İçeriğe atla

Barok müzik

Evaristo Baschenis, Çalgılar, 17. yüzyıl ortasında

Barok müzik (UK /bəˈrɒk/ veya US /bəˈrk/), Batı Avrupa kökenli yaklaşık 1600 ile 1750 yılları arasında Batı klasik müziği'nin bir dönemi veya tarzıdır.[1] Bu dönemi Rönesans müzik dönemi izledi, ardından Klasik dönem takip etti ve galant stili Barok ve Klasik dönemler arasındaki geçişi sağladı. Barok dönemi üç ana aşamaya ayrılmıştır: erken, orta ve geç. Zamanla örtüşecek şekilde bu üç dönem, geleneksel olarak 1580'den 1650'ye, 1630'dan 1700'e ve 1680'den 1750'ye dek olan süreçleri kapsar. Barok müzik, "klasik müzik" kanonu'nun önemli bir bölümünü oluşturur ve şu anda yaygın olarak çalışılmakta, çalınmakta ve dinlenmektedir.

Etimoloji ve tanım

"Barok" terimi, "şekilsiz inci" anlamına gelen Portekizce "barroco" kelimesinden gelir.[2]

Jean Jacques Rousseau'ya göre "barok müzik, armoninin açık seçik olmadığı, modülasyonlar ve uyumsuzlukla dolu entonasyonları güç ve hareketi zor olan müziktir".[3] Yapı sanatı ile ilgili ilk tanımla 1788 yılında Encyclopédie méthodique'te karşılaşılmaktadır: "Mimarlıkta barok, tuhaflığın bir nüansıdır". Öyle anlaşılıyor ki bu isim, dönemin başlangıcında resim ve heykel çalışmalarındaki değişikliklere gösterilen şaşırmış reaksiyon sonucu çıkmıştır.

Barok müzik dönemi eserleri batı klasik müziği içinde çok önemli bir yer almakta ve dönemimizde de popüler olarak çalınmakta ve dinlenmektedir.

Barok müzik dönemi Johann Sebastian Bach, Antonio Vivaldi, Jean-Baptiste Lully, Arcangelo Corelli, Claudio Monteverdi, Jean-Philippe Rameau ve Henry Purcell gibi bestecilerin eserlerini kapsamaktadir.[3] Barok müzik dönemi müzikteki başlıca büyük yeniliği "fonksiyonel tonalite" kavramının çok geliştirilmesindedir. Bu dönemdeki besteciler ve çalgıcılar çok daha ayrıntılı ve incelikli müziksel süsler uygulamaya başlamışlar; müziksel notasyon şeklini değiştirmişler ve müziksel çalgıları yeni teknikler kullanarak çalmaya başlamışlardır. Barok müziği döneminde müziksel çalgılarla müzik icra edilmesinin ebadı, kapsam genişliği ve karmaşıklığı artmıştır. Barok müzik dönemi opera görsel sanatının kurulup, geliştirilip ve yaygınlaştırılması dönemidir.[4] Bugün kullanılan müzik terimleri ve kavramlarının çoğunluğu barok müzik doneminde ortaya çıkartılmış ve o zamandan beridir kullanılagelmiştir.

Tarihçe

Barok Müziğin Tarihi Aşamaları[5][6]
Alt dönem Zaman İtalya'daki besteciler İtalya dışından besteciler
Erken barok 1580–1650
  • Michael Praetorius
  • Jan Pieterszoon Sweelinck
  • Orlando Gibbons
  • Heinrich Schütz
Orta barok 1630–1700
Geç barok 1680–1750

Müzikte barok dönem, 1600 ile 1750 yılları İtalya'daki opera denemeleriyle başlamış; Johann Sebastian Bach'ın ölümüyle sona ermiş ve tüm müzik türlerinde günümüze kadar kalıcı olan değişikliklerin oluşmasına neden olmuştur. Rönesans müzik dönemi, tüm sanat dallarında sadelik, temizlik ve saflık dürtülerini güçlendirmesine ve duyguları daha yumuşak bir anlatımla ifade etmesine karşın, özellikle müzik alanında, sürekli kullandığı tekdüzelikten dolayı giderek sıkıcı olmaya başlamıştır. O kadar ki, rönesans dönemi bestelerinin en belirgin özelliği, çalgıların aynı anda başlayıp aynı anda eseri bitirmeleri olarak anlatılabilir.

Barok dönemle birlikte, müzik "kontrast" kavramı ile tanışır. Aynı tınılardaki çalgılar birbirleriyle savaşırcasına, birbirleri ile karşıtlık oluşturarak eserde yerlerini alırlar. Klasik Dönem sanatçıları dahi, her ne kadar Barok dönem eserlerini karmaşık, süslü, zevksiz ve abartılı olarak adlandırsalar ve "Barok" kelimesini aşağılayıcı manada kullansalar da kendi kullandıkları ve günümüze kadar uzanan birçok armoni kuralını bu dönemin ustalarından öğrenmişler ve yer yer kopyalamışlardır. 150 yıla yayılan bir süreci etkileyen Barok akımı, kimi müzik tarihçilerine göre 2, kimine göre 3 evreli bir dönemdir. Herkesin kabul ettiği ortak düşünce ise "Olgun Barok" olarak adlandırılan son dönemde Johann Sebastian Bach'ın önemli bir yere sahip olduğudur.

Barok müziğinin yapısında en belirgin özellik, müzikte "kontrast"lar kullanılması olmuş ve bununla birlikte konçertolar devri başlamıştır. Müziksel ifadeyi güçlendirmek için kullanılan ses düzeyinin alçalıp yükselmesi Barok dönemde keşfedilen ve gelişen işaretlerle başlar. Orta Çağ ve Rönesans'ta ses şiddeti, hep aynı seviyede kullanılmaktaydı. Barok dönemde piyano (düşük ses) ve forte (gür ses) terimleri ile eserlerde ses şiddetinin önemi ve katkısı görülmeye başlar.

Barok dönemin bir diğer yeniliği, bu döneme kadar olan müzikal yapıda bulunmayan ve eserin başka bir bölüme geçeceğini veya bittiğini belirten bir olgunun kullanılmasıdır. Eserlerde kapanışlar ve geçişler daha güçlü yer alır.

Kontrastlar üzerine kurulan Barok müzikte ritmik yapıda da büyük gelişmeler olur. Rönesans'tan Barok müziğe sıçrayan, metine bağlı müzikal anlatım, konuşma dilindeki vurguların abartılmasına neden olur. Barok dönemde doğan opera ve kantatlar günümüzde de aynı kurala bağlı kalınarak abartılı bir dilde seslendirilirler. Barok dönemle beraber çalgı müziği büyük ilerleme gösterir. Yalnız çalgılar için bestelenen yapıtlar çoğalır. Ses müziği ve çalgı müziğinin birleştirilmesi de Barok dönemde filizlenir. Eşlik görevi gören sürekli bas çalgıları ve insan sesi birleşir. Kontrast oluşturmak amacıyla eşlik çalgıları tekdüze hareket ederken, vokal hareketli ve süslü davranır.

16. yüzyılın sona ermesiyle birlikte İtalyan besteciler madrigal adını verdikleri, şiirler üzerine yazdıkları çok sesli müzikler üzerine yoğunlaşmaya başlamıştı.

1640'da Claudio Monteverdi

Monteverdi'nin opera eserleri ve madrigalleri, barok dönemin ilk zamanlarının zirve noktası olmuş ve daha sonra gelecek müziğe liderlik etmiştir. Dinsel bir tema üzerine kurulu dramatik eserler olan oratoryolar, kökünü Roma'dan alır. Avrupa'ya yayılması ise Alman-İngiliz besteci George Frideric Handel sayesinde olmuştur. Handel, ünlü Messiah oratoryosunu İngiltere'de bestelemiştir (1741).

Sonat, kendini barok dönemin ilk zamanlarında bulmuş bir başka müzik formudur. İtalya'da sonat, yavaş ve hızlı dans parçalarından oluşan eser veya yavaş-hızlı kontrastlarıyla gelişen eserlere denirdi (daha sonra bu tarz kiliselerde de kullanılmıştır). Arcangelo Corelli gibi her iki tarzda da müzik yapan besteciler olmuştur. İtalya'nın dışında ise süit adı verilen dans parçaları besteleniyordu. Barok dönemde sonatlar kadar yaygın olan süit formu, zamanla popülaritesini yitirmiş ve sonat formu kadar kalıcı olamamıştır. Süitler, kantatlarda olduğu gibi tek bir çıkış noktasından hareketle iki veya üç bölümlü forma ulaşırdı (örneğin Domenico Scarlatti'nin klavye sonatları gibi, Bach'ın bestelediği birden çok formlu eserler gibi). İlk sonatlar, ya tek bir enstrüman ya da küçük bir grup için yazılırdı. 17. yüzyılın sonlarına doğru (barok dönemin ortaları), bu sonat formu konçerto grosso şekline dönüştü. Solist grup ise genellikle konçertino (iki keman ve continuo) olurdu. Daha sonra ise konçerto durumuna dönüştü. Şüphesiz ki Bach'ın Brandenburg Konçertoları konçerto grosso stilinin bu dönemdeki en iyi örneklerinden birisidir. Ayrıca Antonio Vivaldi'nin solo konçertoları da bu dönemin en önemli modellerinden olmuştur.

Sonat, konçerto ve vokal formları gelişiminin ortalarında, barok dönemin bir başka önemli özelliği ortaya çıkmaya başladı: Tonalite. 16. yüzyılın ortalarında eski kilise modları, yeni anahtar bağları konseptiyle yer değiştirmeye başladı. Barok dönemle birlikte besteciler bir anahtardan diğerine atlamaya başlamıştı. Zamanın kromatik müziğini üretmeye başlamışlardı.

Zamanla, anahtarlar arasındaki bağ ve geçişler bir sistem halini aldı. Bach'ın İyi Düzenlenmiş Klavye (das wohltemperierte klavier) adlı eseri bu bağı anlamak için iyi bir örnektir. Bu eser ayrıca bir başka iki önemli barok formu yapısı içinde barındırmaktadır: prelüd ve füg.

Barok dönemin en gözde çalgılarından biri klavsen (harpsikort)'di. Klavsen, seslerin hafif veya kuvvetli çıkmasına olanak sağlamayan bir düzeneğe sahipti. Yine de dönemin favori enstrümanı olmuş, gerek solo gerek eşlik göreviyle pek çok eserde kullanılmıştır.

Barok dönemde icat edilmesine karşın dönemin bestecileri piyano için eser yazmamıştır. Klavsene göre cılız bir sese ve sert tuşeye sahip piyanoya eser veren ilk besteci Muzio Clementi'dir. 1773'te daha on sekizindeyken piyano için üç sonat yazmış, çalgıyı popüler hale getirmiştir. Barok dönem bestecilerinin günümüzde piyanoda çalınan eserleri aslında piyano için yazılmamıştır. Dolayısıyla piyano ve forte gibi nüanslar ve staccato gibi çalım tekniklerinin hiçbiri eserlerin aslında yoktur veya çok azdır.

Bütün bu değişiklikler birbirlerine paralel olarak gelmiş ve barok dönemi oluşturmuştur. Eski kurallardan ve polifonik takıntılardan kurtulunması, yeni bir tarz ve kural geleneği yapma gereğini doğurdu. Bu da, kadanslar veya armonik geri planlar üzerine doğal olarak solistlik yapan, melodiyi ortaya çıkardı. Bu armoniler içinde sequence'ı (zincirleme) getirdi ve tüm bu armonik gelişimler bir yandan da ritmik gelişmeleri doğurdu. Bas bölümleri, Orta Avrupa dans müziğinin tipik ritimleriyle kaynaştı ve tüm bunlar barok müziğini barok müzik yaptı.

Barok dönemde müzik, modern müzikal dilin gelişiminde kuşkusuz en önemli kilometre taşı olmuştur. Bu 1,5 yüzyıl içerisinde, müzikal formlar değişip geliştikçe bir yandan da daha sonrasının ve bugünün müzik standartlarını belirlemeye başlamıştı. Tonalite ve akor tonlaması çok büyük önem taşımaktadır.

18. yüzyıl, bilindiği gibi, Avrupa'da müziğin Barok yüzyılıdır. Händel gibi, Bach gibi, Barok müziğin büyük ustaları eserlerini bu yüzyılda vermişlerdir. Ancak Barok müzik, diğer sanatlarda olduğu gibi, feodal aristokrasiye hizmet eden bir yapı sergilemektedir.

Salon müzik ilişkisine örnek: Barok dönemde besteciler kiliselerde, belediye ve saraylarda veya bir operada görevliydiler. Bu yerlerin ortak özellikleri küçük olmaları idi. Genellikle dikdörtgen şeklinde yansıtıcı yüzeylere sahiptiler. Bu akustik çevrelerdeki yankılanma süresi kısadır. Böyle bir çevrede çalınan müzik çok parlak olur ancak seslerin dolgunluğu azdır. Klasik dönem Haydn, Mozart, Beethoven, bu dönemdeki orkestrada 40 kadar çalgıcı bulunuyordu. Yaylı, ağaç üflemeli, pirinç üflemeli, vurmalı çalgılar kullanılıyordu. O zamanki konser salonları şimdikilerden küçük, dinleyiciler ise 300-400 kişi kadardı. Bu salonlar, tümüyle doluyken yankılanma süresi 1,5 saniye olmaktadır. 19. yüzyılda daha büyük yapılar inşa edildi ve süre 1,5 - 1,8 saniye aralığına uzadı. Bugün Klasik dönem müzikleri için en iyi yankılanma süresi 1,5 – 1,7 saniye arasında kabul edilmektedir. Romantik devir daha kişiseldir. Bestecinin duygularının anlatımı önemlidir. Brahms, Wagner, Çaykovski, Debussy gibi bestecilerin dönemidir. Daha dolgun seslere ve daha uzun yankılanma sürelerine ihtiyaç duyulur. Bu dönemde yankı süreleri 2 saniyeye kadar uzamıştır. Bugün romantik müzikler için yankılanma süresi 1,9 - 2,2 saniye arasında kabul edilmektedir.

Kaynakça

  1. ^ Palisca 2001.
  2. ^ Mackay & Romanec 2007.
  3. ^ a b Sadie, Stanley (2021). The new Grove dictionary of music and musicians (5. bas.). New York: Grove. ISBN 978-0195170672. 
  4. ^ Balthazar, Scott L. (2013). Historical Dictionary of Opera. Lanham: Scarecrow Press. ISBN 978-0810867680. 
  5. ^ Bukofzer 1947, ss. 17ff.
  6. ^ Bukofzer 2013, "The Phases of Baroque Music" pp. 26–29.

Bibliyografya

  • Palisca, Claude V. (1989), "'Baroque' as a Music-Critical Term", Georgia Cowart (Ed.), French Musical Thought, 1600–1800 (İngilizce), Ann Arbor: UMI Research Press, ss. 7-22, ISBN 978-0-8357-1882-0 
  • Palisca, Claude V. (2001), "Baroque", Grove Music Online (İngilizce), doi:10.1093/gmo/9781561592630.article.02097, 24 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 24 Ocak 2022 
  • Mackay, Alison; Craig Romanec (2007). "Baroque Guide" (PDF). Tafelmusik. 7 Aralık 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2022. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">George Frideric Handel</span>

Georg Friedrich Händel, müzik tarihine opera, oratoryo, kantata, düet gibi vokal eserleriyle geçen Alman klasik batı müziği bestecisidir.

<span class="mw-page-title-main">Antonio Vivaldi</span>

Antonio Lucio Vivaldi, İtalyan barok dönem klasik müzik bestecisi, virtüöz kemancı ve rahip. "Kızıl Papaz" lakabıyla tanınan Vivaldi, konçerto türünde beş yüzden fazla eser bestelemiştir ve 'konçertonun babası' olarak da anılmaktadır. En bilinen eserleri Op. 8 eser sayılı Dört Mevsim başlıklı keman konçertolarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Konçerto</span>

Konçerto, sanatçının bir veya birkaç müzik çalgısıyla virtüözitesini ve müzikal yeteneklerini dinleyiciye sunmak amacıyla icra edilen müzik parçasının genel adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Felix Mendelssohn Bartholdy</span> 19.yüzyılda Alman besteci,piyanist ve orgcu

Jacob Ludwig Felix Mendelssohn Bartholdy, Alman müzisyen, besteci, piyanist, orgcu ve orkestra şefi.

<span class="mw-page-title-main">Alban Berg</span> Avusturyalı besteci (1885-1935)

Alban Berg, 20. yüzyılın II. Viyana Okulu üyesi Avusturyalı bestecidir.

Müzik, geçmiş ve şimdiki bilinen her kültür ve dinde zaman ve mekânlar arasında büyük çeşitlilik gösterir. En izole edilmiş kabile grupları da dâhil olmak üzere dünyadaki tüm insanlar bir müzik türüne sahip olduklarından, müziğin, insanların dünyaya yayılmasından önce atalardan oluşan topluluklarda mevcut olduğu sonucuna varılabilir. Sonuç olarak, ilk müzik Afrika'da icat edilmiş ve daha sonra çeşitli çalgılar yapmak için çeşitli materyaller kullanarak insan hayatının temel bir bileşeni hâline gelmiş olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Wolfgang Amadeus Mozart</span> Avusturyalı piyanist ve bestekar

Wolfgang Amadeus Mozart veya vaftiz adıyla Johannes Chrysostomus Wolfgangus Theophilus Mozart, Klasik Batı Müziği'nde Klasik dönemin etkili ve üretken bestekârlarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Klavsen</span>

Klavsen, piyanonun atası olan bir enstrüman olarak bilinmekle beraber; piyano ile tek benzer yanı, iki enstrümanın da klavyeli çalgılar olmasıdır. Fakat mekanizma, ses rengi ve çalış tekniği yönünden birbirinden farklılıkları bulunmaktadır. Klavsen telleri bir mızrap ile çekerken, piyanonun çekiçleri tellere vurur. Bu da piyanonun kimi zaman vurmalı çalgılar kategorisine girmesine neden olur. Piyano mekanizmasında tuşa vuruş şiddeti çekicin tele vuruş şiddetini belirlediğinden ses şiddeti kontrol edilebilir. Klavsende ise böyle bir özellik yoktur ve tuşa nasıl basılırsa basılsın ses yüksekliği değişmez.

<span class="mw-page-title-main">Blokflüt</span>

Blok flüt özellikle eğitim amaçlı olarak yaygın şekilde kullanılan ağaç üflemeli bir çalgı. Yan flütten ayırt etmek için "düz flüt" de denir:

Sol el ağızlığa sağ el kuyruğa gelir

<span class="mw-page-title-main">Giovanni Battista Pergolesi</span> İtalyalı besteci ve keman sanatçısı

Giovanni Battista Pergolesi, İtalyan barok besteci, org ve keman sanatçısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Carl Philipp Emanuel Bach</span>

Carl Philipp Emanuel Bach, Alman besteci.

Klasik Batı Müziği, kökeni Antik Yunan müzik kültürüne dayandırılan, daha sonra Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşüyle başlayan Orta Çağ ve Gotik dönemde çok sesliliğin gelişimiyle beraber daha da biçimlenmiş, kilise ve saray baskısı altında Rönesans'ın erken yüzyılında vokal polifoni çerçevesi içinde gelişmiş, Yüksek Rönesans ile beraber çalgı müziğinin de yükselişiyle içeriği bugünün klasik müzik olarak adlandırılan biçimleri ve teknikleriyle gelişimini sürdürmüş bir kurumsal müziğin, kilise baskısına direnen halk müziğinin dans ve şarkı biçimleriyle karşılıklı etkileşimi sonucu gelişimini sürdürmüş olan, uluslararası olarak kabul görmüş müzik türüdür. En önemli özelliği, çok sesli ya da çok ezgili (polifonik) ve çok ritmli (poliritmik) olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Domenico Scarlatti</span>

Giuseppe Domenico Scarlatti, İtalyan besteci.

Sonat müzikte, tam olarak ve kantatın anlamına gelmektedir. Müzikal literatürde ise söylenen değil çalınan bir parçayı ifade eder. Müzik tarihi boyunca evrilmesi sonucu belirsizleşen terim, klasik çağ öncesi çeşitli biçimleri belirtir. Bir ya da iki çalgı için bestelenen, allegro, adagio, andante gibi türlü karakterlerde üç ya da dört bölümden oluşan, müzik eseridir. Sonatlar genellikle dört muvmanlı olan piyano, keman, viyolonsel gibi solo çalıgılarla, piyano eşliğinde yaylı ya da üflemeli çalgılardan birine yazılan kompozisyonlardır.

<span class="mw-page-title-main">Alessandro Scarlatti</span> İtalyan besteci

Alessandro Scarlatti, özellikle opera eserleri ve oda kantataları ile ünlü olan İtalyan Barok dönem klasik batı müziği bestecisidir. Napoli ekolu opera janrının bulucusu olduğu kabul edilir. Oğulları Domenico Scarlatti ve Pietro Filippo Scarlatti de tanınmış klasik batı müziği bestecileridir.

<span class="mw-page-title-main">Mihail Glinka</span>

Mihail İvanoviç Glinka, Rusya'da geniş olarak tanınan ilk Rus asıllı klasik müzik bestecisidir ve Rus klasik batı müziğinin babası sayılmaktadır. Glinka'nın besteleri kendisinden sonra gelen tüm Rus bestecilere çok büyük etki yapmıştır. Bunlar arasında en önemlileri Rus Beşleri adı verilen besteciler Glinka'nın eserlerini kılavuz alarak Rusya'ya has bir klasik batı müziği stili geliştirmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">György Ligeti</span> Macar besteci

György Ligeti. Modern Romanya'da Transilvanya'da Macar asıllı bir ailenin çocuğu olarak doğan; Romanya ve Macaristan'da müzik eğitimi yapan; sonra Avusturya'ya göç edip o ülke vatandaşı olan modern batı müziği bestecisi ve müzik öğretmeni.

<span class="mw-page-title-main">Johann Sebastian Bach'ın eserleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Johann Sebastian Bach'ın eserleri, BWV numaralarıyla indekslenmektedir; kısaltma Bach Werke Verzeichnis (Bach Eserleri Kataloğu) kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Katalog, Wolfgang Schnieder tarafından derlenerek 1950 yılında basılmış; kronolojikten ziyade tematik olarak düzenlenmiştir. Ör: BWV 525'ten BWV 748'e kadar olan eserleri org için yazılmıştır.

Konçerto grosso küçük bir solist grup (konçertino) ve büyük bir orkestra grubu (ripieno) için yazılmış barok döneme ait bir müzikal türdür. Solo konçertonun tekbir melodi ve orkestra eşliği düşüncesine karşıtlık oluşturur.

Müzikte opus sayısı, bestecinin o eseri yayınlamasının kronolojik sırasını belirtmek için bir müzik kompozisyonuna veya bir dizi kompozisyona atanan "eser numarasıdır". Opus numaraları benzer başlıklara sahip besteleri ayırt etmek için de kullanılır; tek bir çalışma için "Op" olarak, birden fazla esere atıfta bulunulduğunda "Opp." olarak kısaltılır. Opus numaraları her zaman kompozisyonun kronolojik sırasını göstermeyebilir. Örneğin, bestecinin ölümünden sonra yayınlanan bir eser var ise, gençlik dönemine ve hatta bestecinin ilk tamamladığı eserlerden biri olsa dahi, opus numarası olarak genellikle son sıralara yerleştirilir.