İçeriğe atla

Baraj

Baraj, eski zamanlardan beri insanlığın su ihtiyacını karşılamak ve tarımsal alanların sulanması amacıyla inşa edilen su yapılarıdır. Günümüzün modern barajları stratejik öneme sahiplerdir. Çünkü;

Atatürk Barajı
  • Enerji üretiminde gelişmekte olan ülkelerde büyük pay sahibidirler.
  • Ülkenin tarımsal hayatı için büyük önem taşırlar.
  • Taşkın önleme amacıyla inşa edildiklerinden, yıkılmaları halinde büyük alanlarda su baskınları yaşanmaktadır.

Bir ülkenin enerji üretiminin en doğal ve en ucuz yoludur. Hidroelektrik enerji üreten barajlar, diğer enerji üretim türlerine göre daha çevrecilerdir. Yalnız son zamanlarda büyük barajların inşaları durdurulmuştur. Alansal olarak çok büyük barajlar, bulunduğu bölgenin iklimini değiştirmekte ve ekolojik dengeyi değiştirmektedirler.

Özellikle bol yağış alan yerlerde taşkın önleme amacıyla bağlamalar, barajlar ve göletler inşa edilmektedir.

Tarımsal arazilerin sulanması için büyük önem taşırlar. Barajlardan arazilere açılan kanallarla su taşınır.

Tarihi

Dünyadaki ilk barajın MÖ 4000'li yıllarda Mısır'da Nil Nehri üzerinde yapıldığı değerlendirilmektedir. 12 m yükseklik, 110 m uzunluğa sahip barajdan içme ve sulama suyu temin edilmekteydi. MÖ 2950-2750 arasında Nil Üzerinde Sadd-el Kafara barajı yapılmıştır. MÖ 200 yıllarında Çin'de hâlen kullanılmakta olan Tu-Kiang barajı inşa edilmiştir. Seylan ve Hindistan'da 2000 yıl evvel yapılmış barajlar bulunur. İlk kâgir baraj Urartular'ın Van tepelerinde 2700 yıl önce yaptığı Turna (Keşiş–Rusa) Gölü'dür.[1]

Barajların yapım amacı

Barajlar aşağıdaki amaçların bir veya birkaçı için yapılır:[1]

  • İçme ve kullanma suyu temini
  • Sanayi suyu kullanımı
  • Sulama suyu
  • Hidroelektrik üretimi
  • Su ürünleri üretimi
  • Mesire alanı oluşturma

Barajın bölümleri[1]

  • Baraj gövdesi: Vadiyi kapatarak baraj gölü oluşumunu sağlayan yapıdır. Beton, kaya, toprak
  • Baraj gölü: Baraj gövdesinin gerisinde suların biriktiği kısımdır. Baraj gölünün boşaltılamayan bölümüne ölü hacim, kullanılabilen bölümüne faydalı hazne hacmi denilir.
  • Su alma yapısı: Barajdaki suyu almaya yarayan yapıdır.
  • Dip savak: Zorunlu olduğunda baraj gölünün tamamen boşaltılmasını sağlayan tesis.
  • Dolu savak: Barajın alamayacağı fazla gelen suların boşaltılmasına yarayan kanallardır. Üstten aşmalı, yandan çevirmeli ve kuyu tipi dolu savaklar uygulanır.[2] Monticello Barajı'nda kuyu tipi dolu savak kullanılmıştır.
  • Çevirme (Derivasyon) tesisleri: Akarsu yatağı tabanında kuru zeminde çalışmayı sağlamak amaçlı, inşaat süresince akarsuyu yatağından uzaklaştıran açık veya kapalı iletim sistemleridir.

Baraj türleri[1]

  • 1. Beton barajlar: Genel olarak ağırlık barajlarıdır. Baraj gölü sularının itme gücüne ağırlığı ile karşı koyarlar.
    • a) Ağırlık barajları: Geniş kanyon vadiler için uygundur.
    • b) Kemer barajları: Akarsuyun geliş yönüne (memba) doğru kavisli tek duvar şeklinde yapılır. Kavisli yapı su basıncını yamaçlara iletir. Yapılacağı yerde yamaçların sağlam olması gerekir.
    • c) Payandalı barajlar: Suların itme kuvvetine payandaları ve eğimli veya düz beton gövde ile temele aktarırlar. Geniş kanyonlara uygundur. Az malzeme ile ekonomik yapılabilir.
    • d) Silindirle sıkıştırılmış beton baraj: Bant sistemi veya kamyonla taşınan beton vibrasyonlu silindir ile sıkıştırılır.
  • 2. Dolgu barajlar: Çakıl, kum, kil ve silt gibi malzemeler kullanılır. Geçirimsiz, heterojen tabanlı, geniş vadilerde kullanılır. Malzeme baraj yeri çevresinden alınır, ağır makineler ile sıkıştırma yapılır.
    • a) Toprak: Malzemenin %50'sinin toprak olduğu barajlardır. İnce tabakalı veya üniform gövdeli yapılabilir. Burdur Yapraklı barajı örnektir.
    • b) Kaya: Baraj alanına yakın malzeme bulunabilirse kaya gövdeli barajlar yapılabilir. Malzemenin %50'sinden fazlası kayadır. Sızdırmazlık için beton, kil, asfalt gibi malzemeler kullanılabilir. Atatürk Barajı kaya dolguludur.
    • c)Toprak+kaya: Toprak ve kayaların birlikte kullanıldığı baraj tipi.

Barajlarda elektrik üretimi

Akarsulardan akan suyun elektrik üretimi için biriktirilmesi, yaklaşık 100 yıldır uygulanan bir yöntem. Barajların da dahil olduğu elektrik üretim sistemine hidroelektrik santral diyoruz. Çoğu hidroelektrik santral, dört ana bölümden oluşur. Baraj-türbin-jeneratör-enerji iletim hattı. Baraj sayesinde akarsuyun su düzeyi yükseltilir, çok miktarda suyun biriktiği geniş bir baraj gölü yaratılır. Barajın göl tarafına bakan duvarının alt kısımlarında, suyun diğer tarafa geçmesini sağlayan, isteğe göre açılıp kapanabilen kapaklar vardır. Kapaklar açıldığında, su aşağı doğru eğimli olan yoldan hızla akmaya başlar ve yolunun üzerindeki türbinin pervanelerine çarparak dönmelerini sağlar. Bir türbin 172 ton ağırlığında olabilir ve dakikada 90 tam devir yapabilir. Su türbinler, yapı olarak yel değirmenlerine benzer. Tek farkları, dönmeyi sağlayan enerji kaynağının rüzgâr değil, su olmasıdır. Bu türbin, hareket eden suyun kinetik enerjisini mekanik enerjiye çevirir. Türbin şaft denen bir çubukla jeneratöre, yani elektriği üreten motora bağlıdır. Türbinin hareketiyle jeneratörün içindeki bir dizi elektromıknatıs dönmeye başlar. Bu büyük elektromıknatıslar bir bakır tel bobininin iç kısmında yer alır. Jeneratördeki mıknatıslarla bobinin arasında oluşan manyetik alan, bir elektrik akımı üretir. Böylece türbinden gelen mekanik enerji elektrik enerjisine dönüşür. Burada oluşan akımda transformatörle yüksek voltajlı akım haline dönüştürülür. Daha sonra da enerji nakil hatlarıyla evlere ve iş yerlerine iletilir. Baraj gölünden alınarak türbini döndüren suysa boru hatlarıyla dışarı taşınır ve tekrar akarsuya karışır.

Barajların çevresel etkileri

Barajlar ve HES'lerin yerel ve bölgesel etkileri şunlardır:[3]

  • Türlerin ve doğal yaşam alanlarının yok olması: Barajlar akarsuların doğal yapısını ve akışını değiştirir. Canlıların habitatlarının bozulmasına türlerinin yok olmasına neden olabilmektedir.
  • Deltaların gerilemesi: Deltanın uç kısımlarına ulaşıp, deltanın genişlemesine katkı yapacak tortular baraj içinde kalır. İlerleyemeyen delta, dalga aşındırması ile kıyı gerilemeye başlar. Denize ulaşması gereken besin miktarı baraj nedeniyle azalır.
  • Doğal göllerin ve yeraltı sularının zayıflaması: Suyun yetersiz olduğu alanlardaki barajlar mevcut suları havzanın yüksek kısımlarında tutar. Havzanın alçak kısımlarında yeraltı suları ve göller zarar görür. Aral Gölü ve Urmiye Gölü'nün kurumasının temel nedeni budur. Türkiye son kırk yılda sulak alanlarının yarısını kaybetmiştir.
  • Ekonomik verimsizlik: Barajlar bazen beklenenden pahalıya mal olur ve tamamlandıktan sonra beklenen gelir elde edilemez. Baraj altında kalan verimli ova toprakları geri dönüşümsüz olarak kaybedilir. Barajdan sonra akarsu boyunca zararlar devam eder. Bu alanda balıkçılık, saz kesimi geriler.
  • Sosyal ve ekonomik bozulma: Baraj alanındaki insanlar başka alanlara göç etmek zorunda kalmaktadır. Yeni şartlara uymakta zorluk çekmektedir. Göç edenlere ait kırsal bilgi kaybedilmektedir. Barajlar ancak beklenen taşkınları durdurabilmekte, büyük taşkınları önleyememektedir. Barajdan sonraki sahaya taşkın olmayacağı inancıyla yerleşimler olmakta, ani bir taşkında daha fazla zarar oluşmaktadır.
  • Fiziki çevrenin olumsuz etkilenmesi: Akarsu akış süzeni değişmekte, baraj gölleri büyük alanları su altında bırakmakta, yeraltı suları yükselmekte, toprak tuzlanmakta ve barajdan çıkan sularda bulunan fazla milden dolaya erozyon şiddeti artmaktadır.
  • Canlı çevrenin etkilenmesi: Çevrenin sürekli nemli olmasından dolayı nemli ortamları seven parazitler yaygınlaşmaktadır. Parazit, sarıhumma, sıtma, ciğer trematodu gibi hastalıkları yapan canlılar çoğalmaktadır. Ortamda doğal yağış-kuraklık döngüsünden daha fazla hastalık yapıcı canlı bulunur.

Galeri

Monticello Barajı dolu savak

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c d Gedik, Dr. N. "BARAJLAR" (PDF). balikesir.edu.tr. 19 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 6 Mart 2019. 
  2. ^ "BARAJ JEOLOJİSİ". aves.ktu.edu.tr. 7 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mart 2019. 
  3. ^ AKKAYA, UĞUR ve diğ. "BARAJ VE HİDROELEKTRİK SANTRALLERİN (HES) ÇEVRESEL ETKİLERİNİN ANALİZİ: ILISU BARAJI ÖRNEĞİ" (PDF). semanticscholar.org. 18 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 6 Mart 2019. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Keban Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span> Elazığda bir baraj

Keban Barajı, Elazığ ilinin Keban ilçesinde, Fırat üzerinde, 1965-1975 yılları arasında inşa edilmiş olan elektrik enerjisi üretimi amaçlı barajdır. Beton ağırlık ve kaya dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 16.679.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 210,00 m, normal su kotunda göl hacmi 31.000,00 hm³ normal su kotunda göl alanı 675,00 km²'dir. Barajın tamamlanmasıyla Türkiye'nin en büyük dördüncü gölü olan Keban Baraj Gölü oluşmuştur.

Hirfanlı Barajı, Kırşehir ilinde, Kırşehir ile Şereflikoçhisar arasında, Kızılırmak üzerinde 1953-1959 yılları arasında inşa edilmiş olan, enerji üretimi ve taşkın kontrolü amaçlı bir barajdır. Kaya gövde dolgu tipi olan baraj 2.000.000 m³ gövde hacminde ve akarsu yatağından 78 metre yüksekliktedir. Normal su kotunda göl hacmi 5.980 hm³, normal su kotunda göl alanı 263,00 km²'dir. 128 MW güç kapasitesindeki HES yılda 400 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Sarıyar Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span> Ankarada baraj

Sarıyar Barajı Nallıhan'nın Sarıyar mahallesinde olup, Sakarya Nehri üzerinde 1951-1956 yılları arasında inşa edilmiş hidroelektrik enerji üretimi amaçlı bir barajdır. Beton ağırlık tipi olan barajın gövde hacmi 568.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 90 m'dir. Normal su kotunda göl hacmi 1.900 hm3, normal su kotunda göl 83,83 km2'dir. 4 alternetör ile çalışan santral 160 MW gücündeki hidro-elektrik santralinden ise yılda 378 GWh saat elektrik enerjisi elde edilir. Türkiye'nin ilk büyük HES barajıdır. Türkiye'deki tek santral atölyesi'ne sahiptir. Türkiye baraj gölü sıralamasında 6'cı sırayı yer almaktadır. Baraj havzası, yeşil kuşak ağaçlandırma eylem planı çerçevesinde ağaçlandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kemer Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span> Aydın, Akçay üzerindeki sulama, taşkın kontrolü ve enerji üretimi amacıyla 1958de açılmış baraj

Kemer Barajı, Aydın ili Bozdoğan ilçesi sınırları içinde, Akçay üzerinde sulama, taşkın kontrolü ve enerji üretimi amacıyla 1954-1958 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. 25 Eylül 1958'de hizmete girmiştir.

Demirköprü Barajı, Manisa'da, Gediz Nehri üzerinde, sulama, taşkın kontrolü ve enerji üretimi amacıyla 1954 - 1960 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 4.300.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 74,00 m'dir. Normal su kotunda göl hacmi 1.320,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 47,66 km²'dir. 69 MW güç kapasitesindeki HES yılda 193 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamakta, baraj 99.220 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Almus Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span> Tokatta baraj

Almus Barajı Tokat'ta, Yeşilırmak üzerinde, sulama, taşkın kontrolü ve enerji üretimi amaçlı olarak 1964 - 1966 yılları arasında inşa edilmiştir. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3.405.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 78,00 m'dir.

<span class="mw-page-title-main">Kesikköprü Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span> Ankarada baraj

Kesikköprü Barajı, Ankara'nın Balâ ilçesinde, Kızılırmak üzerinde, sulama ve enerji üretimi amacı ile 1959 - 1966 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak ve kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 900.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 49,10 m'dir. Normal su kotunda göl hacmi 95,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 6,50 km²'dir. 11.860 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermekte, HES 76 MW'lik güç kapasitesi ile yılda 250 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamaktadır.

Gökçekaya Barajı, Eskişehir'de, Sakarya Nehri üzerinde, Sarıyar Barajı mansabında (çıkışı) hidroelektrik enerji üretimi amaçlı, 1967 - 1972 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.

Ataköy Barajı, Tokat'ta, Yeşilırmak üzerinde, hidroelektrik enerji üretimi amacı ile 1975-1977 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.

<span class="mw-page-title-main">Atatürk Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span> Adıyaman ve Şanlıurfada bir baraj

Atatürk Barajı, Adıyaman ve Şanlıurfa illeri arasında, enerji ve sulama amaçlı bir barajdır. GAP Projesi içinde, Karakaya Barajının 180 km mansabında, Adıyaman iline 51 km uzaklıkta, Şanlıurfa ilinin Bozova ilçesine ise 24 km uzaklıkta olup, Fırat Nehri üzerinde kurulmuştur. Barajın tamamlanmasıyla Türkiye'nin en büyük üçüncü gölü olan Atatürk Baraj Gölü oluşmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Adıgüzel Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span>

Adıgüzel Barajı, Denizli'de, Büyük Menderes Nehri üzerinde, sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla 1976-1989 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.

<span class="mw-page-title-main">Karacaören-1 Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span> Burdurda baraj

Karacaören-1 Barajı, Burdur'da Aksu Çayı üzerinde, sulama, taşkın kontrolü ve elektrik enerjisi üretimi amacıyla 1977-1990 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.

<span class="mw-page-title-main">Batman Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span>

Batman Barajı, Türkiye'nin Diyarbakır ilinin Silvan ilçesinde yer alan bir barajdır. Batman Çayı üzerinde, sulama, taşkın önleme ve enerji üretmek amacıyla 1986-1999 yılları arasında inşa edilmiştir. Barajda enerji üretimi Eylül 2003'te başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Karkamış Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span>

Karkamış Barajı ve Hidroelektrik Santrali, Fırat üzerinde, Suriye-Türkiye sınırına 4,5 km mesafede yer alan, beton ağırlık ve toprak dolgu tipinde bir barajdır. Güneydoğu Anadolu Projesi'nin bir bölümünü teşkil eden baraj, sınır Fırat Projesi'nin ikinci ünitesidir. Türkiye'de nehir santrali tanımıyla gerçekleştirilen ilk uygulamadır.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik santrali</span> elektrik enerjisi üreten tesis

Elektrik santralı, elektrik üretecek bir fabrikayı meydana getiren tesislerin tümü.

Kürtün Barajı, Gümüşhane'de, Harşit Çayı üzerinde, enerji üretmek amacıyla 1999-2002 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.

<span class="mw-page-title-main">Monticello Barajı</span>

Monticello Barajı, Amerika Birleşik Devletleri, Napa County'de bulunan bir barajdır.

<span class="mw-page-title-main">Gökçebel Barajı</span>

Gökçebel Barajı, ön yüzü RCC beton kaplamalı 144 metre yüksekliğinde Akköy II HES Projesi kapsamında olan kaya dolgu bir barajdır.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik üretimi</span>

Elektrik üretimi, elektrik ve diğer kaynaklardan birincil enerji üretme sürecidir. Elektrik üretiminin temel ilkeleri İngiliz bilim insanı Michael Faraday tarafından 1820'lerde ve 1830'ların başında keşfedildi. Onun temel yöntemi bugün hâlâ kullanılmaktadır: Elektrik, bakır gibi iletken bir telin manyetik bir alan içinde hareket ettirilmesi ile üretilir. Elektrik jeneratörü, bir mıknatıs içinde dönen sarılı iletken tellerin bulunduğu ve bu tellerin mıknatıs içinde dönmesiyle elektrik akımı üreten bir makinedir. Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstride gereksinim duyduğumuz büyük miktardaki elektrik enerjisini elde etmek için, elektrik jeneratörlerini döndürecek büyük güç santrallarına ihtiyaç duyarız. Çoğu güç santrali, jeneratörü döndürmek için ısı üretiminde bulunurlar. Fosil yakıtlı santrallar ısı üretimi için doğal gaz, kömür ve petrol yakarlar. Nükleer santrallar da uranyum yakıtını parçalayarak ısı üretirler. Ancak bütün bu değişik tip santrallar ürettikleri ısıyı, suyu buhar haline dönüştürmek için kullanırlar. Oluşan buhar ise elektrik jeneratörüne bağlı olan türbine verilir. Su buharı, türbin şaftı üzerinde bulunan binlerce kanatçık üzerinden geçerken daha önce üretilen ısıdan almış olduğu enerjiyi kullanarak, türbin şaftını döndürür. İşte bu dönme, jeneratörün elektrik üretmek için gereksinim duyduğu mekanik harekettir. Jeneratörde oluşan elektrik ise iletim hatları denilen iletken teller ile kullanılacağı yere gönderilir. Türbinden çıkan, enerjisi diğer bir deyişle basınç ve sıcaklığı azalmış buhar ise yoğunlaştırıcı (kondenser) denilen bölümde soğutulup su haline dönüştürüldükten sonra, tekrar kullanılmak üzere santralın ısı üretilen bölümüne geri gönderilir. Yoğunlaştırıcıda soğutma işini sağlayabilmek için deniz, göl veya ırmaklarda bulunan su kullanılır. Su kaynaklarından uzak bölgelerde ise santralın hemen yanında bulunan ve uzaktan bakıldığı zaman geniş dev bacalara benzeyen soğutma kuleleri kullanılır. Bu kulelerin üzerinde görülen beyaz duman ise su buharıdır.

Baraj akarsuyun akışını durdurmak veya kısıtlamak amacıyla çoğu kez nehir yatağında inşa edilen bir bariyerdir.