İçeriğe atla

Barbara Askins

Barbara Askins
Barbara Askins, 1977 yılında
Doğum1939 (84-85 yaşında)
Belfast, Tennessee, ABD
MilliyetAmerikalı
EğitimUniversity of Alabama in Huntsville
ÖdüllerYılın Ulusal Mucidi
Kariyeri
DalıKimya
Çalıştığı kurumlarMarshall Uzay Uçuş Merkezi

Barbara S. Askins (d. 1939), Amerikalı bir kimyagerdir. Düşük ışıklı fotoğraf negatiflerini iyileştirmek icat ettiği bir yöntem ile bilinen Askins, NASA ve tıp endüstrisi tarafından yoğun bir şekilde kullanılan bu yöntem ile 1978 yılında Yılın Ulusal Mucidi unvanını kazanmıştır.[1]

Erken dönem yılları

Askins, 1939 yılında Marshall, Tennessee ilçesine bağlı Belfast bölgesinde dünyaya geldi. Kariyerine öğretmen olarak başladı. İki çocuğu okula başladıktan sonra Askins, kimya alanında lisans derecesini tamamlamak ve aynı alanda yüksek lisans derecesi elde etmek için üniversiteye geri döndü. 1975'te NASA'nın Marshall Uzay Uçuş Merkezi'ne katıldı.[2]

Araştırma kariyeri

Askins, NASA'nın Marshall Uzay Uçuş Merkezi için çalışmış bir fiziksel kimyagerdir ve özellikle "görüntüyü gümüş radyoaktif hale getirme ve ikinci bir emülsiyonu bu radyasyona maruz bırakma yöntemiyle, geliştirilmiş fotoğrafik emülsiyonlar üzerindeki görüntülerin önemli ölçüde yoğunlaştırılabileceği" işlemini bulmasıyla tanınır.[3] Bu işlem sonucunda elde edilen ve otoradyograf olarak bilinen baskı, yoğunluk ve kontrastta önemli artışlarla birlikte görüntüyü yeniden üretti. Döneminde çığır açan bu işlem ile yetersiz pozlanmış emülsiyonların kalitesini geliştirdi ve fotoğraf algılama sınırlarını artırdı. Bu yöntem, fotoğraflarda işe yaramayacağı sanılan görünmez kısımları görünür hale getirdi. Uzayın derinliklerini gösteren veya güneş sistemindeki diğer cisimlerin jeolojisini ortaya çıkaran görüntüler gibi az pozlanmış uzay görüntülerinden gelen verilerin iyileştirilmesi başta olmak üzere pek çok uygulama için faydalı bir yöntem oldu.[4]

Askins'in icadı, tıp teknolojisi alanında da önemli ilerlemelere yol açtı. Askins'in yöntemi, özellikle X ışını görüntülerinin iyileştirilmesinde önemli gelişmelere yol açtı. Yüzde 96'sı yetersiz pozlanmış tıbbi görüntüler aniden okunabilir hale geldi; bu durum, doktorların rutin veya acil testler yaparken hastalara verdikleri X-ışını radyasyonu miktarını önemli ölçüde azaltabilecekleri anlamına geliyordu.[5] Askins'in işlemi daha sonraki dönemde eski fotoğrafların restorasyon işlemlerinde de kullanıldı.[6] Askins, 1978 yılında buluşunun patentini aldı (ABD patenti No. 4,101,780)[7] ve NASA, bu yöntemi araştırma ve geliştirme çalışmaları için kapsamlı bir şekilde kullandı.[4]

Ödülleri

1978'de Buluşları ve Yenilikleri Geliştirme Derneği, Askins'i Yılın Ulusal Mucidi olarak adlandırdı.[6] Askins, bu ödülü bireysel olarak kazanan ilk kadın oldu.[4]

Kaynakça

  1. ^ Zierdt-Warshaw, Linda, (Ed.) (2000). "Askins, Barbara (n.d.)". American Women in Technology. Santa Barbara, California: ABC-CLIO. s. 19. ISBN 1-57607-072-7. 
  2. ^ "Barbara Askins | Lemelson". 23 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2022. 
  3. ^ Askins, Barbara S. (1 Kasım 1976). "Photographic image intensification by autoradiography". Applied Optics. 15 (11): 2860-2865. doi:10.1364/ao.15.002860. PMID 20165502. 2 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2014. 
  4. ^ a b c "Barbara Askins: Inventor of a New Film Developing Method". Famous Women Inventors. 9 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2014. 
  5. ^ Stanley, Autumn (1993). Mothers and daughters of invention: notes for a revised history of technology. New Brunswick, N.J.: Rutgers University Press. ss. 574-575. ISBN 0813521971. 
  6. ^ a b "Great Images in NASA - Barbara Askins, Chemist". Great Images in NASA. NASA. 23 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2014. 
  7. ^ "Patent US4101780 Treating silver with a radioactive sulfur compound such as thiourea or derivatives". Google Patents. 20 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2014. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Radyoloji</span> Tıp dalı

Radyoloji, x ışınları ve diğer görüntüleme yöntemlerinin tıpta tanı ve tedavi amacıyla kullanılmasıdır. Tanı ve tedavi amacıyla kullanılan yöntemlerden bazıları; radyografi, ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MR), nükleer tıp yöntemleri, pozitron emisyon tomografi (PET), mamografi, floroskopi ve X ışını kullanan diğer bazı yöntemler olarak sıralanabilir. Bu yöntemlerin tanı amacıyla kullanımı, tıbbi görüntüleme ile elde edilen görüntülerden hastalıkların tespitinde yararlanılması şeklinde olurken, tedavi amacıyla kullanımı ise bazı radyolojik belirti ve cerrahi işlemlerin görüntüleme yöntemleri sayesinde daha az zararla yapılmasını sağlamalarıdır. Radyoloji iki ana başlığa ayrılır. Bunlar, "Diagnostik Radyoloji" ve "Radyoterapi" dir. Bazı radyolojik yöntemler aşağıda verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Fotoğrafçılık</span> sanat, bilim ve ışık ya da diğer elektromanyetik radyasyonu kaydederek dayanıklı görüntüler yaratma pratiği

Fotoğrafçılık, Kullanılacak düzene göre farklı sistemleri içermekle beraber, görüntü sensörü, film, karanlık oda, lens ve ışık kullanarak, gözle görebildiğimiz cisim ve şekilleri, film ya da dijital ortam üzerine kaydederek görüntü oluşturma işidir. İşlevsel uygulamaları nedeniyle bir zanaat olduğu gibi, estetik yönüyle bir sanat olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Fotoğraf</span>

Fotoğraf, “ışık “, “aydınlık“ ve Yunanca: γράφειν (grafein), “çizmek“, “kazımak“, “resim yapmak“, "yazmak" kelimeleri birleştirilerek türetilmiş bir isimdir. Kelime anlamı, ışık yardımı ile iz bırakmaktır. Osmanlı döneminde fotoğraftan bahsedilirken ilk olarak "ateş yazması" şeklinde bir tanımla adlandırıldığı belirtilmektedir. Halk dilinde fotoğraf anlamında kılık sözcüğü tespit edilmiştir. Fotoğraf anlamında yaygın bir kullanımı bulunmamakla birlikte yaçın sözcüğü de mevcuttur. Fotoğraf, cisimlerden yansıyan elektromanyetik radyasyonun toplanıp odaklanmasıyla oluşturulur. En yaygın rastlanan fotoğraflar insan gözünün görebileceği kalıcı görüntüler meydana getiren dalga boylarıyla olan fotoğraflardır.

<span class="mw-page-title-main">Yük bağlaşımlı aygıt</span>

Yük bağlaşımlı cihaz (CCD) veya CCD sensörü, bir dizi bağlantılı veya birleştirilmiş kapasitör içeren bir entegre devre'dir. Harici bir devrenin kontrolü altında, her kapasitör elektrik yükünü komşu bir kapasitöre aktarabilir. CCD sensörleri, dijital görüntülemede kullanılan önemli bir teknolojidir.

<span class="mw-page-title-main">Teleskop</span> uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen, astronomların kullandığı, bir rasathane cihazı

Teleskop veya ırakgörür, uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen astronomların kullandığı, bir rasathane cihazıdır. 1608 yılında Hans Lippershey tarafından icat edilmiştir ve 1609 yılında Galileo Galilei tarafından ilk defa gökyüzü gözlemleri yapmakta kullanılmıştır. Uzaydaki cisimlerden yansıyarak veya doğrudan gelen görülen ışık, ultraviyole ışınlar, kızılötesi ışınlar, röntgen ışınları, radyo dalgaları gibi her türlü elektromanyetik yayınlar; kozmos hakkında bilgi toplamak için çok gerekli kanıtlardır. Bu kanıtlar, klasik manada optik teleskoplarla ya da çok daha modern radyo teleskoplarla incelenir.

<span class="mw-page-title-main">Uzaktan algılama</span>

Uzaktan algılama, yeryüzünün ve yer kaynaklarının incelenmesinde onlarla fiziksel bağlantı kurmadan kaydetme ve inceleme tekniğidir.

JPEG, Joint Photographic Experts Group tarafından standartlaştırılmış bir sayısal görüntü kodlama biçimidir. Bu biçim, 1994 yılında ISO 10918-1 adıyla standartlaşmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hubble Uzay Teleskobu</span> Uzay teleskobu

Hubble Uzay Teleskobu (HUT), ismi Amerikalı astronom Edwin Hubble'ın anısına verilmiş; Nisan 1990'da STS-31 Görevi esnasında Uzay Mekiği Discovery tarafından Dünya etrafındaki yörüngesine taşınmış bir uzay teleskobudur. İlk uzay teleskopu olmamasına rağmen, HUT en büyüklerindendir ve birçok üstün özelliğe sahiptir. Ayrıca hem hayati öneme sahip bir araştırma aracı olması hem de astronomi için etkili bir halkla ilişkiler unsuru olması nedeniyle çok tanınmıştır.

Sinematografi veya görüntü yönetimi, sinema filmi için görüntü kaydederken ışıklandırma ve kamera tercihleri yapma disiplinidir. Birçok açıdan fotoğraf sanatıyla yakından ilgilidir; fakat kamera ve görüntü elemanlarının hareket hâlinde olduğu durumlarda birtakım ek özellikler de gösterir. Elektronik görüntü sensörüyle görüntü yakalamak, görüntüdeki her piksel için elektronik olarak işlenen ve sonraki işleme veya görüntüleme için bir video dosyasında saklanan bir elektrik yükü üretir. Fotoğraf emülsiyonu ile yakalanan görüntüler, film stoğu üzerinde kimyasal olarak "geliştirilen" bir görünür görüntüye dönüşen bir dizi görünmez/gizli görüntüyle sonuçlanır.

<span class="mw-page-title-main">Fotoğraf makinesi</span>

Fotoğraf makinesi ışık ile resim çizmeye yarayan alettir.

<span class="mw-page-title-main">Görüntü</span> görme duyusu ile ilgili olan; görüntü ve gözle izlenebilen her şeyin taşıdığı özellik

Görüntü veya imge, bir şeyin görsel temsilidir. Bir görüntü; çizim, resim ve fotoğraf gibi iki boyutlu (2B) bir sunum ya da oyma ve heykel gibi üç boyutlu (3B) bir nesne olabilir. Bir görüntü; bir yüzeye yansıtma, elektronik sinyallerin etkinleştirilmesi veya dijital ekranlar dahil olmak üzere diğer ortamlar aracılığıyla görüntülenebilir. İki boyutlu görüntüler hareketsiz veya hareketli olabilir. Durağan görüntüler, baskı veya fotokopi gibi mekanik yollarla çoğaltılabilir. Bazı durumlarda, üç boyutlu görüntüler de canlandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kızılötesi</span> dalga boyu görünür ışıktan uzun, fakat terahertz ışınımından ve mikrodalgalardan daha kısa olan elektromanyetik ışınımdır

Kızılötesi, görünür ışıktan daha uzun ancak mikrodalgalardan daha kısa dalga boylarına sahip elektromanyetik radyasyondur (EMR). Kızılötesi spektral bant, kırmızı ışığınkinden biraz daha uzun dalgalarla başlar, bu nedenle IR insan gözü için görünmezdir. IR'nin genellikle yaklaşık 750 nm (400 THz) ila 1 mm (300 GHz) arasındaki dalga boylarını içerdiği anlaşılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Chester Carlson</span> Amerikalı fizikçi (1906 – 1968)

Chester Floyd Carlson, Amerikalı fizikçi. Elektrostatik kuru basım yöntemi olan kserografinin diğer bir deyişle fotokopinin mucidi.

<span class="mw-page-title-main">Cassiopeia A</span> Kraliçe takımyıldızı bölgesinde bulunan süpernova kalıntısı

Cassiopeia A, Kraliçe takımyıldızı bölgesinde bulunan süpernova kalıntısı ve 1 GHz.'de 2720 Jy akı ile gökyüzünün en parlak gök bilimsel radyo kaynağı. Süpernova, Samanyolu'na 11,000 ışık yılı (3.4kpc) uzaklıkta oluşmuştur. Süpernovadan uzaklaşan bulut ve malzeme, şu an yaklaşık olarak 10 ışık yılı mesafeye ulaşmıştır. Radyo parlaklığı çok berrak olmasına rağmen optik olarak çok soluktur ve ancak uzun süreli pozlama fotoğraflarında görülebilir.

<i>Curiosity</i> (keşif aracı) Marstaki Gale kraterinde keşifte bulunan NASA robot keşif aracı

Curiosity, NASA'nın Mars Bilim Laboratuvarı (MSL) görevinin bir parçası olarak Mars'taki Gale krateri ve Aeolis Mons'u araştıran otomobil büyüklüğündeki bir Mars keşif aracıdır. Curiosity kelimesi Türkçede "Merak" anlamına gelir. Curiosity, 26 Kasım 2011 15:02:00 UTC'de Cape Canaveral'dan (CCAFS) fırlatıldı ve 6 Ağustos 2012 05:17:57 UTC'de Mars'taki Gale kraterinin içindeki Aeolis Palus'a iniş yaptı. Bradbury iniş alanı, 560 milyon km (350 milyon mi) yolculuğun ardından aracın iniş hedefinin merkezine 2,4 km 'den (1,5 mi) daha yakındı.

<span class="mw-page-title-main">Ay'a aslında gidilmediği iddiası</span>

Ay'a aslında gidilmediği iddiası, Apollo Projesi ile insanoğlunun Ay'a gidilmediğini, aslında tüm projenin bir aldatmacadan ibaret olduğu iddialarıdır. Kamuoyunda önemli miktarda taraftar toplamıştır. Bu iddialar, tarihçiler ve uzay araştırmaları camiasınca kabul edilmemektedir.

Görüntü birleştirme, fotoğraf birleştirme ya da resim birleştirme, parçalar halinde bulunan veya bölümler halinde görüntülenmiş resimlerin, görünüm alanlarının birleştirilerek panoramik veya yüksek çözünürlükte görüntüler üretebilmeyi sağlayan, fotoğrafların çoklu şekilde birleştirilmesine verilen isimdir. Görüntü birleştirme yaygın şekilde bilgisayar yazılımlarının kullanılması ile üretilir. Birleştirme esnasında sorunsuz sonuçların elde edilebilmesi için görüntülerin yaklaşma ve kesişme (birleşme) noktalarının hemen hemen tam olarak birleştirilmesi gerekir. Bazı birleştirme algoritmaları aslında faydalı olmasına rağmen, çakışma bölgelerinde HDR görüntüleme yaparak daha farklı görüntüler elde edilmesine neden olurlar. Bunların yanı sıra bazı dijital kameralar ile dahili görüntü birleştirme yapılabilir. Görüntü birleştirme günümüz dünyasında yaygın şekilde şu uygulamalarda kullanılmaktadır:

<span class="mw-page-title-main">Uydu görüntüleri</span> Yapay bir uydudan alınan Dünya veya başka bir gök bilimsel cismin görüntüsü

Uydu görüntüleri, dünyada devletler ve işletmeler tarafından işletilen görüntüleme uyduları tarafından toplanan Dünya'nın görüntüleridir. Uydu görüntüleme şirketleri, Apple Haritalar ve Google Haritalar gibi işletmelere ve hükûmetlere lisans vererek görüntüleri satar.

<span class="mw-page-title-main">Kızılötesi teleskop</span>

Kızılötesi teleskop, gök cisimlerini kızılötesi ışık kullanarak tespit eden bir tür teleskoptur. Kızılötesi ışık elektromanyetik spektrumda görünür hale gelen birkaç radyasyon tipinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Henry Fox Talbot</span>

William Henry Fox Talbot FRS FRSE FRAS d. 1800 – ö. 17 Eylül 1877), 19. ve 20. yüzyılın sonlarındaki fotoğrafik yöntemlerin habercisi olan tuzlu kağıt ve kalotip işlemlerini icat eden mucit ve fotoğrafçılığın öncüsü olan İngiliz bilim insanı.