
Yıldız, ağırlıklı olarak hidrojen ve helyumdan oluşan, karanlık uzayda ışık saçan, gökyüzünde bir nokta olarak görünen plazma küresidir. Bir araya toplanan yıldızların oluşturduğu galaksiler, gözlemlenebilir evrenin hâkimidir. Dünya'dan çıplak gözle görülebilen yaklaşık 6 bin dolayında yıldız vardır. Dünya'ya en yakın yıldız, aynı zamanda Dünya üzerindeki yaşamın gerçekleşmesi için gerekli olan ısı ve ışığın kaynağı da olan Güneş'tir.

Ülker veya Süreyya, Boğa takımyıldızının kuzeybatısında orta yaşlı, sıcak B-tipi yıldızlardan oluşan bir açık yıldız kümesi asterizmidir. Yaklaşık 444 ışık yılı uzaklığıyla Dünya'ya en yakın yıldız kümelerinden biridir. Ayrıca, Dünya'ya en yakın Messier nesnesidir ve gece gökyüzünde çıplak gözle görülebilen en belirgin yıldız kümesidir. Aynı zamanda NGC 1432 yansıma bulutsusu ve bir HII bölgesine de ev sahipliği yaptığı gözlemlenmiştir.

H II bölgesi, yüzlerce ışık yılı genişlikte olabilen, içerisinde yıldız oluşumlarının gerçekleştiği, parlayan bir plazma ve gaz bulutudur. Gaz içerisinde oluşmuş olan genç, sıcak ve mavi yıldızlar yüksek miktarda morötesi ışın yayıp bulutsuyu yükünleştirir.

Önyıldız ya da protostar, yıldızlar arası ortamda, dev bir moleküler bulutun gazlarının daralmasıyla meydana gelen büyük bir kütledir. Önyıldız, yıldız evrimi sürecindeki en erken evredir. Bu oluşum, Güneş kütleli yıldız için yaklaşık 10 milyon yıl sürer. Süreç, moleküler bir bulutun kendiliğinden kütleçekimi kuvveti altında çöktüğü zaman başlar. Artan yıldız kütlesinin radyasyon enerjisine dönüşümünü gösteren süpersonik güneş rüzgarı biçimi olan T Tauri rüzgarı, önyıldızın oluşacağını gösterir.

Herbig Ae/Be yıldızları, A ve B tayf türünden yıldızlardır. Hâlâ gaz-toz bulutu içerisinde yer alırlar ve bazen çöküntü çemberleri ile bulunurlar. Tayflarında hidrojen ile kalsiyum salınım çizgileri bulunur. 2 ile 8 güneş kütlesine sahiptirler. Hertzsprung-Russell diyagramında bu yıldızlar, ana kolun sağında yer alırlar. Adlarını, onları ilk olarak 1960 yılında diğer yıldızlardan ayıran Amerikalı gökbilimci George Herbig'den almıştırlar.

Herbig-Haro Cisimleri, yeni oluşmuş yıldızlar ile ilişkilendirilmiş, nispeten küçük sayılabilecek bulutsu benzeri oluşumlardır. Genç yıldızlardan dışa akan gazların yakınlarda bulunan gaz bulutları ile yüksek hızla gerçekleşen çarpışmalar ile oluşurlar. Herbig-Haro cisimlerine yıldız oluşumunun sürdüğü bölgelerde sıkça rastlanır.

Yıldız patlama galaksisi, galaksilerdeki yıldızlararası dev moleküler bulutlarında oluşan soğuk gaz rezervlerinden meydana gelirler. Yıldız doğumları oranının istisnai derecede yüksek olduğu galaksiler “starburst galaksileri” adıyla bilinir. Bu galaksiler aşırı miktarda yıldız üretmeye sürekli olarak devam etselerdi gaz rezervlerini tüketerek ömürlerini iyice azaltırlardı. Fakat bu etkinlikleri genellikle yalnızca on milyon yıl kadar sürer ki, bu süre bir galaksinın ömür süresine nazaran nispeten kısa bir süredir. "Starburst galaksileri" Evren tarihinin erken dönemlerinde daha yaygındılar. Günümüzde bile bu galaksilerin yıldız doğumları toplamına katkıları tahminen %15 civarındadır.

Yıldızlar, uzayda bulunan yüksek yoğunlukta geniş bölgelerden oluşan moleküler bulutların içinde oluşur. Bu bulutlar çoğunlukla hidrojenden ve % 23–28 helyum ile az miktarda daha ağır elementlerden ibarettir. İçinde yıldız oluşan bu tür bir bulutsuya örnek Orion bulutsusudur. Bu bulutlardan büyük yıldızlar oluştukça, içinde bulundukları bulutları güçlü bir şekilde ışıklandırıp iyonlaştırırlar ve bir H II bölgesi yaratırlar.

Güneş Sistemi'nin oluşumu ve evrimi, yaklaşık 4,5 milyar yıl önce dev bir moleküler bulutun küçük bir parçasının yerçekimi etkisiyle çökmesiyle başladı. Çöken kütlenin çoğu, merkezde toplanarak Güneş'i oluştururken, geri kalanı düzleşerek gezegenlerin, uyduların, asteroitlerin ve diğer küçük gök cisimlerinin oluştuğu bir proto-gezegen diskine dönüştü.
Gökadaların ortaya çıkma ve evrimlerinin incelenmesi bir bakıma gökadaların nasıl meydana geldikleri ve evren tarihinde nasıl bir evrim yolu izledikleri sorularının yanıtlanması girişimleridir. Bu alandaki bazı teoriler geniş ölçüde kabul görmekle birlikte, bu alan astrofizikte hâlen ilerlemeler bekleyen etkin bir alandır.
Yıldız evrimi bir yıldızın yaşamı boyunca maruz kaldığı radikal değişikliklerin bir sürecidir. Yıldız'ın kütlesine bağlı olarak bu yaşam süresi, birkaç milyon yıldan, trilyonlarca yıla ulaşabilir, evrenin yaşı göz önüne alındığında bu çok fazladır.

Çöküntü çemberi, bir yıldızın yaşam döngüsünün farklı evrelerinde, yörüngesi çevresinde; gaz, toz, gezegenimsiler, asteroitler veya çarpışan parçacıkların halka benzeri bir şekilde birikmesidir. Bu gibi çemberler kendini şu şekillerde gösterir:
- Birincil yıldızı çevreleyen disk, bir çoklu yıldız sistemindeki başyıldızın yörünge çemberinde bulunması.
- İkili yıldızı çevreleyen disk, ikili sistemin birinci ve ikinci yörünge çemberlerinde birlikte bulunması.
- Yığılma diski, Neptün'ün yörüngesinin ötesinde.
- İlkel gezegen oluşum diski, yeni oluşmuş bir yıldız çevresindeki yoğun gaz ve tozun yıldızı çevreleyen diski.
- Enkaz diski, gezegenimsi cisimlerin yanı sıra ince toz ve bunların çarpışması ve buharlaşması sonucu ortaya çıkan az miktarda gazdan oluşur. Orijinal gaz ve küçük toz parçacıkları ise dağılmış veya gezegenlerde toplanmıştır.
- Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'nde Mars ile Jüpiter'in yörüngeleri arasında bulunan küçük gök cisimlerinin toplandığı bölgedir. Aynı zamanda gezegenler arası tozun kaynağıdır.
- Edgeworth-Kuiper kuşağı, Neptün'ün yörüngesinin ötesinde.
- Hills bulutu; sadece iç Oort bulutunun torus benzeri bir şekli vardır. Dış Oort bulutu ise daha çok küresel bir şekle sahiptir.

Fil Hortumu Bulutsusu Kral takımyıldızı yönünde yaklaşık olarak 2,400 ışık yılı uzaklıkta bulunan, IC 1396 yıldız kümesi içindeki yıldızlararası gaz ve toz ile iyonize olmuş gaz bölgesi. Burada gösterilen bulutsunun parçası karanlıktır, yoğun damlacık IC1396A'dır; Fil Hortumu diye adlandırılması ise, görünür dalga boylarında parlak, kıvrımlı bir çerçeveyle karanlık bir yama görüntüsünden dolayıdır. Parlak kenar, IC 1396A'nın batısını aydınlatan ve çok parlak, büyük bir yıldız tarafından iyonlaştırılmış olan yoğun bulutun yüzeyidir. Tüm IC 1396 bölgesi, yıldızın şiddetli morötesi ışınlarından kendilerini koruyabilen yoğun damlacıkların dışında büyük yıldız tarafından iyonlaştırılır.

Kozmik toz, uzayda var olan bir tozdur. Çoğu kozmik toz parçacığı, mikrometeoroitlerde olduğu gibi birkaç molekül ile 0,1 mm (100 µm) arasında ölçülür. Daha büyük parçacıklara ise meteoroit denir. Uzaydaki tüm tozun küçük bir kısmı yıldızların bıraktığı yoğunlaşmış maddeler gibi daha büyük ateşe dayanıklı mineraller içerir. Buna yıldız tozu denir. Yerel yıldızlararası ortam olan Yerel Kabarcığın toz yoğunluğu ortalama 10-6 x toz parçacığı/m³ 'tür ve her toz parçacığı yaklaşık 10–17 kg'lık bir kütleye sahiptir.

23 Orionis, Avcı takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 1.200 ışık yılı uzaklıkta bulunan çift yıldızdır. 4,99 kadir görünen büyüklüğüyle çıplak gözle bakıldığında loş, mavi beyaz bir nokta şeklinde gözlenebilir. Orion OB1 Birliği alt grubu üyesi olan bu çift yıldız, 18 km/sn'lik bir hızla Dünya'dan uzaklaşıyor.

Astronomide Yıldızlar arası ortam (ISM), bir galaksideki yıldız sistemleri arasında var olan maddedir. Bu madde iyonik, atomik ve moleküler formda gaz, toz ve kozmik ışınlar içerir. Yıldızlararası uzayı doldurur ve galaksiler arası uzaya iyi bir şekilde uyum sağlar. Aynı hacmi kaplayan elektromanyetik radyasyon şeklindeki enerji de yıldızlararası radyasyon alanıdır.

Ön gezegen diski, yeni oluşmuş genç bir yıldızın etrafını çevreleyen ve yoğun gaz ve tozun oluşturduğu dönen bir çöküntü çemberidir. Ön gezegen diski, yıldızın kendisi için bir toplanma diski olarak da düşünülebilir; çünkü gazlar veya diğer malzemeler diskin iç kenarından yıldızın yüzeyine düşüyor olabilir. Bu süreç gezegenlerin oluştuğu düşünülen birikme süreci ile karıştırılmamalıdır. Dış bir kaynak tarafından aydınlatılan foto-buharlaşan Ön gezegen disklerine ilgediskler denir.

Karanlık Bulutsu, soğurma bulutsuları olarak da anılan bu yıldızlararası bulutlar, koyu renkli gaz ve toz topluluklarıdır ve sıklıkla içlerinde oluşmakta olan yıldızları barındırmaktadırlar. Karanlık bulutsular, parlak bir bulutsunun bir kısmını örttüklerinde veya arka plandaki yıldızları örttüklerinde görülebilirler.
Karanlık yıldız, günümüzdeki yıldızlar oluşup gelişmeden önce evrenin başlarında var olduğu düşünülen bir yıldız türüdür.

Bartholomeus Jan "Bart" Bok Hollandalı-Amerikalı astronom, öğretmen ve öğretim görevlisiydi. En çok Samanyolu Galaksisi'nin yapısı ve evrimi üzerine yaptığı çalışmalarla ve daha parlak arka planlarda siluet halinde görülebilen küçük, yoğun karanlık yıldızlararası gaz ve toz bulutları olan Bok küreciklerinin keşfiyle tanınır. Bok, bu küreciklerin yıldızlara dönüşmeden önce büzülme sürecinde olabileceklerini öne sürmüştür.