Augustinus ya da Aurelius Augustinus, Aziz Augustinus ya da Hippo'lu Augustinus olarak da bilinen Hristiyan filozof ve tanrıbilimci.
Âdem, İbrahimî dinlere göre Tanrı tarafından yaratılan ilk insandır. Bunun yanı sıra Âdem, tüm insanlığın ve onların yaratıcılarıyla olan ilişkilerinin bir sembolü olarak da görülebilir. Âdem ayrıca erkek, kadın ve cinsellik rollerinin dini ahlakını temel almak için kullanılır.
Brahma, Hindu dininde yaratılışın tanrısıdır. Vişnu ve Şiva ile birlikte Trimurti denilen tanrı üçlemesini teşkil eder. Brahma Purana'ya göre Manu'nun babasıdır. Manu, kendisinden bütün insanların türediği kişidir. Ramayana'da ve Mahabharata'da Brahma bütün insanların ilk ceddi olarak geçer. Brahma, Hindu Vedanta felsefesinde bütün varlıkları kapsayıcı üstün ruh olarak kabul edilen ve cinsiyetten münezzeh Brahman ile karıştırılmamalıdır. Brahma'nın eşi Saraswati'dir, ayrıca Sávitri veya Gáyatri adıyla da anılır. Saraswati, Vedaların Annesi anlamında Vedamáta denilen vedik tanrıçadır. Brahma ise vedik tanrı Pracápati ile özdeşleştirilir. Vák Devi olarak bilinen Saraswati'nin eşi olmakla Brahma, Vágiş olarak da anılır.
Yaratılış destanı, Türklerin Altaylara ait kozmogenik destanıdır. Ayrıca ilk Türk destanlarından olma özelliğine de sahiptir. Asya kıtasının çeşitli bölgelerinde yaşayan Türk boyları ve Altay Türkleri arasında söylenmektedir. Türk destanları arasında en eskisidir. Radloff tarafından saptanıp yazıya geçirilmiştir. Kahramanlarının olağanüstü eylemlerini coşkulu, törensel bir üslupla anlatan ve genellikle birkaç bölümden oluşan manzum yapıtlardır. Bilinen en eski edebiyat türlerinden biridir. Altay Dağları'nda söylenen yaratılış ve türeyiş destanları, değil yalnız Türklerin; bütün Orta Asya ile Sibirya'nın bile, en gelişmiş ve üzerinde ilgi ile durulan Türk mitolojisi verileridir.
Mısır mitolojisi, eski Mısır kültürünün inanç yapısını ifade etmek için kullanılır. Eski Mısır'daki yaşamın her yönü, dünyanın yaratılışı ve dünyanın tanrılar tarafından idamesi ile ilgili hikâyelerle metaforlaştırılmıştı. Mısır mitolojisi durağan bir birlik içinde var olan ritmik yapılar olarak nitelendirilebilir. Sonuçlarda çatışma ve gerginlikten ziyade istikrar eğilimi ağır basmıştır.
Adem'in Yaratılışı, Sistine Şapeli'nin tavanındaki ünlü bir fresktir. Michelangelo tarafından 1511 dolaylarında yapılmıştır. Tüm zamanların en çok replikası yapılan dinî resimlerinden biridir.
Nors veya İskandinav mitolojisi, İskandinavya'da yaşamış Kuzey Cermen halklarının Hristiyanlık öncesi dinleri, inanışları ve efsaneleri. Cermen mitolojisinin bir parçası olan İskandinav mitolojisi, Anglosakson mitolojisi ve Kıtasal Cermen mitolojisi ile yakından ilişkilidir.
Eckhart von Hochheim (1260–1328) adıyla ve daha yaygın ifadesiyle Meister Eckhart olarak bilinen Alman Dominiken teolog, filozof ve mistik. Felsefi ve teolojik konuları halk dilinde tebliğ etmiştir. Modern dönemde ve günümüzde pek çok düşünürü etkilemiştir.
Kalp, fiziksel bir organ olmanın dışında aynı zamanda insanoğlunun duygusal, ahlaki ve ruhsal yönünü gösteren sembollerden biridir. Kalbin insan zihninin bulunduğu yer olduğuna inanıldığından şiirlerde ruhu ve sevgiyi temsil eden bir metafor olarak kullanılmıştır.
Sümer mitolojisi, Sümerler'in yıkılışlarına kadarki dönemde din ve bilimle ilgili kültürünü içerir. Birçok tanrı ve tanrıçaları vardır ve onlar Sümer mitolojisini oluşturur. Bu tanrılar ve tanrıçalar Yaradılış Destanı, Tufan hikâyesi gibi edebî eserlerde açıkça belirtilmektedir.
Yaratılış mitolojisi değişik kültür ve inanışlarda farklı şekillerde anlatılıp inanılan Evren, Dünya veya insanlığın varoluş hikâyeleridir.
- Türk-Altay yaratılış mitolojisi;
Aden Bahçesi, Kitâb-ı Mukaddes'te Adem ile Havva'nın yaşadığı cennet bahçesidir. Eden'in Orta Doğu'da bir yerde olduğu düşünülmektedir.
Yaratılış mitleri, evrenin, dünyanın ve insanların varoluşuna açıklama getiren kültürel, geleneksel veya dinsel mitlerdir. Bunların pek çoğu binlerce yıl önce birbirlerinden izole halde yaşamış insan topluluklarının uzun yıllar alan kültür inşası süreçlerinde meydana getirildi, azı ise yeni dinî hareketlerin bünyesinde bina edildi. İnsanların yaşadıkları coğrafyalar, yaratılış mitlerinin birbirlerine benzerlikleri yahut farklılıkları üzerinde etkili olmuştur. Yaratılış mitleri, doğaüstü ögeler içerdikleri için tarihsel ve bilimsel yönler hususunda gerçek dışı olmalarına karşın, bunların bilhassa dinsel kaynaklı olanları günümüzde pek çok insan tarafından kabul görmektedir.
Fravaşi, Zerdüştlük'de bireyin kendi varlığından önce ve kendi varlığının dışında sahip olduğu bir üst ruhu ya da özü. Bazı kaynaklara göre bu tanım tanrılar ve melekler için de geçerlidir. Bu dini olguya göre fravaşiler evrenin ve insanlığın yaratılışından beri Ahura Mazda'nın yanındadırlar ve onun sahip olduğu düşünülen ışık ve cömertliğinden faydalanırlar. Tanrının son galibiyet ve zaferinde tekrar dirilecek ve kendi özgür iradeleriyle acı çekmek ve kötü olduğu saptanan varlık ve güçlerle savaşmak için dünyaya geleceklerdir. Her insanın sahip olduğu fravişi bedenle bütünleşmiştir fakat ruhtan ayrıdır. Böylelikle insana yol gösterirler. Kurtarılmış olan ruhlar da ölüm sonrasında fravaşiyle bütünleşir. Bu inanışa göre fravişiler canlı, ölü ve henüz doğmamış olarak üç gruba indirgenir. Tanrı Ahura Mazda dünyayı şeytanlara karşı korumak için fravaşilerden destek alır. Yüce ve kutsal özellikte ateşi koruyan fravişiler aynı zamanda karanlığı hapseder. Çeşitli halk geleneklerinde hayatı boyunca dürüst ve iyi bir insan olarak yaşamış fravaşiler yardım için çağrılır. Persler de yılın son on gününde Fravartigan şenliği düzenlemiş ve aileler fravaşileri anmıştır.
Enûma Eliš Antik Mezopotamya'da yazılmış Yaratılış mitine verilen isimdir. Bu ismin verilmesinin sebebi destanın başlangıç metninin ilk iki kelimesi olup, manası ''yukardayken'' dir. Destan, yaklaşık 1000 satırlıdır ve 7 farklı çivi yazısı tabletine yazılmıştır. Metnin ortaya ne zaman çıktığı bilinmemekle birlikte, bu konuda birbirinden çok farklı fikirler öne süren bilim insanları vardır.
Altay mitolojisi, Altayların inanç ve kültürlerinin mitolojik bütününü tanımlamak için kullanılan bir terim. Altay kamlığını (şamanizm) içine alan daha geniş bir tanımlamadır.
Hristiyanlığa göre cinsellik Tanrının bir armağanıdır. Hristiyanlığın kutsal kitabının ilk bölümünde şöyle yazar:
Askr (erkek) ve Embla (kadın), İskandinav mitolojisine göre tanrılar tarafından yaratılan ilk iki insandır. İkili, 13. yüzyılda daha önceki geleneksel kaynaklardan derlenen Şiirsel Edda ile 13. yüzyılda Snorri Sturluson tarafından yazılan Nesir Edda'da doğrulanır. Her iki kaynakta da üç tanrı Askr ve Embla'yı bulur ve ikiliye, çeşitli maddi ve manevi hediyeler verir. İki figürü açıklamak için bir dizi teori öne sürülmüştür ve popüler kültürde ikiliye zaman zaman atıfta bulunulur.
Tiamat antik Babil inanışına göre daha genç tanrılar üretmek için tatlı su tanrısı Apsû ile çiftleşen tuz denizinin ilkel tanrıçasıdır. İlkel yaratılıştaki kaosun sembolüdür. Kadın olarak anılır ve "parıldayan" olarak tanımlanır. Tiamat mitosunun, Tiamat'ın tuzlu ve tatlı su arasında kutsal evlilik yaptığı bir yaratıcı tanrıça olduğu ve birbirini izleyen nesiller boyunca kozmosu barışçıl bir şekilde yarattığı iki bölüm olduğu öne sürülür. İkinci Chaoskampf'ta Tiamat, ilkel kaosun canavarca bir düzenlemesi olarak kabul edilir. Bazı kaynaklar onu bir deniz yılanı veya ejderha resimleriyle tanımlar.
Adem ve Havva, İbrahimi dinlerin yaratılış efsanesine göre ilk erkek ve kadındır. İnsanlığın özünde tek bir aile olduğu ve herkesin tek bir çift orijinal atadan geldiği inancının merkezinde yer alırlar. Ayrıca, Yahudilik veya İslam'da tutulmasa da Hristiyanlıkta önemli inançlar olan insanın düşüşü ve orijinal günah doktrinlerinin temelini oluştururlar.