İçeriğe atla

Basınç katsayısı

Akışkanlar dinamiği alanında, basınç katsayısı bir boyutsuz sayı olup, bir akış alanındaki bağıl basınçları ifade eder. Basınç katsayısı, aerodinamik ve hidrodinamik çalışmalarında kullanılmaktadır. Her bir akış alanında, her konumsal noktanın kendine özgü bir basınç katsayısı, Cp değeri bulunmaktadır.

Aerodinamik ve hidrodinamik alanlarında, birçok durumda, bir cismin yakınındaki bir noktadaki basınç katsayısı, cismin boyutundan bağımsız olarak değerlendirilir. Bu sebeple, bir mühendislik modeli rüzgar tüneli veya su tünelinde test edilerek, modelin çevresindeki kritik noktalardaki basınç katsayıları belirlenebilir ve bu katsayılar, tam boyutlu bir uçak veya geminin etrafındaki kritik noktalardaki akışkan basıncını güvenle tahmin etmek için kullanılabilir.

Tanım

Basınç katsayısı, sıkıştırılamaz ve sıkıştırılabilir akışkanları (su ve hava gibi) incelemek için kullanılan bir parametredir. Boyutsuz katsayı ile boyutlu sayılar arasındaki ilişki şu şekildedir: [1][2]

burada:

basınç katsayısının hesaplandığı noktadaki statik basınçtır
serbest akımdaki (yani herhangi bir bozulmadan uzak olan, İng. freestream) statik basınçtır
serbest akım akışkan yoğunluğudur (Deniz seviyesinde ve 15 °C'deki hava yoğunluğu 1.225 ’tür)
akışkanın serbest akım hızı veya akışkan içerisindeki cismin hızıdır

Sıkıştırılamaz akış

Bernoulli denklemi kullanılarak, basınç katsayısı potansiyel akışlar (viskoz olmayan ve kararlı akışlar) için daha basit hale getirilebilir:[3]

burada:

basınç katsayısının değerlendirildiği noktadaki akış hızıdır
Mach sayısı olup sıfır limitinde değerlendirilir
akışın durgunluk basıncıdır

Bu ilişki, hız ve basınçtaki değişimlerin, akışkan yoğunluğundaki değişimlerin ihmal edilebileceği kadar küçük olduğu sıkıştırılamaz akışkanların akışı için geçerlidir. Bu varsayım, Mach sayısı yaklaşık olarak 0.3'ün altında olduğunda mühendislik uygulamalarında yaygın olarak kabul edilir.

  • değerinin sıfır olması, basıncın serbest akım basıncı ile aynı olduğunu belirtir.
  • değerinin bir olması, durgunluk basıncına karşılık gelir ve bir durgunluk noktasını ifade eder.
  • Bir sıvı akışında en negatif değerleri, kavitasyon sayısına eklenerek kavitasyon marjını verir. Bu marj pozitifse, akış yerel olarak tamamen sıvıdır; sıfır veya negatifse, akış kavitasyon yapmakta veya gaz halindedir.

olan noktalar, planör tasarımında önem taşır çünkü bu, varyometreye sinyal basıncı sağlamak için uygun bir "toplam enerji" portu yerini gösterir. Varyometre, atmosferin dikey hareketlerine tepki verir, ancak planörün dikey manevralarına tepki vermez.

Bir cismin etrafındaki sıkıştırılamaz akışkan akış alanında, 'bir'e kadar pozitif basınç katsayısına sahip noktalar ve negatif basınç katsayıları (eksi birin altında olan katsayılar dahil) bulunmaktadır.

Sıkıştırılabilir akış

Hava gibi sıkıştırılabilir akışkanların akışında ve özellikle yüksek hızlı sıkıştırılabilir akışkan akışında, (dinamik basınç) artık durgunluk basıncı ile statik basınç arasındaki farkın doğru bir ölçüsü olarak kabul edilmez. Ayrıca, durgunluk basıncının toplam basınca eşit olduğu tanıdık ilişki her zaman geçerli değildir. (Bu, izentropik akışta her zaman doğrudur, ancak şok dalgasının varlığı, akışın izotermal olmasından sapmasına neden olabilir.) Sonuç olarak, sıkıştırılabilir akışta basınç katsayıları birden büyük olabilir.[4]

Perturbasyon teorisi

Basınç katsayısı , girdapsız akış (İng. irrotational flow) ve izentropik akış için, serbest akım hızı ile normalize edilen potansiyel ve perturbasyon potansiyeli tanıtılarak tahmin edilebilir

Bernoulli denklemi kullanılarak,

bu denklem şu şekilde yeniden yazılabilir

burada ses hızıdır.

Basınç katsayısı şu şekilde ifade edilir:

burada uzak alan ses hızıdır.

Yerel piston teorisi

Klasik piston teorisi, güçlü bir aerodinamik analiz aracıdır. Momentum denklemi ve izentropik perturbasyonların varsayımı kullanılarak, yüzey basıncı için aşağıdaki temel piston teorisi formülü elde edilir:

burada aşağı inhiraf hızı (İng. downwash speed) ve ses hızıdır.

Yüzey şu şekilde tanımlanır:

Kayma hızı sınır koşulu (İng. slip velocity boundary condition) şuna yol açar:

Aşağı inhiraf hızı (İng. downwash speed) şu şekilde yaklaşık olarak hesaplanır:

Basınç dağılımı

Belirli bir hücum açısındaki bir kanat profili, basınç dağılımı olarak adlandırılan bir duruma sahiptir. Bu basınç dağılımı, kanat profilinin etrafındaki tüm noktalardaki basınç değerlerini ifade eder. Genellikle, bu dağılımların grafiklerinde negatif değerler grafikte daha yüksek konumda çizilir, çünkü kanat profilinin üst yüzeyindeki genellikle sıfırın oldukça altında olacak ve bu nedenle grafikteki en üst çizgi olacaktır.

Aerodinamik katsayılarla ilişki

Üç aerodinamik katsayının tamamı, basınç katsayısı eğrisinin kord boyunca integralidir. Kaldırma katsayısı, tamamen yatay yüzeylere sahip iki boyutlu bir kanat profili kesiti için, basınç katsayısı dağılımından entegrasyon yoluyla veya dağılımdaki çizgiler arasındaki alanın hesaplanması ile belirlenebilir. Bu ifade, kaldırma yaklaştırmasının panel yöntemi kullanılarak doğrudan sayısal entegrasyon için uygun değildir, çünkü basınç kaynaklı kaldırma yönünü dikkate almaz. Bu denklem yalnızca sıfır hücum açısı için geçerlidir.

burada:

alt yüzeydeki basınç katsayısıdır
üst yüzeydeki basınç katsayısıdır
ön kenarın konumudur
arka kenarın konumudur

Alt yüzeydeki daha yüksek (daha negatif) olduğunda, bu negatif bir alan olarak kabul edilir çünkü bu durum kaldırma yerine aşağı doğru kuvvet üretecektir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ L. J. Clancy (1975) Aerodynamics, § 3.6, Pitman Publishing Limited, London. 0-273-01120-0
  2. ^ Abbott and Von Doenhoff, Theory of Wing Sections, equation 2.24
  3. ^ Anderson, John D. Fundamentals of Aerodynamics. 4th ed. New York: McGraw Hill, 2007. 219.
  4. ^ https://thesis.library.caltech.edu/608/1/Scherer_lr_1950.pdf 11 Ekim 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Diğer okumalar

  • Abbott, I.H. and Von Doenhoff, A.E. (1959) Theory of Wing Sections, Dover Publications, Inc. New York, Standard Book No. 486-60586-8
  • Anderson, John D (2001) Fundamentals of Aerodynamic 3rd Edition, McGraw-Hill. 0-07-237335-0

İlgili Araştırma Makaleleri

Vektör hesaplamada, divergence bir vektör alanının kaynak ya da batma noktasından uzaktaki bir noktada genliğini ölçen işleçtir; yani bir vektör alanının uzaksaması işaretli bir sayıdır. Örneğin ısındıkça genişleyen havanın hızını gösteren bir vektör alanının uzaksaması pozitif olacaktır, çünkü hava genişlemektedir. Eğer hava soğuyup daralıyorsa uzaksama negatif olacaktır. Bu özel örnekte uzaksama yoğunluğun değişiminin ölçüsü olarak düşünülebilir.

ile gösterilen bir vektör alanının rotasyoneli, nabla operatörü ile 'nin vektörel çarpımına eşittir.

Laplasyen , skaler bir alanının gradyanı alınarak elde edilen vektörün diverjansıdır. Fizikteki birçok diferansiyel denklem laplasyen içerir.

<span class="mw-page-title-main">Küresel koordinat sistemi</span>

Küresel koordinat sistemi, üç boyutlu uzayda nokta belirtmenin bir yoludur.

<span class="mw-page-title-main">Navier-Stokes denklemleri</span> Akışkanların hareketini tanımlamaya yarayan denklemler dizisi

Navier-Stokes denklemleri, ismini Claude-Louis Navier ve George Gabriel Stokes'tan almış olan, sıvılar ve gazlar gibi akışkanların hareketini tanımlamaya yarayan bir dizi denklemden oluşmaktadır.

Lorentz kuvveti, fizikte, özellikle elektromanyetizmada, elektromanyetik alanların noktasal yük üzerinde oluşturduğu elektrik ve manyetik kuvvetlerin bileşkesidir. Eğer q yük içeren bir parçacık bir elektriksel E ve B manyetik alanın var olduğu bir ortamda v hızında ilerliyor ise bir kuvvet hissedecektir. Oluşturulan herhangi bir kuvvet için, bir de reaktif kuvvet vardır. Manyetik alan için reaktif kuvvet anlamlı olmayabilir, fakat her durumda dikkate alınmalıdır.

Klein-Gordon Denklemi, Schrödinger denkleminin bağıl/göreli (relativistik) olan versiyonudur ve atomaltı fizikte kendi ekseni etrafında dönmeyen parçacıkları tanımlamada kullanılır. Oskar Klein ve Walter Gordon tarafından bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Cauchy dağılımı</span>

Olasılık kuramı ve istatistik bilim dallarında Cauchy-Lorentz dağılımı bir sürekli olasılık dağılımı olup, bu dağılımı ilk ortaya atan Augustin Cauchy ve Hendrik Lorentz anısına adlandırılmıştır. Matematik istatistikçiler genel olarak Cauchy dağılımı adını tercih edip kullanmaktadırlar ama fizikçiler arasında Lorentz dağılımı veya Lorentz(yen) fonksiyon veya Breit-Wigner dağılımı olarak bilinip kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Laplace denklemi</span>

Matematikte Laplace denklemi, özellikleri ilk defa Pierre-Simon Laplace tarafından çalışılmış bir kısmi diferansiyel denklemdir. Laplace denkleminin çözümleri, elektromanyetizma, astronomi ve akışkanlar dinamiği gibi birçok bilim alanında önemlidir çünkü çözümler bilhassa elektrik ve yerçekim potansiyeli ile akışkan potansiyelinin davranışını açıklar. Laplace denkleminin çözümlerinin genel teorisi aynı zamanda potansiyel teorisi olarak da bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Digama fonksiyonu</span>

Matematik'te, digama fonksiyonu gama fonksiyonu'nun logaritmik türevi olarak tanımlanır:

Elektromanyetik dalga denklemi, elektromanyetik dalgaların bir ortam boyunca ya da bir vakum ortamı içerisinde yayılmasını açıklayan, ikinci dereceden bir kısmi diferansiyel denklemdir. Denklemin, ya elektrik alanı E ya da manyetik alan B cinsinden yazılan homojen formu şöyledir:

Fizikte, Lorentz dönüşümü adını Hollandalı fizikçi Hendrik Lorentz'den almıştır. Lorentz ve diğerlerinin referans çerçevesinden bağımsız ışık hızının nasıl gözlemleneceğini açıklama ve elektromanyetizma yasalarının simetrisini anlama girişimlerinin sonucudur. Lorentz dönüşümü, özel görelilik ile uyum içerisindedir. Ancak özel görelilikten daha önce ortaya atılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Vektör alanı</span> oklid uzayının seçilen bir alt kümesinin her bir noktasında yöneyin belirlenmesidir.

Yöney alan, Öklid uzayının seçilen bir alt kümesinin her bir noktasında yöneyin belirlenmesidir. Düzlemdeki bir yöney alanı, her biri düzlemdeki bir noktaya ilişik, yönü ve büyüklüğü olan oklar topluluğu olarak düşünülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Sicim kozmolojisi</span>

Sicim kozmolojisi, ilk kozmolojinin sorularını sicim kuramındaki eşitlikleri uygulayarak çözmeye çalışan yeni bir alandır.Çalışmaların bağlantılı bölgesi brane kozmolojisidir. Bu yaklaşım sicim kuramının şişme kozmolojik modelinden türetilebilir, bu sayede ilk büyük patlama senaryolarına kapı açılmıştır. Fikir, eğimli bir arka planda bozonik sicim özelliği ile bağlantılıdır, düzgün olmayan sigma modeli olarak bilinir. Bu modelin ilk işlemleri beta işlevi olarak gösterilir, modelin sürekli ölçünü bir enerji düzeyinin işlevi olarak nitelendirir, Ricci tensörü ile orantılı olmakla birlikte Ricci akışına da mahal vermiştir. Bu model konformal değişmeze sahip olduğundan mantıklı bir kuantum alan kuramı olarak tutulmalı, beta işlevi ise ardından, hemen sıfır üreten Einstein alan eşitliği olmalıdır. Einstein’ın eşitlikleri bir şekilde yersiz görünse de, bu sonuç kesinlikle iki-boyutlu modelin daha fazla boyutlu fizik üretebileceğini göstermesi açısından dikkat çekicidir. Buradaki ilgi çekici nokta ise sicim kuramı gereksinim olmasa da düz bir arka plandaki tutarlıkla 26 boyut olarak formulize edilebilir. Bu Einstein’ın eşitliklerinin altında yatan fiziğin konformal alan kuramı ile açıklanabileceğine dair ciddi bir ipucudur. Aslında, bu sicim kozmolojisi için şişmeci bir evrene sahip olduğumuza dair bir kanıtımız olduğuna işarettir.Evrenin evriminde, şişme evresinden sonra, bugün gözlemlenen genişleme Firedmann eşitliklerinde tam anlamıyla tanımlanmıştır. İki farklı evre arasında pürüzsüz bir geçiş beklenir. Sicim kozmolojisi, geçişi açıklamakta zorluk çeker. Bu sözlükte zarif çıkış problemi olarak bilinir. Şişmeci kozmoloji skaler alanın varlığının şişmeyi zorladığını ima eder. Sicim kozmolojisinde bu durum dilaton alanına mahal verir.. Bu skaler ifade, düşük enerjilerin efektif kuramı olan skaler alanın bozonik sicimin tanımına girer. Bu eşitlikler Brans-Dicke kuramındakilere benzer. Nicel çözümlenimler boyutların kritik sayısını, (26), dörde düşürmeye çalışır. Genel olarak, Friedmann eşitliklerinden rastgele sayıda boyut elde edilebilir. Başka bir durum ise boyutların kesin sayısı etkili dört boyut kuramı ile çalışarak sıkıştırılmış evrenleri üretir. Sıkıştırılmış boyutlarda skaler alanların oluştuğu Kaluza-Klein kuramı buna bir örnektir. Bu alanlara modili denir.

<span class="mw-page-title-main">Stres-enerji tensörü</span>

Stres-enerji tensörü, fizikte uzayzaman içerisinde enerji ve momentumun özkütle ve akısını açıklayan, Newton fiziğindeki stres tensörünü genelleyen bir tensördür. Bu, maddedinin, radyasyonun ve kütleçekimsel olmayan kuvvet alanının bir özelliğidir. Stres-enerji tensörü, genel göreliliğin Einstein alan denklemlerindeki yerçekimi alanının kaynağıdır, tıpkı kütle özkütlesinin Newton yerçekiminde bu tip bir alanın kaynağı olması gibi.

Teorik fzikte, Nordstrom kütleçekim kanunu genel göreliliğin bir öncülüdür. Açıkçası, Fin’li teorik fizikçi Gunnar Nordström tarafından 1912 de ve 1913 te önerilen iki ayrı teori vardır. Bunlardan ilki, hızla geçerliliğini yitirmiş, ancak ikinci, yerçekimi etkileri kavisli uzay-zaman geometrisi bakımından tamamen kabul eden. kütleçekim metrik teorisinin bilinen ilk örneği olmuştur. Nordstrom teorilerinin hiçbiri gözlem ve deney ile uyum içinde değildir. Bununla birlikte, ilkinin kısa sürede üzerindeki ilgiyi kaybetmesi, ikinciyi de etkilemiştir. İkinciden geriye kalan, kütleçekim kendine yeten relativistik teorisi. Genel görelilik ve kütleçekim teorileri için temel taşı niteliği görevi görmektedir. Bir örnek olarak, bu teori, pedagojik tartışmalar kapsamında özellikle yararlıdır.

Akışkanlar dinamiğinde, Faxén yasası düşük Reynolds sayısı koşulları altında bir kürenin karşılaştığı kuvvetlere, torka, strese ve akışa göre bir kürenin hızı ve açısal hızı ile ilişkilendirir.

<span class="mw-page-title-main">Isı sığası oranı</span>

Termal fizik ve termodinamikte, ısı sığası oranı, adyabatik indeks ya da Poisson sabiti, sabit basınçtaki ısı sığasının (CP) sabit hacimdeki ısı sığasına oranıdır (Cv). Bazen izantropik yayılma faktörü olarak da bilinen oran ideal gazlarda γ (gama) gerçek gazlarda κ (kappa), ile gösterilir. Gama sembolü havacılıkta ve kimya mühendisliğinde kullanılır.

Bu madde Vektör Analizi'ndeki önemli özdeşlikleri içermektedir.

Termal akışkan dinamiği alanında, Nusselt sayısı (Nu), Wilhelm Nusselt'in adını taşıyan ve bir sınır tabakasındaki toplam ısı transferinin, kondüksiyon ısı transferine oranını ifade eden bir boyutsuz sayıdır. Toplam ısı transferi, kondüksiyon ve konveksiyonu içerir. Konveksiyon ise adveksiyon ve difüzyon bileşenlerinden oluşur. Kondüktif bileşen, konvektif koşullar altında ancak hareketsiz bir akışkan için varsayılarak ölçülür. Nusselt sayısı, akışkanın Rayleigh sayısı ile yakından ilişkilidir.