İçeriğe atla

Balaban (çalgı)

Balaban
TürüNefesli
Çalma aralığı
İlişkili çalgılarDuduk, Guan, Hichiriki, Piri
Önemli müzisyenlerAlihan Samedov

Balaban veya balaman, Güney Kafkasya ve Orta Asya ülkelerinin birçoğunda kullanılan nefesli çalgılar grubuna ait bir çalgıdır. 9-10 adet ses perdeli[1] olanları Azerbaycan ve Türkistan’da kullanılmaktadır. Gürgen, ceviz, erik ve benzeri sert ağaçlardan yapılanları varsa da en makbulü kayısı ağacından yapılanıdır.

Bir gövde (govda) ve ağız tarafına takılan ses çıkarıcı yassı kamış ağızlıktan ibaret olan Balaban, 280-300 milimetre uzunluğunda ve 20-22 milimetre çapındadır. Sesi mat ve hafiftir, sesi zayıf olduğu için daha çok kapalı mekanlarda ve oda toplantılarında çalınmaktadır. Kamış üzerindeki kıskaç sayesinde ses inceltilip kalınlaştırılabilmektedir. Özel bir yöntemle yassılaştırılan kamış, kıskaç ve gövdeden meydana gelir. Kıskacın kamış üzerinde aşağı veya yukarı doğru itilmesiyle yaklaşık bir perdelik ses değişimi yapılabilmekte ve bu özelliği ile çalgı gruplarına hemen uyum sağlayabilmektedir.

Azeri sanatçı Hüseynkulu Sarabski'ye göre avcılar balaban çalarak bıldırcınları çekerler. Balaban'ın başka bir türü aşık musikinde kullanılır.[2]

Balaban/mey işçiliği ve icra sanatı
Balaban ve defin müşayəti ilə musiki meclisi, minyatür
ÜlkeTürkiye ve Azerbaycan
Kaynak01704
Tescil geçmişi
Tescil2023 (18. oturum)

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ İnsan kulağının algıladığı biçimiyle herhangi bir notanın ses frekansı değeri. BSTS / Gitar Terimleri Sözlüğü 28 Mayıs 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ Abdullayeva, Saadet. "ENCHANTING SOUNDS OF BALABAN" (PDF) (İngilizce). IRS. 6 Mart 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mart 2014. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Zurna</span>

Zurna, Türkiye'nin birçok yerinde kullanılır. Tahta, metal ve kamış kullanılarak yapılan, yüksek sesli, bu yüzden büyük davul ile birlikte çalınan, yine bu yüzden açık havada kullanıma uygun, nefesli saz çeşididir.

Ney, üflemeli çalgıdır. Kaşgarlı Mahmut, Divân-ı Lügati't-Türk adlı Türk kültür ve dilini anlatan eserinde, sagu denilen, "erler" için düzenlenen, ölüm, erdem ve acıları anlatan törenlerde kullanıldığını aktarmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kabak kemane</span>

Kabak kemane, Türk halk müziği'ndeki telli, yaylı ve deri kapaklı sazların tek örneğidir. Kökeni Orta Asya'ya dayanmaktadır. Kabak kemane, Türkiye’de özellikle Batı Anadolu’da Ege Bölgesi’nde) yaygın olarak kullanılan bir sazdır. Kabak, kabak kemane, rebap ve ıklığ gibi adlar ile bilinmektedir. Orta Asya Türkmenlerinin Gijek adını verdiği ve Azerbaycan halk müziğinde Kemança adıyla kullanılan çalgı da aynı köktendir. Gövdesi kabak veya hindistan cevizi, göğsü deri, iki veya üç telli olan bir halk çalgısıdır. Yörelere göre farklılık gösterir.

İbrahim Balaban, Türk ressam ve yazardır.

Perküsyon veya vurmalı çalgı; bagetle, elle veya benzer başka bir çalgıyla vurma, sürtme veya ovma yoluyla ses çıkaran çalgı türüdür. Vurmalı çalgıların insan sesinden sonra en eski çalgı türü olduğu düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Saksofon</span> üflemeli çalgılar ailesine ait bir müzik aleti

Saksofon veya saksafon, çoğunlukla koni ve “S” biçiminde pirinçten üretilen, ağzındaki kamış vasıtasıyla ses çıkaran bir çalgıdır. 1840’lı yıllarda, Adolphe Sax tarafından tasarlanmıştır. Saksofon genellikle pop ve caz müziği ile ilişkilendirilse de, önceleri klasik Batı müziği ve ordu müziği çalgısı olarak tasarlanmıştı.

Tahta nefesli çalgılar 4 ana gruba ayrılır ve kendi içlerinde de gruplandırılırlar :

Orkestra, dört ana enstrüman grubundan çeşitli elemanların birlikte müzik yaptığı, büyüklüğü esere göre değişebilen çalgılar topluluğudur. Sözcük, Antik Yunan tiyatrosunda koraya ayrılan yer anlamına gelen Grekçe ὀρχήστρα sözünden türemiştir. Orkestra elemanları 18. ve 19. yüzyıl boyunca yapılan çeşitli eklemelerle hızlı bir büyüme göstermiştir. 20. yüzyılda ise orkestralarda kompozisyon açısından ciddi bir değişiklik yaşanmamıştır. Elli ya da daha az müzisyenden oluşan görece küçük orkestralar oda orkestrası olarak adlandırılabilir. Tam kadro bir orkestra ise yaklaşık 100 kişiden oluşur ve senfoni orkestrası ya da filarmoni orkestrası olarak anılabilir. Bu iki adlandırma arasında orkestranın özelliğini aktaran kesin bir ayrım bulunmamaktadır. Ancak farklı adlandırmalar aynı şehirde yerleşik iki orkestrayı ayırmak için kullanılabilir. Orkestralar, bazı eserlerde bir soliste eşlik ederken, koro ile birlikte de kullanılabilir. Her enstrüman grubunun farklı teknik özellikleri, tınısı ve önemi vardır. Besteci ifade etmek istediği konuyu ya da duyguları bu enstrümanların ses tınılarına veya çalınma tekniklerine göre kendine en yakın şekilde, belirli bir teknik bilgi ve mantık içerisinde kullanır.

<span class="mw-page-title-main">Klarnet</span> üflemeli bir çalgı türü

Klarnet, sert ve dayanıklı ağaçlardan genellikle de abanoz ağacından yapılan üflemeli bir çalgı türüdür. Bir çeşit sert kauçuk olan ebonitten, ayrıca metalden yapılanları da vardır.

<span class="mw-page-title-main">Kemençe</span>

Kemençe, rebap, keman türü yaylı çalgılarla akraba olduğu düşünülen, bir yay yardımıyla çalınan üç telli geleneksel halk çalgısının adı olup, klasik kemençe ile karıştırılmasını önlemek amacıyla Karadeniz kemençesi olarak da adlandırılmaktadır.

Sipsi, Nefesli çalgılar grubundan bir Türk halk müziği çalgısıdır. Kabak kemane gibi, Teke yöresi gurbet havası açışlarında sık duyulur. Başta Dirmil-Altınyayla Burdur ve Isparta olmak üzere, Fethiye'den kuzeye doğru Denizli'ye kadarki bölge içerisinde sıkça kullanılan yöresel bir müzik aletidir.

<span class="mw-page-title-main">Kanun (çalgı)</span>

Kanun, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da yaygın olarak kullanılan bir telli çalgıdır. İsmi Arapça 'yasa ve yönetmek' manasındaki 'kanun' kelimesinden gelmektedir. Araplar ise kelimeyi Grekler'in 'κανών' (kanṓn) kelimesinden ödünç almışlardır. Kanun çalgısının bilinen tarihi MÖ. 19. yüzyıla dayanmaktadır. Bilinen en eski kanun Süryaniler'in Nimrud adlı şehrinde bulunmuştur.

Klasik Batı Müziği, kökeni Antik Yunan müzik kültürüne dayandırılan, daha sonra Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşüyle başlayan Orta Çağ ve Gotik dönemde çok sesliliğin gelişimiyle beraber daha da biçimlenmiş, kilise ve saray baskısı altında Rönesans'ın erken yüzyılında vokal polifoni çerçevesi içinde gelişmiş, Yüksek Rönesans ile beraber çalgı müziğinin de yükselişiyle içeriği bugünün klasik müzik olarak adlandırılan biçimleri ve teknikleriyle gelişimini sürdürmüş bir kurumsal müziğin, kilise baskısına direnen halk müziğinin dans ve şarkı biçimleriyle karşılıklı etkileşimi sonucu gelişimini sürdürmüş olan, uluslararası olarak kabul görmüş müzik türüdür. En önemli özelliği, çok sesli ya da çok ezgili (polifonik) ve çok ritmli (poliritmik) olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Tütek</span>

Tütek; üflemeliler grubunun Azerbaycan ve Kafkasya müziğinde en çok rastlanan sazlardandır. Çürümeye yüz tutmuş göl kamışından yapılanları tercih edilir. Erik ve yaban elması ağaçlarından yapılır. Sesi tiz olduğu için genelde solo seslerde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Telli çalgı</span>

Telli çalgılar, titreşen teller aracılığı ile ses üreten müzik aletleridir. Üç ana grup altında incelenebilir:

Miskal, musikar, müştak Orta Asya'da kullanılan bir çeşit panflüttür. Çalgı, İran'da muştak adı ile bilinmektedir. Arap ülkelerinde Şu'aybiye olarak adlandırılır. Osmanlı döneminde 18. yüzyıl sonlarına kadar saray müziği, şehir eğlence müziği, sivil mehter topluluklarında ve müzikle tedavide kullanılmıştır. Azerbaycan'da günümüzde kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Start a Fire</span>

"Start a Fire", Azeri şarkıcı Dilara Kazımova tarafından seslendirilen İngilizce şarkıdır. Azerbaycan'ın kamusal yayın kuruluşu İTV tarafından, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da gerçekleştirilecek 2014 Eurovision Şarkı Yarışması'nda Azerbaycan'ı temsil etmek üzere seçilen şarkı; İsveçli Stefan Örn ve Johan Kronlund ile İsviçreli Alessandra Günthardt tarafından yazılmış, balaban gibi Azerbaycan müziğine özgü çalgıların da kullanıldığı yoğun bir baladdır.

<i>Synalpheus pinkfloydi</i>

Synalpheus pinkfloydi veya Pink Floyd tabanca karidesi, Synalpheus familyasında yer alan bir tabanca karidesi türü. Synalpheus pinkfloydi ilk kez 2017 yılında İngiliz zoolog Sammy de Grave tarafından keşfedildi. De Grave keşfettiği yeni türe parlak pembe-kırmızı kıskacından dolayı hayranı olduğu İngiliz rock grubu Pink Floyd'un adını verdi.

<span class="mw-page-title-main">Düdük</span>

Düdük,^ içinden hava ya da buhar geçirildiği zaman keskin bir ses çıkaran, genellikle işaret vermek için kullanılan, çoğunlukla madenden yapılmış araçtır. Ağızla çalınabilen düdük hava basıncı, buhar veya başka yollarla çalıştırılır. Düdükler çeşitli boyutlarda olabilir.

Çimon, Doğu Karadeniz bölgesine özgü, üstte 5 altta 1 deliği olan, sipsi benzeri bir tahta nefesli çalgıdır. Kalaklı (boynuzlu) ve kalaksız olmak üzere iki çeşidi olan çalgının gövdesinin uzunluğu 17 ila 21 cm arasında değişmektedir. Üzerindeki delikler diğer üflemeli çalgılardan farklı olarak karedir. Ağızlığın boyu 5 ila 6 santimetredir. Ağızlığın üstündeki dilin aşağı yukarı oynamasıyla çimondan ses çıkar. Günümüzde pek kullanılmayan çalgı, Artvin merkez, Yusufeli, Şavşat, Rize merkez, Pazar ve Ardeşen ilçelerinde yaygındı. Çalgı, kamış, gürgen, kayısı veya söğüt ağaçlarından yapılabilir. Daha gür ses veren kalaklı çimonun gövdesine ayrıca sığır boynuzu takılır. Çalgının boynuz bölümünde zigzag motifleri olabileceği gibi, boynuz boncuklarla da süslenebilir. Çalgının tonu fa-sol-la şeklindedir. Tek başına çalınabildiği gibi, koltuk davulu veya diğer ritim sazlarıyla bir arada da çalınabilen çimon, tulum çalgısına başlamadan önce pratik yapmak için de kullanılmaktadır.