Finlandiya, resmî adıyla Finlandiya Cumhuriyeti, Kuzey Avrupa'daki bir İskandinav ülkesi. Doğuda Rusya, kuzeyde Norveç ve batıda İsveç'le komşudur. Batıda Botniya ve güneyde Finlandiya körfezlerine kıyısı vardır. Yüz ölçümü 338.455 km² ve nüfusu 5,5 milyondur. Helsinki ülkenin başkenti ve en büyük şehridir. Finlerin ana dili olan Fince, yeryüzündeki az sayıda Baltık-Fin dilinden biridir. Finlandiya'nın iklim özellikleri enleme göre değişkenlik gösterir: Güneyde nemli karasal iklim, kuzeyde kutup altı iklimi görülür. Ülke genel olarak tayga biyomuna dahildir. Ayrıca Finlandiya'da 180 binden fazla göl bulunmaktadır.
Dolmabahçe Sarayı, İstanbul, Beşiktaş'ta, Kabataş'tan Beşiktaş'a uzanan Dolmabahçe Caddesi'yle İstanbul Boğazı arasında, 250.000 m²'lik bir alan üzerinde bulunan Osmanlı sarayı. Marmara Denizi'nden Boğaziçi'ne deniz yoluyla girişte sol kıyıda, Üsküdar ve Kuzguncuk'un karşısında yer alır. Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilen sarayın yapımı 1843 yılında başlayıp 1856 yılında bitirilmiştir. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.
Fince (
Nikel, atom numarası 28 olan ve simgesi Ni olan kimyasal bir elementtir.
Doku, bitki, hayvan ve insan organlarını meydana getiren, şekil ve yapı bakımından benzer olup, aynı vazifeyi gören, birbirleriyle sıkı alâkaları olan aynı kökten gelen hücrelerin topluluğu. İlkel canlılar bütün hayatları boyunca bir tek hücre olarak kaldıkları halde yüksek organizmalar çok sayıda hücrelerin bir araya gelmesi ile meydana gelmiştir. Bitkisel organizmaları meydana getiren çok sayıdaki hücrelerin protoplastları birbirinden cansız hücre çeperleriyle ayrılmış olmakla beraber aralarında sıkı bir ilişki göstermektedir. Böyle hücre çeperi içinde bulunan, birbiriyle sıkı ilişki gösteren, aynı kökenden gelmiş protoplast topluluklarına doku, dokuların özelliklerini konu eden morfoloji biliminin dalına da histoloji denir.
Asir, Suudi Arabistan'ın 13 bölgesinden birisidir.
Buğu, istim veya islim ; fizik, kimya ve mühendislikte, buharlaşmış suyu ifade eder. 100 santigrat derece civarındaki sıcaklıkta ve standart atmosferik basınçtaki buhar, saftır, saydam gaz haldedir ve sıvı haldeki sudan 1600 kat daha hacimlidir. Buhar doğal olarak suyun kaynama noktasından daha sıcaktır. Daha yüksek sıcaklıklardaki buhara genelde kızdırılmış buhar denir.
Hamam, özel bir düzenle ısıtılan sıcak ve soğuk suyu bulunan, yıkanma amacıyla kullanılan yapı.
Tayga Yakutça "orman" sözcüğünden gelir. Bu sözcük Ruslar tarafından kuzey yarımkürede, özellikle Sibirya'da tundranın bittiği yerlerde başlayan soğuk, bataklık ve ormanlık bölgeleri tanımlamak için Altay dili Şor lehçesindeki tayγa kökenli taĭgá terimi kullanılmıştır. Avrupa ve Kuzey Amerika'daki buna benzer bölgeler için de tayga ismi kullanılmaya başlanmıştır. Ama tayga günümüz kullanımında artık yalnızca orman anlamına gelmez; Kuzey Yarımkürede tundranın güneyinde oluşmuş bir bitki örtüsü sınırının adıdır.
Banyo, insanların başta beden temizliği olmak üzere ağız ve diş bakımı, tıraş ile boşaltım gibi işlemlerini gerçekleştirdiği oda. Banyo terimi, bir evin, bireyin vücut temizliğini yapması için hazırlanmış en azından basit bir düzenek içeren bölümüdür. Küvet, duş veya her ikisini içerir. Tercihe göre banyolarda tuvalet odası ve lavabo bulunabilir. Tuvalete tipik olarak kişisel hijyen faaliyetleri için ayrı bir oda verilir. Ayrıca ayna, duş kabini, otomatik musluk, otomatik sabunluk, el kurutma makinesi, oral irrigatör, diş fırçası dezenfektanı bulunabilir.
Termik santral, ana işletici makinesi buhar gücüyle çalışan güç santralıdır. Isıtılan su buhara dönüştürülerek bir elektrik üretecini süren buhar türbinini döndürmekte kullanılır. Türbinden geçen buhar Rankine çevrimi denilen yöntemle bir yüzey yoğunlaştırıcıda yoğunlaştırılırak geri suya dönüştürülür. Termik santralların tasarımları arasındaki en büyük farklılık kullandıkları yakıt tiplerine göredir. Bu tesisler ısı enerjisini elektrik enerjisine dönüştürmekte kullanıldığından bazı kaynaklarda enerji dönüşüm santrali olarak da geçer. Bazı termik santrallar elektrik üretmenin yanı sıra endüstriyel ve ısıtma amaçlı ısı üretimi, deniz suyunun tuzdan arındırılması gibi amaçlarla da kullanılır. İnsan üretimi CO2 emisyonunun büyük kısmını oluşturan fosil yakıtlı termik santralların çıktılarını azaltma yönünde yoğun çabalar harcanmaktadır.
Sauna, geleneksel Fin hamamı. Banyo, yıkanma yeri, çıplak eğlence, geleneksel tıp olarak kabul edilir.
Roma hamamı, Roma İmparatorluğu'ndaki halk hamamıdır. Romalılar yıkanmak istediklerine bu hamamlara gider ve temizlenirlerdi. Çoğu Roma kentinde bulunur ve kamuya açık yıkanma ve sosyalleşme merkezi olarak işlev görürdü. Roma hamamlarında kullanılan su genellikle su kemerleri yardımıyla su kaynağından hamama taşınmıştır.
İsim tamlaması; aralarında anlamca ilgi bulunan, biri diğerini iyelik (sahiplik) yönünden bütünleyen, en az iki farklı isimden meydana gelmiş kelime grubu. İsim tamlamalarında birinci sözcük grubuna tamlayan, ikinci sözcük grubuna tamlanan denir. Aşağıdaki tabloda isim tamlamalarına çeşitli örnekler verilmiştir:
Türk hamamı, Selçuklu Türkleri'nin 12. yüzyılda Anadolu'yu fethinden sonra ortaya çıkan hamam mimarisi ve hamamlar etrafında şekillenen gelenekleri ifade eder.
Eşcinsel hamamları ya da gay hamamları, eşcinsel/gay saunaları olarak da bilinir, erkeklerin diğer erkeklerle seks yapmak için buluştukları ticari alanlardır. Halk banyosu olmaktan çok, başlıca olarak seks için işlev gösteren mekanlardır.
Radyant ısıtma ve soğutma sistemi, ısıtmak veya soğutmak için tasarlandıkları ortamlarla hem konveksiyon hem de ısıl ışınım yoluyla ısı alışverişi yapan bir HVAC teknolojileri kategorisidir.
Buharlı duş, bir banyo türüdür. Nemlendirici bir buhar jeneratörü su buharı üretir.
Buhar banyosu veya buhar hamamı, rahatlama ve temizlik amacıyla buharla doldurulmuş bir odadır. Yunan ve Roma zamanlarına kadar uzanan uzun bir geçmişi vardır.
Deniz hamamları denizin içinde kazıklar üzerine inşa edilmiş ve ahşap duvarlarla örtülerek denizden ayrılmış yapılardır. Kıyıya iskele ile bağlanır. Evliya Çelebi'nin ünlü eseri Seyahatname'de adı geçer. Umumi deniz hamamları ve hususi hamamları olmak üzere iki gruba ayrılır. 1872 yılında İstanbul'da toplam 62 deniz hamamı vardı. Bunların 28'i kadınlara, 34'ü erkeklere aitti.