İçeriğe atla

Balıkesir Hutbesi

Zağnos Paşa Camii'nde Atatürk'ün hutbesi

Balıkesir Hutbesi, Atatürk'ün 7 Şubat 1923 Çarşamba günü öğle vakti, Balıkesir şehrindeki Zağnos Paşa Camii'nde okunan mevlidden sonra minbere çıkarak yaptığı konuşma.[1] Atatürk hutbesinde Allah'ın birliğinden, şanının yüceliğinden ve İslam dininin son, buna bağlı olarak da kusursuz bir din olduğundan bahsetmiştir. Camilerin itaat ve ibadet ile birlikte din ve dünya için ne yapmak gerektiğini düşünmek için yapıldığını belirtmiştir. Atatürk hutbeden sonra minberden aşağıya inmiş ve çeşitli kişiler tarafından sorulan yirmiyi aşkın sorunun cevaplarını vermiştir. Hutbelerin amacının halkı aydınlatmak ve uyarmak olduğunu söylemiş, hutbelerin tamamen Türkçe ve zamanın gereklerine uygun olması gerektiğini belirtmiştir.[2]

"Balıkesir Hutbesi" diye anılan bu konuşmasında "Allah birdir, şanı büyüktür. Allah’ın selameti, atıfeti ve hayrı üzerinize olsun" diyerek söze başladı ve kurulacak yeni devletin temel esasları ile devrimler ve cumhuriyete ışık tutan mesajlar verdi.

Hutbe

Ey millet! Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selâmeti, sevgi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz, Cenâb-ı Hak tarafından insanlara dinî hakikatleri tebliğe memur edilmiş ve resul olmuştur. Temel nizamı, hepimizin bildiği Kur'ân-ı Azimüşşan'daki açık ve kesin hükümlerdir.

İnsanlara maneví mutluluk vermiş olan dinimiz, son dindir, mükemmel dindir. Çünkü dinimiz; akla, mantığa ve gerçeklere tamamen uymakta ve uygun gelmektedir. Eğer akla, mantığa ve gerçeklere uymamış olsa idi bununla diğer ilâhî tabiat kanunları arasında birbirine zıtlık olması gerekirdi. Çünkü bütün tabiat kanunlarını yapan Cenab-ı Hak'tır.

Arkadaşlar! Cenab-ı Peygamber çalışmalarında iki yere, iki eve sahipti. Biri kendi evi, diğeri Allah'ın evi idi. Millet işlerini Allah'ın evinde yapardı. peygamberimizin mübarek yollarını takip ederek bu dakikada milletimize ve milletimizin şimdiki ve geleceğine ait konuları görüşmek maksadıyla bu kutsal yerde, Allah'ın huzurunda bulunuyoruz. Beni bu şerefe kavuşturan Balıkesir'in dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu vesile ile büyük bir sevaba nail olacağımı ümit ediyorum.

Efendiler! Camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler, söylenenleri dinleme ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılması lazım geldiğini düşünmek, yani birbirimizin görüş ve düşüncelerini almak için yapılmıştır. Millet işlerinde her ferdin zihninin başlı başına faaliyette bulunması lâzımdır. İşte biz de burada din ve dünya için, geleceğimiz için her şeyden önce hakimiyetimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım.

Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşüncelerini anlamak istiyorum. Millî emeller, millî irade yalnız bir şahsın düşünmesinden değil, millet fertlerinin tamamının arzularının, emellerinin birleşmesinden ibarettir. Bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.[3]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Atatürk'ün Balıkesir Hutbesi". Balıkesir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ". 1 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2011. 
  2. ^ "Atatürk'ün Balıkesir'de Halkla Konuşma". Prof.Dr. Ali SEVİM, Prof.Dr. M.Akif TURAL, Prof.Dr. İzzet ÖZTOPRAK ". 20 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2011. 
  3. ^ "Balıkesir Hutbesi". T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı. Balıkesir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü,16 Mart 2021. 23 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Balıkesir</span> Balıkesir ilinin merkezi olan şehir

Balıkesir, Türkiye'de Balıkesir ilinin merkezi olan şehirdir.

<span class="mw-page-title-main">Tasavvuf</span> İslamın içsel, mistik boyutu

Tasavvuf veya Sûfîzm ya da Sûfîlik, İslam'ın iç veya mistik yüzü olarak tarif edilir. Ayrıca Sufizmin batıda yükseltilen içeriğinin "Budizm ve Taoizm gibi içeriksiz güzel yaşama tarzı" olarak yorumlanması da vardır.

<span class="mw-page-title-main">Miraç</span> İslam inancında Muhammed tarafından gerçekleştirilmiş olan öte âlem yolculuğu

Miraç ; İslam dini anlatımlarında, Muhammed'in göğe yükselip, Allah ve öte âlemleri görüp geriye döndüğü rivayetlerine verilen isimdir. Rivayetler; Muhammed'in kalbinin temizlenmesi, Burak ve Cebrail eşliğinde Mescid-i Aksa'ya gidiş (isra), Burak'ı bağlayıp peygamberlere namaz kıldırma, muallak taşından göğe yükselme, Allah ile konuşmalar, gök katlarında diğer peygamberler ile diyaloglar, cennet ve cehennemi görme ve geri dönme gibi bölümlerden oluşur.

Vehhabîlik ya da Vahhabizm, İslam'a bağlı Sünni-Hanbelî mezhebinin bir altkolu olan ve 18'inci asırda Muhammed bin Abdülvehhâb tarafından başlatılmış fikir akımıdır. Muhammed bin Abdülvehhâb kendi düşüncelerini Kur'an ve Hadislerde olmayan her şeyin reddi, esas İslam'a dönüş olarak tanımlar. Abdülvehhâb'ın etkilendiği İbn Teymiyye ve Ahmed bin Hanbel gibi İslam alimlerinin düşüncelerinin ve şirk olarak görülen şeylere karşı duruşlarının etkisi Vehhabîlik akımında baskındır. Vahhabi(zm) terimi Abdülvehhâb'ın şahsı tarafından kullanılmadı, hatta bazı taraftarları "Selefî" terimini kullanmayı tercih ederek "Vahhabi" kullanımını reddederler. Bunun bir sebebi ise Muhammed bin Abdülvehhâb'ın yeni bir İslam yorumu getirmediği ve esas İslam'ı, Ahmed bin Hanbel'i takip ederek tekrar canlandırdığı düşüncesidir. Vehhabîlik tanımlamasını nadir olarak benimseyen Vehhabîler olsa da, sıklıkla bu mezhepte olmayanlar tarafından onları tanımlama amacıyla kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Cami</span> Müslümanların ibadet mekânı

Cami, İslam dininin ibadet mekanıdır. Genellikle minaresiz küçük camilere veya bazı kurum ve kuruluşlarda ibadet için ayrılmış ufak mekanlara ise mescit denir.

Divan-ı Hikmet, Hoca Ahmed Yesevî'nin söylediği "hikmet" adlı şiirleri bir araya getiren Türk tasavvuf edebiyatının bilinen en eski örneklerini içeren kitaptır.

Eş'ârîyye veya Eş'ârîlik, İslâm içinde bir teoloji ekolü ve Sünnî itikadi mezheplerinden birisidir. Kurucusu Ebü'l Hasan Eş'arî'dir. Sünnî Müslümanlar arasında Mâtûrîdîlik ve Selefîlik gibi yaygındır. Aklı Mu'tezile kadar önemsememekle birlikte, Selefîyye kadar da küçük çapta ele almaz.

Mâtüridîlik, Matüridî'nin kurduğu, Hanefî Mezhebi'nin kurucusu İmam-ı A'zam'ın düşüncesini tâkip eden, akla önemli bir yer veren İslam dini itikad mezhebidir. Türkiye, Afganistan, Pakistan, Hindistan ve Orta Asya ülkelerinde yaygındır.

<span class="mw-page-title-main">Mesih</span> kurtarıcı olarak beklenen figür

İbrahimî dinlerde mesih, bir grup insanın kurtarıcısı veya özgürlüğe kavuşturucusudur. Geleneksel Yahudilikte maşiah, mesihçilik veya Mesih Çağı gibi kavramlar, kutsal mesh yağıyla meshedilmiş bir seçkine atıfta bulunan Tanah'la ortaya çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İslam'da İsa</span> İslam inancında İsa

İslam dininde İsa veya ʿÎsâ bin Meryem, İsrailoğulları'na gönderilen son peygamber ve aynı zamanda da Mesih'tir. İsrailoğullarına Tevrat'ı ilga etmeden, onun yanı sıra yeni bir vahiy olan İncil ile tebliğde bulunmuştur. İsa, hiç evlenmeden ve çocuğu olmadan yaşamış ve bu hâliyle göğe yükseltilmiştir. Kuran'da 93 âyette, "Meryem'in oğlu", "Allah'tan bir ruh" ya da "Allah'ın Kelimesi" unvanlarıyla veya özel ismiyle toplam 180 defa zikredilmektedir. Kuran'da İsa'nın babasız yaratıldığı, Adem Peygamberin durumuna benzetilerek vurgulanmaktadır. İsa'nın Allah'ın izniyle çeşitli mucizeler göstermiş olduğu kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Zağnos Paşa Camii</span> Balıkesirde bir cami

Zağnos Paşa Camii veya Balıkesir Ulu Camii, Türkiye'nin Balıkesir şehir merkezinde bulunan15. yüzyıl yapısı cami.

Mektûbât (مکتوبات) veya Mekâtîb, mektuplar anlamına gelen bu eser Mevlânâ'nın dost ve akrabalarına, özellikle de Selçuklu emir ve vezirlerine nasihat için yazdığı 147 adet mektuptan oluşur. Mevlânâ Celâleddîn Rûmî'nin ölümünden sonra, mektuplar bir araya getirilmiş ve bu esere de Mektûbât veya Mekâtîb adı verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Haydar Baş</span> Türk siyasetçi ve iş insanı (1947–2020)

Haydar Baş, Türk siyasetçi, profesör, öğretmen, ekonomist, araştırmacı, yazar ve iş insanı.

<span class="mw-page-title-main">Süleyman Hilmi Tunahan</span> Türk din adamı, İslam âlimi ve mutasavvıf

Süleyman Hilmi Tunahan ; Süleymancılar cemaatinin kurucusu, Türk din adamı, İslam âlimi ve mutasavvıftır.

<span class="mw-page-title-main">Hızır</span> İslamda hürmet edilen bir kişi

Hıdır veya Hızır, Kur'an'da Allah'ın salih kulu, büyük hikmete veya mistik bilgiye sahip bir kimse olarak tarif edilen ancak adıyla anılmayan bir figürdür. Çeşitli söylencelerde o, İbrahim, İranlı mitolojik kral Feridun, Makedonyalı Büyük İskender veya Türk mitolojisinde olduğu gibi (hıdrellez) İlyas ile birlikte anılır. Ortak noktaları; ölmüş balığın dirilmesi, iki deniz veya nehrin birleştiği yer, gizli bilgiler (hikmet), ölümsüzlük sırrına ulaşmış karakterlerden oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Zer el-Gıfârî</span> İlk Müslümanlardan biri

Cündeb bin Cünâde bin Süfyân, lakabı Ebu Zer, Ebu Zer el-Gıfârî, İslam'ı ilk kabul eden sahabilerden biriydi. İslam peygamberi Muhammed kendisine Abdullah adını vermiştir. Beni Gifar kabilesindendi. Doğum tarihi bilinmemektedir. 652 yılında, Medine çölü yakınlarındaki El-Rabaza kentinde ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Dîn-i İlâhî</span>

Dîn-i İlâhî, 1582'de Bâbür İmparatoru Ekber Şah tarafından kurulan ve o bölgede hâkim olan Budizm, Cayinizm, Hristiyanlık, Hinduizm, İslam, Sihizm, Zerdüştlük gibi dinleri birleştirmeyi ve böylece tebaasının tek bir dine inanmasını öngören yeni bir dinin adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Kemal Atatürk'ün dinî inancı</span> Atatürkün dinî inanışı

Mustafa Kemal Atatürk'ün dinî inancı tartışma konusu olmuştur. Kimi araştırmacılar onun dine ilişkin söylemlerinin dönemsel olduğunu vurgulamakta ve bu konuyla alakalı olumlu görüşlerinin 1920'lerin başlarıyla kısıtlı olduğunu belirtmektedirler. Atatürk'ün dinî inancı hakkında farklı kaynaklar, farklı çıkarımlarda bulunmuştur. Bazı kaynaklar Müslüman olduğunu iddia ederken, bazı kaynaklar deist veya ateist ya da agnostik olduğunu iddia etmektedir.

<i>Mustafa Kemal ve Corinne Lütfü</i>

Mustafa Kemal ve Corinne Lütfü, Mustafa Kemal Atatürk ile Madam Corinne'in 1913-1916 yılları arasında mektuplaşmalarını içeren, Madam Corinne'in yeğeni Melda Özverim tarafından yayınlanan kitap. Kitapta Fransızca orijinal mektuplarla birlikte Türkçe çevirileri, Madam Corinne'in albümünden fotoğraflar ve Corinne Lütfü'nün ailesi hakkında bilgiler yer almaktadır. Kitapta 15 mektup, 5 kart ve 2 telgrafa yer verilmiştir.

Balıkesir'in Kurtuluşu, Türk ordusunun Balıkesir'e girmesi ile 6 Eylül 1922 tarihinde, Balıkesir'in Yunan işgalinden kurtulması olayıdır.