
Hermes, Yunancada "Hermes Trimegustus" anlamına gelmektedir. Zeus ve Maia'nın oğludur. Zeus'un habercisidir. Tanrıların en kurnazı sayılır, tanrıların en hızlısıdır. Bir de Caduceus adında büyülü bir altın değnek taşır. Gigantlar arasındaki karşıtı Hippolytos'dur.

Hesiodos Yunan didaktik şiirinin babası olarak bilinen, bilim insanlarınca MÖ 750-650'li yıllarda aktif olduğu düşünülen ünlü ozan. İşler ve günler adlı eserinde verdiği bilgiler sebebiyle birçok bilim insanı tarafından ilk ekonomi ve iktisat tarihçisi olarak da kabul edilir.

Apollon, mitolojide müziğin, sanatların, Güneş'in, ateşin ve şiirin tanrısı, kehanet yapan, bilici tanrıdır. Aynı zamanda kâhinlik yeteneğini diğer insanlara da transfer edebilir. Biseksüel yönüyle ağır basan Apollon'un mitolojideki eşi Kassandra olup Zeus ve Leto'nun oğlu, Artemis'in ikiz kardeşidir. Sarışın ve çok yakışıklıdır. Orijini Yunan olan Apollon, Roma mitolojisine Apollo ismiyle geçmiştir. Mitolojideki en önemli tanrılardan biri olan Apollon, Anadolu kökenlidir.
Tartaros ya da Latinleşmiş hâliyle Tartarus, Yunan mitolojisi'nde, hem bir tanrı hem de yeraltında bir yer adıdır. Ünlü şair Hesiodos'a göre tunç bir örsün cennetten dünyaya düşmesi dokuz gün almaktadır. Şaire göre örs, bir dokuz gün daha sonra Tartaros'a ulaşır. Ilyada'da Zeus'un söylemiyle Tartaros'un Hades'e olan uzaklığı dünyanın cennete uzaklığı kadardır.

Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilemesi amacıyla hazırlanmış gösterilerdir. Farklı bir şekilde duyguların ve olayların hareket (jest) ve konuşmalarla anlatılmasıdır. Genel olarak temsil edilen eser anlamında da kullanılır. Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir. Yaygın bir deyişle tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olarak Shakespeare'in sözüyle de ifade edilir.

Marcello Vincenzo Domenico Mastroianni, dünyaca tanınan İtalyan oyuncudur.

Viyolonsel ya da çello yaylı çalgıların bir türüdür. Viyolonsel, yaylı ailesinden dört telli ve tenor sesli bir çalgıdır.

Kontrbas, keman ailesinden, yaylılar grubunun en kalın sesli çalgısıdır. 4 telli ve 5 telli olmak üzere iki türü bulunur. 5 telli olan kontrbasa senfonik orkestra eserlerinin icrasında sık olarak ihtiyaç duyulmaktadır. Kontrbasın, özel bir tür çelikten yapılmış dört teli vardır. Bunun yanında yalnız bağırsak ya da bağırsak üzerine çelik sargı veya başka yapay malzemeler kullanılarak hazırlanmış teller de bulunabilmektedir. Yay kullanılarak ya da parmaklar yardımıyla çalınır. Diğer yaylı çalgılardan farklı olarak iki çeşit yay modeli bulunmaktadır. Bunlar Alman ve Fransız olarak adlandırılmaktadır. Alman modelde yay yan taraftan kavranarak tutulurken, Fransız modelde yay yukarıdan tutulur. Ayrıca senfonik orkestraların, caz, pop ve rock müzik topluluklarının ana çalgılarından biridir. Kontrbas, özellikle caz müziğin vazgeçilmez çalgısı olmuştur. Kontrbas Violone adı verilen bir Rönesans çalgısından türemiştir. 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar bir değişim süreci geçirmiştir. 18. yüzyılın ikinci yarısında bugünkü biçimini almıştır. Çok büyütülmüş bir keman görünümündedir. Boyu 1,80 metre, eni 60 cm olan kontrbas bu boyutları nedeniyle ayakta ya da yüksek bir tabureye oturularak çalınır. Bu enstruman için eser yazmış olan bestecilerin başında; K.D.von Dittesdorf, G.B.Vanhal, J.M.Sperger, V.Pichl, A.F.Hoffmeister, G.Bottesini, D.Dragonetti, A.Misek, S.Koussevitzky gelmektedir.
Orkestra, dört ana enstrüman grubundan çeşitli elemanların birlikte müzik yaptığı, büyüklüğü esere göre değişebilen çalgılar topluluğudur. Sözcük, Antik Yunan tiyatrosunda koraya ayrılan yer anlamına gelen Grekçe ὀρχήστρα sözünden türemiştir. Orkestra elemanları 18. ve 19. yüzyıl boyunca yapılan çeşitli eklemelerle hızlı bir büyüme göstermiştir. 20. yüzyılda ise orkestralarda kompozisyon açısından ciddi bir değişiklik yaşanmamıştır. Elli ya da daha az müzisyenden oluşan görece küçük orkestralar oda orkestrası olarak adlandırılabilir. Tam kadro bir orkestra ise yaklaşık 100 kişiden oluşur ve senfoni orkestrası ya da filarmoni orkestrası olarak anılabilir. Bu iki adlandırma arasında orkestranın özelliğini aktaran kesin bir ayrım bulunmamaktadır. Ancak farklı adlandırmalar aynı şehirde yerleşik iki orkestrayı ayırmak için kullanılabilir. Orkestralar, bazı eserlerde bir soliste eşlik ederken, koro ile birlikte de kullanılabilir. Her enstrüman grubunun farklı teknik özellikleri, tınısı ve önemi vardır. Besteci ifade etmek istediği konuyu ya da duyguları bu enstrümanların ses tınılarına veya çalınma tekniklerine göre kendine en yakın şekilde, belirli bir teknik bilgi ve mantık içerisinde kullanır.

Arp, çoğunlukla Klasik Batı Müziğinde kullanılan en eski, telli bir müzik aletidir. Sabit sesli bir çalgıdır. Her tel üç ayrı ses çıkarabilir. Gam notalarının karşılığı olan yedi pedalın tutturulduğu oluk hazinesi, çınlama kasası sütun ve konsol bölümlerinden oluşmaktadır.
Lirik şiir, duyguların coşkun bir dille anlatıldığı edebiyat eserlerinin genel adıdır. Latince lyricus, Yunanca lyricos, Fransızca lyrique kelimelerinden türemiştir. Sözlük anlamı ise; coşkun, ilhamla dolu demektir. Antik Yunan'da kullanılan lirik sözcüğü bugünkü anlamında kullanılmıyordu.

Lir, Arp ailesinden, tarihi MÖ 9. yüzyıla kadar giden telli, antik bir çalgıdır. Her ne kadar Kithara ile karıştırılsa da, gerek daha küçük, gerekse ayaksız oluşu ile ondan ayrılır. Tel sayısı başlangıçta Yunan makamlarının dört sesli tetrakordlardan oluşması nedeniyle 3-4 iken, zamanla 7 ya da nadir olarak 8 telli olarak yapılmışlardır.

Phorminx, Antik Yunanistan'da, Homeros çağından beri kullanılan ve çıkış yerinin Mezopotamya olduğu sanılan, yarım daire ya da orak formlu Lir ailesinden telli bir çalgı. İki ile altı arasında değişen sayılarda telliydi ve parmak ya da bir pena yardımıyla çalınırdı. MÖ 9. yüzyıl ile MÖ 6. yüzyıl arasında, Kithara ve Lir onun yerini alana kadar varlığı kanıtlanmış bir müzik enstrümanıdır.

Kithara, Bu gün modern Yunancada klasik gitar'ı da tanımlayan telli, antik bir Yunan çalgısı. Kutlamalarda, özellikle de tanrı Apollon şerefine düzenlenen kült törenlerinde çalınmak için tercih edilen seçkin bir enstrümandı. Her ne kadar Lir ile benzer olduğu düşünülse de Lir daha küçük ve ayaksızdır.
Epigonion, Antik yazarlardan Athenaeus'un da bahsettiği belki de bir santur olan telli antik bir Yunan çalgısı. Epigonion antik Yunanistan'da, Epirus bölgesindeki Ambracia'dan gelen Yunan müzisyen olan ve ilk kez olarak telli bir çalgıyı bir pena yerine parmaklarıyla çalması ve müzik konusundaki harika yeteneği nedeniyle Sicyon kenti vatandaşlığına kabul edilmiş olan Epigonus tarafından bulunmuştur ya da en azından onun tarafından tanıtılmıştır. The instrument, which Epigonus'un ardından onun adıyla anılan bu enstrüman, kırk adet telli bir çalgıydı.

Aristoxenus Taranto'lu bir Yunan filozofudur. Peripatetik ekolün bir sözcüsü olup, müzik ve ritim alanındaki teorisyenlerden biridir. Sokrates’in bir öğrencisi olan babası Spinthare tarafından eğitilen Aristoxène sonradan Pisagorcular’ca eğitilmiştir. Daha sonra Atina’ya gidip Aristo’nun yanında öğrenim gören Aristoxene özellikle felsefe, etik ve müzik konularında 453 yazı yazmıştır.

Akdeniz Akdeniz, Yeni Türkü'nün 2. albümüdür. 2 Nisan 1983'te LP ve MC olarak, 1990'da ise CD olarak çıkmıştır.

Orkestra şefi, bestecilerin eserlerini seslendirip yorumlayan orkestrayı düzenleyip yönetebilecek yetenek ve bilgilere sahip müzik sanatçısıdır.

Kitharacı, Antik Yunanistan'da profesyonel olarak şarkılara eşlik etmek için kithara veya bazen lir kullanan şarkıcıdır. Ünlü kitharacılar Terpander ve Arion'dur. Apollo'nun kitharacı sıfatı vardır ve bu terim Apollo'yu liri ile tasvir eden heykellere atıfta bulunmak için kullanılır.

Lesboslu Terpandros, MÖ 7. yüzyılın ilk yarısında Midilli'de bulunan Antissa'da yaşayan Yunan şairi ve Kitharacı idi. Kendi şiirsel besteleri az sayıda ve basit ritimlerde olmasına rağmen, Yunan müziğinin ve onun aracılığıyla lirik şiirin öncülerindendir. Diğer komşu ülkelerin ve adaların şarkı söyleme biçimlerinin kurallarını basitleştirmiş ve bu senkoplu varyantlardan kavramsal bir sistem oluşturmuştur. Yeni bir müzik çağının başlangıcına yardımcı olması ve Yunanistan ve Anadolu müziğinde var olan müzik tarzlarını sistematize etmesiyle tanınır.