İçeriğe atla

Barrett özofagusu

Barrett özofagusu
Barrett özofagusunun endoskopik görüntüsü (kırmızı-kahvrengi mukoza alanı)
UzmanlıkGastroenteroloji, genel cerrahi

Barrett özofagusu,[1] yemek borusunun alt bölümünü kaplayan mukozal hücrelerde meydana gelen anormal metaplazik değişim ile karakterize edilen bir durumdur. Hastalıkta, normal, çok katlı yassı epitel hücreleri, aralarda goblet hücreleri de yer alacak şekilde normalde sadece ince ve kalın bağırsakta bulunan tek katlı prizmatik epitel hücrelere dönüşür. Bu değişimin kanser öncesi bir durum olduğu düşünülür, çünkü durum genellikle ölümcül bir yemek borusu kanseri türü olan özofagal adenokarsinoma geçiş ile ilişkilidir.[2][3] Barrett özofagusunun temel sebebinin yemek borusunun reflü sonucu kronik aside maruz kalmaya karşı bir adaptasyonu olduğu düşünülmektedir.[4]

Hastalık ismini cerrah Norman Barrett'dan almıştır, buna rağmen durum ilk olarak 1946'da Philip Rowland Allison tarafından tanımlanmıştır.[5][6][7]

Tanı ve tedavi

Sık görülen semptomlar arasında sık ve uzun süredir devam eden mide ekşimesi, yutmada güçlük, kan kusma, sternumun altında, yemek borusunun mideyle birleştiği yerde ağrı ve yemek yemenin acı vermesi sonucu kilo kaybı bulunur. Durum, endoskopi ile teşhis edilir ve teşhis yöntemleri karakteristik olarak yemek borusunun alt kısmının doğrudan gözlemlenmesini, sonrasında ise biyopsi ile elde edilen etkilenen bölgedeki dokunun mikroskobik olarak incelenmesini içerir.

Barrett özofagusunun hücreleri, plazik olmayan, düşük dereceli displazik, yüksek dereceli displazik ve frank karsinomu olacak şekilde dört kategoride sınıflandırılır. Yüksek dereceli displazi ve adenokarsinomun erken evreleri endoskopik rezeksiyon veya radyofrekans ablasyonu ile tedavi edilebilir.[8] Adenokarsinomun sonraki aşamaları cerrahi rezeksiyon ile tedavi edilebilir ve palyatif bakım uygulanabilir. Displazisi veya düşük dereceli displazisi olanlarda ise endoskopi ile yıllık gözlem veya radyofrekans ablasyon tedavisi önerilir. Yüksek dereceli displazide, hastada kanser gelişme riski yılı başına %10 veya daha fazla olabilir.[2]

Epidemiyoloji

Özofagus adenokarsinomu insidansı son yıllarda Batı dünyasında önemli ölçüde artmıştır.[2] Bu durum, mide ekşimesi (gastroözofageal reflü hastalığı veya GERD) için tıbbi bakım arayan hastaların %5-15'inde bulunur, ancak Barrett özofagusu olan hastaların bir kısmı da asemptomatiktir.

Kaynakça

  1. ^ Dilek, Fatma Hüsniye; Dilek, Osman Nuri (2012). "Barrett Özofagusu". Turkiye Klinikleri General Surgery - Special Topics. 5 (3). ss. 44-52. ISSN 1308-1136. 10 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Kasım 2019. 
  2. ^ a b c Shaheen NJ, Richter JE (Mart 2009). "Barrett's oesophagus". Lancet. 373 (9666). ss. 850-61. doi:10.1016/S0140-6736(09)60487-6. PMID 19269522. 
  3. ^ Koppert LB, Wijnhoven BP, van Dekken H, Tilanus HW, Dinjens WN (Aralık 2005). "The molecular biology of esophageal adenocarcinoma". Journal of Surgical Oncology. 92 (3). ss. 169-90. doi:10.1002/jso.20359. PMID 16299787. 
  4. ^ Stein HJ, Siewert JR (1993). "Barrett's esophagus: pathogenesis, epidemiology, functional abnormalities, malignant degeneration, and surgical management". Dysphagia. 8 (3). ss. 276-88. doi:10.1007/BF01354551. PMID 8359051. 
  5. ^ Allison PR (Mart 1948). "Peptic ulcer of the oesophagus". Thorax. 3 (1). ss. 20-42. doi:10.1136/thx.3.1.20. PMC 1018255 $2. PMID 18904843. 
  6. ^ Bani-Hani KE, Bani-Hani BK (Mayıs 2008). "Columnar-lined esophagus: time to drop the eponym of "Barrett": Historical review". Journal of Gastroenterology and Hepatology. 23 (5). ss. 707-15. doi:10.1111/j.1440-1746.2008.05386.x. PMID 18410605. 
  7. ^ Katz-Summercorn, Annalise C.; Frankell, Alexander M.; Fitzgerald, Rebecca C. (1 Ocak 2016). Genetics and Biomarkers in Barrett's Esophagus and Esophageal Adenocarcinoma. Barrett's Esophagus. ss. 37-60. doi:10.1016/B978-0-12-802511-6.00004-1. ISBN 9780128025116. 
  8. ^ Shaheen, Nicholas J.; Falk, Gary W.; Iyer, Prasad G.; Gerson, Lauren B.; American College of Gastroenterology (Ocak 2016). "ACG Clinical Guideline: Diagnosis and Management of Barrett's Esophagus". The American Journal of Gastroenterology. 111 (1). ss. 30-50; quiz 51. doi:10.1038/ajg.2015.322. ISSN 1572-0241. PMID 26526079. 

Dış bağlantılar

Sınıflandırma
Dış kaynaklar


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Akciğer kanseri</span> Akciğer dokularında gelişen bir hastalık

Akciğer kanseri, akciğer dokularındaki hücrelerin kontrolsüz çoğaldığı bir hastalıktır. Bu kontrolsüz çoğalma, hücrelerin çevredeki dokuları sararak veya akciğer dışındaki organlara yayılmaları ile (metastaz) sonuçlanabilir. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında en sık ölüme neden olan kanser türüdür ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1,6 milyon ölüme neden olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Reflü</span>

Reflü, halk arasında mide reflüsü olarak bilinen gastro özofageal reflü hastalığı, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Kronik faranjit ve tipik boğaz rahatsızlığına neden olabilir. Reflü, asitli mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusunun asitten kendini koruma özelliğinin yok olmasından kaynaklanır. Erişkinlerin yaklaşık %20'sinde reflü görülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Yemek borusu</span> omurgalılarda bir organ

Yemek borusu, yenilen yiyeceklerin ağız ve yutaktan sonraki geçiş bölgesidir.

<span class="mw-page-title-main">Parkinson hastalığı</span> beynin alt kısımlarındaki gri cevher çekirdeklerinin bozukluğuna bağlı bir sinir sistemi hastalığıdır

Parkinson hastalığı (PH) veya kısaca Parkinson, başlıca merkezî sinir sisteminin etkilendiği, uzun süreli bir nörodejeneratif hastalıktır ve hem motor hem de motor olmayan sistemleri etkiler. Semptomlar genellikle yavaş yavaş ortaya çıkar ve hastalık ilerledikçe motor olmayan semptomlar daha yaygın hale gelir.

<span class="mw-page-title-main">İnsan sindirim sistemi</span> Gastrointestinal Kanal

İnsan sindirim sistemi, gastrointestinal kanal ile dil, tükürük bezleri, pankreas, karaciğer ve safra kesesi gibi sindirime yardımcı organlardan oluşur. Sindirim, yiyeceklerin giderek daha küçük parçalara ayrılması ve bu parçaların vücut tarafından emilmesi ve kullanılmasına kadar süren bir süreçtir. Sindirim süreci üç aşamadan oluşur: sefalik faz, gastrik fazı ve intestinal fazı.

<span class="mw-page-title-main">Alzheimer hastalığı</span> günlük yaşamsal etkinliklerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulmayla karakterize edilmiş, nöropsikiyatrik belirtilerin ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği nörodejeneratif bir hastalık

Alzheimer hastalığı (AH), genellikle yavaş yavaş başlayan ve giderek kötüleşen nörodejeneratif bir hastalıktır ve demans vakalarının %60-70'inin nedenidir. En sık görülen erken belirti yakın zamanda yaşanan olayları hatırlamada zorluktur.

<span class="mw-page-title-main">Proton pompa inhibitörü</span>

Proton pompa inhibitörleri (PPİ), gastrik asit üretiminde belirgin ve uzun süreli azaltan ilaç grubudur. Bunu, midenin H+/K+ ATPaz proton pompasını geri dönüşsüz engelleyerek yapar.

<span class="mw-page-title-main">Bulantı</span> tıbbi semptom veya durum

Bulantı veya mide bulantısı bazen kusma dürtüsü olarak algılanan yaygın bir huzursuzluk ve rahatsızlık hissidir. Ağrılı olmamakla birlikte, uzun sürmesi halinde zayıflatıcı bir semptom olabilir ve göğüste, karında veya boğazın arkasında rahatsızlık hissi olarak tanımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kabızlık</span> dışkının seyrek veya zor tahliyesi ile karakterize bağırsak işlev bozukluğu

Kabızlık, bağırsak hareketlerinin seyrekleşmesine veya dışkılamanın zor olmasına neden olan bağırsak işlev bozukluğudur. Dışkı genellikle sert ve kurudur. Diğer semptomlar arasında karın ağrısı, şişkinlik ve sanki dışkılama tam olarak tamamlanmamış gibi bir his yer alabilir.

Pankreas kanseri, pankreastaki sağlıklı hücrelerin kontrolden çıkıp hızla çoğalmaları sonucu ortaya çıkan hastalık. Pankreasın normalde yağ ve proteinlerin sindirilmesine yardımcı olan enzimlerin üretilmesi ve aralarında insülinin de bulunduğu hormonları salgılamak gibi işlevleri bulunur. Anormal hücreler, pankreasta tümör oluştururlar. Bu kötü huylu hücreler vücudun başka bölgelerine yayılabilirler (metastaz).

<span class="mw-page-title-main">Kusma</span> mide içeriğinin tipik olarak ağız yoluyla, istemsiz ve zorla dışarı atılması

Kusma, mide içeriğinin ağızdan ve bazen de burundan istemsiz ve güçlü bir şekilde dışarı atılmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Diyabet</span> Kandaki glikoz seviyesinin aşırı artmasından kaynaklanan metabolik bozukluk

Diabet ya da Diabetes mellitus, sıklıkla yalnızca diabet ya da diyabet veya halk arasında şeker hastalığı olarak adlandırılan, genellikle kalıtımsal ve çevresel etkenlerin birleşimi ile oluşan ve kandaki glukoz seviyesinin aşırı derecede yükselmesiyle (hiperglisemi) sonuçlanan metabolik bir bozukluktur. Vücutta kan şekerinin düzenlenmesi pek çok sayıda kimyasal madde ve hormonun karmaşık etkileşimi sonucunda sağlanır. Şeker metabolizmasının düzenlenmesinde rol oynayan hormonlardan en önemlisi pankreasın beta hücrelerinden salgılanan insülin hormonudur. Diyabetes Mellitus ya insülin salgılanmasındaki yetersizlik ya da insülinin etkisindeki veya insülin cevabındaki bir bozukluk sonucunda ortaya çıkan yüksek kan şekerinin yol açtığı birkaç grup hastalığı tanımlamak için kullanılan ortak bir terimdir.

<span class="mw-page-title-main">Yemek borusu kanseri</span>

Yemek borusu kanseri, boğaz ile mide arasında uzanan ve özafagus olarak da bilinen yemek borusundan kaynaklanan bir kanser türüdür. Sık görülen belirtiler arasında yutma güçlüğü ve kilo verme sayılabilir. Diğer belirtilere örnek olarak yutma sırasında ağrı, ses kısıklığı, köprücük kemiği etrafındaki lenf bezlerinin şişerek büyümesi, kuru öksürük ve muhtemelen kanlı öksürük ya da kan kusma (hematemez) verilebilir.

İltihabi inflamatuvar ya da bilinen adıyla bağırsak hastalığı (İBH) veya bağırsak iltihaplanması, bağırsaklarda bir grup enflamatuar koşulların oluştuğu hastalık. Crohn hastalığı ve ülseratif kolit ana iki türüdür. Ülseratif kolit kalın bağırsak ve rektumu etkilerken, Crohn hastalığı bağırsakların yanında ağız, sindirim borusu, mide ve anüsü de etkileyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Safra kesesi polipi</span> safra kesesinin duvarında meydana gelen büyüme veya (polipoid) lezyonlar

Safra kesesi polipleri, safra kesesinin duvarında meydana gelen büyüme veya (polipoid) lezyonlardır. Safra kesesinin polipoid büyümesinin ana türleri arasında kolesterol polipleri (kolesterolozis), fibröz displazisi olan safra kesesinin kolesterolozis polipleri, adenomyomatoz, hiperplastik kolesistoz ve adenokarsinom yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Pankreatektomi</span>

Tıpta, pankreatektomi pankreasın tamamının veya bir kısmının cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Bazıları pankreatikoduodenektomi, distal pankreatektomi, segmental pankreatektomi ve total pankreatektomi olmak üzere çeşitli pankreatektomi türleri vardır. Son yıllarda, TP-IAT tıp camiasında oldukça ilgi çekmiştir. Bu prosedürler, benign pankreas tümörleri, pankreas kanseri ve pankreatit gibi pankreasın ilişkili çeşitli durumların tedavisinde kullanılır.

Geğirme hayvanların sindirim sisteminin üst bölümünde biriken gazın ağız yoluyla dışarı atılmasıdır. Belirli bir sağlık sorununun yan etkisi olarak görülebilmektedir. Sığır ve koyun gibi memeli türlerinde meydana gelen geğirmenin metan salınımını artırdığı bilinmektedir.

Otoimmün hastalık, bir vücut kısmına anormal bir bağışıklık tepkisinden kaynaklanan bir durumdur. En az 80 otoimmün hastalık türü tanımlanmış olup, bazı kanıtlar 100'den fazla türün olabileceğini düşündürmektedir. Herhangi bir vücut parçası tutulabilir. Semptomlar çeşitlidir ve genellikle hafif ila şiddetli arasında değişen ve geçici olabilen düşük dereceli ateş ve yorgun hissetmeyi içerir.

<span class="mw-page-title-main">Özofajiyal web</span>

Özofajiyal web , yemek borusu boyunca herhangi bir yerde ortaya çıkabilen ince zarlardır.

Rektoanal inhibitör refleks (RAIR) veya anal örnekleme refleksi, rektumun genişlemesine yanıt olarak iç anal sfinkterin kısa süreli ve istemsiz bir şekilde gevşemesiyle karakterize olmuş bir reflekstir. RAIR, üst anal kanalın gaz (flatulans) ve dışkı arasında ayrım yapabilme yeteneğini sağlar.