Ötüken, Ötügen veya Ötüken Ormanı, ; Türklerin Orta Asya'daki kutsal başkentidir ve Moğollar tarafından da kutsal kabul edilir. Ormanlarla kaplı bir dağ olan "Ötüken Dağı" da eski Türkler tarafından kutsal kabul edilir. Çince kaynaklarda U-te-kien şeklinde geçtiği ve Çin kaynaklarında dağ ismi olarak geçen Tu-kin, Yü-tü-kiün ile ilişkili olabileceği belirtilmektedir. Ötügen (Ötüken) Türklerin yeryüzünde ilk var olduğu ve oradan Dünya’ya dağıldığı yerin adı olarak da kabul edilmektedir. Teoman tarafından kurulan Büyük Hun Devleti'nin başkenti de Ötüken idi. Ayrıca Orhun Nehri kaynaklarını bu bölgeden alır ve Göktürk Kağanlığı’nın da başkenti yine bu yörede kurulmuştur. İnanca göre bütün büyük devletlerin başkenti burada kurulmalı idi. Gerçekten de pek çok Türk ve Moğol Devleti biraz genişledikten sonra başkentlerini bu bölgeye taşımışlardır. Ötüken dağının Nama adında bir koruyucu ruhu vardı.
Ongun, Eski Türklerin Tengricilik inancında, içinde bir ruhu barındıran bir cisme verilen isimdir. Diğer eski inanç sistemlerinde de bulunan totem ile karşılaştırılabilir. Aynı Amerika yerlilerin totemleri gibi, eski Türk boylarının da her birisinin kendine özel bir ongunu vardır. Bu genellikle kendi boylarını koruduğuna inandıkları kutsal bir hayvan türü ya da büyük bir atalarının ruhunu barındırdığına inandıkları bir cisimdir.
Oğuz Kağan ya da Oğuz Han, Türk ve Altay mitolojisinde Oğuz Türklerinin atası. Uğuz Han, Uz Han veya Oğur Han olarak da bilinir. Dedesi Kabi Han, annesi Ay Kağan, babası Kara Han'dır. Oğuz Kağan Destanı'nın baş kahramanıdır. 24 Oğuz Boyu’nun ondan türediğine inanılır. Bazı kaynaklara göre destanda Asya Hun İmparatorluğu'nun hükümdarı Mete Han ile özdeşleştirilmiştir.
Ak Kızlar - Türk ve Altay mitololojisinde İyilik Tanrıçaları. Ağgızlar da denir. Ülgen Han'ın kızlarıdırlar. Kıyanlar adı da verilir. Sanat ve estetik anlayışı konusunda insanlara ilham verirler. Hiçbirisinin ismi bilinmez. İsimsiz olmaları bu dünyadan onları tamamen uzak kılar. Kıyan sözcüğü aynı adlı bir Moğol boyunu çağrıştırmaktadır. Türk-Moğol tarihinde Kıyat ve Kıyan adlı iki akraba boy vardır ve Akoğlanlara da Kıyat adı verilmesi bu boylarla alakalıdır. Ak Kızlar, Kamların esin perileri olan Tanrı Ülgen'in dokuz kızıdırlar. Adlarını kimse bilmez. Tanrısal saflıkları ve güzellikleri nedeniyle ak olarak anılırlardı. Herkese saz olan gamsız guguk kuşu ile oynaşıp, gülüşüp, eğlenirlerdi. Ak, Altay Türkçesinde cennet demekti. Şaman davullarına resimleri yapılır, kimi zaman da putları şaman cüppelerine dikilirdi.
İtbarak ; eski Türk destanlarında sözü edilen, Türklerin sürekli savaşa tutuştukları, o zamanki Türklerin kuzeybatısında yaşayan "köpek başlı insana benzer yaratıklar". Efsanelere ilk defa "Çok tüylü köpek" manasında geçmiştir. Oğuz Kağan destanlarına göre, "İtbarak'ların yurdu, kuzey-batıya dogru uzanan, karanlık ülkeleri içindeydi. Oğuz Han, İtbarak'lara karşı bir akın yapmış; fakat yenik ayrılıp, dağlar arasındaki bir nehrin ortasında bulunan, küçük bir adacığa sığınmak zorunda kalmıştır.
Tuğrul (تغرل), Divânu Lügati't-Türk'te Togrıl olarak tanımlanan, Dumrul adı ile de bilinen, gündüz yırtıcı kuşları (Falconiformes) takımında yer alan atmacagiller (Accipitridae) familyasından bir kuş, çakırdoğan. Macar ve Türk mitolojisinde önemli bir yere sahiptir. Toğrul veya Doğrul olarak da söylenir.
Ak Ana - Türk, Tatar, Altay, Yakut, Çuvaş mitolojilerinde Deniz Tanrıçası. Değişik Türk dillerinde Ağ Ana, Ürüng Ene, Şura Ene olarak da bilinir. Moğollar ise Sagan Ece olarak anarlar.
Ağaç Ata - Türk Mitolojisinde ve halk kültüründe Ağaç Tanrı. Farklı şivelerde Ağaç Ata olarak da bilinir. Moğolcada Mod ve Modun (Modon) Eçege olarak söylenir.
Alasığın - Türk, Altay ve Moğol mitolojilerinde Kutsal Geyik. Değişik Türk lehçe ve şivelerinde Alageyik (Alakeyik, Alakiyik) veya Alabolan (Alabulan) ya da Alabuğa (Alabuğu) olarak da bilinir. Moğollar ise Kubamaral (Govamaral, Guvamaral) derler. “Gökgeyik / Kökgeyik” tabiri de kullanılır. Yalnızca “Sığın” olarak da ifade edilir.
Alkıma - Türk halk kültüründe hayırdua. Olumlu dilekte bulunma.
Barak - Türk mitolojisinde Kutsal Köpek. Efsanevi bir köpek türü. Tüylü ve çok kıllıdır. Kutlu kabul edilir. Çok hızlı koşar. Kerkes adlı kuş yaşlanınca iki yumurta bırakır. Bu yumurtalardan birinden Barak adlı köpek çıkar. Diğer yumurtadan ise bir kuş yavrusu çıkar. Anadoluda tüylü av köpeklerine de bu ad verilir. Anadolu'da Barak Ata adlı bir evliyanın yer alması tesadüfi değildir. Büyük olasılıkla bu isim, bu anlayışın sonucu bir unvan olarak verilmiştir. Türkler, İslamiyeti kabul ettiktten sonra, sözcük benzerliği nedeniyle "Barak" yerine "Burak" adını geçirmişlerdir.
Barak Ana - Türk mitolojisinde Köpek Tanrıça. Köpek Ana ve Moğollarda Nokay Eçe olarak da bilinir. Bazı Moğol boyları köpekten türediklerine inanırlar. Barak sıradan bir köpek olmayıp kutlu sayılır. Nogay adlı Türk-Moğol boyu ile ilişkilidir. Masallarda Köpük olarak tercüme edilen Köbek, Kübek adlı kahramanın bu motifle ilgili olma ihtimali yüksektir. Oğuz destanında Barak Boyu'nun erkeklerinin yüzlerinin köpek yüzü olduğu fakat kadınlarının ise aksine inanılmaz derecede güzel ve çekici oldukları anlatılır. Bu nedenle Barak Ana kavramı bu boyun türediği Ana şeklinde algılansa da, kafasının köpek kafası olduğu şeklinde kesin bir bilgi mevcut değildir.
Cedey Han - Türk ve Altay mitolojisinde Bekçi Tanrı. Şedey Han olarak da bilinir. Altın Dağ'ın koruyucusudur. Yedi köpeği vardır. Köpekleriyle birlikte Altın Dağ'a giden yolu korur. Başında takılı tolgası (miğferi) ile betimlenir. Kaya Kapısı adlı yer altı geçidinin başında durmaktadır. Bu kapı büyük bir denizin ötesindedir. Zincirlerle bağlanmış yedi azgın köpeği Ak Denizin ötesinde kıyamet gününü beklemektedir. Bazen yeryüzünde kötülüklere neden olduğu söylenir. Şamanla Erlik Han arasında arabuluculuk yaptığı da söylenir.
Arank - Türk ve Tatar mitolojisinde Su Cini. Arang (Arañ) veya Anank olarak da söylenir. “Aranklar” şeklinde çoğul olarak anılırlar. Sayıları çok fazladır. Suyun içinde olduğu kadar su dışında da yaşarlar ve her taraf onlarla doludur. Suların akışına hükmederler; sular onların müdahalesiyle hızlı veya yavaş akar. İyicil varlıklardır, nadiren kötü davranırlar. İnsanları korurlar. Bazı kutlu kişiler onları egemenlikleri altına alabilirler. Çölde susuz kalıp ölme noktasına gelen kişilere yardım ederler. “Eren” sözcüğü ile bağlantılı görünmektedir. Türk halk kültüründe çölde susuz yolculuk yapan veya suya ihtiyaç duymadan çölde yaşayan evliya kıssaları anlatılır. Suların akışına hükmederler. Yaran adı verilen bir türlerinin bulunduğu da söylenir veya bu kelime bazen eşanlamlı olarak da kullanılır.
Gök-Kal - Türk ve Altay mitolojisinde bir doğa katmanı. Aynı zamanda eski Türk İnancı Tengricilik'te bir ruh kategorisidir. Kök-Kal veya Gök-Kalığ ya da Kovak-Kalığ olarak da söylenir. Karşıtı Yer Su'dur.
Kurt Ata – Türk, Moğol ve Altay mitolojisinde Kurt Tanrı. Kort Ata olarak da bilinir. Börü Ata ve Moğolca Çına Ecege sözcükleri de eş anlamlı olarak kullanılır.
Kabulgan – Türk, Altay ve Moğol mitolojisinde “Şekil Değiştirme” kavramı. Metamorfoz, transformasyon. Kubulgan veya Kabulgak da denir. Moğollar Hubılgan olarak söylerler. Don bürünmek veya donuna girmek şeklinde de ifade edilmiştir.
Tarkan, Türklerde ve Moğollarda demirci, demir ustası ve aynı zamanda devlet görevlisi veya savaşçı/asker demektir. İslamiyet öncesi Türk devletlerinde generallere verilen ad. Tarhan, Targan, Dargan, Darkan olarak da söylenir. Tarkanların, toplumda saygın bir konumu vardır. Hatta zaman zaman Türk ve Moğol devletlerinde tarkanlar vergi dışı tutulmuşlardır. O kadar ki, tarkanlık yüksek bir unvandır. Sezgin Burak tarafından oluşturulmuş Tarkan adlı bir Hun savaşçısının çizgi öyküleri 1967 yılında yayınlanmaya başlamış ve özgün bir karakter haline gelmiş, daha sonra da filmleri çevrilmiştir. Bu öyküler pek çok kültürel unsuru bünyesinde barındırmıştır. Örneğin kahramanın yanında dolaşan bir kurdu vardır ve onun ayrılmaz bir arkadaşıdır.Bir kurt tarafından büyütülür. Ailesini katleden Alan Kralı Kostok'tan intikam alır. Atilla Han’ın fedaisi ve ona hizmet bir savaşçı olarak görünür. Gülmeyen yüzü, hedefinden şaşmayan kişiliği, cesurluğu, iyi silah kullanması öykülerde hep öne çıkar. Avrupa mitolojisindeki motiflerden zaman zaman yararlanılır. Örneğin dünya egemenliğini simgeleyen Marsın Kılıcını arar. Vikingler ile savaşır. Çinliler Tarkan’ın peşinden Avrupanın içlerine kadar gelir onu takip ederler. Roma askerleri dövüşür. Kendisinin Hun Türkü olduğunu ara sıra vurgular. 1969 yılında ilk Tarkan filmi Mars'ın Kılıcı, daha sonra Gümüş Eyer, Viking Kanı, Altın Madalyon ve Güçlü Kahraman maceraları sinemaya aktarılmıştır.
Tazşa – Türk ve Altay mitolojisinde ve masallarında sık sık adı geçen kel kahraman. Taşşa veya Tazça olarak da söylenir. Bazen Kalca (Kalça) veya Kelçe (Kelce) şeklinde de geçer.
Macar mitolojisi, efsaneleri, masalları, olağanüstü öyküleri, insanüstü varlıkları ve tanrıları içeren bir anlatılar ve derlemeler bütünüdür.