İçeriğe atla

Bariyer ada

Bariyer Ada ve Diğer Kıyı Şekilleri.

Bariyer adalar, kıyı morfolojik ve bariyer sisteminin bir türüdür. Anakaradan kıyıya paralel olan kum, düz ve pütürlü alanlarda genellikle birkaç adadan meydana gelen zincirden oluşur. Bu adalar gel-git girişleri hariç, bariyer zincirler kesintisiz bir şekilde 100 kilometreden fazla uzayabilir.[1] Bariyer adanın genel morfolojisi uzunluk, genişliği ve gelgit aralığına bağlıdır. Ayrıca dalga enerjisi sedimantolojisi, deniz seviyesi eğilimleri ve taban kontrolleri de dâhil parametreleri ile ilgilidir.[2] Bariyer ada zinciri, dünya sahillerinde %13 oranında bulunabilir.[3] Bazıları farklı özellik gösterir. Meksika Körfezi'ndeki Padre Adası, dünyadaki en uzun ve en geniş bariyer adadır.[4] Bariyer ada oluşumunu açıklamak için çeşitli teoriler vardır.

Oluşumu

Uzun Ada.
Mississippi-Alabama Bariyer Adası.

Bariyer adaların gelişimiyle ilgili açıklamalar 150 yıldan fazla süredir çok sayıda bilim insanı tarafından ortaya atılmıştır. Bunlar üç ana teori grubuna ayrılabilir; Deniz Bar Teorisi, Spit Yığılma Teorisi, Bataklık Teorisi.[2] Tek bir teori yaygın olarak dünyanın sahilleri boyunca dağılan bariyerlerin gelişimini açıklayabilir. Bilim adamları farklı mekanizmalarla diğer bariyer tipleride dâhil olmak üzere bir takım bariyerler oluşturulabilir fikrini kabul eder.[5]

Ancak, oluşumu için bazı genel gereksinimler vardır. Bariyer ada sistemleri orta derecede gel_git aralığı ve küçük dalgaların hâkim olduğu kıyılarda kolay gelişir. Kıyılar gel_git aralığına göre üçe ayrılır; Microtidal, 0-2 metrelik gel_git aralığı; Mesotidal, 2-4 metrelik gel_git aralığı; Macrotidal, >4 metrelik gel_git aralığı. Bariyer adaların en dominantı ve iyi gelişmiş olanları microtidal kıyılardadır ve sürekli olma eğilimindedir. Bariyer adalar gel_git (med_cezir) koyları ve mesotidal kıyılarda daha az oluşur. Bariyer adalar macrotidal kıyılarda çok nadirdir.[6] Küçük bir gel_git aralığı ve dalga-hâkim sahil ile birlikte düşük gradyanlı self olmalıdır. Aksi takdirde, bir kum halinde kum birikimi meydana gelmez bunun yerine kıyı boyunca dağılabilir.Geniş bir tortul kaynağı da bariyer ada oluşumu için gereklidir.[3] Bariyer ada oluşumu için son büyük şart istikrarlı bir deniz seviyesidir. Deniz seviyesi bariyer ada oluşumu ve büyüme döneminde nispeten değişmeden kalması için özellikle önemlidir.

Deniz seviyesi değişimleri çok şiddetli ise dalga eylemi sonunda birikme ile bir bariyer ada olacak kumulun birikmesi için yeterli zaman olmayacaktır. Bariyer adaların deniz seviyesinin sabit kalmasına ihtiyacı vardır ve böylece dalgalar tek bir konumda kum yığabilir.[7]

Denizbar teorisi

Bariyer ada oluşumunu açıklayan ilk kişilerden biri Fransız Elie de Beaumont'dur. Beaumont fikirlerini 1845 yılında yayınlamıştır. O sığ sularda dalgaların kumu taşıyacağını düşünüyordu. Dalgalar bu kumu denizaltında çubuk şeklinde biriktiriyordu. Bu biriktirme arasında dalgalar kırılmakta ve enerjisinin çoğunu kaybetmektedir. Bu dikey çubuklar deniz seviyesinde yavaş yavaş bariyer ada oluştururlar.

Yığılma teorisi

İlk olarak Amerikalı jeoloji uzmanı Grove Karl Gilbert'ın 1885'te ortaya kıyı boyu kaynaklarından gelen tortul tabakasının bu teoriyi ortaya attı. Kıyı şeridi boyunca dalgalar yüzünden biriken, dalganın kırılma bölgesindeki bu tortul tabaka hareketleri kıyıya paralel bir biçimde bir birikme oluşturmaktadır. Bundan sonraki gelen ve kıyı şeridinde oyuk açan bu fırtına dalga hareketleri adaya adeta bir kalkan oluşturmaktadır.[8]

Bataklık teorisi

Son Ada (Louisiana) 1853-1978. Son ada dalga eylemiyle anakaradan ayırır.

1890 da William John McGee ortaya attığı düşünceye göre Amerika Birleşik Devletleri'nin Batı sahili ve körfez sahili batık bölgesi olma yolundaydı. Bu bölgeler boyunca Raritan, Delaware ve Chesapeake Bays gibi sayısızca sular altında kalan nehir vadilerini bulunuyordu. McGee batık oluşumu sırasında kıyılardaki tepelerin ardında oluşan lagünlerin kıyıları anakaradan uzaklaştırdığına inanıyordu.[9] Missisipi-Alabama bariyer adasını bunlara bir örnek olarak değiniyordu.

Fakat McGee'nin yorumlaması bir süre sonra yanlış olarak yorumlanmaya başladı, katman bilgisi (tabakalaşması) ve sediment yaşı ile daha doğru tespitler yapılmaya başlandı.[10] Missisipi nehri deltasındaki, Luisiana kıyısı boyunca dalga hareketleri ile bir sahil kompleksi meydana gelmişti. Bu bariyerlerin arkasında uzanan bataklıklar bölgeyi bitkisel bir alandan açık denize dönüştürür. 125 yıllık bir dönemde 1853-1978 arasında iki küçük bariyerlerin arkasındaki yarı korunaklı koylar, büyük Pelto adasına dönüşmüştür.[5]

Kaya bank

Yeni Zelanda'daki sıradağ doğal bir kaya parçası bariyer adadaki bir oluşum süreci için ipucu olabilir. Güney adasının kuzey ucunda, Nelson limanı girişinde bulunan aşınım kaya parçası birikimi, 13 km uzunluğunda ve birkaç metre genişliğinde eşi benzeri olmayan katı bir alt katmandır. Kendi başına tam anlamıyla bir bariyer adası değildir. Çünkü anakaraya bir ucundan bağlıdır. Mackay Bluff'da kaya bankasının ana karayla birleştiği noktaya yakın konumda granodiyoriti kayacı bulunur. Kayanın hareket hızını belirlemek için çalışmalar 1892 yılından beri yapılmaktadır. Kayanın hareketi yılda ortalama olarak 7.5 metre olarak tahmin ediliyor.[11]

Ekolojik önemi

Bariyer adalar okyanus ve bariyer adanın anakara tarafında fırtına olaylarını azaltmada büyük rol oynar. Bu olay etkili bir şekilde, düşük enerjili benzersiz bir ortam yaratır. Birden fazla sulak alan sistemleri mesela lagünler, nehir ağızları (haliç) ve/veya bataklıklar çevre koşullarına bağlı olarak bu gibi durumların sonucu olabilir. Bariyer adalar var olmadan, sulak alanlar var olamaz. Okyanus dalgaları ve gel-git gibi olaylar sonucunda imha edilir. Bu olayın en önemli örneklerinden biri Louisiana bariyer adasıdır.[12]

Kaynakça

  1. ^ Garrison, J.R., Jr., Williams, J., Potter Miller, S., Weber, E.T., II, McMechan, G., and Zeng, X., 2010, Ground-penetrating radar study of North Padre Island; Implications for barrier island interval architecture, model for growth of progradational microtidal barrier islands, and Gulf of Mexico sea-level cyclicity: Journal of Sedimentary Research, v. 80, p. 303–319.
  2. ^ a b Davis Jr., p. 144.
  3. ^ a b Smith, Q.H.T., Heap, A.D., and Nichol, S.L., 2010, Origin and formation of an estuarine barrier island, Tapora Island, New Zealand: Journal of Coastal Research, v. 26, p. 292–300.
  4. ^ Garrison, J.R., Jr., Williams, J., Potter Miller, S., Weber, E.T., II, McMechan, G., and Zeng, X., 2010, "Ground-penetrating radar study of North Padre Island; Implications for barrier island interval architecture, model for growth of progradational microtidal barrier islands, and Gulf of Mexico sea-level cyclicity:" Journal of Sedimentary Research,' v. 80, p. 303–319.
  5. ^ a b Davis Jr., p. 147
  6. ^ Boggs, S., Jr., 2012, Principles of Sedimentology and Stratigraphy: New Jersey, Pearson Education, Inc., 585 p.
  7. ^ Coastal Services Center, NOAA’s Coastal Services Center Barrier Islands: Formation and Evolution 8 Ağustos 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Accessed April 10, 2011.
  8. ^ Davis Jr., pp. 144–145
  9. ^ Davis Jr., p. 145
  10. ^ Morton, p. 2
  11. ^ M. R. Johnson (2001). "Nelson Boulder Bank". New Zealand Journal of Geology and Geophysics. Cilt 44. ss. 79-88. doi:10.1080/00288306.2001.9514924. 
  12. ^ Stone, G.W., and McBride, R.A., 1998, Louisiana barrier islands and their importance in wetland protection: forecasting shoreline change and subsequent response of wave climate: Journal of Coastal Research, v. 14, p. 900–915.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Koy</span>

Koy, göl, deniz veya okyanusların karaların içine doğru yaptığı görece sığ girintidir.

<span class="mw-page-title-main">Lagün</span>

Lagün, Kıyı set gölü veya deniz kulağı dalgalar tarafından oluşturulan kıyı birikim şekillerindendir. Oluşumunda, kıyı akıntılarının da etkisi vardır. Kıyılardaki koyların ve girintilerin ağız kısımlarının dalga biriktirmesiyle oluşan kıyı kordonları ile kapanması sonucunda meydana gelirler. Lagünler genellikle kıyı lagünleri ve atol lagünleri olmak üzere iki gruba ayrılır. Karışık kum ve çakıl kıyılarında oluşur. Kıyı lagünleri olarak sınıflandırılan su kütleleri ile haliç olarak sınıflandırılmış su kütleleri arasında bir çakışma vardır. Lagünler dünyanın birçok yerinde ortak kıyı özellikleridir.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Denizi</span> Avrupada bir deniz

Kuzey Denizi, Büyük Britanya, Danimarka, Norveç, Almanya, Hollanda, Belçika ve Fransa arasında bulunan bir Atlas Okyanusu denizidir. Avrupa kıta sahanlığında bir epeirik denizi, güneyde İngiliz Kanalı ve kuzeyde Norveç Denizi yoluyla okyanusa bağlanır. 570.000 kilometrekarelik bir alana sahip 970 kilometreden (600 mi) uzun ve 580 kilometre (360 mi) genişliğindedir.

<span class="mw-page-title-main">Falez</span>

Falez, kayaların aşınması ile oluşan yüksek eğimli kıyıdır. Fransızca falaise dik kayalık sahil anlamına gelmektedir. Türkçe coğrafya literatüründe yalıyar da kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mercan resifi</span> Denizde taşlı mercan iskeletlerinin büyümesi ve birikmesiyle oluşan kaya çıkıntısı

Mercan resifleri canlı organizmaların ürettiği aragonit yapılardır. Az miktar besin içeren deniz sularında bulunur. Çoğu resifte, baskın organizmalar kalsiyum karbonattan oluşan bir dış iskelete sahip taş mercanları, kolonyal sölenterlerdir. İskeletsel materyaller, dalga hareketleri ve biyoerozyon ile parçalanıp yığılarak yaşayan mercanlar ve çok çeşitli hayvanlar ve bitkilerden oluşan yaşamı destekleyen kalsiyumlu bir oluşum meydana getirirler.

<span class="mw-page-title-main">Burun (coğrafya)</span>

Burun, deniz ya da gölde bulunan dışa çıkıntılı karanın son kısmı olup, 3 tarafı su ile çevrilmiş kara anlamına gelir. Çoğunlukla fener bulunur. Eğer büyükse yarımada denir. Körfez veya koyun karşıtıdır. Burun oluşumunda dirençli kayaçlar etkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Dalga kesme platformu</span>

Dalga kesme platformu, kıyı bankları, dalga kesme tezgahları veya kıyı platformu genellikle falez dibinde ya da dalgaların hareketi ile kontrol edilen göl, koy veya deniz kıyı şeridi boyunca bulunan dar düz bir alandır. Bu alan denizin sakin olduğu yaz dönemlerinde kum ile kaplı olabilir, böylece dar bir plaj oluşur. Kış dönemlerinde ise bu depolar kıyı gerisine taşınır ve platform açığa çıkar.

Kıyı oku, girintili çıkıntılı kıyılarda, enkaz göçü ve kıyı akıntıları ile taşınan malzeme, koy ve körfezlerin açıklarında birikerek zamanla su yüzüne çıkarlar. Bu şekilde koyların önünde bir ok biçiminde yer alırlar. Bu şekillere “kıyı oku” denir. Kıyı oku, kıyılardan ya da göl kıyılarından oluşan bir kıyı barı ya da plaj arazisidir. Bir koyun burun bölgelerinde olduğu gibi yeniden girişin gerçekleştiği yerlerde, kıyı şeridi akımları ile kıyı şeridi sürüklenme süreci ile gelişir. Sürüklenme, dalgaların sahile eğik bir açıyla gelmesi ve tortuları zikzak desenle sahile taşıması nedeniyle oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Sahil</span>

Sahil veya sahil şeridi, kara ile deniz veya okyanusların buluştuğu hat. Gelgit gibi etkenler nedeniyle sahil hattının net olarak belirlenmesi mümkün değildir.

<span class="mw-page-title-main">Deniz mağarası</span>

Deniz mağarası, kıyı mağarası veya diğer adıyla dalga oyukluğu, deniz ya da göllerdeki dalga hareketleri sonucunda sarp kayalıklarda oluşan mağaralar. Deniz mağaraları, dalgaların doğrudan kayalara çarparak kırıldığı kayalık uçlarında ya da kıyılarda görülürler. Yeraltı suyu, akışı sırasında daha az dirençle karşılaşacağı rotaları, kırık ve çatlaklı bölümleri tercih eder. Karbonik asit içeren yeraltı suyunun bu rotalardaki akışı sırasında devam eden çözünme, milimetre boyutunda başlayıp, zamanla kilometrelerce uzunluğa sahip yeraltı akım kanallarının ve mağaraların oluşmasına neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı yönetimi</span> Kıyı şeridinde sel ve erozyonun önlenmesi

Kıyı bölgesi, doğal denge ve artan nüfusla beraber en çok kullanılan yerler arasındadır. Dünya kara yüzeyinin %15'ten daha az alanı işgal eden kıyılar, dünya nüfusunun % 40'ından fazlasını barındırır. 2025 yılında kıyı bölgesinde ikamet beklenen insan sayısı dünya nüfusunun % 75 oluşturacaktır. Kıyı bölgeleri mal ve hizmet üretmek için zengin kaynakları içeren ve çoğu ticari endüstriyel faaliyetler için vardır. Avrupa Birliği, nüfusunun neredeyse yarısı ekonomik zenginliğinin kaynağı deniz kıyıları sayesinde olmaktadır. Balıkçılık, nakliye ve turizm gibi birçok faaliyetler Avrupa'nın tahmini rekabet ve işgücünün nedenli büyük olduğunu göstermektedir. Kıyı koruma ve analizini yapma daha çok 1950 yıllardan sonra olsa da oluşan erozyon su baskını gibi olaylardan dolayı daha eskilere dayandığı kabul edilmiştir. 1950'lerden sonra yeni teknikler ve doğa dostu politikalar izlenmiştir. Koruma gerektiren geniş kıyıların önemi artırmıştır. Örneğin: Venedik, New Orleans, Japonya, Hollanda, Hazar Denizi kıyıları gibi yerlerde deniz seviyesinin yükselmesiyle kıyı alanlarında önemli tahribat olacağı saptanmış, bu gibi yerlerde kıyılara dalgakıran gibi yapılar inşa edilerek önlenmeye çalışılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı boyu sürüklenme</span>

Kıyı boyu sürüklenme, eğik gelen dalga yönüne bağlı olarak kıyı şeridine paralel bir kıyı boyunca çökeltilerin taşınmasından oluşan jeolojik bir süreçtir. Eğik gelen rüzgar kıyı boyunca suyu sıkar ve böylece kıyıya paralel olarak hareket eden bir su akımı üretir. Longshore sapması, longshore akımı tarafından taşınan tortudur. Bu akım ve tortu hareketi, sörf bölgesi içinde meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Erozyon Önleyici Set</span>

Erozyon önleyici setler bir okyanus kıyısında veya denizde su akışını keser ve tortul hareketini sınırlar. Kıyısal korunmanın bir formudur. Kıyıya dik inşa edilirler. Bu yapılar kıyıda deniz enerjisini emer, sahile enerjinin vuruşunu küçültürler.

<span class="mw-page-title-main">Yalıtaşı</span>

Yalıtaşı, kıyı bölgesinin gelgit arası kesiminde kum ve çakıl boyutlu sedimanların karbonat çimento ile bağlanarak taşlaşması sonucu oluşmuş sedimanter yapıdır. Çimentolu tortul kayaçlar bulunduğu yere bağlı olarak, yalıtaşlarını oluşturmak için çimentolu tortul kabukları, mercan parçaları, farklı türde kaya parçaları ve diğer malzemelerin değişken bir karışımından oluşabilir. Yalıtaşı, genellikle tropikal veya subtropikal bölgelerde gelgit bölgesi içinde oluşurlar. Ancak, kuvaternerde oluşan yalıtaşları kuzey ve güney yarımkürelerin 60 'enlemine kadar görülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı coğrafyası</span>

Kıyı coğrafyası, kıyıların ve kıyıdaki yer şekillerinin oluşumu, oluşum koşulları ve dağılımı ile ilgilenen Fiziki coğrafya bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Düz sahil</span>

Düz sahil, düz bir sahilin olduğu yerlerde veya düz bir kıyı şeridine sahip olduğu alanlarda, toprak yavaş bir hareket göstererek denize doğru iner. Düz sahiller, ya denizin hafifçe meyilli araziye ilerlemesi ya da gevşek kayanın aşınması sonucu meydana gelebilirler. Temel olarak iki paralel şeride ayrılabilirler: -kıyı yüzeyi, -plaj. Yassı sahillerin ana maddeleri kumlar ve çakıllar gibi gevşek malzemelerdir. Rüzgâr ise kumulların üzerindeki ince kum tanelerini taşır. Deniz, kum ve çakılları elekten geçirerek sahilden uzak bir yere döker.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı erozyonu</span>

Kıyı erozyonu, kıyıda bulunan; kumsal, kum tepeleri ve katmanların, dalga hareketleri, gelgitler, drenaj veya sert rüzgarlar tarafından aşındırılmasıdır. Kıyı şeridinin karaya doğru çekilmesi gelgit ölçeği (mareograf), mevsim ve diğer kısa vadeli döngüsel süreçler üzerinden ölçülebilir ve tanımlanabilir. Kıyı erozyonu, hidrolik hareket, aşınma, rüzgâr, su, doğal veya doğal olmayan diğer kuvvetlerin etkisi ve korozyonundan kaynaklanabilir.

Plaj gelişimi; deniz, göl veya nehir suyunun toprağı aşındırdığı kıyı şeridinde meydana gelir. Kumlar, kayalık ve tortul malzemeleri kum birikintilerine aşındıran, asırlık, tekrarlayan işlemlerle kumun biriktiği yerlerdir. Nehir deltaları, göl veya okyanus kıyılarını genişletmek için nehrin çıkışında birikerek yukarıdan silt bırakır. Tsunamiler, kasırgalar ve fırtına dalgalanmaları gibi felaketler plaj erozyonunu hızlandırır.

Kıyı taşkını, normalde kuru halde bulunan yüzeyin deniz suyu ile sular altında kalmasıyla meydana gelir. Kıyı taşkınlarının kapsamı, su basmasına maruz kalan kıyı arazilerinin topografyası tarafından kontrol edilen iç su taşkınlarının nüfuz etmesinin bir fonksiyonudur. Deniz suyu, araziyi birkaç farklı yoldan sular altında bırakabilir:

<span class="mw-page-title-main">Yükselmiş kıyı</span> deniz seviyesinin göreceli olarak düşmesiyle kıyı şeridinin üzerinde yükselen kumsal ya da dalgalarla kesilmiş platform

Yükseltilmiş bir kıyı, kıyı terası, deniz taraçası veya tünemiş kıyı şeridi, deniz kökenli nispeten düz, yatay, hafifçe eğimli bir yüzey ve çoğunlukla dalga aktivitesi alanından kaldırılmış eski bir aşınma platformudur. Bu nedenle, oluşum zamanına bağlı olarak mevcut deniz seviyesinin üstünde veya altında yer almaktadır. Karaya doğru daha dik yükselen eğim ve deniz kenarında daha dik inen bir eğim ile sınırlanmaktadır.