler. İşte bu sürece, doğal seçilim denir.

<span class="mw-page-title-main">Fenotipik özellik</span> Fenotipik özellik, fensel açıdan dişi ve erkek bireyden gelen alel genlerin birleşmesi ile oluşan genotipin baskın karakter açısından dış görünüşe vurmasıdır.

Fenotipik özellik veya biyolojik özellik, bir canlı organizmanın fenotipik karakterinin kalıtılan, doğal çevre tarafından belirlenen veya her ikisinin bir kombinasyonu olabilen değişik bir varyantı. Örneğin, göz rengi bir karakter veya bir niteliğin soyut tanımlanması olurken mavi, ela ve kahverengi ise somut özelliklerdir.

<span class="mw-page-title-main">Lokus</span>

Genetik ve genetik hesaplama alanında lokus, bir genin, bu genin alellerinden birinin ya da bir DNA dizisinin kromozom üzerinde düşünüldüğü yer veya DNA üzerindeki fiziksel özel konumudur. Belirli bir lokus üzerindeki DNA dizisinin herhangi bir varyantına ise alel denir. Belirli bir genom üzerinde yer alan lokusların düzenli listesine genetik harita olarak adlandırılır. Harita üzerindeki gen eşleştirmesi, belirli bir biyolojik özelliğin hangi lokus üzerinde bulunabileceğinin belirlenmesi işlemidir.

Letal gen, canlılarda öldürücü özelliğe sahip genlerin genel adıdır. Baskın, çekinik ya da eşbaskın olabilir.

Biyolojide klin, bir türün coğrafi dağılımının tamamında tek bir özelliğinin ya da biyolojik niteliğinin ölçülebilir gradyanıdır. İlk olarak Julian Huxley tarafından 1938 yılında kullanılan klin terimi genellikle gen frekansı, kan grubu gibi genetik ya da vücut boyutları, deri pigmentasyonu gibi fenotipik özelliklerin değişimini kastetmekteydi. Klinler bir özelliğin sürekli ama derece derece değişmesi gibi bir coğrafi bölgeden diğerine geçerken birdenbire aniden de değişebilmesi için de kullanılır.