İçeriğe atla

Barcın Höyük

Koordinatlar: 40°16′00″N 29°36′08″E / 40.2666°K 29.6021°D / 40.2666; 29.6021
Arkeolojik Höyük
Adı:Barcın Höyük
il:Bursa
İlçe:Yenişehir
Köy:Barcın
Türü:Höyük
Tahribat:
Tescil durumu:Tescilli[1]
Tescil No ve derece:9343
Tescil tarihi:19.09.2002
Araştırma yöntemi Kazı

Barcın Höyük, Bursa İl merkezinin doğusunda, Yenişehir İlçesi'nin 4 km. batısında, Barcın Köyü'nün 3–4 km. güneyinde yer alan bir höyüktür. Yenişehir Ovası'ndaki tepe 100 metre çapında ve 4 metre yüksekliktedir. Arkeoloji yayınlarında Yenişehir Batı Höyüğü ve Yenişehir 2 olarak da geçmektedir. Esasen bulunduğu bölge Üyecek Mevkii, tepe de Üyecek Tepe olarak bilinmektedir.[2]

Kazılar

Tepe, 1960 yılında James Mellaart ve David H. French, 1964 yılında C. Cullberg tarafından araştırılmıştır. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prehistorya Anabilim Dalı'ndan bir ekip höyükte yüzey toplaması yapmıştır. Prof. Dr. Mehmet Özdoğan 1980'li yıllarda höyükte yüzey araştırmalarına başlamıştır.[3] Hollanda Araştırma Enstitüsü ise Jacob Roodenberg başkanlığında, Doğu Marmara Bölgesi'nde Erken Tarımcı Topluluklar araştırma projesi kapsamında 2005 yılında höyükte İznik Müzesi'nin himayesinde kazı başlatmıştır.[2] Barcın Höyük kazısı, söz konusu projenin üçüncü kazısıdır. Proje, Tarım Devrimi'nin Yakındoğu'dan Avrupa'ya yayılmasında Kuzeybatı Anadolu'nun işlevini belgelemek için uzun soluklu bir çalışmadır. İlk kazı Ilıpınar Höyüğü'nde, ikinci kazı ise Menteşe Höyüğü'nde yapılmıştır. Kazılara 2007 yılında itibaren Hollanda Araştırma Enstitüsü'nden (NIT) Fokke Gerritsen başkanlık etmektedir.[3]

Tabakalanma

Kazı başkanı Jacob Roodenberg, höyükteki en erken yerleşmenin Orta Neolitik Çağ'a dayandığını, radyokarbon tarihleme yöntemi sonuçlarına göre MÖ 6.500 yıllarına dayandığını belirtmektedir. Neolitik tabakalar yer yer 2,5 metre kalınlıkta olup buluntular Çatalhöyük VI tabakasının çağdaşı olan Menteşe Höyüğü ve Ilıpınar Höyüğü ile benzerlik göstermektedir.[2] Bu neolitik tabakalar yüzeyden 3 metre derinlikten itibaren başlamaktadır.[3]

En üstte Bizans Dönemi ortalarından bir mezarlık yer almaktadır. Roma, Erken Tunç Çağı ve Geç Kalkolitik Çağ tabakalarının varlığından söz edilmektedir ama, projenin esas amacı yönünden çalışmalarda ağırlık Neolitik Çağ tabakalarına verilmektedir.[4]

Buluntular

Çanak çömlek buluntularının büyük bir bölümü Fikirtepe ve Pendik benzeri mallardır. Prof. Dr. Mehmet Özdoğan ise daha yeni bir evrenin bulunduğunu belirtmektedir.[2]

Kazılarda Doğu Marmara ve diğer bölgelerde rastlanmayan yeni bir kap türüne ulaşılmıştır. Daha eski bir çanak çömlek geleneğini temsil ettiği düşünülmektedir. Daha sonraki geleneklerden açık bir şekilde farklı olmakla birlikte bunların öncülü izlenimi verdiği belirtilmektedir.[4]

Bizans mezarlığında tüm gömütlerin sırtüstü, başları batıya gelecek şekilde gömüldüğü görülmüştür. Az sayıda gömü armağanı vardır, bunlar bronz takılar, küçük çanlardır.[4]

Değerlendirme

Barcın Höyük'te en erken yerleşmenin tarihi MÖ 7. binyıl ortalarına kadar, kabaca MÖ 6.500'lere kadar geri gitmektedir.[5] Burada yerleşmiş topluluğun bu tarihlerden itibaren hayvancılık ve tarıma alınmış bitkilere dayanan bir geçim ekonomisi izledikleri anlaşılmaktadır. Diğer yandan Boğaziçi Üniversitesi Arkeometri Uygulama ve Araştırma Merkezi'nden Prof. Dr. Hadi Özbal ve Dr. Ayla Türkebul-Bıyık tarafından, "Neolitik Dönemde Sütün Marmara Bölgesi'nde İkincil Ürün Olarak Tüketilmesinin Belirlenmesi" projesi çerçevesinde höyükte ele geçen çanak çömlek üzerinde farklı bir anlayışla araştırmalar yapılmıştır. Bu malzemenin çok ince gözenekleri arasında sıkışmış yağ molekülleri bulunmaya çalışılmıştır. Sonuçlar yerleşmenin, MÖ 7. binyıl ortalarında süt üretiminin başlangıcında olduğunu göstermektedir.[4]

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ "TAY – Yerleşme Ayrıntıları". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2012. 
  2. ^ a b c d "TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2012. 
  3. ^ a b c NIT Araştırma Projesi 16 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. - 2005 - 2006
  4. ^ a b c d NIT Araştırma Projesi 29 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. – 2007 - 2011
  5. ^ "Koç Üniversitesi". 22 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2012. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Hayaz Höyük, Adıyaman ilinin Samsat ilçesine bağlı Hayaz köyü yakınında bulunan arkeolojik bir yerleşmedir. Samsat ilçesinin 17 km. güneyinde bulunan köy ve höyük daha sonra Atatürk Baraj Gölü suları altında kalmıştır. Göl oluşmadan önce Fırat ile onun bir kolu olan Kalburcu Çayı'nın birleştiği noktada bulunmakta idi.

Hoca Çeşme Höyüğü, Enez ilçe merkezinin yaklaşık 3 km güneydoğusunda yer alan bir arkeolojik yerleşimdir. Keşan – Enez karayolu üzerindeki höyük, adını yol kenarındaki Hoca Çeşme adılı çeşmeden almıştır. Yerleşim kabaca 300 metre uzunluğundaki kayalık bir sırtın üzerinde 80 X 70 metre boyutlarında ufak bir yerleşimdir. Kayalığın hemen altından bol akışlı bir tatlı su kaynağı vardır. Arkeolojik kazılarda ortaya çıkan yapılar koruma altına alınmamış olup diğer arazide halen tarım yapılmaktadır. Bölgede, bilinen en eski yerleşim olarak görülmektedir.

Şemsiyetepe Höyüğü, Elazığ il merkezinin batısında, Bilaluşağı Köyü'nün hemen güneyinde yer alan bir höyüktür. Höyüğün büyük bir bölümü günümüzde Karakaya Baraj Gölü kıyısında kalmıştır. Höyük, 70 x 90 metre ölçülerinde, 5-6 metre yükseklikte dairesel ve küçük bir tepedir. Esasen höyük orta boy bir yerleşme sayılırdı, fakat Fırat günümüze kadar yerleşmenin kuzey ve kuzeybatı kesimini yemiştir.

Toptepe Höyüğü, Trakya Bölgesi'nde Tekirdağ İl merkezinin doğusunda, Marmaraereğlisi'nin 4 km. batısında yer alan bir höyüktür. İlk yerleşim 70 metre genişlikteki denize doğru uzanan kayalık bir burun üzerinde kurulmuştur. Burnun iki yanındaki küçük koylar, bu balıkçı topluluğun kayık ya da sallarını çektikleri koylardı. Höyüğün hemen yanında küçük bir pınar vardır.

Fikirtepe Höyüğü, İstanbul İli'nin Anadolu yakasında, Kadıköy İlçe merkezinin birkaç kilometre doğusunda, Fikirtepe Tepesi'nin doğu kenarında yer alan bir düz yerleşmedir. Denizden 26 metre yükseklikteki yayvan bir tepenin güney-güneydoğu kesiminde, Kalamış Koyu'nda Marmara Denizi'ne dökülen Kurbağalıdere'ye doğru uzanan yamaçta bulunmaktaydı. Günümüz yerleşiminin altında kalmış ve tümüyle tahrip olmuştur. Yerleşmenin Kalamış Koyu'na mesafesi 1.300 metre, Kadıköy Koyuna ise 2 km.dir. eski çağlarda çevrenin ormanlık olduğu, bu yüzden balıkçılık, avcılık ve sınırlı ölçüde de olsa tarım olanaklarına sahip olduğu düşünülmektedir.

Aşağı Pınar Höyüğü, Kırklareli İl merkezinin 3 km. güneyinde yer alan bir höyüktür. Haydardere, bir kıvrım yaparak tepenin kuzeyinden ve batısından geçmektedir. Höyüğün üzerine Geç Antik Çağ'da yapılan bir tümülüs tahribata neden olmuştur. Tümülüs, 38 metre çapında bir çevre duvarı üstüne kurulmuş olup, höyüğün eteklerinden alınan toprakla doldurulmuştur. Oluşan tepenin 19. yüzyıl sonlarında bölgeyi bir süreliğine işgal eden Rus kuvvetleri tarafından hazine aramak için düzleştirilmiş olduğu düşünülmektedir.

Ilıpınar Höyüğü, Bursa İl merkezinin kuzeydoğusunda, Orhangazi İlçesi'nin yaklaşık 2 km. güneyinde, İznik Gölü'nün 2 km. batısında yer alan bir höyüktür. Yerleşim alanı 2,5 hektar olup tepenin çağı 250 metredir. Yüksekliği 3 metreden 10 metreye değişmektedir. Höyükte ilk yerleşmenin günümüzden 8 bin yıl önce gerçekleştiği ileri sürülmektedir. İlk yerleşimcilerin Orta Anadolu'dan 10-15 aile olarak gelip yerleştikleri düşünülmektedir. Höyüğün ilk yerleşmede dahi eksiksiz bir tarım ekonomisine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Şimdilik, bölgede tarıma başlanılan ilk yerleşim olarak görülmektedir.

Menteşe Höyüğü, Bursa İl merkezinin doğu-kuzeydoğusunda, Menteşe Köyü'nün yaklaşık 500 metre güneybatısında yer alan bir höyüktür. Höyük, Yenişehir Ovası'nın kuzeybatısında olup, 100 x 4 metre boyutlarındadır. Ilıpınar Höyüğü'ne 25 km. mesafededir. Yakın zamanlara kadar tepenin birkaç yüz metre mesafesinde bataklık bir alan vardı. Bu bataklık alan antik çağlarda geniş bir alana yayılmış bir göldü. Höyük'te ele geçen buluntular İznik Müzesi'nde sergilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Aktopraklık Höyüğü</span>

Aktopraklık Höyüğü, Bursa İl merkezinin 25 km. güneybatısında, Nilüfer İlçesi'nin batısında, Ulubat Gölü'nün doğu kıyısında yer alan bir höyüktür. Akçaları Sırtı Höyüğü ve Aktopraklık Mevkii olarak da bilinmektedir.

Araptepe Höyüğü, İzmir İl merkezinin kuzeyinde, Menemen İlçesi'nin yaklaşık olarak 13 km. kuzeybatısında, Eski Foça'ya giden yol üzerinde yer alan bir höyüktür. Helvacı Höyücek Höyüğü'nün 2 km. kadar batısında, Bekirler Düz Yerleşmesi'nin 500-600 metre kuzeyindedir. Helvacı Köyü'nün batısındadır. Helvacı Ovası'ndaki yerleşme, daha çok dağlara yakındır.

Karaağaçtepe Höyüğü, Çanakkale il merkezinin güneybatısında, Seddülbahir Köyü'nün yaklaşık olarak 3 km. kuzey-kuzeydoğusunda, Morto Koyu'ndan 1 km. mesafede, Kirte Deresi'nin sağ tarafında yer alan bir höyüktür. Bazı kaynaklarda, Heinrich Schliemann tarafından bu şekilde tanımlanmış olmasına dayanılarak Protesilaos Tümülüsü olarak da görülmektedir. Tepe, 100 metre çapında olup 8 metre yüksekliktedir. Günümüzde sahilden 1 km. kadar içeride olan Höyük'ün iskan edildiği dönemde deniz kenarında olduğu belirtilmektedir.

Taraççı Höyük, Balıkesir il merkezinin kuzeyinde, Gönen İlçesi'nin Körpeağaç Köyü'nün 2,5 km. batısında yer alan bir höyüktür. Höyüğün bulunduğu bölge Halkalı Mevkii olarak bilinmektedir.

Uğurlu / Zeytinli, Çanakkale İli'ne bağlı Gökçeada'nın batı tarafında, Uğurlu Köyü'nün 900 metre doğu-kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Uğurlu Limanı'ndan yaklaşık olarak 1.400 metre, Ada'nın merkezine 23–24 km. uzaklıktadır. Bölge yerel olarak Zeytinli Mevkii olarak bilinmektedir. Yerleşme İsa Tepe'sinin doğu yamacında, bir yamaç yerleşmesi görünümündedir. Çanak çömlek buluntularına bakılarak 300 x 100 metrelik bir alana yayılmış olduğu söylenmektedir. Neolitik Çağ'a tarihlenen çanak çömlek buluntuları ise 100 x 100 metrelik bir alanda görülmektedir. Uğurlu / Zeytinli, şimdilik Doğu Ege Adaları'daki en eski yerleşmedir. Neolitikleşmenin Avrupa'ya aktarımından çok önemli bir konum göstermektedir. En erken yerleşimin Anadolu'dan gelen göçle MÖ 6.500 yıllarında başladığı anlaşılmaktadır. Bu yerleşim MÖ 5.000 dolaylarında Anadolu'dan bağımsız şekilde gelişen bir kültür olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sürük Mevkii, Adıyaman il merkezinin güneyinde, eski Samsat İlçesi'nin kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Yerleşme günümüzde Atatürk Barajı suları altında kalmıştır. Buluntu dağılımına göre 130 x 90 metre boyutlarındadır. Gritille'ye 2 km. mesafededir.

Kumartepe, Şanlıurfa il merkezinin 1,5 km kuzeybatısında, Bozova İlçesi'nin kuzeydoğusunda, İğdeli Köyü'nün kuzeyinde yer alan bir düz yerleşmedir. Günümüzde Atatürk Baraj Gölü altında kalmıştır. Barajın yapımından önce Fırat'ın güney kıyısında, İncesu Vadisi ile Fırat Vadisi'nin birleştiği yerdeydi.

Hacılartepe Höyüğü, Bursa il merkezinin kuzeydoğusunda, Orhangazi İlçesi'nin güneyinde Örnekköy Köyü'nün yaklaşık olarak 1 km. batı-kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Höyük, Ilıpınar Höyüğü'nün 750 metre güneydoğusundadır. Tepe, 150 x 4 metre boyutlarında çok küçük ve uzun bir yükseltidir.

Selimpaşa Höyüğü, İstanbul il merkezinin batısında, Silivri İlçesi'ne bağlı Selimpaşa Mahallesi merkezinin yaklaşık olarak 3 km. batısında, Marmara kıyısında yer alan bir höyüktür. Güneyinden İstanbul – Tekirdağ karayolunun kuzeyindedir. Yapılaşma nedeniyle tehdit altında olmasına karşın bu tehdit, İstanbul Arkeoloji Müzesi tarafından sit alanı ilan edilerek kontrol altına alınmıştır.

Hacıhamza Höyüğü, Kütahya il merkezinin güneydooğusunda, Altıntaş İlçesi'nin 4 km. kuzeyinde, Alibey Köyü'nün 1,4 km. batısında yer alan bir höyüktür. Tepe, 82 metre çapında ve 4,5 metre yüksekliğindedir.

Yüğücek, Bursa il merkezinin kuzeydoğusunda, İznik İlçesi'nin 1 km. güneyinde, İznik - Yenişehir, İznik karayolunun hemen batısında yer alan bir höyüktür. İznik Gölü'ne 1 km. mesafedeki tepe 100 metre çapında ve 3 metre yüksekliğindedir.

Çoban Ali Höyük, Karaman il merkezinin kuzey – kuzeybatısında, Kisecik Köyü'nün güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Yan yana iki alçak tepeden oluşmaktadır. Bu yüzden araştırmacılar Hacı Ali Höyük I ve II olarak adlandırmışlarsa da Trevor Watkins, esasen tek höyük olduğunu, aradaki alçak bölümün erozyon sonucu ortaya çıkmış olduğunu ileri sürmektedir.