Barok müzik, Batı Avrupa kökenli yaklaşık 1600 ile 1750 yılları arasında Batı klasik müziği'nin bir dönemi veya tarzıdır. Bu dönemi Rönesans müzik dönemi izledi, ardından Klasik dönem takip etti ve galant stili Barok ve Klasik dönemler arasındaki geçişi sağladı. Barok dönemi üç ana aşamaya ayrılmıştır: erken, orta ve geç. Zamanla örtüşecek şekilde bu üç dönem, geleneksel olarak 1580'den 1650'ye, 1630'dan 1700'e ve 1680'den 1750'ye dek olan süreçleri kapsar. Barok müzik, "klasik müzik" kanonu'nun önemli bir bölümünü oluşturur ve şu anda yaygın olarak çalışılmakta, çalınmakta ve dinlenmektedir.
Grunge 1980'lerin ortasında Amerika'nın Washington eyaletinde çoğunlukla da Seattle bölgesinde alternatif rockın bir alt türü olarak ortaya çıkmıştır. İlk grunge oluşumları Seattlelı bağımsız plak şirketi Sub Pop etrafında şekillenmiştir, 1990'lı yılların başında da popülaritesi hızla artarak, Kaliforniya ve birçok Amerikan eyaletine yayılarak daha çok hayran kitlesi toplamış ve büyük plak şirketlerinin ilgisini çekmiştir.
Heavy metal, 1960'lı yılların sonlarında 1970'li yılların başlarında İngiltere ve ABD'de gelişen bir rock müzik türüdür. Kökenleri blues rock, psikedelik rock ve acid rock'a dayanan heavy metal grupları; kalın ve ağır bir ses, distortion, uzun gitar soloları ve yüksek ses gibi kendine özgü elementler geliştirmiştir.
Nu metal, metal müziğin bir türüdür. Alternatif metal müziğin, hip-hop, endüstriyel etkenler, funk ve grunge gibi diğer müzik türleriyle birleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Biçimsel olarak, farklı müzik türlerinin ritmik öğeleriyle, post-hardcore gitar rifflerinin buluşması bu müziğin temelini oluşturur. 1990'lı yılların ortasında ortaya çıkan New Wave of American Heavy Metal akımı ile kendini göstermiştir.
Rock, 1950'lerde ABD'de "rock and roll" olarak doğan, 1960'larda ve sonrasında farklı tarzlara ayrılarak özellikle İngiltere ve ABD'de gelişen bir müzik türüdür. Kökleri 1940'ların ve 1950'lerin rock and roll'una dayanır. Rock and roll ise blues, rhythm and blues ve country müzikten yoğun biçimde esinlenmiştir. Rock müzik; electric blues ve folk, caz, klasik müzik gibi diğer müzik kaynaklarından da esinlenir.
Gotik metal, bir heavy metal alt türüdür. Heavy metalin agresifliği ile gotik rock'ın karanlık ve melankolik atmosferini kombine eder. 1990'ların başında death/doom çıkışlı bir tür olarak ortaya çıkmıştır. Heavy metalin farklı türlerine gotik tarzın yedirilmesiyle müzikal açıdan kollara ayrılmıştır. Gotik romanlara dayanan şarkı sözlerinde de melodram ve kederden kişisel deneyimlere kadar birçok temaya rastlamak mümkündür.
Alternatif rock, 1980'lerde underground ve bağımsız müzik kültürlerinden ortaya çıkan ve 1990'larda geniş bir popülariteye ulaşan bir rock müzik alttürüdür. Bu tarzdaki "alternatif" tanımlaması, türün anaakım rock müzikle arasındaki farklardan ortaya çıkmaktadır; nitekim bu farklar arasında alternatif rock'un benimsediği distorsiyonlu gitar ile aykırı ve/veya transgresif şarkı sözleri bulunmaktadır. Terim orijinalde daha geniş bir yelpazeyi kapsamaktaydı; 1970'lerin sonunda punk rock'ın DIY etiğini benimseyen ve modern alternatif müziği etkileyen sanatçılar da bu sınırlandırmaya girmekteydiler. Kimi zaman "alternatif" sınıflandırması sonunda anaakıma giriş yapan underground rock sanatçıları için, kimi zaman da rock olsa da olmasa da punk rock, new wave ve post-punk gibi tarzlardan ilham alan sanatçılar için kullanılmıştır.
Progresif rock 1960'ların sonlarında ve 1970'lerin başlarında "ağırlıklı olarak Britanyalı grupların rock müziğini yeni sanatsal seviyelere çekme girişiminin" sonunda ortaya çıkmıştır.
Post-punk, 1970'lerin ortasındaki punk rock'ın popülaritesinin ardından yükselişe geçen bir rock müzik hareketidir. Bu türün her ne kadar kökeni punk rock'a dayansa da bu tür daha içe dönük, karışık ve deneysel bir yapı göstermektedir. Post-punk, bağımsız müziği ve punk rock'ı yaygınlaştırmış, Krautrock'tan synthesizer kullanımı ve tekrar öğelerini alarak alternatif rock'ın doğuşuna zemin hazırlamıştır. Post-punk aynı zamanda Jamaika dub müziğinden ve Amerikan funk'ından etkilenmiş; stüdyo çalışmalarında deneyselliği ön plana çıkarmıştır.
Pop müzik, 1950'lerin ortalarında ABD ve İngiltere'de ortaya çıkmış bir popüler müzik türüdür. “Popüler müzik” ile “pop müzik” terimleri sıklıkla birbirinin yerine kullanılmasına rağmen, “popüler müzik” terimi popüler olan tüm müzikleri tanımlar ve pop müzik dışındaki türleri de kapsar. 1960'ların sonlarına dek “pop” ve rock" terimleri de sıklıkla birbirinin yerine kullanılıyordu, ancak zaman içinde bu türler birbirinden ayrılmıştır.
Ozzfest, her yıl geleneksel olarak Birleşik Devletler'de heavy metal ve hard rock gruplarını ağırlayan bir müzik turnesidir. Festival, Ozzy Osbourne ve karısı Sharon Osbourne tarafından kuruldu. Ozzfest müzik turnesi; heavy metal ve hard rock tarzları bünyesinde bulunan alternatif metal, thrash metal, endüstriyel metal, metalcore, hardcore punk, nu metal, death metal, gotik metal ve black metal gibi alt tarzlardan çeşitli grupları ağırladı. Ozzy Osbourne ve Black Sabbath geçen yıllarda birçok kez bu festivalde yer aldı.
Noise rock punk sonrası rock müziğin 1980'lerde ünlü olan bir türüdür. Noise rock'ta her ne kadar geleneksel rock müzik enstrümanları kullanılsa da, bu müzik türünde ahenksizlik, disonans ve gürültü esas kılınmıştır. Aynı zamanda noise rock müzisyenleri çoğunlukla deneysel şarkı yazımı tekniklerinden faydalanırlar.
Shoegazing 1980'lerin sonunda Birleşik Krallık'ta ortaya çıkan bir alternatif rock alttürü. My Bloody Valentine, Slowdive ve Ride gibi gruplar tarafından öncülüğü yapılan shoegazing, 1990-91 yıllarında zirve noktasına ulaşmakla birlikte 1990'ların ortasına kadar popülaritesini sürdürdü ve 2010'lu yıllarda yeniden dirildi. NME ve Melody Maker başta olmak üzere Britanya müzik medyası bu tarza "shoegazing" ismini vermiştir çünkü bu tarzı icra eden müzisyenler konserlerde genelde dinleyici kitlesinden kopuk bir şekilde durup yere bakarak şarkılarını çalmışlardır. Müzisyenlerin bu şekilde çalmasının nedeni ise büyük ölçüde efekt pedalları kullanmaları olmuştur.
Dream pop, 1980'lerin ortasında Birleşik Krallık'ta ortaya çıkan bir alternatif rock alt türüdür. İlk olarak 1980'lerde Alex Ayuli tarafından grubu A.R. Kane'in müziğini tasvir etmek için kullanılan terim, New York kökenli müzik gazetecisi Simon Reynolds'ın terimi Britanyalı shoegazing gruplarını tanımlamak için kullanması ile ün kazanmış, Reynolds da bu terimi kullanan ilk profesyonel gazeteci olmuştur. 1990'larda ise "shoegazing" ve "dream pop" terimleri bölgelere göre birbirinin yerine kullanılmıştır.
Psikedelik pop, psikedelik rock ve psikedelik folk tarzlarının pop müzik elementleri ile birleştirilmesidir. Power pop ve pop punk gibi rock müzik etkisinde oluşmuş müzik tarzlarındandır. 1960'ların ortalarında ortaya çıkmıştır.
Post-grunge, 1990'ların ortasında grunge'ın türevi olarak ortaya çıkmış bir alternatif rock alttürü. Estetik olarak grunge'dan beslenen ve türün distorsiyonlu gitar melodilerini bulundursa da, post-grunge grunge'a göre daha anaakım ve ticaridir. Tarz, Foo Fighters, Nickelback, Matchbox Twenty, Alanis Morissette ve Bush gibi sanatçı ve gruplarla birlikte 1990'ların sonunda ve 2000'lerin başında büyük popülariteye ulaşmıştır.
Art rock, rock müziğin bir alt türüdür. Deneysel ve kavramsal bir müzikal duruş takınarak, rock müziği bir ergen eğlencesinden sanatsal ifade boyutuna taşımayı amaçlar. Klasik müzik, deneysel rock, avangart ve daha sonraları caz müzikten kaynağını alır. En temel duruşlarından biri, dans etmek yerine dinlenilip düşünülmesi için besteleniyor olmasıdır. Sıklıkla elektronik efektler ve eski dönem rock müziğinin tahrik edici ritminden uzaklaşmış easy listening dokuların varlığıyla kendini belli eder.
Dans-rock post-disko türüne bağlı, pop rock ve post-punk ile daha az R&B etkileri ile etkileşim içinde olan bir müzik türüdür ve ilk olarak 1980'lerin başında çıkmıştır. Devamını punk ve disko türleri getirmiştir.
Kız grubu, genellikle vokal olarak birbirini tamamlayan birden fazla kadın şarkıcıyı içeren müzik grubudur. ABD'de aynı terim dar anlamda çoğunlukla 1950'ler sonu ve 1960'lar başında rock and roll'un gerileyip yerini British Invasion'a bıraktığı dönemde ortaya çıkarak genellikle doo-wop'tan esinlenen Amerikalı kadın pop vokal gruplarını tanımlamak için kullanıldı.
Neoklasik metal, klasik müziğin yoğun etkisinde kalmış olan, genel olarak kompleks çalma teknikleri içeren bir heavy metal müzik alt türüdür. Hem klasik müzikten hem de speed metal'den özellikler almıştır. Deep Purple grubunun gitaristi Ritchie Blackmore'un klasik müzik melodilerini ve blues rock tarzını birleştirerek bu türe öncülük ettiği kabul edilir. Sonrasında Yngwie Malmsteen 1980'ler boyunca bu türün gelişmesinde büyük rol oynayacak ve en önemli neoklasik metal müzisyenlerinden biri olacaktı. Türü icra eden diğer önemli sanatçılar olarak Randy Rhoads, John Petrucci, Jason Becker, Tony MacAlpine, Vinnie Moore, Uli Jon Roth, Stéphan Forté, Wolf Hoffmann, Timo Tolkki ve Marty Friedman örnek gösterilebilir.