
Akne (sivilce), yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili bir deri hastalığı. Fransızca kökenli olduğu belirtilen akne sözcüğü Türkçede sivilce ve sızanak olarak da ifade edilmektedir.

Farenjit, Pharyngitis yutağın (farenks) iltihaplanmasına (enflamasyon) yani yutak ve boğaz iltihaplanma verilen bir hastalıktır. Yutağın bazen mikrobik, bazen metabolik, bazen de çalışılan ortamın ısısına, tozuna bağlı olarak reaksiyon göstermesi olan farenjit sıklıkla boğaz ağrısı veya boğaz yangısı olarak anılır. Bademciklerin enfeksiyonu, tonsilit, de eş zamanlı olarak görülebilir.

Prostat, üriner sistemin son kısmına yakın bölümde mesane ve üretra arasına yerleşmiş kestane şekli ve büyüklüğünde bir organdır. Yapı olarak üretral kret, seminal kolikulus, boşalma kanalı, prostatik sinüs, prostatik kanallar, prostatik utrikülden oluşur.

Endometriozis, dölyatağı mukozasındaki epitelyum dokusundan kopup ayrılan hücrelerin dölyatağından çok az uzağında meydana getirdiği benign dokudur. Rahim dışındaki bölgelerde iyi huylu tümör adlı oluşumlara dönüşmektedir. Bu oluşumlar ağrıya, kısırlığa ve diğer bazı sorunlara neden olabilir. Genelde bu hastalık geç teşhis edilmektedir. Yaklaşık olarak ilk belirtiyle teşhis arasında 6 seneye yakın bir süre gecmektedir. Rahim içini döşeyen endometrium gibi endometrioziste adet döneminin etkisi altındadır. Adet dönemi içerisinde bu dokularda da kalınlaşma ve kanama olmaktadır. Endometriozisin en sık görüldügü yerler karın boşluğu olmak üzere yumurtalıklarda ve pelvis adındaki kalça boşluğundadır.

Klamidya, filum Chlamydiae türü bakterilerin neden olduğu cinsel yolla bulaşan bir hastalık türüdür. Chlamydia trachomatis, chlamydia muridarum ve chlamydia suis olmak üzere üç türü bulunur.

Kandidiyaz, herhangi bir Candida türüne bağlı olarak gelişen herhangi bir mantar enfeksiyonu için kullanılan genel addır. Kandidiyaz başka adlarla da anılabilmektedir ve bunlar şöyle sıralanabilir:
- Kandida enfeksiyonu, kandidoz ve kandidiyazis.
- Moniliyaz ve moniliyazis.
Vajinit, vajina mukozasının enflamasyonudur ve genelde aşağıdaki üç kategoriye ayrılır:
- Hormonal vajinit doğum sonrası veya menopoz sonrası kadınlarda görülen atrofik vajiniti de kapsar. Vajina duvarlarının ince ve kuru olmasından kaynaklanır. Bazen ergenlik öncesi genç kızlarda da olabilir. Kaşınma, yanma ve acı olabilir. Vajinal dokunun incelmesi enfeksiyonlara yol açabilir.
- İrritan vajinit alerji yapan veya tahriş eden maddelerden kaynaklanır. Alerji nedeni prezervatif, spermatisit, sabun, parfüm, vajinal duş ve meni, ilaçlar nedeniyle olabilir. Sürtünme, kumaşlar, tampon veya kremler de tahrişe neden olabilir. Bunların neden olduğu enflamasyon vajinal akıntıya neden olabilir.
- Enfeksiyöz vajinit üreme yaşında kadınlardaki vajinitlerin %90'ını oluşturur. Bakteriyel enfeksiyon vajinitlerin en sık nedenidir. Genelde Candida albicans, Trichomonas vaginalis veya Gardnerella tarafından meydana gelir. Daha ender enfeksiyonlar bel soğukluğu, klamidya, mikoplazma, herpes, kampilobakter ve bazı parazitlerdir.
- Aerobik vajinit

Pilonidal kist veya pilonidal hastalık, tipik olarak kalçanın yanakları arasında ve genellikle üst ucunda kist olarak ortaya çıkan bir tür deri enfeksiyonudur. Belirtiler arasında ağrı, şişme ve kızarıklık yer alabilir. Ayrıca sıvı drenajı olabilir, ancak nadiren ateş görülebilir.

Arpacık, göz silleri enfeksiyonlarından biridir. Hastalık, 1-2 gün içerisinde oluşur ve gözdeki batma, gözkapağındaki gerilmelerle beraber kendini gösterir. Başta bir nokta halinde olan bozulum, 1-2 gün içinde ağızlaşma (püstül) durumuna geçer. Göz kapaklarındaki dış gözyaşı bezlerinin iltihabı sonucu dış arpacık, iç gözyaşı bezlerinin iltihabı sonucu iç arpacık ortaya çıkar.
Kistik fibrozis, akciğer, pankreas, bağırsak, ter bezleri dış salgı bezlerinde görülen, otozomal resesif kalıtımlı bir gen hastalığıdır. Kistik fibrozis hastalığı, aynı anda solunum sistemi, sindirim sistemi gibi vücudun birden çok sistem ve organını etkileyebilir. Doğumla birlikte görülen fibrozis, bu etkileme sonucu işlev bozukluklarına neden olur.
Endometrioma, çikolata kisti endometriosis hastalığının yumurtalıklarda oluşturduğu kistik yapıya verilen isimdir.

Ekinokokkoz ya da diğer adlarıyla kist hidatik, hidatidoz veya halk arasında türüne bakılmaksızın bilinen adıyla kist hastalığı, Echinococcus türü şerit solucanlarının sebep olduğu bir paraziter hastalıktır. İnsanlarda bu hastalığın iki ana türü görülür: kistik ekinokokkoz ve alveolar ekinokokkoz. Daha seyrek görülen ve polikistik ekinokokkoz ve ünikistik ekinokokkoz adı verilen iki türü daha vardır. Bu hastalık çoğunlukla belirti vermeden başlar ve bu durum yıllarca sürebilir. Ortaya çıkan belirti ve işaretler kistlerin yerine ve büyüklüğüne bağlıdır. Alveolar hastalık genellikle karaciğerde başlar, ama akciğerler ve beyin gibi vücudun diğer kısımlarına da sıçrayabilir. Karaciğeri etkilenen kişilerde karın ağrısı, kilo kaybı ve renkte sararma görülebilir. Akciğer hastalığı ise göğüs ağrısına, nefes darlığına ve öksürüğe yol açabilir.

Osteomiyelit (OM) kemik enfeksiyonudur. Semptomlar, üstte kızarıklık, ateş ve halsizlik ile belirli bir kemikte ağrı içerebilir. Kol ve bacakların uzun kemikleri en sık çocuklarda görülürken, ayaklar, omurga ve kalçalar en sık yetişkinlerde görülür.

Araknoid kistler, beyin ve omuriliği kaplayan üç meningeal tabakadan biri olan beynin kortikal yüzeyi ile ile kafatası kaidesi arasında veya araknoid membran arasında gelişebilen, araknoidal hücreler ve kollajen ile kaplı beyin omurilik sıvısının doldurduğu kistik yapılardır. Primer araknoid kistler konjenital bir bozukluk iken, ikincil araknoid kistler kafa travması sonrası ortaya çıkabilmektedir. Primer kist vakalarının çoğu bebeklik döneminde başlar; ancak, ergenlik dönemine kadar tespit edilemeyebilir.

Gangliyon kisti; bir eklem veya tendon üzerinde oluşan küçük bir sıvı kesesidir.
Herpes simpleks, herpes simpleks virüsünün neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Enfeksiyonlar, vücudun enfekte olan kısmına göre kategorize edilir. Oral uçuk, yüzü veya ağzı içerir. Genellikle uçuk veya gruplanmış küçük kabarcıklara neden olabilir veya sadece boğaz ağrısına neden olabilir. Genellikle basitçe herpes olarak bilinen genital herpes, minimal semptomlara sahip olabilir veya küçük ülserlerle sonuçlanan kabarcıklar oluşturabilir. Bunlar tipik olarak iki ila dört hafta içinde iyileşir. Kabarcıklar ortaya çıkmadan önce karıncalanma veya ağrılar oluşabilir. Herpes, aktif hastalık dönemleri arasında döngü yapar ve arada semptomsuz dönemler mevcuttur. İlk bölüm genellikle daha şiddetlidir ve ateş, kas ağrıları, şişmiş lenf düğümleri ve baş ağrıları ile ilişkilendirilebilir. Zamanla, aktif hastalık ataklarının sıklığı ve şiddeti azalır. Herpes simpleksin neden olduğu diğer bozukluklar şunları içerir: parmakları tuttuğunda herpetik dolama gözün herpes enfeksiyonu, beynin herpes enfeksiyonu ve yenidoğanı etkilediğinde yenidoğan herpes enfeksiyonu.

Glandüler ateş olarak da bilinen enfeksiyöz mononükleoz, genellikle Epstein-Barr virüsünün (EBV) neden olduğu bir enfeksiyondur. Çoğu insan, hastalık çok az semptom gösterdiğinde veya hiç semptom göstermediğinde, çocukken virüs tarafından enfekte olur. Genç erişkinlerde hastalık genellikle ateş, boğaz ağrısı, boyundaki lenf düğümlerinde büyüme ve yorgunluk ile sonuçlanır. Çoğu insan iki ila dört hafta içinde iyileşir; ancak, yorgun hissetmek aylarca sürebilir. Karaciğer veya dalak da şişebilir ve vakaların yüzde birinden daha azında dalak yırtılması meydana gelebilir.
Hipoöstrojenizm veya östrojen eksikliği, östrojenin normal seviyesinden daha düşük bir seviyede bulunmasıdır. Bir neden belirtmeksizin durumu ortaya koyar. Östrojen eksikliği ayrıca artmış kardiyovasküler hastalık riski ile ilişkilidir ve idrar yolu enfeksiyonları ve osteoporoz gibi hastalıklarla bağlantılıdır.

Atrofik vajinit, yeterli östrojen olmaması nedeniyle vajinal doku incelmesi sonucu vajinanın iltihaplanmasıdır. Semptomlar arasında cinsel ilişki sırasında ağrı, vajinal kaşıntı veya kuruluk ve idrar yapma isteği veya idrar yaparken yanma sayılabilir. Devam eden hastalık, tedavi olmaksızın genellikle düzelmez. Komplikasyonlar idrar yolu enfeksiyonlarını içerebilir.

Bir nabothian kisti, serviksin yüzeyinde mukusla dolu bir kisttir. Çoğu zaman, ektoserviksin tabakalı skuamöz epitelinin endoserviksin basit kolumnar epiteli üzerinde büyüdüğü zaman ortaya çıkarlar. Bu doku büyümesi servikal kriptleri bloke edebilir, kriptlerin içinde servikal mukusu hapseder. Ufak boyutlu naboth kistleri zaman içerisinde birleşerek dev boyutlara nadiren ilerleyebilir. Bu şekildeki büyük naboth kistlerinde serviks uterinin rezerv dokusu destrükte olduğundan, gebelik sürecinde erken doğumlara neden olabilmektedir.